• Sonuç bulunamadı

Duygusal Zeka ve Psikolojik Sağlamlık Arasındaki İlişkiye Ait

IV. Bölüm

5.4. Duygusal Zeka ve Psikolojik Sağlamlık Arasındaki İlişkiye Ait

Tablo 5.24. Duygusal Zeka Ölçeği ile Psikolojik Sağlamlık Ölçeği Arasındaki İlişkiye Ait Pearson Korelasyon Analizi

Alt Boyutlar PSİKOLOJİK SAĞLAMLIK ÖLÇEĞİ Bireysel Aile/ Bakım Verenler Bağlam/ Kaynak İyi Oluş r 0.24 0.20 0.24 0.20 p 0.00 0.00 0.00 0.00 n 360 360 360 360 Öz Kontrol r 0.23 0.16 0.21 0.20 p 0.00 0.00 0.00 0.00 n 360 360 360 360 Duygusallık r 0.29 0.24 0.25 0.27 p 0.00 0.00 0.00 0.00 n 360 360 360 360 Sosyallik r 0.22 0.17 0.20 0.24 p 0.00 0.00 0.00 0.00 n 360 360 360 360 DUYGUSAL ZEKA ÖLÇEĞİ r 0.33 0.26 0.30 0.31 p 0.00 0.00 0.00 0.00 n 360 360 360 360

Duygusal Ölçeği İyi Oluş alt boyutu puanları ile Psikolojik Sağlamlık Ölçeği (r=0.24), bireysel (r=0.20), aile/bakım verenler (r=0.24), bağlam/kaynak (0.20) alt boyut puanları arasında pozitif yönlü ve anlamlı ilişki vardır (p<0.01). Duygusal Ölçeği Öz Kontrol alt boyutu puanları ile Psikolojik Sağlamlık Ölçeği (r=0.23), bireysel (r=0.16), aile/bakım verenler (r=0.21), bağlam/kaynak (0.20) alt boyut puanları arasında pozitif yönlü ve anlamlı ilişki vardır (p<0.01).

96

Duygusal Ölçeği Duygusallık alt boyutu puanları ile Psikolojik Sağlamlık Ölçeği (r=0.29), bireysel (r=0.24), aile/bakım verenler (r=0.25), bağlam/kaynak (0.27) alt boyut puanları arasında pozitif yönlü ve anlamlı ilişki vardır (p<0.01).

Duygusal Ölçeği Sosyallik alt boyutu puanları ile Psikolojik Sağlamlık Ölçeği (r=0.22), bireysel (r=0.17), aile/bakım verenler (r=0.20), bağlam/kaynak (0.24) alt boyut puanları arasında pozitif yönlü ve anlamlı ilişki vardır (p<0.01). Duygusal Ölçeği puanları ile Psikolojik Sağlamlık Ölçeği (r=0.33), bireysel (r=0.26), aile/bakım verenler (r=0.30), bağlam/kaynak (0.31) alt boyut puanları arasında pozitif yönlü ve anlamlı ilişki vardır (p<0.01).

Tablo 5.25. Duygusal Zekanın Psikolojik Sağlamlık Üzerindeki Etkisine Ait Çoklu Regresyon Analizi

Bağımsız Değişkenler B SH β t p Sabit 3.75 0.24 15.51 0.00 İyi Oluş 0.12 0.11 0.07 1.02 0.31 Öz Kontrol 0.03 0.03 0.08 1.26 0.21 Duygusallık 0.08 0.03 0.19 2.92 0.00 Sosyallik 0.33 0.22 0.09 1.46 0.14 (Çoklu R=0.33; R2=0.11; Düzeltilmiş R2=0,.10; F=10.86; p=0.00)

Duygusal zeka alt boyutları (iyi oluş, öz kontrol, duygusallık ve sosyallik) birlikte, psikolojik sağlamlık değişkenindeki değişimin açıklamaktadır (Düzeltilmiş R2= 0.1; F=10.86; p=0.00). Psikolojik Sağlamlık üzerinde sadece

duygusallığın (β=0.19; t=2.93; p<0.00) etkili olduğu; iyi oluş (β=0.07; t=1.02; p>0.05), öz kontrol (β=0.08; t=1,26; p>0.05) ve sosyalliğin (β=0.09; t=1.46; p>0.05) anlamlı etkisinin olmadığı tespit edilmiştir. Diğer bir ifadeyle ergenlerin psikolojik sağlamlığı üzerinde sadece duygusallık anlamlı düzeyde etkiye sahiptir.

