• Sonuç bulunamadı

1.3. Duygusal Zekâ (EQ)

1.3.2. Duygusal Zekânın Boyutları

Akgemci ve Doğanalp‟e (2008) göre duygusal zekânın boyutları Tablo 1.2‟de gösterilmiĢtir:

Tablo 1.2. Duygusal zekânın boyutları Duyguların

değerlendirilmesi ve ifade edilmesi

BiliĢsel süreci ve karar almayı geliĢtirmek için duyguların kullanılması Duygular hakkında bilgi Duyguların yönetilmesi Kendi duygularının

farkında olma Duygular ilgiyi yönlendirir

Duyguların nedenlerini bilmek

Ruh halinin düzenlenmesi Doğru bir Ģekilde

kendi duygularını ifade edebilme

Duygular seçim yapmayı kolaylaĢtırır

Duyguların sonuçlarını bilmek

Pozitif ruh halinin devamlılığının sağlanması Diğerlerinin

duygularının farkında olma

Farklı biliĢsel süreçler geliĢtirmek için belirli duyguların kullanılması

Duyguların zamanla geliĢeceğini bilmek

Negatif ruh halinin düzeltilmesi veya iyileĢtirilmesi

Empati

Esnekliği artırmak için duygulardaki değiĢikliği kullanmak

Diğerlerinin duygularının yönetilmesi

Eren‟e (2015) göre ise duygusal zekânın boyutları aĢağıdaki Ģekildedir; 1. Kendinin farkında olma veya öz bilinç

2. Sosyal farkındalık 3. Sosyal beceriler

4. Strese dayanıklılık veya tolerans 5. Mutluluk

1.3.2.1. Kendinin farkında olma (öz bilinç)

Bireyin kendi becerilerinin, yeteneklerinin, ihtiyaçlarının, güdülerinin farkında olması duygusal zekânın esasını meydana getirmektedir. Aynı zamanda bireyin kendisini değerlendirebilmesi, güçlü ve zayıf yönlerinin farkına varması (Eren, 2015), duyguyu oluĢtururken fark etme duygusal zekânın temelini oluĢturmaktadır. Dolayısıyla öz bilinç, benlik bilinci olarak da ifade edilebilmektedir. Bu, bir bakıma psikolojik içgörüdür (Sirem, 2009).

Öz bilinç; özgüven, kendini doğru değerlendirme ve duygusal bilinç yeteneklerinden meydana gelmektedir. Çünkü duygusal zekâ ilk aĢamada kiĢinin kendi duygularının fark edebilmesi, neye nasıl tepki vereceğini bilmesi ve ona göre de diğer bireylerin duygularını anlamlandırmasını içermektedir. Kendi duygularını bilen birey nerede nasıl davranacağını, baĢkalarının duygularını yorumlayıp örgüt içinde bu duyguları olumlu yönde nasıl değerlendireceğini bilmektedir (Çelenk, 2015). DavranıĢlarının farkına varan bireyler iĢ hayatındaki tutumları ile çalıĢmalarında yüksek performans sergilemektedirler (Ak Sütlü, 2013). Duygusal öz bilinci yüksek bireyler, duygularının kendilerini ve performanslarını ne derecede etkilediğinin farkındadırlar, kendilerine ıĢık tutan geniĢ bakıĢ açısına sahiptirler. KarmaĢık ve olumsuz durumlar karĢısında nasıl davranmaları gerektiğinin farkındadırlar. Yani bu tarz durumları yönetebilme becerisini kullanabilirler; kendilerine inanarak, güvenle ifade edebilirler. Bu bireyler yapıcı eleĢtirilere açık bir tutum sergilerler ve eksiklerinin farkına vararak bu yönde geliĢimlerini sürdürme eğilimindedirler (Tuyan ve Beceren, 2004a). Yani; öz bilinci yüksek bireyler, diğerlerine oranla daha bilinçli hareket edebilmektedirler (Çelenk, 2015).

