• Sonuç bulunamadı

Eğitimde değerlendirmenin çeşitleri şunlardır A- Yapılış zamanlan Bakımından

I. Uygulama öncesinde:

1) Ön Değerlendirme: Hizmet içi eğitimde öğretime başlamadan önce yapılan değerlendirmedir. Bu aşamada yapılan değerlendirme eğitime katılacakların düzeyleri, bilgi, beceri ve davranışları ile iş yerindeki durumunun ne olduğunu ortaya çıkarmaya yöneliktir (Akt: Ülker, 2009:1).

2) Ara Değerlendirmeler: Hizmet içi eğitim programının uygulanması sırasında yapılan işlemlere ya da yetiştirmeye dönük değerlendirmedir. Personelin öğrenme derecelerini saptamak, öğretim metot ve araçlarının uygunluğunu yoklamak üzere yapılır (Taymaz, 1981:1).

3) Son Değerlendirme: Uygulama sonucunda eğitim programlaması sonucunda amaçlar doğrultusundaki başarı derecesinin personel, metot ve araçlar konusunda değerlendirilmesi yapılır (Akt: Sakarya, 1994:1).

4) İzleme Değerlendirmesi: Bu değerlendirme, eğitim programını tamamlayarak görevleri başına dönen bireylerin eğitimde kazandıkları bilgi, beceri ve tutumları görevlerinde kullanma başarılarının, eksiklik duyulan alanların belirlenmesi ve uygun tedbirlerin alınması amacıyla yapılan bir değerlendirme türüdür (Akt: Ülker, 2009:1).

Eğitim sisteminde yapılan değerlendirme ölçme sonuçları elde edildikten sonra kullanılan kıyaslama esasına göre hedefe ve norma dayalı olmak üzere iki kısma ayrılır (Taymaz, 1981:1).

1. Hedefe dayalı değerlendirme: Göreli veya değerlerin esas alındığı bu değerlendirmede ölçme sonuçları beklenen davranışlarla kıyaslanır. Yapılan öğretimde amaç bireyin davranışını değiştirmek veya yenilerini kazanmak olduğuna göre kıyaslama ölçütü bu davranışları belirleyen değerler veya hedeflerdir (Taymaz, 1981:1).

2. Norma dayalı değerlendirme: Ölçme sonuçlarının uygulamaya girilmeden önce saptanmış norm ölçütlerle kıyaslanarak yapılan değerlendirmedir. Bu normlar belli

bir işin yapılmasında genellikle süre ve nitelik, kalite ile ilgili olarak alınır. Hizmet içi eğitim kurumda verimliliği artırmayı amaçlar. Üretim faktörleri değişik olmakla birlikte kuşkusuz en önemlisi insan emeğidir. Norma dayalı değerlendirme yolu ile kurumda eğitim sonunda sağlanabilen verim değerlendirmesi yapılır. (Taymaz 1981:1)

B. Eğitime Katılanlar Bakımından

1. Tepkilerin (reaksiyonların) değerlendirilmesi; Eğitim programına katılanların program üzerinde program ile ilgili çalışmaları nasıl buldukları ve bu çalışmalara karşı olumlu ve olumsuz düşüncelerinin tesbit edilmesinin amaçlanmasıdır (Akt: Sakarya, 1994).

Bunun için de bir form düzenleyerek ders sonlarında eğitime katılanların doldurulması istenebilir. Bunun yararı eğitim faaliyetlerinin devamı süresince programda bazı düzeltmeler yapmak imkanı doğar (Akt: Sakarya, 1994).

2- Öğrenmeyi Değerlendirme: Hizmet içi eğitimden beklenen yarar, eğitime katılanların programda hedeflenen bilgi, beceri ve tutumları kazanmış olmaları ile, yani öğrenmenin gerçekleşmiş olması ile olanaklıdır (Altın ve ark, 1997:20).

Katılanların başarılarının değerlendirilmesinde çeşitli teknik ve araçlardan yararlanılır. Bu basamakta yapılan değerlendirme ile öğrenme düzeyine ilişkin sayısal verilerden yararlanarak bir yargıya varmak amaçlanır. Öğrenmeyi değerlendirme bu özelliği dolayısıyla, ölçmeyi ve sonuçların istatistiksel işlemlerle kolay anlaşılır, yorumlanır ve kolay karar verilebilir hale getirilmesini içeren bir süreç niteliğindedir (Altın ve ark, 1997:20).