Tablo 5.26. Duygusal Zekanın Psikolojik Sağlamlık Üzerindeki Etkisine Ait Basit Regresyon Analizi

97

Bağımsız Değişkenler B SH β t p

Sabit 5.15 0.18 27.98 0.00

DUYGUSAL ZEKA 0.71 0.11 0.33 6.60 0.00

(Çoklu R=0.33; R2=0.11; Düzeltilmiş R2=0.11; F=43.52; p=0.00)

Duygusal zeka ölçeği genel olarak, psikolojik sağlamlık değişkenindeki değişimin %11’ini açıklamaktadır (Düzeltilmiş R2= 0.11; F=43.52; p=0.00).

Duygusal zekanın psikolojik sağlamlık üzerindeki etkisinin düşük düzeyde anlamlı olduğu tespit edilmiştir (β=0.33; t=6.60; p<0.01). Ergenlerin psikolojik sağlamlığı üzerinde duygusal zekalarının düşük düzeyde etkiye sahip olduğu bulgusu elde edilmiştir.

98

V. BÖLÜM

6. TARTIŞMA VE YORUM

Bu bölümde, araştırmanın sonucunda elde edilen bulguların tartışma ve yorumu yapılıp anketteki mevcut veriler analiz edilerek aktarılmıştır.

Psikolojik Sağlamlık Ölçeği bireysel ve aile/bakım verenler alt boyutları ile cinsiyet arasında ilişki olmadığı, bağlam/kaynak alt boyutunda erkek ergenlerin psikolojik sağlamlık puanlarının kız öğrencilerden anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu bulunmuştur. Cinsiyet ile genel psikolojik sağlamlık düzeyi arasında ilişki bulunmamıştır. Oktan (2008) tarafından üniversite sınavına hazırlanan ergenlerin psikolojik sağlamlıklarının çeşitli değişkenlere göre incelenmesi konulu 495 kişi ile yapılan araştırmada kız öğrencilerinin psikolojik sağlamlıklarının erkeklerden daha yüksek olduğu bulunmuştur. Bu durum kızların ergenlik dönemine daha erken girmeleri ve ergenlik döneminde erkek ve kadın cinsiyetleri arasındaki farkların daha

belirgin olması ile açıklanmaktadır (Bahadır, 2009). Bunun yanında Toprak

(2014); Turgut (2015); Oktan (2008); Sipahioğlu (2008); Uçar (2014); Güngörmüş, Okanlı, Kocabeyoğlu (2015: 11) tarafından yapılan çalışmalarda da kızların psikolojik sağlamlıkları erkeklerden yüksek bulunmuştur. Kız ergenlerin psikolojik sağlamlıklarının yüksek bulunduğu çalışmaların yanında erkek öğrencilerin de psikolojik sağlamlıklarının yüksek bulunduğu çalışmalar da vardır. Bahadır (2009) tarafından 342 kişi ile yapılan çalışmada erkek öğrencilerin psikolojik sağlamlıkları kız öğrencilerden daha yüksek bulunmuştur. Clark (1995: 1) tarafından yapılan çalışmada da erkeklerin psikolojik sağlamlıklarının kızlara göre daha yüksek olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Clark ve Bahadır tarafından yapılan çalışmalar bu çalışmada ulaşılan bağlam/kaynak alt boyutunda erkeklerin kızlara oranla daha yüksek psikolojik sağlamlıkları olduğu sonucunu desteklemektedir. Ayrıca bu çalışmada bağlam kaynak alt boyutu hariç diğer alt boyutlarda ve genel psikolojik sağlamlık puanında erkek ve kızların psikolojik sağlamlıkları arasında farklılık bulunmamıştır. Altundağ (2013); Aydoğdu (2013); Harrison ve diğerleri (2002); Maddi ve diğerleri (2006); Sezgin (2012); Balcı (2013); Tümlü ve Recepoğlu (2013: 207); Terzi (2008); Gökçen (2015); M. Gökmen

99

(2014) tarafından yapılan çalışmalarda cinsiyet ile psikolojik sağlamlık arasında farklılık bulunmamıştır. Altundağ ve Aydoğdu tarafından yapılan çalışmalar bu çalışmanın sonucunu desteklemektedir. Kızların erkeklere veya erkeklerin kızlara göre psikolojik sağlamlıklarının farklı olduğu doğru bir iddia değildir (Aydoğdu, 2013). Cinsiyet ile psikolojik sağlamlık arasında ilişki olmadığı bir çok çalışmada ortaya konulmuştur.

