• Sonuç bulunamadı

1.2. Süperiletkenlerin Özellikleri

1.2.6. Eşuyum uzunluğu (Coherence lenght)

Bir süperiletkenin temiz ve düz yüzeyi ince bir metal ile kaplanırsa süperiletken yüzeyin yakın bölgelerinde elektron yoğunluğu değişir. Eşuyum uzunluğu süperiletken içinde konuma bağlı bir magnetik alan olduğunda elektron yoğunluğunun yaklaşık olarak sabit kaldığı uzunluktur. Eşuyum uzunluğu ayrıca,

uzayda normal ve süperiletken bölgeler arasındaki geçiş tabakasının minimum genişliğinin de bir ölçüsüdür.

Elektron sisteminin uzay durumundaki her değişiklik fazladan bir kinetik enerji gerektirir. Bir özfonksiyonun modüle edilmesi kinetik enerjiyi büyütür.

Ψ(x)=eikx düzlem dalgası alınırsa dalgayı modüle etmek için gerekli enerji artışı

ħ2kq / 2m olur. Bu enerji Eg aralık enerjisinden daha büyük olursa süperiletken durum yok olacaktır. O halde, modüle eden dalga vektörünün qo kritik değeri yazılabilir:

g Fq E k m 0  2 2  (1.8)

Kritik modülasyonu belirleyen özgün eşuyum uzunluğu ξ0 = 1 / q0 olarak tanımlanır. Buna göre

ξ0 = ħ2kF / 2mEg = ħυF / 2Eg (1.9)

olup v Fermi yüzeyinde elektron hızıdır. Benzer bir sonuç BCS teorisinden elde F

edilir:

ξ0 = 2ħυF / πEg (1.10)

Denklem 1.10’dan hesaplanan ξ0 değerleri tablo 1.2 de verilmiştir. Özgün eşuyum uzunluğu ξ0,, saf süperiletken durumun karakteristik bir özelliğidir.

Tablo 1.2. Mutlak sıfırda bazı metaller için özgün eşuyum uzunlukları ve London nüfuz derinlikleri Metal Özgün eşuyum uzunluğu ξ0 (106 cm) London nüfuz derinliği λL (106 cm) λL / ξ0 Sn 23 3.4 0.16 Al 160 1.6 0.010 Pb 8.3 3.7 0.45 Cd 76 11.0 0.14 Nb 3.8 3.9 1.02

Eşuyum uzunluğu ilk kez Landau-Ginzburg denklemlerinde ortaya çıkmıştır; bu denklemler BCS teorisinden de elde edilebilirler. Bu denklemler temas halindeki normal ve süperiletken fazlar arasındaki geçiş tabakasının fiziğini tayin ederler [17].

2. YÜKSEK SICAKLIK OKSİT SÜPERİLETKENLERİ

2.1. Giriş

1986 yılı, süperiletkenlik dünyasında bir dönüm noktası olmuştur. IBM Araştırma Laboratuvarındaki araştırmacılardan Alex Müller ve Georg Bednorz, o zamana kadar bilinen en yüksek sıcaklık olan 30 K’de kırılgan bir süperiletken seramik oluşturdular. Müller ve Bednorz’un sentezlediği, La-Ba-Cu-O bileşiği; yüksek sıcaklık süperiletkenlik (HTSC) dönemini başlattı. 1987’nin ocak ayında, C.W. Chu ve M.K. Wu başkanlığındaki bir grup araştırmacı, Müller ve Bednorz’un geliştirdiği yapıdaki lantanyum yerine itriyum katarak 93 K’lik kritik sıcaklığa ulaşmayı başardılar. Böylece ilk kez, bir malzemede (YBa2Cu3O7) oldukça yaygın bir

soğutucu olan sıvı azottan (77 K) daha yüksek sıcaklıklarda süperiletkenlik elde edildi ve helyumla çalışan soğutucular yerine daha ucuz olan azotla çalışan soğutucuları kullanmak mümkün hale geldi. Bednorz ve Müller’in La2-xBaxCuO

yüksek sıcaklık oksit süperiletkenini keşfinden sonra bir takım oksit aileleri sentezlenmiştir (Tablo 2.1) [1, 7-15].

