• Sonuç bulunamadı

Eğitim ve Öğretim Açısından YetiĢkinlerin Özellikleri

BÖLÜM 1: TEORĠK ÇERÇEVE

1.2. YetiĢkin Eğitimi

1.2.6. Eğitim ve Öğretim Açısından YetiĢkinlerin Özellikleri

YetiĢkinler eğitimi yetiĢkin bireylere, okul dıĢındakilere, herhangi bir sebeple okula gidemeyenlere, eğitim imkânlarından yararlanamayanlara yöneliktir. Bu eğitim resmi ya da özel kurumlarca yetiĢkin yurttaĢların çalıĢma güçlerini arttırmak, yaĢayıĢ düzeylerini yükseltmek ve milli değerlerini geliĢtirmek amacıyla verilen planlı ve amaçlı bir eğitimdir (Tosun, 2002:156).

YetiĢkinlerin öğrenmeye hazır olmaları toplumsal rolleri ve geliĢim ödevleri ile yakından alakalıdır. YetiĢkin bireyler öğrenmeye hazır olacaklarına kendileri karar verebilirler. YetiĢkin birey, bir geliĢim döneminden diğerine geçtiği zaman ortaya çıkan yeni geliĢim ödevleri, yeni öğrenme gereksinimlerini meydana getirmektedir. Yeni öğrenme gereksinim, ilgi ve algılarının ortaya çıktığı durumlar ile öğrenme yaĢantılarının eĢleĢtirilmesi yetiĢkin bireylerin eğitimlerinin gruplandırılması ve zamanlaması açısından önem arzetmektedir. Örneğin 25-30 yaĢındaki insanlara emeklilik yaĢamıyla ilgili bir kurs düzenlemek zordur. Çünkü o yaĢlardaki insanların geliĢim ödevleri farklıdır. YetiĢkin bireyler bazı öğrenmelere hazır olmayabilirler. Bu durumlarda yapılması gereken yetiĢkinleri öğrenmeye hazır hale getirecek mesleki rehberlik ya da yüksek performans örnekleri verilmelidir (Duman, 2000:124).

Eğitimciler, yetiĢkinleri değiĢiklikleri kabul etme ve öğrenme açısından beĢ grupta ele almaktadırlar:

Aceleciler: Gelir düzeyi yüksek olan, bilgi, görgü ve tecrübe sahibi olan yetiĢkinler, yenilikleri ilk kabul edenlerdir. Bu gruptakiler yeniliğin getireceği olumlu ya da

30

olumsuz neticeyi kabul edebilir, hatta sakıncalı sonuçları göze alabilirler. Aceleciler için yeniliklerin benimsemesinde bireysel iliĢkiler ya da iletiĢim araçları yeterli kabul edilmektedir.

Deneyiciler: Bazı yetiĢkinler açık görüĢlüdürler. Ancak buna rağmen yenilikleri hemen uygulayamazlar. Diğer kiĢilerin uygulamasından ve aldıkları sonuçtan sonra yeniliği benimsemektedirler. Deneyicilerin yenilikleri kabul etmeleri bireysel iliĢkiler ve kitle iletiĢim araçları yanında acelecilerin tavırlarındandır.

Yerel önderler: BaĢkalarının tecrübelerinden istifade eder ve ortaya çıkan yeniliğin çevreye yapabileceği etkileri incelerler. Bu tipler çevrelerinde tesirlidirler. Yerel önderler bireysel iliĢkilerden ve kitle iletiĢim araçlarından etkilendikleri gibi deneyci gruptakilerden de etkilenmektedirler.

Geç öğrenenler: Genellikle önderlerini izlerler. Bu kümenin çevrelerine uyum göstermesi oldukça yavaĢtır. Geç öğrenenler için en tesirli yol, yerel önderlerdir. Öğrenmeye kapalı olanlar: Yüksek zeka düzeyine sahip yetiĢkinlere kıyasla zeka düzeyi düĢük yetiĢkin bireylerin değiĢikliğe daha fazla karĢı koydukları eğitim uygulamaları açısından önemli bir husustur. Bunların değiĢikliklere uyum göstermeleri ve onları benimsemeleri için uzun süreli bir eğitime ihtiyaçları vardır. Dolayısıyla öğrenmeye kapalı olanlar, uzun süreli eğitim programı ile değiĢtirilebilirler (Kurt, 2000:72-73).