Hizmet içi eğitim programlarında değerlendirme ile ilgili aşağıda belirtilen ilkelere uyulmalıdır: (Akt: Ülker, 2009:1)

Eğitim öncesi standartlar bulunmadan eğitim sonrasındaki durumun sayısal ifadesi imkan dışı kalır. Bu nedenle eğitsel etkinliklerin başlaması sırasında eğitileceklerin bilgi, beceri ve davranışlarına ilişkin standart performanslar belirlenmelidir. Hizmet içi eğitim yolu ile ulaşılması öngörülen hedef düzeyleri saptanmalıdır. Eğitim etkinliklerinin değerlendirilmesinde çeşitli yöntemlerden yararlanılmalıdır. Eğitimin sağlayacağı amaçlanmamış sonuçlar da saptanmalıdır. Yani eğitimin program için belirlenen amaçlar dışındaki yararları da belirlenmelidir; çünkü

eğitim amaçlanan belirli sonuçlar dışında birçok yarar sağlamaktadır (Akt: Ülker, 2009:1).

- Becerinin değerlendirilmesi; Eğitim programına katılanların, program bilimindeki becerilerinin, amaçlanan beceri durumuna ulaşıp ulaşmadığını bulmak için iş başında uygulama yoluna başvurulmaktadır (Akt: Sakarya, 1994:1).

- Davranışı Değerlendirme: Bu basamakta ise eğitim süreci sonucu, katılan bireyin işindeki tutum ve davranışında bir değişiklik olup olmadığı saptanmaya çalışılır.

İzleme değerlendirmesi de denen bu çalışma, eğitim programlarını başarıyla tamamlayarak işlerinin başlarına dönen bireylerin eğitimde kazandıkları bilgi, beceri ve tutumları görevlerinde kullanma düzeyleri ve eksiklik duyulan alanların belirlenmesi ile uygun önlemler alınması amacıyla yapılan bir değerlendirme türüdür (Altın ve ark, 1997:20).

Eğitim programlarında bazı bilgi ve becerileri öğrenmenin tek başına bir değerinin olmadığı; ancak bunların uygulamasının bunlara bir değer kazandırdığı bir gerçektir. Bireyin işiyle ilgili tutum ve davranışlarını değiştirebilmesi bazı koşulların varlığıyla olanaklı olur. Bu koşulların başlıcaları bireyin gelişme isteği, neyin nasıl yapılacağını bilmesi, eğitimde öğrenilenlerin uygulanması konusunda yöneticilerin yardımı ve yol göstericiliği ile davranış değişikliğinin ödüllendirilmesidir (Altın ve ark, 1997:20).

- Başarı derecesinin değerlendirilmesi; Eğitime katılanların belli bir süre, mesela üç ay sonra iş yerlerindeki başarı derecelerini karşılaştırmalı olarak değerlendirmek istediğimizde çeşitli kaynaklardan yararlanabiliriz. Bunlar arasında bizzat eğitime katılanların, bunların yöneticilerini, eş düzeydeki arkadaşlarını, teftiş veya denetlemelerini yapanların raporlarını sayabiliriz (Akt: Sakarya 1994:1).

Eğitim sürecinde değerlendirmenin öğrenciyi ve programı değerlendirme olmak üzere iki temel işlevi vardır. Eğitimde öğrencilerin değerlendirilmesi, büyük ölçüde bir dersin hangi öğrenciler tarafından tekrar edilmesi gerektiği hakkında karar vermek için yapılır. Programı değerlendirmenin amacı ise eğitim programlarının etkililiği hakkında yargıda bulunmak ve programdaki aksaklıkların, programın hangi öğe ya da öğelerinden kaynaklandığını belirleyerek gerekli düzeltmelerin yapılmasına olanak sağlamaktır (Özan ve Dikici, 2001:225).

Efe 1998:72 tarafından aktarılan Donald Kirkpatrick tarafından önerilen klasik yapıya göre oluşturulan eğitim değerlendirmesi dört düzeyde yürütülür:

İlk düzey tepkidir. Bu, katılımcıların eğitim esnasında ve eğitimin sonunda hissettikleri tatmin düzeyini ölçer. İkinci düzey öğrenmedir. Öğrenmeyi ölçmek için en geçerli ve güvenilir yöntem kurs öncesi ve sonrası testlerdir. Eğitim değerlendirmesinin üçüncü düzeyi uygulamadır. “Katılımcılar işlerinin başına döndüklerinde öğrendiklerini kullandılar mı?” sorusunun cevabı aranır. Eğitim değerlendirmesinin dördüncü düzeyi olan etki, yerine getirilmesi en güç olanıdır. Bu, eğitini programından kuruluşun ne de- rece yararlandığını ölçmeyi amaçlar (Efe, 1998:72).

Mathinson (1992: 257), iyi bir hizmet içi eğitim programının değerlendirilmesinde şu noktalara değinmiştir. Bunlar: (1) Öğretmenlerin hizmet içi eğitimle ne kazanacaklarına ve bu kazancın oranına önceden karar verilmesi, (2) Öğretmenlerin mesleki gelişmelerinde hizmet içi eğitimin etkisinin ne olacağı ve (3) Değişen eğitim deneyimlerinde okul ve öğretmenler arasındaki kaçınılmaz farklılığın etkisini belirlemek ve değerlendirmek olarak belirlemiştir (Özan ve Dikici, 2001:225).

BÖLÜM III

Benzer Belgeler