Tablo 2.1. Yüksek sıcaklık süperiletkenleri ve kritik sıcaklıkları Bileşik Kritik Sıcaklık

(K)

Bileşik Kritik Sıcaklık (K)

La2-xSrxCuO4 30-40 Tl2Ba2CuO6 90

La2-xBaxCuO4 30-40 Tl2Ba2CaCuO6 110

Tl2Ba2Ca2Cu3O10 125

YBa2Cu3O7 94

YBa2Cu4O8 80 HgBa2CuOy 94

Y2Ba4Cu7O15 90–92 HgBa2CaCu2Oy 127

HgBa2Ca2Cu3Oy 134

Bi2Sr2CuO6 12 HgBa2Ca3Cu4Oy 126

Bi2Sr2CaCu2O8 90 HgBa2Ca4Cu5Oy 112

1993 yılına kadar yüksek sıcaklık süperiletkenlerinde ulaşılan rekor kritik sıcaklık HgBa2Ca2Cu3O8+x için, düşük basınçta 133.5 K ve 30 GPa basınç altında 164 K’dir. 1993 yılından sonra en yüksek kritik sıcaklık 1995 yılında, 138 K ile (normal

basınçta) Hg0.8Tl0.2Ba2Ca2-Cu3O8.33 bileşiği (seramiği) kullanılarak elde edildi. O

zamandan beri daha yüksek bir geçiş sıcaklığına ulaşılamadı. Fakat Tc = 127 K ile Ba2Ca3-yCu3+yOx, Tc = 40 K ile MgB2, Tc = 89 K ile CaCuO2 gibi yeni yüksek sıcaklık

süperiletken bileşikler elde edilmiştir [4].

2.1.1. Yüksek sıcaklık oksit süperiletkenlerinin yapısal özellikleri

Yüksek kritik sıcaklığa sahip malzemelerin birçoğu bakır oksit bileşikleridir. İncelenen değişik süperiletken bileşikler, perovskit olarak adlandırılan kristal yapı

cinsinden sınıflandırılabilirler. İlk sınıf BaPb1-xBixO3 kübik perovskitlerdir

(a = b = c). Bu malzeme, ilk yüksek kritik sıcaklığa sahip malzemelerden birisi olup, geçiş sıcaklığı 10 K’dir. KNiF4 yapısı olarak bilinen ikinci sınıf ise, tetragonal yapıya

sahip (a = b ≠ c) tek tabakalı perovskitlerdir. Buna bir örnek Tc~38 K olan La1,85Sr0,15CuO4’tür. Burada a ve b örgü sabitleri oksijen düzleminde ölçülmektedir

ve c de bu düzleme diktir. Üçüncü sınıf ise ortorombik yapıya sahip (a ≠ b ≠ c) YBa2Cu3O7 (Tc~92 K) gibi çok tabakalı perovskitlerdir. Bunlar bileşik metallerin bağıl oranlarından dolayı genellikle 1-2-3 malzemeleri olarak adlandırılmaktadırlar. Bu malzemelerin kristal yapıları; CuO2 düzlemli ve eksik-oksijene sahip perovskit

yapılar olarak tanımlanabilir. Daima güçlü bir anizotropiye sahiptirler. Etkin süperakımlar; Josephson çiftlenimi ile birbirlerine bağlanmış CuO2 düzlemleri

boyunca akar. Yüksek sıcaklık süperiletkenlerin 1021/cc’lik taşıyıcı yoğunluğu; elementel düşük sıcaklık süperiletkenlerinkinin yaklaşık iki katı kadardır. Eşuyum uzunluğu ise düşük sıcaklık süperiletkenlerine göre daha küçüktür ve düzlem doğrultusuna göre farklılık gösterir [18].

