• Sonuç bulunamadı

3. DUYGUSAL ZEKÂ

3.2. Duygusal Zekânın Tarihsel Gelişimi ve Tanımlar

3.2.5. John Mayer ve Peter Salovey’in Duygusal Zekâ Çalışmaları

3.2.5.1. Duyguları Tanımlamak:

Kişinin kendisinin ve etrafındakilerinin ne hissettiğini net olarak anlama ve bu duyguları ifade etme yeteneğidir. Duyguların dışa vurulmasıdır. Bu yetenek, duyguların farkında olmaktan daha çok duygusal farkındalığın doğru olup olmadığına, yani insanları doğru okumaya vurgu yapmaktadır. Kişiler arası iletişim, hem sözlü hem de sözsüz tavırlardan oluşur. Ses tonu, tavırlar, duruş ve yüz ifadesi, bilgi için önemli kaynaklardır. Sözsüz bilgi çoğunlukla başarılı sosyal etkileşimlerin temelini oluşturur. Eğer bir insanın sadece sözlerine odaklanırsak, gerçek mesajı alamayabiliriz. Bir sosyal iletişimde bilginin yüzde on gibi az bir kısmı sözlerle, geri kalanı ise ses tonu, hareketler ve yüz ifadeleriyle iletilmektedir (Keskin, Akgün ve Yılmaz, 1013: 57).

Diğer insanların davranışlarını sağlıklı bir şekilde değerlendirebilmemiz ve onlarla olumlu yönde sosyal ilişkiler kurabilmemiz için, onların hissettiklerini tam ve doğru olarak anlayabilmemiz gerekmektedir. Bunun için de diğerlerinin hissettiklerini, kendi duygusal deneyimlerimizin bize kazandırdığı bakış acısıyla zihinsel süreçlerden geçirerek doğru bir şekilde analiz etmemiz ve bu duygusal algıları diğer insanlarla olan ilişkilerimizi yönlendirmede ve alacağımız

kararlarda temel olarak kullanmamız gerekmektedir (Radford, 2003: 256; Akt: Karakuş, 2008: 32 )

Diğer insanların ne hissettiği sadece başarı ve mutluluk için değil, aynı zamanda beklide yaşamımızı sürdürebilmemiz için çok büyük önem taşır. Bizim duygusal tasarımızda duyguları tespit etmek birinci sırada gelen yetenektir. Belki de en hayati olan, gerçek gibi görünen sahte duyguları fark edebilme becerisidir( Caruse ve Salovey, 2007: 74- 75).

Kendi duygularının farkında olmayan insanlar, yüz ve duygusal ifadelere çok fazla dikkat etmezler. Duyguların gerçek ifadesini sahtesinden ayır etmeye yarayacak ince detayları kaçırırlar. Yanlış duygusal sinyal alan bir yönetici, örneğin bir gülümseme gördüğünde, bunun zoraki bir gülümseme olduğunu fark edemez (dudakların gülümsediği fakat gözlerin gerektiği gibi parlamadığı bir gülümseme). Bu yanlış duygusal bilgi yöneticiyi yanlış sonuçlara götürür, hatalı varsayımlarda bulunmasına neden olur ( Caruso ve Salovey, 2007: 71-81).

Başkalarının duygularını fark edebilmek ya da başka bir deyişle empati kurabilmek, duygusal zekanın vazgeçilemez özelliklerinden bir diğeridir. Empatik kişiler başkalarının neye ihtiyacı olduğunu, ne istediğini gösteren sinyallere karşı daha duyarlıdırlar (Tuğrul,1999: 15)

Empati, kişinin diyalog sırasında karşısındakinin duygu ve düşüncelerini anlayarak duyarlı bir yaklaşım içinde olmasıdır. İnsanların bazı duyguları nasıl ve ne sebeple hissettiğini anlama becerisidir. Empatik yaklaşım, karşıdaki kişi ya da kişilerin duygularına önem verme ve bu duygularla ilgili olmayı öngörür (Cooper ve Savaf, 2003: 137).Rogers’a (1970) göre empati, bir kişinin kendisini karşısındakinin yerine koyarak olaylara onun bakış açısıyla bakması, o kişinin duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlaması, hissetmesi ve bu durumu ona iletmesidir. Bu durumda empatinin 3 özelliği vardır(Tuğrul,1999: 15).

