• Sonuç bulunamadı

Duygu düzenleme, kişinin hangi duyguya ne zaman ve ne kadar sahip olduğu, bu duyguyu nasıl yaşadığı ve ifade ettiğini etkileyen süreçleri içermektedir. Duygular zaman içinde çok bileşenli olarak ortaya çıktıklarından, duygu düzenleme kavramı duygu

22 dinamiklerindeki değişimi veya davranışsal, yaşantısal ve fizyolojik yanıtların gecikme, gelişme, önem ve süre dengesini de içermektedir. Duygu düzenleme işlemleri otomatik ya da kontrollü, bilinçli ya da bilinçsiz olabilir (Gross, 1998). Duyguların nasıl düzenlendiği önemlidir çünkü bireyin iyi oluşu, duygularıyla ayrılmaz bir biçimde bağlantılıdır ve duygu düzenleme kavramı duyguların nasıl yaşandığı, ne şekilde dışarı yansıtıldığı ve duyguları yönetebilme çabalarını içermektedir (Gross, 2002; Koole, 2010). Duygu düzenleme kapasitesi, durumsal ihtiyaçlardan, diğer insanların yarattığı etki ve ortamın gerektirdiği duygu düzenleme hedeflerinden de etkilenerek yaşamın ilk yıllarındaki öz düzenleme kapasitesinden temel almaktadır (Thompson ve Calkins, 1996).

Psikanalitik gelenek, çağdaş duygu düzenleme çalışmalarının öncüsü olarak kabul edilmektedir. Bu gelenekte gerçekliğe dayalı kaygı ve id-süperego temelli kaygı olmak üzere iki tür kaygı düzenlemesinden bahsedilmektedir. Gerçekliğe dayalı kaygı, durumsal taleplerin egoyu bastırması ile meydana gelmektedir ve kaygının düzenlenmesini, gelecekte bu tür durumlardan kaçınmaları içerir. İd-süperego temelli kaygı ise güçlü dürtüler ifade edilmek için baskı yaptığında ortaya çıkan id ve süperego arasında gelişen kaygıdır. Ego, id ve süperego arasında duruma göre değişken olabilecek şekilde kaygı yaşar ve bu kaygının etkisini azaltabilmek için geliştirdiği savunma mekanizmalarını kullanır (Geçtan, 1990; Gross, 1998). Stres ve stresle başa çıkma geleneği ise çağdaş duygu düzenleme araştırmalarında önemli ikinci öncüdür. Bu gelenekte, kişilerin çeşitli zorluklara, benzer psikofizyolojik tepkiler verdiği kabul edilir. Bu yönde yapılan araştırmalar fiziksel zorluklara verilen yanıtlarla başlamış, sonrasında psikolojik zorluklara verilen yanıtları içerecek şekilde genişlemiştir. Başa çıkma kavramı, kişinin var olan kaynaklarını fiziksel ya da zihinsel olarak zorlayan ya da aşan, belirli iç ve dış istekleri yönetmeyi sağlayan bilişsel ve davranışsal çabalar olarak tanımlanmaktadır. Bu kavram üzerinde a) sorunu çözmeyi amaçlayan sorun odaklı başa çıkma ve b) olumsuz duygu deneyimini azaltmayı amaçlayan duygu odaklı başa çıkma olmak üzere ayrım yapılmıştır. Sonrasında ise olumsuz duyguların olduğu gibi olumlu duyguların da düzenlenebileceği ve hem duyguların ifade şeklinin hem de duygunun nasıl deneyimlendiğinin araştırma hedefi olabileceği görülmüştür (Gross, 1998). Psikopatolojilerin birçok formu duygu, düşünce ve anılardan kaçmak ve kaçınmak için yapılan sağlıksız girişimler ile kavramsallaştırılmaktadır (Hayes, Wilson, Gifford, Follette, & Strosahl, 1996). Duyguları ve duygusal tepkileri kontrol etmeye çalışmanın çelişkili şekilde düzensiz etkilerinin olması, duyguların işlevselliğine yapılan vurgunun önemini arttırmıştır (Gratz ve Roemer, 2004). Duyguların sonuçlarının yararlı ya da zararlı olması duygunun düzenleme biçimiyle doğrudan ilişkilidir ve duygu

23 düzenlemenin amacı istenmeyen duygulardan kurtulmak değil kişinin bu duyguları da kabul edebilmesidir (Demir & Gündoğan, 2018).

