• Sonuç bulunamadı

Toplumsal bir kurum olana eğitim; ekonomik, siyasal, sosyal, kültürel amaçları ve değerleri en mükemmel Ģekilde gerçekleĢtirmek üzere vardır. Eğitim toplumsal bir

ihtiyaçtan doğmuĢtur. Eğitim birey bakımından, öğrenme ve geliĢmeyi, toplum bakımından, eğitim ihtiyacının karĢılanmasını sağlayan bir kurumu ifade etmektedir. Eğitimden, bireysel ve toplumsal beklentiler en üst düzeydedir. Bu nedenle eğitimin iĢlevleri oldukça çeĢitlilik göstermektedir.

2.1.3.1. Eğitimin ekonomik ĠĢlevleri

Eğitim ekonomide önemli görevler üstlenir. Kalkınmanın temelinde iyi yetiĢmiĢ insan gücü vardır. EğitilmiĢ insan gücü ekonomik büyümeyi hızlandırır, doğal kaynakların ve sermayenin en verimli Ģekilde kullanılmasını sağlar, teknolojik geliĢmeye katkıda bulunur. Eğitimin ekonomik iĢlevini iki kısımda incelemek mümkündür.

Birey bakımından; eğitim insanlara kendilerini tanıma ve denetleme olanağı verir. Kendini denetleyebilen insan gerek tutumluluk gerekse harcamaları konusunda daha akılcı davranır. Eğitim bireylerin tutumlu olmalarını sağlar. Aynı zamanda eğitim sayesinde bireyler ihtiyaçlarını öncelik sırasına koyma ve ihtiyaçlarını buna göre karĢılama becerileri de kazanırlar.

Toplum bakımından ise; eğitim kurumları ekonomi kurumlarının ihtiyaç duyduğu insan gücünü nicelik ve nitelik bakımından karĢılar. Ekonomik kalkınmaya katkıda bulunur. Eğitim kurumu kendisinden talep edilen iĢgücünün nicelik bakımından yeterince karĢılayamazsa kurumların verimliliklerinde düĢüĢ olur. Ġstenilenden fazla miktarda karĢılarsa o zaman da iĢsizlik ortaya çıkar. Nitelik konusu da bir o kadar önemlidir. ĠĢlerini titiz ve kaliteli bir Ģekilde yapan elemanlar kaynak savurganlığını önlerler (Çağatay, 2009: 3).

2.1.3.2. Eğitim Siyasal ĠĢlevi

Toplum tarafından kurulan eğitim kurumu, toplumun bireylerine milli ideolojiyi, toplumsal değerleri, toplumun hedeflerini kazandırarak onları mevcut anayasal düzene bağlı yurttaĢlar olarak yetiĢtirirler. Bütün toplumlar yurttaĢlarının, toplumun menfaatlerine uygun olarak, vatanına, milletine, toplumsal değerlerine, anayasal ve viyasal düzenine bağlı davranıĢlar içinde olmalarını beklerler.

Eğitimin siyasal iĢlevinin ilk olarak Avrupa kıtasında önem kazanmaya baĢladığı söylenebilir. Nitekim uygarlık tarihine baktığımızda Avrupa toplumlarında devletin desteklediği eğitim hareketlerinin politik yaĢamda ulusçuluk hareketi ile eĢdeğer sayıldığını görürüz. Bu durumun günümüze geldiğinde daha büyük anlam ifade ettiği söylenebilir; çünkü çağdaĢ, modern toplumlarda eğitim bir devlet iĢi olarak ele alınmıĢtır. Bu doğrulukta eğitimin siyasal iĢlevi ile ilgili olarak iki temel unsurdan bahsedilebilir.

1.Mevcut siyasal sisteme sadakati sağlamak; toplumun bireylerine milli değerler kazandırarak mevcut siyasal düzeni korumaya yönelik eğitim vermektedir. Ġktidarlar planladıkları eğitimle toplumda birlik, bütünlük ve dayanıĢmayı hedeflemektedir.