[Y-Ba-Cu-O], [Bi-Sr-Ca-Cu-O] ve [Tl-Ba-Ca-Cu-O] oksit süperiletken sistemleri pratik uygulamalar için oldukça çekicidir. Çünkü sıvı azot sıcaklığında süperiletken olabilmektedirler [19]. Şu ana kadar, La-Ba-Cu-O, Y-Ba-Cu-O, Bi-Sr-

Ca-Cu-O, Tl-Ba-Ca-Cu-O ve Hg-Ba-Ca-Cu-O olmak üzere beş temel yüksek sıcaklık oksit süperiletkenleri keşfedildi ve çalışıldı [20].

YBCO ilk sentezlenen ve halen en yaygın olarak incelenen malzemelerden biridir. Her bir YBCO birim hücresi; itriyum atomlarının bir düzlemi ile ayrılmış ve iki BaO tabakası arasında kalmış iki CuO2 düzlemi içerir. YBCO, Cu-O

tabakalarındaki oksijen dağılımına ve miktarına bağlı olarak olası iki simetriye (tetragonal ya da ortorombik) sahiptir [18].

Bi-Sr-Ca-CuO ve Tl-Ba-Ca-CuO ailelerinin genel formülü Bi2Sr2Can-1CunOy ve

Tl2Ba2Can-1CunOy’dir. Burada n = 1, 2 ve 3 değerleri alabilmektedir. Bu bileşikler

ortorombik yapıya sahip olup Cu-O zincirleri içermezler.

HgBa2Can-1Cu2Oy ailesinin yapısı, n adet CuO2 ve (n-1) adet Ca tabakasının

BaO/HgO/BaO kaya tuzu arasında sandviçlenmesi ile inşa edilir. Bu Hg bileşikleri yüksek kritik sıcaklığa sahiptir. Kritik sıcaklık, CuO2 tabakasının (n sayısının)

artması ile artar ve n > 3 için azalır. n = 1, 2, 3, 4 ve 5 bileşikleri için sırasıyla 94 K, 127 K, 135 K, 126 K ve 112 K kritik sıcaklıklar kaydedilmiştir [20].

2.2. YBCO’nun Genel Özellikleri

Diğer yüksek sıcaklık süperiletkenleri gibi; YBCO’da II. tip süperiletken sınıfına girer. Tüm II. tip süperiletkenlerde olduğu gibi bu yapıda da magnetik alanın dışlanması için bir enerji kullanımının gerekliliği yerine, magnetik alan süperakımlarla çevrelenmiş, girdap denilen akı tüpleri içine hapsedilmiştir.

Normal bölge ile YBCO arasındaki ara yüzey enerjisi negatiftir ve bundan dolayı eşuyum uzunluğu (ξ) nüfuz derinliğinden (λ) daha küçüktür. Buna göre; tanecik sınırlarının zayıf bağlantılar gibi davranabilmeleri için boyutlarının yeterli büyüklükte olması gerekir. Yüksek sıcaklık seramik bulk süperiletkenlerde akım yoğunluğunun nispeten daha küçük olmasının nedeni de budur.

YBCO, diğer seramik süperiletkenlerle kıyaslandığında sayısız avantajlara sahiptir. 77 K’den büyük kritik sıcaklığa sahip olduğu bilinen kararlı dört elementli tek bileşiktir.

* Toksik elementler ya da kararsız bileşikler içermez. * Tek-fazlı YBCO hazırlamak nispeten daha kolaydır.

* HTS malzemelere oranla daha düşük anizotropiye sahiptir ve daha güçlü manyetik alanlarda daha yüksek akım yoğunlukları taşıyabilir.

Ayrıca bu sistemin geçiş sıcaklığı 80 K olan YBCO-124 ve 50 K olan YBCO-247 fazları da vardır. Bu iki faz normal koşullarda oluşturulamazlar. Yani oldukça yüksek oksijen basıncına ya da normal basınçta hava ortamındaki ek alkali metal bileşiklerine ihtiyaç vardır [18].