Gross (1998) tanımladığı Duygu Düzenleme Süreç Modeli’nde a) durum seçimi b) durumun duygusal etkisini değiştirecek şekilde uyarlanabilmesi c) kişinin durum karşısında dikkatini hangi noktaya odaklayacağını belirleyen dikkatin yönlendirilmesi, d) davranışsal, yaşantısal ve fizyolojik duygusal tepkileri şekillendirebilecek, durumun pek çok anlamı olabileceğini yansıtan bilişlerin değiştirilmesi, e) ortaya çıkan tepkinin düzenlenmesi olmak üzere 5 alanda duygu üretme sürecinin düzenlenebileceğini belirtmektedir. Bu modele göre tepki düzenlemeleri onları ya arttırmak ya da azaltmakla değil, daha incelikli şekilde ayarlanabilir.

a) Durum seçimi: Kişinin duygularını düzenleyebilmek için belli kişi, yer ve nesnelere yaklaşması veya bunlardan uzaklaşmasıdır. Utangaç bir kişinin sosyal ortamlardan kaçınması ya da kişinin rahatlayana kadar ağlayabileceği bir arkadaşını araması buna örnek verilebilir.

b) Durum değişikliği: Durumun duygusal etkilerini değiştirmek için doğrudan durumu değiştirmeyi içeren girişimlerdir. Stres ve sorun odaklı başa çıkma literatüründe değinilen ana konu, durum değişikliğini içeren bu girişimlerdir.

c) Dikkatin yönlendirilmesi: Dikkat yönlendirilmesi, dikkati duygusal uyaranlara doğru vermeyi veya onlardan uzaklaşmayı içermektedir. Dikkatin dağıtılması, dikkati bir noktada toplama ve aynı konu üzerinde düşünüp durma, dikkatin odağını değiştirme stratejileri içinde sayılmaktadır.

d) Bilişsel değişim: Duygusal tepkiler hiçbir şekilde öngörülemeyen sonuçlar değildir. Duygular, algıların bir anlamı çağrıştırması ve kişinin durumu yönetme kapasitesini değerlendirmesini gerektirir. Kişinin sahip olduğu savunma mekanizmaları, olayları yorumlama eğilimi, diğerleriyle yaptığı sosyal karşılaştırma duyguyu etkileyen bilişsel süreçleri içerir. Özellikle bilişsel yeniden düzenleme ve bilişsel yeniden değerlendirme güçlü bilişsel değişim biçimlerindendir. Bilişsel yeniden düzenlemeye örnek olarak, başarısızlık yaşanan bir durumun, başka bir hedefe göre başarı olduğu ya da önemsiz bir olay olduğu olarak yeniden çerçevelendirilmesi verilebilir. Bilişsel yeniden değerlendirme ise yaşanan bir durumun duygusal etkisinin değiştirilmesi için durumun bilişsel olarak dönüştürülmesidir.

e) Tepkinin düzenlenmesi: Yukarıda bahsedilen maddelerin aksine tepkinin düzenlemesi yaşanan duruma tepki verilmeden önce değil sonrasında gerçekleşir. Duygunun yarattığı fizyolojik, yaşantısal ve davranışsal tepkilerin doğrudan etkilenmesini sağlayacak düzenlemeleri içerir. Kas gerginliği gibi fizyolojik tepkiler için ilaç kullanımı, anksiyetenin

24 yarattığı olumsuz etkinin fizyolojik ve yaşantısal boyutlarını azaltmak için egzersiz yapılması ve gevşeme tekniklerinin uygulanması, duygunun yaşantılanmasını değiştirmek için alkol ve madde kullanımı tepki düzenlenmesinin örneklerindendir.

Benzer Belgeler