1.3.2.2. Empati

Empati; “bir insanın kendisini karĢısındaki insanın yerine koyarak onun duygularını ve düĢüncelerini doğru olarak algılamasına” denir. Bir bireyi anlayabilmek için olayları onun gibi algılamaya çalıĢmak, dünyaya onun bakıĢ açısıyla bakabilmek gerekmektedir (Dökmen, 2015, s. 157-158). Empati kurma, empati kurulan bireye yardımcı olma sürecinin bir parçasıdır. Yardımcı olma sürecinde karĢıdaki kiĢiye güven verilmesi de önem taĢımaktadır. Empati kurmak, iĢ iliĢkileri bakımından incelendiğinde empati kurulan bireye yardımcı olmayı sağlarken aynı zamanda bireyin ortama katkısının artırılmasında da yardımcı olmaktadır (UlukuĢ, 2010). BaĢkaları ile iliĢki kurmada esas yapıtaĢı empatidir. Kökeni, öz bilinçtir. Kendi duygularımıza ne kadar açıksak, diğer bireylerin duygularını okumayı da o kadar iyi beceririz (Sirem, 2009). Duygularını kontrol edemeyen bireyler ise, açık düĢünebilme ve iĢlerine yoğunlaĢma yeteneklerini engelleyen içsel bir mücadeleye girmektedirler (Beceren, 2004). Bu beceriye sahip bireyler olaylara baĢkalarının bakıĢ açısıyla bakabilmekte, duygusal etkileĢime önem vermekte, baĢkalarını

dinlemesini bilmekte ve bu konudaki duyarlılığını açıkça ortaya koymaktadır (Eren, 2015). Duygusal zekâ da bireylerin kendisinin ve diğerlerinin duygularını yönlendirmeyi, bulunduğu örgüte ve ortama uyum sağlama yeteneğini içinde barındırmaktadır. Dolayısıyla bu durum duygusal zekâsı yüksek olan bireylerin empati yeteneğinin de fazla olduğunun göstergesidir (Çelenk, 2015).

1.3.2.3. Sosyal beceriler

Sosyal beceriler; bireyin, baĢka bireylerin tepkilerini kendi isteği doğrultusunda yönlendirebilmesidir (Tuyan, 2004). Bu becerilere sahip bireyler etkili inandırma taktiklerini kullanarak bireyleri etkileyebilmektedirler. Sosyal becerilere sahip bireyler ayrıca haberleĢme bakımından da açık ve inandırıcı mesajlar göndermektedirler (Eren, 2015). Duygusal zekânın özellikleri arasında; kiĢiler arasında iyi iliĢkiler kurabilme, bunun sürekliliğini sağlayabilme, iyi iletiĢim kurabilme, takım oluĢturabilme ve bu takımı yönetebilme bulunmaktadır (Çelenk, 2015). ĠletiĢim ve iĢbirliği becerisi yüksek yönetici ve personelin, örgütsel görevlerini yerine getirmede daha baĢarılı oldukları bilinmektedir. Duygulara iliĢkin değiĢkenlerin kullanmasıyla bireyin iletiĢim ve iĢbirliği beceri düzeyi geliĢtirilmekte veya yükseltilmektedir (Ural, 2001). Dolayısıyla sosyal becerilere sahip bireylerin örgütler için önemli bir konumda olduğu görülmektedir (Çelenk, 2015).

1.3.2.4. Strese dayanıklılık veya tolerans

Strese dayanıklılık veya tolerans denilen kavram, bireyin gerilimli veya stresli ortamlara dayanabilme, sakin kalabilme ve ani tepkilerden kaçınabilme becerisidir. Birey sıkıntılarına rağmen mutlu kalabilmekte ve bireysel amaçlarına ulaĢmak için ortamı bozmayacak Ģekilde duygularını yönlendirebilmektedir (Eren, 2015). Bireylerin stresli durumlarla baĢa çıkmak için kullandıkları kimlik özellikleri ve duygusal zekâ beceri düzeyleri onların çalıĢma ortamlarına motive olmalarını ve mesleklerini etkili Ģekilde yapabilmelerine katkı sağlamaktadır (Önen, 2012). Bireylerin bu becerilerinin var olmasının yanında yaĢanacak stresi azaltmanın yollarının da araĢtırılması gerekmektedir. Son yıllarda stresle baĢa çıkabilmek adına yapılan yoga, meditasyon gibi tekniklerin yanı sıra (Özdemir, Sezgin, Kaya ve

Recepoğlu, 2011) bireylerle ortak stratejiler belirleme, karara katılma, ödüllendirme, çalıĢanla çalıĢmayanı ayırt etme gibi teknikler yaĢanacak stresi azaltma yollarından bazılarıdır (Lüleci, 2017).