2.2.1. YBCO’nun kristal kimyası

Basit yapıdaki bakır oksit perovskitler yalıtkandırlar ve sadece katkılama ile daha karmaşık kristal yapılar oluşturulduğunda metal gibi davranıp süperiletken olma olasılığı gösterirler [18].

Ortorombik yapıdaki YBa2Cu3O7’nin birim hücresi şekil 2.1’de görülmektedir.

Bakırın kristolografik olarak iki bağımsız pozisyonunun varlığı (CuO2

düzleminde Cu(2) ve Cu-O zincirinde Cu(1)) bu ailenin en önemli özelliğidir. Y-Ba-Cu-O ailesinin tüm üyeleri birim hücrede CuO2 düzlemine sahiptir ama tek ve

çift Cu-O zincirlerinin bulunmasına göre farklılık gösterirler. YBa2Cu3O7 birim

hücrede bir zincire, YBa2Cu4O8 ise iki zincire sahiptir.

YBa2Cu3O7-y, süperiletken olan ortorombik fazdan yarıiletken olan tetragonal

faza geçerken zincirlerdeki oksijen kaybından çabuk etkilenir. Bu ortorombik- tetragonal geçişi, bir düzen-düzensizlik yapısal faz geçişidir ve oksijenin kısmi basıncına ve sıcaklığa bağlı olan, stokiyometrik olmayan y parametresi tarafından belirlenir. y = 0 ile tamamen oksijenlenmiş durum (ortorombik) O(1) yerlerinde oksijen atomlarının düzenlenmesiyle meydana gelir. Böylelikle tek boyutlu Cu-O zinciri şekillenir. y arttıkça, oksijen materyalden ve düzensiz olan O(1) yerlerinden normalde boş olan O(5) yerlerine gider. Ortorombik-tetragonal faz geçişi oksijen difüzyon kinetiği tarafından kontrol edilen evrimsel bir işlemdir. Oksijen boşluklarının düzenlenmesi sonucu oluşan zincirler sadece ortorombik fazda görülür.

Oksijen konsantrasyonunun çeşitliliği materyali üretme işlemi boyunca ısıtma ve soğutma şartlarına bağlıdır. Tek zincir YBa2Cu3O7-y oksijen kaybına bağlı olarak

(0<y<0,6) 94 K’den 0 K’e kadar değişen süperiletkenlik geçiş sıcaklığına sahiptir. YBa2Cu3O7-y’nun normal ve süperiletken durumun her ikisinin de özelliği, oksijen

konsantrasyonuna ve ortorombik fazda oksijen düzenlemesinin derecesine oldukça güçlü bir şekilde bağlıdır. Süperiletken YBa2Cu3O7-y faz ortamdaki gazın tipine

(hava, oksijen vs) ve oksijen basıncının değerine bağlı olarak 600 oC den 750 oC

aralığındaki sıcaklıklarda ısıtma süresince ortorombik-tetragonal faz geçişi gösterir. Çift zincir YBa2Cu4O8 süperiletkenlerinin kritik sıcaklığı (yaklaşık 80 K) oksijen

kaybından çok etkilenmez.

2.2.2. YBCO’da iyon katkılama-yerdeğiştirme etkileri

Katkılama çalışmaları, YBCO’nun kimyası üzerine sağlıklı veriler elde etmede oldukça yardımcı olmuştur. Örgüdeki hol miktarı da, bu yapılan katkılamalarla kontrol altına alınabilir. Örneğin; La3+ iyonunun Ba2+ yerine katkılanması (x = 0.05) ile hol miktarı azalır ve kritik sıcaklık 94 K’e çıkar. İyonik yarıçaplar, valans elektronları, katkılama yapılan bölge, elektron konfigrasyonu ve manyetik yapı, katkılamada sonucu etkileyen temel etkenlerdir.