Psikolojik Sağlamlık Ölçeği bireysel, bağlam/kaynak ve aile/bakım verenler alt boyutları puanlarında ve psikolojik sağlamlık genel puanlarında 9. sınıfta okuyan ergenlerin 10, 11 ve 12 sınıflarda okuyan ergenlerden psikolojik sağlamlık puanlarının anlamlı düzeyde yüksek olduğu bulunmuştur. Güngörmüş, Okanlı, Kocabeyoğlu (2015: 11); Koç Yıldırım (2014) tarafından yapılan araştırmada gidilen sınıf ve yaşları ile psikolojik sağlamlık arasında bir farklılık bulunmamıştır. Yapılan araştırmalarda bu çalışmanın sonucunu destekleyecek çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmada 9. Sınıf öğrencilerinin psikolojik dayanıklılıkları en yüksek iken diğer çalışmalarda sınıf ve yaş değişkeni ile psikolojik dayanıklılık arasında herhangi bir ilişki bulunmamıştır. Bu durum psikolojik dayanıklılık değişkeninin yaş ve sınıftan çok diğer değişkenler tarafından şekillendiği şeklinde değerlendirilmektedir.

Psikolojik Sağlamlık Ölçeği bireysel alt boyutunda 3 ve daha fazla kardeşe sahip ergenlerin psikolojik sağlamlık puanlarının tek kardeş ve iki kardeş olanlardan anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu, bağlam/kaynak ve aile/bakım verenler alt boyutlarında farklılık olmadığı bulunmuştur. Oktan (2008); Bahadır (2009); Altundağ (2013) tarafından yapılan çalışmada aile ile ilgili değişkenlerin psikolojik sağlamlıkla ilgili olmadığı bulunmuştur. Bu bulgular bu çalışmanın aile/bakım verenler ve bağlam/kaynak alt boyutları ile aynı sonuçları göstermektedir. Bu durum Oktan (2008) tarafından ergenlerin psikolojik destek kaynaklarını daha çok arkadaş çevresinden sağladıkları ile açıklanmaktadır. Buna karşın bireysel alt boyutta kardeş sayısı 3 ve daha fazla olanların psikolojik sağlamlık düzeylerinin yüksek bulunması ile çelişmektedir. Bu durumun nedeninin kardeş sayısı fazla olan öğrencilerin psikolojik destek kaynaklarının kardeş sayısı az olanlara oranla daha fazla olduğu şeklinde değerlendirilmektedir.

100

Psikolojik Sağlamlık Ölçeği bireysel, bağlam/kaynak ve aile/bakım verenler alt boyutlarında psikolojik sağlamlık puanları ile anne eğitim durumu arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır Güngörmüş, Okanlı, Kocabeyoğlu (2015: 11) tarafından yapılan araştırmada anne eğitim durumu ile psikolojik sağlamlık arasında ilişki bulunmamıştır ayrıca Koç Yıldırım (2014) tarafından yapılan çalışmada da psikolojik dayanıklılık alt boyutları ile anne eğitim durumu arasında ilişki bulunmamış ve bu çalışma ile aynı sonuçlara ulaşılmıştır. Bu sonuca göre eğitim sisteminin psikolojik sağlamlığı yüksek bireyler yetiştirmekten eksik olduğu sonucu değerlendirilmekte ve psikolojik sağlık açısından eğitim sürecinin gözden geçirilmesi düşünülmektedir. Buna karşın Bahadır (2009); Toprak (2014) tarafından yapılan çalışmalarda anne eğitim durumu ile psikolojik sağlamlık arasında ilişki bulunmuştur. Anne eğitim durumu ile psikolojik sağlamlık arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmalarda farklı sonuçlar çıkmasının nedeninin annenin bireysel özellikleri ile eğitim özelliklerinin farklı olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir.

