• Sonuç bulunamadı

Eğitimci Yönü ve Galatasaray Lisesi

Ernest Mamboury 1907’de çalışma hayatına İsviçre Lozan’da resim öğretmeni olarak başlamıştır ve İstanbul’da devam etmiştir. Mamboury başta Galata’daki Musevi Okulu,

Ermeni Merkez Okulu, Léon Faure Mektebi, Saint-Benoît olmak üzere birçok kurumda öğretmenlik yaptıktan sonra, 1923 sonbaharında Cumhuriyetin ilanıyla Galatasaray

35

Lisesi’nde çalışmaya başlamıştır (Şekil 2.21, 2.22). Bu sıra dışı öğretmenin sonraki

yıllarda Galatasaray Lisesi’nde sürdürdüğü uzun kariyer okul yıllıklardan takip

edilebilmektedir. Teknik resim (Resm-i hendesi) (Şekil 19) öğretmenliği yapsa da,

Atatürk Kitaplığı ve DAI arşivlerindeki belgelerden Fransızca ve matematik

öğretmenliği de yaptığı görülmektedir. Emsalsiz bilgisinden öğrencilerini

yararlandırmak amacıyla, onlarla özel İstanbul gezileri yaptığı da bilinmektedir (İFEA,

2017, s.14).

1907’de başlayan bu uzun eğitimcilik serüveni 1951’de Galatasaray Lisesi’nden emekli

olana kadar sürmüştür. Kişisel araştırmalarını öğretmenlikten kazandığı maddi kaynakla

gerçekleştirmiştir. Galatasaray Lisesi, öğrencileri ve meslekdaşları hayatında büyük

önem taşımıştır. Ernest Mamboury Galatasaray Lisesi’nde 27 yılını tamamladığında düşüncelerini kendi el yazısıyla (Şekil 2.20) şöyle ifade etmiştir:

“Galatasaray Lisesi’nde 27 yıl eğitimciliğin eşiğinde, geçmiş yılları büyük bir keyifle hatırlıyorum. Şu anda ülkenin politik, diplomatik, hukuki, endüstriyel ve ticari mevkilerinde önemli yerlerde bulunan mükemmel öğrencileri gururla ve mutlulukla hatırlıyorum. Aramızdan ayrılan seçkin meslektaşlarımızı düşünürken mütessir oluyorum ve eğitim hayatımızı kolaylaştıran müdürlerimize müteşekkirim. Tek dileğim, yeni öğrencilerimizin eskilerin izinden giderken, lisenin zaferini sağlayan “Galatasaraylı” ruhunu kaybetmemeleridir. Bitirirken, 27 sene aralıksız bana güvenen yetkili amirlere de minnetle teşekkür ediyorum.

36

Ernest Mamboury”

37

Şekil 2.21: Galatasaray Lisesi öğretmenlerinin bir bölümü, arka sıra ortada E. Mamboury.L’illustration de la Turquie Renovee, Paris, 1929, Kaib, Kişisel arşivlerde İstanbul Belleği, Taha Toros Arşivi, Belge no:

1582334010.

Şekil 2.22: L’illustration de la Turquie Renovee, Paris, 1929.Kaib, Kişisel arşivlerde İstanbul Belleği, Taha Toros Arşivi, Belge no: 1582334010.

38

Türk eğitim tarihinde önemli bir yere sahip olan Galatasaray Mekteb-i Sultânîsi, Tanzimat döneminde eğitim alanında gerçekleştirilen düzenlemeler sonucu kurulmuştur. 28 Şubat 1856’da yayınlanan Islahat Fermanı uyarınca Avrupa’ya öğrenci gönderildiği gibi, Fransız programına göre eğitim yaparak devlete hariciyeci ve yabancı dil bilen subay yetiştirmek üzere Paris’te 1857’de Mekteb-i Osmânî açılmıştır. Ancak bu okul beklenen sonucu vermediği için 1864’te kapatılmıştır. Daha sonra öğrenci gönderilmesinden de vazgeçilmiştir (Şişman, 1989, s.325).