YBCO’ya yapılan katkılama incelemelerinin temelde iki sebebi vardır. Bunlardan ilki; malzemenin özelliklerini değiştirmek ve böylece olası süperiletkenlik mekanizması ile ilgili daha fazla bilgi edinmektir. İkinci neden ise; malzemenin yoğunluk, tanecik yapısı ve kırılganlık gibi fiziksel özelliklerini geliştirebilmektir. Yabancı atom katkıları araştırılırken, oksijen içeriği kontrol edilmelidir. Çünkü oksijen miktarı CuO2 düzlemindeki taşıyıcıların sayısını etkiler ve kritik sıcaklık

değerini belirler [18]. YBaCuO’da (Y3+, Ba2+, Cu2+ ve O2- atomlarının başlangıç iyonik yükleri ile) katyon yer değiştirmesinin hesaplanmış çözünme enerjileri, katkı iyon yarıçapının bir fonksiyonu olarak büyük sistematik değişimler göstermektedir [5]. Bu sonuçlar iki değerli katyonların M2+ (M2+ = Ni2+, Zn2+ ve Cd2+) düzlemlerdeki Cu(2) yerlerine tercihli olarak koyulacağı önerisi getirir. Bu, komşu örgü iyonlarının yerdeğiştirmesine, yerel simetride küçük değişimlere neden olur (Şekil 2.2). Katkı iyonlarıyla kuşatılan Cu(2) konumundaki bir esas örgü iyonunun yer değiştirmesi, Cu(1) - O(4) bağ mesafesinin azalmasıyla ve M2+ - O(4) bağ mesafesinin artmasıyla sonuçlanmaktadır. Cu(1)-O(4) bağ mesafesi, YBa2Cu3O7’nin

Şekil 2.2. Cu(2) düzleminde yer değiştiren iki değerlikli bir geçiş metal iyonu yakınındaki iyonların yer değiştirmesi

Üç değerlikli Al3+ ve Fe3+ iyonları için hesaplanan çözünme enerjileri, bu iyonların yerel olmayan (delocalize) model için Cu(2) nin yerine ve yerel (localize) model için Cu(1) in yerine geçmesini öngörür. YBa2Cu3O7 bileşiklerinde nadir toprak

elementleri Ba ve Y ile yerdeğiştirmede kullanılır. Baryumun yerine koyulan üç değerlikli nadir toprak iyonları için iyon boyutuyla enerjileri (Lu, Ho, Gd, Eu, Nd ve La’nın) arasında bir ilişki olduğu gözlenmiştir. Büyük nadir toprak iyonlarının (örneğin La3+) Ba için yerdeğiştirmesi enerji olarak daha uygundur.

Şu ana kadarki gerçekleştirilen araştırmalar magnetik ve izoelektronik nadir toprak iyonlarının (Nd, Sm, Eu, Gd, Ho, Er ve Lu) örgüye ait olan Y3+ ile yerdeğiştirebileceğini ve süperiletkenlik geçiş sıcaklığında önemli bir değişiklik olmadığını göstermiştir. Ca2+ ve Sr2+ toprak alkali iyonları kristal içinde Ba2+ yerinde çözünür. Fe2+, Co2+, Ni2+ ve Cd2+, Al3+ geçiş metal katyonları tercihli olarak Cu ile yerdeğiştirebilir.

2.3. Yüksek Sıcaklık Oksit Süperiletkenlerinin Basınç Altındaki Davranışları

2.3.1. Giriş

Bakır oksit (Cuprate) süperiletkenlerinin büyük bir çoğunluğu sadece yüksek basınç ve yüksek sıcaklık altında sentezlenerek hazırlanmaktadır. Hg ve Tl tabanlı süperiletkenler için tek-fazlı numunelerin hazırlanması, yüksek basınç altında kolaylaştırılmıştır. YBa2Cu4O8, ilk olarak yüksek basınçta sentezlenmiştir [21].