Psikolojik Sağlamlık Ölçeği bireysel ve bağlam/kaynak alt boyutlarında baba ilköğretim veya ilköğretim terk ve baba ortaöğretim mezunu olan ergenlerin psikolojik sağlamlık puanlarının baba üniversite/yüksek lisans/doktora mezunu olanlardan anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu, aile/bakım verenler alt boyutu puanlarında ise anlamlı bir farklılık oluşmadığı bulunmuştur. Genel psikolojik sağlamlık puanlarında baba ilköğretim veya ilköğretim terk ve baba ortaöğretim mezunu olan ergenlerin psikolojik sağlamlık puanlarının baba üniversite/yüksek lisans/doktora mezunu olanlardan anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu bulunmuştur. Bahadır (2009); Toprak (2014) tarafından yapılan çalışmada anne baba eğitim durumu düşük olanları yüksek olanlara göre psikolojik sağlamlıklarının daha yüksek olduğu bulunmuştur. Bu bulgular bu çalışmanın bireysel, bağlam/kaynak alt boyutunda ve genel psikolojik sağlamlık puanları ile ulaşılan sonuçları destekler niteliktedir. Güngörmüş, Okanlı, Kocabeyoğlu (2015: 11) tarafından yapılan araştırmada baba eğitim durumu yüksek olan bireylerin psikolojik sağlamlıklarının yüksek olduğu bulunmuştur. Farklı çalışmaların baba eğitim durumu ile psikolojik sağlamlık arasındaki ilişkide farklı sonuçlar ortaya çıkarmasının nedeni olarak eğitim durumu ile babalık veya iyi babalık

101

kavramının eğitimden çok bireysel özelliklerle açıklanabileceği şeklinde değerlendirilmektedir. Eğitim sisteminin iyi bir meslek elemanı yetiştirdiği kadar iyi ebeveyn yetiştirmesi gerektiği üzerine düşünülmesi gerektiği değerlendirilmektedir.

Psikolojik Sağlamlık Ölçeği bireysel, bağlam/kaynak ve aile/bakım verenler alt boyutlarında psikolojik sağlamlık puanları ile anne ve babanın yaşama durumu açısından anlamlı bir farklılık oluşmadığı bulunmuştur. Bahadır (2009); Toprak (2014); Turgut (2015); Gökçen (2015) tarafından yapılan çalışmalarda da anne babanın sağ olması ile psikolojik sağlamlık arasında farklılık bulunmamıştır. Bu bulgular bu çalışmanın sonuçlarını desteklemektedir. Bu durumun ergenlerin psikolojik destek kaynaklarının aileden çok arkadaş çevresinden oluştuğu ile açıklanmaktadır (Oktan 2008).

Psikolojik Sağlamlık Ölçeği bireysel, bağlam/kaynak ve aile/bakım verenler alt boyutlarında psikolojik sağlamlık puanları ile anne/baba birliktelik durumları açısından anlamlı bir farklılık oluşmadığı bulunmuştur. Bahadır (2009); Altundağ (2013) tarafından yapılan çalışmada anne babanın birliktelik durumu ile psikolojik sağlamlık arasında farklılık bulunmamıştır ve bu çalışmanın sonuçlarını desteklemektedir. Ergenlerin psikolojik olarak sağlamlıklarını aileden çok arkadaş çevresinden karşılıyor olması bu durumu açıklamaktadır.

Psikolojik Sağlamlık Ölçeği bireysel, aile/bakım verenler alt boyutlarında aile geliri 1601-2400TL ve 2401-3200TL olan ergenlerin 1600TL ve altı ile 3200TL ve üstü aylık aile gelirine sahip olan ergenlerden psikolojik sağlamlık puanlarının anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu, bağlam/kaynak alt boyutunda ise 1601-2400TL ve 2401-3200TL aylık aile gelirine sahip olan ergenlerin 3200TL ve üstü aylık aile gelirine sahip ergenlerden psikolojik sağlamlık puanlarının anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu bulunmuştur. Genel psikolojik sağlamlık puanlarında 1600TL ve altı, 1601-2400TL ve 2401/3200TL arası aylık aile gelirine sahip ergenlerin 3200TL ve üstü aylık aile gelirine sahip ergenlerden psikolojik sağlamlık puanlarının anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu bulunmuştur. Bahadır (2009); S. Taş (2013); Gökçen (2015) tarafından yapılan çalışmada sosyo ekonomik durum ile