1.3.2.5. Mutluluk

Duygusal zekânın önemli boyutlarından biri de mutluluktur. Mutlu olmak için iĢ dıĢı hobiler geliĢtirmek, boĢ zamanlarını sevdiği bu hobilerle geçirmek, hayata bağlılık, yaĢamdan keyif almak ve her türlü güçlüğe rağmen ortamda mutlu olabilecek anlar bulmak mutluluğun belirtileridir (Eren, 2015). Duygusal ve sosyal kapasitesi yüksek bireyler (duygularını iyi bilen, onları kontrol edebilen, diğer bireylerin duygularını anlayan ve bunları ustalıkla idare edebilenler) yaĢamlarının özel-mesleki alanlarında daha yararlı olmaktadırlar. Duygusal ve sosyal becerileri geliĢmiĢ bireyler hayatlarında daha mutlu ve üretken olmaktadırlar (Beceren, 2004). Duygusal zekânın boyutları olarak nitelendirilen bu baĢlıklar bazı kaynaklarda duygusal zekânın unsurları olarak da ifade edilmektedir. Ayrıca duygusal zekânın unsurları olarak da nitelendirilebilecek birkaç boyut daha bulunmaktadır:

1.3.2.6. Öz yönetim

Duyguları uygun Ģekilde yönlendirme ve denetleyebilme yeteneğine öz yönetim denilmektedir. Bununla kastedilen tutkuların esiri olmak ya da duyguları bastırmak değil; duyguları uyumlu, dengeli biçimde ortaya koyabilme gerektiğinde “doyumun, hedefe yönelik olarak kiĢinin kendisince ertelenmesi” olarak ifade edilebilen duygusal özdenetim sahibi olmaktır (Sirem, 2009). Öz yönetim becerileri yüksek bireyler, iĢ ortamında istenmeyen durumların üstesinden kolay gelmekte ve beklenmedik durumların baĢarımlarını etkilemesine izin vermemektedirler. Bu bireyler iĢ hayatında gösterdikleri baĢarı ile önemli bir konumda bulunmaktadırlar (Ak Sütlü, 2013).

1.3.2.7. Motivasyon

Motivasyon, güdüleme olarak da bilinmektedir. Tuyan‟a (2004) göre güdüleme, bireylerin hedeflerine ulaĢabilmek için duygularını yönlendirebilmesidir. Duygusal

zekâ kiĢileri iĢlerine motivasyonunu sağlamada ve kiĢilerin kendilerini psikolojik açıdan rahatlatan temel bir yetenektir ve diğer yeteneklerimizin tamamını, derinden etkileyen bir kuvvettir (Recepoğlu, 2012). Ġçsel güdülenmedir duyguları bir hedef doğrultusunda harekete geçirebilmedir (Tutar, 2014). Güdüleme, bir iĢe baĢlamanın ve o iĢi sonuna kadar götürebilmenin anahtarı; teknik olarak ise enerjiyi belli bir hedef uğruna, belli bir yönde harcamanın adıdır. Güdüleme duygusal zekâ bağlamında ise, duygusal sistemimizi aracı olarak kullanarak bir iĢi baĢlatmak ve bitirmektir (Canbulat, 2007). Güdüleme; insanların düĢünceleri, umutları, inançları, arzu, ihtiyaç ve korkularıyla ortaya çıkar (Tutar, 2014). Bu arzu ve ihtiyaçlar, bireyin zihni potansiyeline ve kiĢisel duygularına bağlıdır. Dolayısıyla birey sosyal iliĢkilerinde olduğu kadar iĢ iliĢkilerinde de duygusal bir varlıktır; bu nedenle, ondaki duygusal değerlerin önemi büyüktür (Eren, 2015).KiĢinin kendini motive etmesi bir heyecana, bir isteğe sahip olmasını gerektirmektedir. Bu da ödül alabilme ya da baĢarı güdüsü yoluyla elde edilebilir (Ak Sütlü, 2013). Kendi kendini motive edebilen bireylerin çok fazla yönetilmeye ihtiyaçları olmamakta, onlar boĢa zaman kaybetmemekte ve daha verimli, daha yaratıcı olmaktadırlar (Canbulat, 2007).

Benzer Belgeler