Bakır oksit süperiletkenlerinin yüksek basınçta sentezi için temel sistem şekil 2.3’te gösterilmektedir. Bir kübik blok, basıncı aktarmak için kullanılmaktadır. 4 mm çapta ve 9 mm uzunlukta altın bir kapsül, yaklaşık 250 mg kütleli bakır oksit numuneleri hazırlamak için yeterlidir [22].

Numune Basınç Altın Kapsül Elektrod Halka Molibden Tabaka Grafit Isıtıcı K ü b ik T a b a k a

Şekil 2.3. Bakır oksit süperiletkenlerinde yüksek basınçta sentezde kullanılan temel sistem

2.4. Kaynak Araştırması

2.4.1. Basınç altında yapılan çalışmalar

SrCO3 ve CuO tozlarından düşük basınçta, kuru havada elde edilen Sr2CuO3+δ

bileşiğinin 160 bar oksijen basıncında ve 1150 oC sıcaklığında süperiletken olmadığı

bulunmuştur. 5.7 GPa basınçta KCIO4/Sr2CuO3/KClO4 tabletleri hazırlanmıştır.

Tabletlerin 1 bar basınçta N2 ile 310 oC sıcaklıkta 1 saat tutulması sonucunda da

kritik sıcaklığın 94 K olduğu bulunmuştur [23].

SrCuO2, Ca2CuO3, CuO, SrO2 veya KClO3 tozlarından elde edilen Sr2CuO3.2

bileşiğinin; 6 GPa basınçta, 900 oC sıcaklıkta  3 saat bir sürede tutularak

süperiletken olmadığı bulunmuştur. Aynı tozlardan elde edilen; Sr2CaCu2O5 bileşiği

5.5 GPa basınçta, 1050 oC sıcaklıkta  3 saat bir sürede tutularak kritik sıcaklığın

77 K, Sr2Ca2Cu3O7 bileşiği 5.5 GPa basınçta, 1250 oC sıcaklıkta  3 saat bir sürede

tutularak kritik sıcaklığın 109 K, Sr2Ca3Cu4O9 bileşiği 5.5 GPa basınçta, 1250 oC

sıcaklıkta  3 saat bir sürede tutularak kritik sıcaklığın 83 K olduğu bulunmuştur [24].

SrCuO2, Ca2CuO3, CuO, SrO2 ve B2O3 tozlarından elde edilen BSr2Ca2Cu3O9

bileşiğinde kritik sıcaklığın 75 K olduğu bulunmuştur. Aynı tozlardan elde edilen; BSr2Ca3Cu4O11 bileşiği 1200-1300 oC sıcaklıkta 1 saat tutularak kritik sıcaklığın

110 K, BSr2Ca4Cu5O14 bileşiği de 6 GPa basınçta tutularak kritik sıcaklığın 85 K

olduğu bulunmuştur [25, 26].

SrCuO2, CaO2, Ga2O3 tozlarından elde edilen GaSr2CaCu2O6 bileşiğinin 6 GPa

basınçta 1200 oC sıcaklıkta 2 saat tutulması ile kritik sıcaklığın 70 K olduğu

bulunmuştur [27, 28].

SrCuO2, Ca2CuO3, CuO, SrO2 ve Al2O3 tozlarından elde edilen

AlSr2Ca3Cu4O11 bileşiğinde kritik sıcaklığın 110 K olduğu bulunmuştur. Aynı

tozlardan elde edilen AlSr2Ca4Cu5O13 bileşiği 5.5 GPa basınçta, 1250 oC sıcaklıkta

Ru1-xRhxSr2GdCu2O8 bileşiğinde (x = 0, 0.05, 0.10, 0.15) 2 GPa hidrostatik

basınç altında elektriksel özdirenç ve sıcaklık gibi ölçümler alınmıştır. Ru ile Rh nin kısmi yer değiştirmesinin kritik sıcaklığı azaltırken bu maddelere basınç uygulamasının kritik sıcaklığı artırdığı bulunmuştur [30].