2.Eğitimin bir siyasal iĢlevi de lider seçmen yetiĢtirmektir. Konun diğer boyutu seçmen yetiĢtirmek demokratik iĢleyiĢin gereği olarak seçme ve seçilme hakkını iyi kullanan bireyler vatandaĢlar yetiĢtirmek Ģeklinde ifade edilebilir. Bu sayede eğitim düzeyi yükseldikçe toplumlardaki siyasi bilincin de yükseleceği belirtilmektedir (Çağatay, 2009: 4).

2.1.3.3. Eğitimin Toplumsal ĠĢlevi

Toplumu oluĢturan bireyler arasındaki iliĢkilerde ortaya çıkan farklılaĢma olarak bilinmektedir. ToplumsallaĢma ise; aileden baĢlayıp bireyin yaĢamı boyunca devam eden bir süreçtir. Kültürel birikimin artması, bilimsel ve teknolojik geliĢmelere bağlı olarak, toplumdaki hızlı değiĢim gibi pek çok nedenle, artık aile çocuğun toplumsallaĢmasında tek baĢına yeterli olamamaktadır. Çocuk aileden sonra okuldaki etkileĢimleri sayesinde gerekli toplumsal normları ve kalıpları öğrenerek topluma uyumlu bir hale gelir. Topluma uyum çocuğun ve gencin yaĢamasında kolaylıklar sağlar (Demirel, Kaya, 2011: 185).

Eğitim süreci kendi tanımında var olan tolumun sürekliliğini sağlamaya görevini yerine getirirken aynı zamanda toplumların değiĢme ve geliĢme eğilimini de göz önünde bulundurur. “ Dewey‟e göre „yaĢam‟ bir geliĢmedir, geliĢme ve büyüme yaĢamdır.” Bu durumda eğitimden beklenen yalnızca kültürel değerlerin yeni kuĢaklara aktarılması değil aynı zamanda toplumda meydana gelen değiĢmelere uyum gösterebilecek bu değiĢme katkıda bulunacak bir biçimde yetiĢtirilmelerini sağlayacaktır.

Özetle, eğitimin toplumsal iĢlevi bir yandan bireye toplumun kültürel değerleri öğretecek bireyi geliĢtirmek ve bu kültürel değerlere uyum sağlaması amacıyla onu toplumsallaĢtırmak; diğer taraftan toplumsal geliĢmeyi daha ileri noktalar taĢımak için değiĢim, iĢ birliği iletiĢim yeteneklerini bireylere kazandırmak olarak tanımlanabilir (Çağatay, 2009: 1-2).

2.1.3.4. Eğitimin Bireysel ĠĢlevi

Toplumsal yaĢam içinde insanın kendisini tanıması, ifade etmesi, baĢkaları ile iliĢki ve iĢbirliği içine girmesi diğer insanlarla etkili bir Ģekilde iletiĢim kurabilmesi, sağlıklı olması ve hayatını sürdürebilmek için geçimini sağlayacak bilgi birikimine sahip olması de gerekmektedir.

Bir bütün olarak bireyin geliĢmesini sağlamak eğitimin görevidir. Bu nedenle eğitim kurumlarında öğrencilere çeĢitli öğrenim yaĢantıları planlanır. Onlara öğrenmeyi nasıl öğrenecekleri öğretilir. Uygun öğrenme ortamları sağlanarak onların yaĢamları yolu ile bazı Ģeyleri farkına varmaları sağlanmaya çalıĢılır (Demirel, Kaya, 2011: 187).

Eğitim birey için gördüğü bu ana iĢlevler yanında aynı zamanda doğrudan gözlenemeyen bu alanda gizli olarak adlandırabileceğimiz bir takım iĢlevleri de içinde barındırır. Bunları kısaca; eĢ seçme, tanıdık sağlama ve statü sağlama olarak ifade edilebilir. Bunun yanında “eğitime olan saygı sadece eğitimin sağladığı olanaklardan gelmez. Bizzat kendisi, statü tevcih eder” (Çağatay, 2009: 5).

Benzer Belgeler