102

psikolojik sağlamlık arasında ilişki bulunmamıştır. Güngörmüş, Okanlı, Kocabeyoğlu (2015: 11) tarafından yapılan araştırmada ekonomik durumu yüksek olan öğrencinin psikolojik sağlamlığının yüksek olduğu bulunmuştur. Bu çalışmada ise genel psikolojik sağlamlık ve alt boyutlarında aile geliri ile psikolojik sağlamlık arasında negatif ilişki bulunmuştur. En yüksek aile geliri olarak 3201TL ve üstü aile gelirine sahip öğrencilerin psikolojik sağlamlıklarının en düşün olduğu, orta seviye olarak kabul edilen 1601-2400 ve 2401-3200TL arası aile gelirine sahip öğrencilerin psikolojik sağlamlıklarının en yüksek olduğu bulunmuştur. Bu bulguları destekleyecek araştırma sonuçlarına ulaşılamamıştır. Fakat ulaşılan diğer çalışmalarda da bir tutarlılık söz konusu değildir. Bundan dolayı psikolojik dayanıklılık ile aile geliri arasındaki ilişkinin aile gelirinden çok aile üyelerinin bireysel özellikleri ile ilişkili olduğu düşünülmektedir.

Psikolojik Sağlamlık Ölçeği bireysel, bağlam/kaynak ve aile/bakım verenler alt boyutlarında psikolojik sağlamlık puanları ile sahip olunan aile tipi açısından anlamlı farklılık bulunmamıştır. Bahadır (2009) tarafından yapılan çalışmada aile yapısı ile psikolojik sağlamlık arasında farklılık bulunmamıştır. Bahadır tarafından yapılan çalışma bu çalışmanın sonuçlarını desteklemektedir. Bu durum geniş aile veya çekirdek aile ile psikolojik dayanıklılık arasında bir ilişki olmadığını göstermektedir.

Psikolojik Sağlamlık Ölçeği bireysel alt boyutunda ders dışı etkinliği diğer olan ergenlerin ders dışı etkinliği spor ve tiyatro/sinema olan ergenlerden psikolojik sağlamlık puanlarının anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu, bağlam/kaynak ve aile/bakım verenler alt boyutlarında ders dışı aktivitesi spor, bilgisayar/internet ve diğer olan ergenlerin psikolojik sağlamlık puanlarının ders dışı aktivitesi tiyatro/sinema olan ergenlerden anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu bulunmuştur. Genel psikolojik sağlamlık puanlarında ders dışı aktivitesi diğer olan ergenlerin psikolojik sağlamlık puanlarının ders dışı aktivitesi tiyatro/sinema ve spor olan ergenlerden anlamlı düzeyde yüksek olduğu bulunmuştur. Bulgular genel anlamda incelendiğinde gerek alt boyutlarda gerekse psikolojik sağlamlık genel boyutunda ders dışı aktivitesi tiyatro/sinema olan öğrencilerin psikolojik sağlamlık düzeylerinin en düşük olduğu görülmektedir. Bu durum öğrencilerin tiyatro veya sinema etkinliğine

103

katılmaları ile psikolojik sağlamlıklarının artırılması yönündeki düşünceyi çürütmektedir. Alanyazında ders dışı aktivite ile psikolojik sağlamlık arasındaki ilişkiyi ölçen başka bir araştırma bulunmaması nedeniyle bu alanda başka araştırmaların yapılmasının faydalı olacağı düşünülmektedir.

Duygusal Zeka Ölçeği iyioluş, özkontrol, duygusallık, sosyallik alt boyutlarında ergenlerin duygusal zeka puanları ile cinsiyet arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Tosun (2015) Soykan (2015), Halilbeyoğlu (2015), Çelenk (2015), B. Özden (2015), Özerbaş (2004), Deniz ve Yılmaz (2004: 21) tarafından yapılan çalışmalarda cinsiyet ile duygusal zeka arasında farklılık bulunmamıştır. Bu durum bu çalışmanın sonucunu desteklemektedir. Diğer taraftan erkeklerin duygusal zekalarının daha yüksek olduğu yönünde çalışmalar da vardır (Yıldırım, 2015; Atalay, 2014). Bunun Yanında kızların duygusal zekalarının yüksek bulunduğu çalışmalar da mevcuttur (Bircan, 2004; Erol, 2004; Durdu, 2015; Ümit, 2010). Sonuç olarak cinsiyet ile duygusal zeka arasında ilişkinin bulunmadığı ortaya çıkmıştır.