Bakır tabanlı süperiletkenlerde dış basınç uygulamasının kritik sıcaklıkta artmaya neden olduğu bulunmuştur. Dış basınç yerine kimyasal basınç uygulandığında ise sadece La2-x(Ba1-ySry)xCuO4 olarak isimlendirilen bakır tabanlı

süperiletkenlerde kritik sıcaklığın arttığı gözlenmiştir [31].

Bakır ve itriyum oksitleri ile baryum florid ve su buharı karışımından meydana gelen metal organik çökeltmede (MOD) yeterli yüksek sıcaklıkta su buharının varlığı hidrojen florür (HF) gazı ve YBCO üretimine neden olmuştur. HF gazının öneminin anlaşılması için YBCO oluşumu yerleşmeden önce meydana gelen reaksiyonlarda açığa çıkan HF nin kısmi basıncı 525, 575 ve 625 oC’de ölçülmüştür. HF nin

575 oC’de ölçülen kısmi basıncının; YF3 reaksiyonu için 0.16 ± 0.02 Pa ve BaF2

reaksiyonu için 0.02 ± 0.002 Pa olduğu bulunmuştur [32].

Yüksek basınçta sentezlenen Mg ve B tozlarına Ta-Ti ve Zr tozlarından belirli miktarda ilave edilmesiyle elde edilen MgB2 + (Ta-Ti-Zr) numunesinde kritik akım

yoğunluğunun magnetik alan ve sıcaklığın artmasıyla azaldığı bulunmuştur [33].

2.4.2. Basınç altında YBCO üzerine yapılan çalışmalar

Atımlı lazerle çökeltme (PLD) metodu ile üretilen YBCO filmlerinin yüzey direnci ve çökeltici oksijen basıncı arasındaki korelasyon incelenmiştir. Deneysel sonuçlar; yüzey direncinin oksijen basıncından oldukça etkilendiğini göstermiştir. Çökelme boyunca oksijen basıncı, filmlerin kritik sıcaklığını da etkilemiştir [34].

Basınç altında hazırlanan YBCO süperiletkenine orta şiddette alan uygulanarak yapılan çalışmada boşluk konsantrasyonu, kritik sıcaklık ve basınç arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Araştırma sonunda kritik sıcaklık değişimlerinin tamamiyle etkin terimden kaynaklandığı, basıncın düzlem üzerindeki boşluk konsantrasyonunu azalttığı gözlenmiştir [35].

Basınç altında hazırlanan YBCO süperiletkeninde basıncın; özdirencin ve eşuyum uzunluğunun azalmasına, kritik sıcaklığın ise artmasına neden olduğu bulunmuştur [36].

YBa2Cu3Ox’e 400 oC de 72 saat süren tavlama boyunca c-ekseni yönünde

15 MPa büyüklüğünde bir basınç uygulanmıştır. Bu basınç uygulaması sonucunda a-

b düzleminde çatlak oluşumundan sorumlu yerel gerilimin etkili bir şekilde telafi

edildiği ve böylelikle bu düzlemdeki çatlakların yok edildiği görülmüştür Optik mikroskop sonuçları, c ekseni yönünde basınç uygulanmış ve uygulanmamış numuneler arasında mikro yapıda belirgin bir zıtlık olduğunu göstermiştir. c ekseni yönünde basınç uygulandığında tanecik sayısının arttığı ve tanecik büyüklüğünün azaldığı gözlenmiştir [37].

YBa2Cu3Ox filmlerinin oksijen molekülleri ile 450-650 oC düşük sıcaklıklarda

iyon demeti yoluyla püskürtme (IBS) metodu ile hazırlandığı çalışmada a-ekseni yönelimli fazın yüzeyi ve kristalliğinin oksijen molekülleri ile geliştirildiği bulunmuştur. a fazının büyütmesinin alttabaka sıcaklığına, kısmi oksijen basıncına ve oksijen molekülü miktarına bağlı olarak arttığı bulunmuştur [38].