YetiĢkin bireylerin öğrenmeye yönelimleri zaman ve biçim açısından küçüklerinkinden farklıdır. Çocuk ve genç eğitimi, ileride kullanılmak üzere uygulanan bilgi, beceri ve tutum birikimidir. YetiĢkin eğitimi ise karĢı karĢıya olunan sorunların çözümünde kullanılabilecek bir yöntemdir. Öğrenme hemen uygulamaya dönüĢtürülemeyecekse o öğrenme, yetiĢkinler için tercih edilecek bir husus değildir. Bu yüzden çocuk ve gençlerin öğrenmeleri konu odaklı, yetiĢkinlerin öğrenmesi ise sorun ya da yaĢam merkezlidir. YetiĢkin bireylerin öğrenmeleri uygulamalı ve sorun çözmeye dayalı olmalıdır. Mesela okuma-yazma programı uygulanırken programa katılan yetiĢkinlerin gündelik yaĢamlarında kullandıkları sözcüklerin kullanılması Ģeklinde olmalıdır. Ayrıca aritmetik öğretilirken yetiĢkin bireylerin hayatlarında karĢılaĢtıkları hesap

31

iĢlerinin öne çıkarılması, yetiĢkinlerin öğrenmelerini kolaylaĢtıracaktır. Bunun aksi yapıldığı zaman öğrenme güçleĢecek ya da olmayacaktır (Duman, 2000:124).

YetiĢkin bireylerin öğrenmeye güdülenmesi ile çocukların ve gençlerin öğrenmeye güdülenmeleri arasında büyük farklılıkların olduğu bilinmektedir. YetiĢkin bireylerdeki büyüme ve geliĢmeyi sürdürme güdüsü, öğrenmeye güdülenme açısından farklı bazı olumsuzlukların meydana gelmesine sebep olabilir. Bu olumsuzluklar genel olarak benlik algısı, öğrenme fırsat ve olanaklarının yetersizliği ve eriĢilemez olması ile zaman kısıtlamasıdır. YetiĢkin bireylerin öğrenmesinde dıĢsal ve içsel güdüleyiciler önemli roller üstlenmektedirler. Bununla birlikte yükselme, daha fazla ücret ya da iĢinde karĢılaĢtığı bir sorunun çözümüne iliĢkin bilgi ve becerilerin kazanılması gibi dıĢsal güdüleyiciler daha kolay ön plana çıkarak yetiĢkinin öğrenmesi konusunda daha etkili olabilir. Ancak bireyin kendisine saygısının yükselmesi ve yaĢamının daha anlamlı hale gelmesi gibi içsel güdüleyicilerin de yetiĢkin eğitimi açısından önem arzettiğini ifade etmek gerekmektedir. YetiĢkinler, öğrenme etkinliklerinin, onların yaĢamlarında karĢılaĢtıkları sorunların çözümüne katkı sağladığını algılar ve düĢünürlerse, güdülenme düzeylerinin yüksek olması beklenebilir (Duman, 2000:125). YetiĢkin eğitiminin öneminin fark edilmesi bu eğitimde dikkat edilmesi gereken hususların öne çıkmasını sağlamıĢtır. Bu itibarla yetiĢkin bireylerin eğitiminde etkin bir öğrenmenin elde edilebilmesi için dikkat edilmesi gereken hususlar Ģöyle değerlendirilebilir:

1- YetiĢkinin “benlik” kavramı geliĢmiĢtir. Kendisine olgun bir insan olarak davranılmasını ve saygı gösterilmesini bekler. Ayrıca yetiĢkin birey eğitimde etkin bir rol almak ister ve otoriteden hoĢlanmaz. Eğitim düzeyi düĢük olan yetiĢkinlerde güven eksikliği olabilir. Bu durum onların eğitime olan ilgisini azaltabilir.

2- YetiĢkin deneyim birikimine sahiptir. YetiĢkinlerin yaĢamları boyunca edindikleri deneyimleri bulunmaktadır. Bu yüzden yetiĢkinler, deneyim birikimlerini kullanacak eğitim ortamı ararlar. Deneyimlerine uygun düĢen yeni öğrenmeleri kabul eder ve ters düĢenlere karĢı ise bir direnme eğilimi gösterirler.

3- YetiĢkinler, gereksinimlerini karĢılamayan öğrenmeleri kabul etmeye istekli değildirler. YetiĢkin birey eğitim sürecinde almıĢ olduğu bilgi ve beceriyi yaĢamında

32

kullanmayı ister. Ayrıca yetiĢkin birey aile, toplum ve mesleki sorumlulukları ile ilgili konuları öğrenmeye hazırdır.

4- YetiĢkinler karĢılaĢtıkları sorunlara çözüm getirebilecek öğrenmelere ilgi duymaktadır. Bu yüzden öğrenme gereksinmeleri, karĢılaĢtıkları sorunlara yöneliktir. YetiĢkinlerin zamanları değerli olduğundan, sorunlarının çözümüne yönelik olmayan öğrenmelere ilgi duymamaktadırlar (Celep, 1995:47-48).

Benzer Belgeler