Duygusal Zeka Ölçeği iyioluş alt boyutunda 10, 11, 12. sınıfa devam eden ergenlerin duygusal zeka puanlarının 9. sınıfa devam eden ergenlerin duygusal zeka puanlarından anlamlı düzeyde yüksek olduğu, özkontrol alt boyutunda 10. sınıfa devam eden ergenlerin duygusal zeka puanlarının 9, 11 ve 12. sınıfa devam eden ergenlerin duygusal zeka puanlarından anlamlı düzeyde yüksek olduğu, duygusallık alt boyutunda 11. sınıfa devam eden ergenlerin duygusal zeka puanlarının 10 ve 12. sınıfa devam eden ergenlerin duygusal zeka puanlarından anlamlı düzeyde yüksek olduğu, sosyallik alt boyutunda 10 ve 12. sınıfa devam eden ergenlerin duygusal zeka puanlarının 9. sınıfa devam eden ergenlerin duygusal zeka puanlarından anlamlı düzeyde yüksek olduğu bulunmuştur. Genel duygusal zeka puanlarında 11. sınıfa devam eden ergenlerin duygusal zeka puanlarının 9 ve 10. sınıfa devam eden ergenlerin duygusal zeka puanlarından anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu bulunmuştur. Öztürk ve Deniz (2008: 578), Yıldırım (2015), Soykan (2015), Aydın (2010), Durdu (2015), Atalay (2014), Deniz ve Yılmaz (2004: 21) tarafından yapılan çalışmalarda yaş veya sınıf değişkeni ile duygusal zeka arasında ilişki bulunmamıştır. Diğer yandan Yıldırım (2015) tarafından yapılan çalışmada da duygusal zeka ile yaş arasında negatif ilişki olduğu görülmektedir. B. Özden

104

(2015) tarafından yapılan araştırmada ise sınıf değişkeni açısından bir farklılık bulunmazken yaş yükseldikçe duygusal zekanın arttığı sonucu bulunmuştur. Çalışmalardan elde edilen bulgular ve bu çalışmanın bulguları beraber değerlendirildiğinde duygusal zeka ile yaş veya sınıf arasında tutarlı bir ilişkinin varlığından söz edilemez. Her alt boyutta, genel duygusal zeka boyutunda veya diğer araştırmaların sonuçlarında birbirinden farklı sonuçların ortaya çıkması bunu kanıtlamaktadır.

Duygusal Zeka Ölçeği iyioluş, özkontrol, duygusallık, sosyallik alt boyutlarında ergenlerin duygusal zeka puanları ile ergenlerin sahip olduğu kardeş sayısı arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Yıldırım (2015), B. Özden (2015), Yurdakavuştu (2012) tarafından yapılan çalışma da aynı şekilde kardeş sayısının duygusal zeka ile ilişkili olmadığını göstermekte ve bu çalışmanın sonuçlarını desteklemektedir. Sonuç olarak ergenlerin kardeş sayıları ile duygusal zekaları birbirlerinden farklı kavramlardır. Bu durum ergenlerin psikolojik olarak aile veya kardeşten daha çok arkadaş evresinden destek aldıklarını göstermektedir.

Duygusal Zeka Ölçeği iyioluş alt boyutunda üniversite/yüksek lisans/doktora mezunu anneye sahip olan ergenlerin duygusal zeka puanlarının anneleri ilköğretim mezunu veya ilköğretim terk ve ortaöğretim mezunu olan ergenlere göre anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu, özkontrol alt boyutunda üniversite/yüksek lisans/doktora ve ilköğretim terk veya ilköğretim mezunu anneye sahip olan ergenlerin duygusal zeka puanlarının anneleri ortaöğretim mezunu olan ergenlere göre anlamlı düzeyde yüksek olduğu, sosyallik alt boyutunda anneleri üniversite/yüksek lisans/doktora mezunu olan ergenlerin duygusal zeka puanlarının anneleri ilköğretim terk veya ilköğretim mezunu anneye sahip ergenlerin duygusal zeka puanlarından anlamlı düzeyde yüksek olduğu, duygusallık alt boyutunda ise anne eğitim durumu ile duygusal zeka puanları arasında anlamlı düzeyde farklılık olmadığı bulunmuştur. B. Özden (2015), Atalay (2014), Ümit, (2010) tarafından yapılan çalışmaların sonucunda anne eğitim durumu ile duygusal zeka arasında ilişki bulunmamıştır. Bu bulgu bu çalışmanın duygusallık alt boyutunda bulunan sonucu desteklemektedir. Aynı zamanda Bayraktar (2011), Korkmaz (2008) ve Horrow ve Scheer (2005) tarafından yapılan ve anne eğitim durumu arttıkça duygusal zekanın da arttığı