Empati kurabilmek için kişinin kendisini karşısındakinin yerine koyması, olaylara onun bakış açısıyla bakması gerekir. Başka bir deyişle empati kurmak isteyen kişi, karşısındaki kişinin fenomenolojik alanına girmelidir. Fenomenolojik yaklaşım’a göre her insan gerek kendini gerekse çevresini kendine özgü bir

biçimde algılar. Bu algısal yaşantı özneldir, kişiye özgüdür ve o kişinin fenomenolojik alanını oluşturur (Merleau-Ponty1973; Akt: Tuğrul, 1999: 15).

Empati kurabilmek için kişinin karşısındakinin duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlaması gerekir. Her ne kadar empatinin bileşenlerinin neler olduğu konusunda araştırmacılar arasında bazı görüş farklılıkları varsa da, bugün için çoğunluğun üzerinde uzlaştığı görüş, empatinin bilişsel ve duygusal bileşenlerden oluştuğu yolundadır (Pecukonis 1990, Poresky 1990; Akt: Tuğrul, 1999: 15). Dolayısıyla karşıdaki kişinin sadece duygularını ya da sadece düşüncelerini anlamış olmak empati kurabilmek için yeterli değildir.

Empati kuran kişinin zihninde oluşan empatik anlayışın, karşıdaki kişiye aktarılması gerekir. Bu aktarım olmadan empati süreci tamamlanmamış sayılır. Empatik tepki vermenin başlıca iki yolu vardır. Bunlardan birincisi yüzü ve bedenimizi kullanmak, ikincisi ise sözel ifadelerden yararlanmaktır. Empatik tepki vermenin en etkili yolu bu ikisini birlikte kullanmaktır.

Bireyin çevresine duyarlılığını ve duygusal ahengini ifade eden empati yeteneği, onun kişiler arası ilişkilerindeki performansını ve başarısını etkileyen en önemli yetkilerden biridir. Empatik iletişim, büyük ölçüde aktif dinleme, farklılıklara açık olma ve algıları geniş tutma becerisini geliştirmektedir. Empati düzeyi yüksek kişilerin bu becerileri kullanarak duygularında daha dengeli davrandıkları ve zor koşullar altında bile olumlu düşüncelerini korudukları gözlenmektedir. Böylece Empatik iletişim becerileri bireyin kişiler arası ilişkilerinin daha sağlıklı olması ve olumlu yönde gelişmesine katkı sağlamaktadır. Tıpkı duygusal zekânın yaşla gelişmi gibi; empatide bireyin sözsüz iletişim sembolleri konusunda zaman içinde duyarlılık kazanmasıyla gelişmektedir (Özdemir Yaylacı, 2006: 202).

İş ilişkileri açısından bakıldığında empati kurmak sadece empati kurulan kişiye yardımcı olmayı sağlamaz, kişinin ortama katkısını da arttırabilir. Karşımızdakinin bakış açısını ve duygusal durumunu anlamak iş süreçleri açısından önemlidir. Empatik yaklaşım ve yüksek duygusal zekâ iş ortamındaki etkileşimin kalitesini yükseltmektedir (Tuğrul,1999: 15).

Farkındalık duygusal zekânın temel taşı gibidir. Çünkü farkında olmadığımız olumsuz davranışları değiştiremeyiz. Kendisinin ve çevresindeki insanların duygularının farkında olan iş görenler, örgüt içerisindeki pek çok problemi fark edecek, yardıma ihtiyacı olan iş arkadaşlarına özgecilik (gönüllü yardım) davranışında bulunacak, örgüt için gerekli olan hoşgörü davranışını göstereceklerdir.

Benzer Belgeler