YBa2Cu3O7-δ süperiletkenlerinin değişen kalınlıklarda ve değişen oksijen

basınçlarında LaAlO3 (LAO) alttabakaları üzerinde PLD metodu ile hazırlandığı

çalışmada basınç arttıkça çökeltme oranının ve süperiletkenlik geçiş sıcaklıklarının arttığı bulunmuştur. Basınç sabit tutulduğunda; film kalınlığı arttıkça kritik akım yoğunluğunun azaldığı bulunmuştur. Taramalı elektron mikroskobu görüntülerinden basınç arttıkça tanecik sayısının ve büyüklüğünün de arttığı gözlenmiştir [39].

Farklı oksijen bileşimli YBa2Cu3O7-δ tek kristallerinde hidrostatik basıncın

direnç ve süperiletkenlik geçiş sıcaklığı üzerindeki etkisinin incelendiği çalışmada süperiletkenlik geçiş sıcaklığının basınçtan oldukça etkilendiği ve basınç uygulaması ile direncin azalıp denge değerine ulaştığı bulunmuştur. Dirençteki azalmanın Cu-O düzlemindeki oksijen düzeniyle ilgili olduğu anlaşılmıştır [40].

Farklı kalınlıktaki YBCO filmleri SrTiO3 alttabakaları üzerinde büyütülmüştür.

Deneysel kısımda oksijen, nitrojen ve su buharı karışımı olan bir gaz kullanılmıştır. Çalışma sonunda film büyütme oranının; film kalınlığından bağımsız olduğu ve su buharı basıncının karekökü ile orantılı olduğu bulunmuştur [41].

Ba-Cu-O çözücüsünde farklı kısmi oksijen basınçlarının faz geçiş sıcaklığına ve itriyum çözünürlüğüne etkisi araştırılmıştır. Oluşan YBa2Cu3O7-δ’nın faz geçiş

sıcaklığının azalan kısmi oksijen basıncı ile azaldığı, itriyum çözünürlüğünün ise kısmi oksijen basıncının artması ile arttığı bulunmuştur [42].

YBa2Cu3Ox bileşiğinde değişen oksijen basınçlarında erime sıcaklığını

belirlemek için diferansiyel termal analiz (DTA) ve termal gravimetrik analiz (TGA) yöntemleri kullanılmıştır. Erime sıcaklığının düşen oksijen basıncı ile azaldığı bulunmuştur [43].

2.4.2.1. Alçak basınçta YBCO üzerine yapılan çalışmalar

YBCO filmlerinin büyütme oranını artırmak için bu filmler üzerinde düşük basınçta tavlama süreci boyunca MOD metodu kullanılarak YBCO filmlerinin yüzeyinden HF gazı çıkışı sağlanmıştır. Bu yöntemde toplam basınç 700 Torr dan 1 Torr a değiştirilmiştir. Toplam düşük basınçta çok iyi karakterli c-ekseni yönelimli YBCO filmleri ve 1 MA/cm2 üzerinde yüksek kritik akım yoğunlukları elde edilmiştir. Düşük toplam basınçta gözeneklerin büyüklüğünün ve sayısının azaldığı gözlenmiştir [44].

YBa2Cu3O7-δ epitaxial ince filmleri düşük bir basınçta (0.95 mTorr) reaktif

magnetron püskürtme tekniği ile büyütülmüştür. Büyütülen filmlerde soğutma boyunca farklı ortamlar (oksijen, hava ve argon) kullanılarak filmlerin hepsinin normal durumda metalik iletkenlik sergilediği gözlenmiştir. Soğutma boyunca oksijen ve hava kullanılan filmlerin süperiletken olup genel olarak ortorombik yapı sergilediği, argon kullanılan filmlerin ise süperiletken olmayıp tetragonal yapıya sahip olduğu bulunmuştur [45].

YBCO epitaxial filmleri düşük basınçta (~10-3 Torr) magnetron püskürtme tekniği ile büyütülmüştür. Sırasıyla MgO (100) ve SrTiO3 (100) üzerinde büyütülen

Benzer Belgeler