105

sonucuna ulaşılan çalışma bu çalışmanın iyioluş, özkontrol, sosyallik alt boyutlarında ulaşılan ve hepsinde üniversite/yüksek lisans/doktora mezunu anneye sahip ergenlerin yüksek duygusal zekaya sahip olduklarını gösteren sonucu desteklemektedir. Tüm bu sonuçların yanında Yurdakavuştu (2012) tarafından yapılan çalışmada ise en yüksekten en düşüğe doğru duygusal zekaya sahip çocukların anne eğitim durumları sırasıyla lise, ilkokul, yüksek lisans, ortaokul mezunu ve okur yazar değil şeklindedir. Sonuç olarak anne eğitim durumu ile duygusal zeka arasında ilişki olmadığını bulan araştırmalar her ne kadar var olsa da bu çalışmanın sonucunda ve destekleyen diğer çalışmaların sonuçlarında duygusal zeka ile anne eğitim durumu arasında pozitif ilişkinin var olduğu söylenebilir. Bu durum eğitim alan annelerin çocuklarının duygusal zekalarını diğerlerine göre daha fazla geliştirdiklerini göstermektedir. Tüm bu sonuçların sonucunda ilkokul ve ortaokullarda duygusal zeka eğitimlerinin uygulanmasının faydalı olacağı düşünülmektedir.

Duygusal Zeka Ölçeği iyioluş ve özkontrol, duygusallık alt boyutlarında babanın eğitim durumu üniversite/yüksek lisans/doktora ve ilköğretim terk veya ilköğretim mezunu olan ergenlerin duygusal zeka puanlarının babanın eğitim durumu ortaöğretim olan ergenlerden anlamlı düzeyde yüksek olduğu bulunmuştur. Sosyallik alt boyutunda ise babanın eğitim durumu ile duygusal zeka puanları arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Ergenlerin genel duygusal zeka puanlarında babanın eğitim durumu üniversite/yüksek lisans/doktora ve ilköğretim terk veya ilköğretim mezunu olan ergenlerin duygusal zeka puanlarının babanın eğitim durumu ortaöğretim olan ergenlerin duygusal zeka puanlarından anlamlı düzeyde yüksek olduğu bulunmuştur. B. Özden (2015), Atalay (2014), bayraktar (2011), Ümit (2010) tarafından yapılan çalışmalarda babanın eğitim durumu ile duygusal zeka arasında ilişki bulunmamıştır. Bu bulgu bu çalışmada sosyallik alt boyutunda ulaşılan sonucu desteklemektedir. Bununla beraber iyi oluş, özkontrol, duygusallık ve genel duygusal zeka açısından ulaşılan sonuçlarla tamamen aynı sonuçlar bulunmasa da Yurdakavuştu (2012), Horrow ve Scheer (2005), Korkmaz (2008)tarafından yapılan ve babanın eğitim seviyesi arttıkça çocuğun duygusal zekası artar sonucuna ulaşılan çalışmalarla kısmen aynı sonuçlara ulaşılmıştır. Bu çalışmanın sonucunda üniversite/yüksek lisans/doktora ve lise mezunu babaya

106

sahip ergenlerin duygusal zekaları ortaokul mezunu babaya sahip ergenlerin duygusal zekalarından daha yüksek çıkmıştır. Bu bulgular daha iyi eğitim alan babaların çocuklarının duygusal zekalarını geliştirme konusunda başarılı olduklarını göstermektedir. Bununla beraber ortaokul seviyesinde duygusal zeka eğitimine ihtiyaç duyulduğu da değerlendirilmektedir.

Duygusal Zeka Ölçeği iyioluş, özkontrol, duygusallık, alt boyutlarında ergenlerin duygusal zeka puanları ile ergenlerin anne-baba hayatta olma durumları arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Sosyallik alt boyutunda anne-babası ölmüş ergenlerin duygusal zeka puanlarının anne babası sağ olan

Benzer Belgeler