Onun yerine, daha az masrafla daha çok öğrenci yetiştirmek üzere İstanbul’da Batılı anlamda yeni bir okul açma düşüncesi ortaya çıkmıştır. Okulun programında öğrencilere kendi dinlerinde ibadet etme olanağının verilmesi eleştirilere neden olmuştur. Dini liderler bu okulda farklı dinlere ait öğrencilerin yetişmesine karşı çıkmıştır. Dinî ibadetin milliyetçilik sayıldığı bir ülkede karma lise kurma fikrinin yürümeyeceği ileri sürülmüştür. Ama bütün tepkilere rağmen okul açılmış ve Osmanlı’da bir ilk olan dini eğitimin esas alınmadığı laik bir sisteme başlanmıştır. Şişman, 1989, s.324).

Galatasaray Mekteb-i Sultanisi ilk mezunlarını 1870-1871 öğretim yılı sonunda vermiştir. Fransız hükümeti 1 Şubat 1871’de Mekteb-i Sultânî diplomasının Fransız liseleri diplomalarına denk olduğunu kabul etmiştir (Şişman, 1996, s.325).

Kurtuluş Savaşı’nda öğrencilerinin bir kısmını kaybetse de okul, "Galatasaray Lisesi" adıyla genç cumhuriyetin çağdaş eğitim birimlerinden biri olarak yerini almıştır. 1868'den bu yana sürdürdüğü laik kimliğiyle öğretim hayatına devam etmiştir.

Bu kurumda otuz yılı aşkın süre eğitmenlik yapan Mamboury’nin Semavi Eyice ile ilk karşılaşması da bu okulda olmuştur. Eyice ortaokulun son sınıfında, eski eserlere meraklı bir çocuk olarak, rehberinde karşılaştığı bir bilginin başka kaynaklardan farklı bir görüşü savunduğunu okul bahçesinde karşılaştığı Mamboury’ye söylemek cesaretini göstermiştir. Ernest Mamboury’nin cevabı sert olmuştur:

39

Uzun yıllar sonra, 1953’te Selanik’te toplanan 9. Bizans Araştırmaları Kongresi’nde (Şekil 2.23) Eyice genç bir asistan olarak bildirisini verdiğinde aynı Mamboury onu “Türk Bizantolojisinin ümidi’’ diyerek onurlandırmıştır (Eyice, 1953, s.53).

Şekil 2.23: Eyice ve Ernest Mamboury vefatından hemen önce 9. Bizans Araştırmaları Kongresi, Selanik, 1953.

Ünlü yazar Ertuğrul Erol Ergir Galatasaray Lisesi ile ilgili anılarını anlatırken Ernest Mamboury’den şöyle bahseder (Aras, Saka, 2006, s.178):

“Mösyö Mamboury, matematik hocamızdı. Çok uzun boyluydu. Yaşlı fakat dimdik yürüyüşüyle yaşını belli etmiyordu. Hep gezip, dolaştığı da kıyafetinden belliydi. Pantolonunu bayağı yukarıda tutması, eski çoraplarını ve ayakkabılarını görmemize imkan sağlıyordu. Mütevazı, gösterişten uzak bir kişiliğe sahipti. Bizlerin, İstanbul için yazdığı eşsiz gözlem kitaplarının mevcudiyetinden çok geç haberdar olmamızın ana sebebi de buydu. İyi bir hocaydı. Ders anlatmasını zevkle dinlediğimi hatırlıyorum. Notları da adildi. “(Aras, Saka, 2006, s.178).

1931-1932 öğretim yılı basılan lise yıllığında kendisinden “Büyük Türk dostu hocamız” şeklinde bahsedilirken, ünlü ressam Cihat Burak (1915-1994) anılarında şöyle diyor:

“Küçük yaşımdan beri resim çizmeyi sevdiğimi hatırlıyorum. O zamanki adıyla Sanayi-i Nefise Mektebi Âli’sine giden bir halam vardı. Vakit buldukça benimle ilgilenirdi. Galatasaray’da okurken teknik resim hocamız Ernest Mamboury idi...” (İFEA, 2017, s.14).

40

15. yüzyılın sonlarından itibaren, İstanbul’a dair belgelerde bir saray mektebi olarak adı geçen Galata Sarayı, kentin ibadethaneler dışında işlevi değişmeden günümüze kadar gelebilmiş tek kuruluşu olmuştur (Batıya Açılan Pencere. Galatasaray Lisesi'nin 150 Yılı 1868-2018 Sergisi, İstanbul Araştırmaları Enstitüsü).