• Sonuç bulunamadı

4. ALAN ÇALIŞMASININ DEĞERLENDİRİLMESİ

4.1. Açık Alanlar

4.1.1. Doğal Yeşil Alanlar ve Taş Ocakları

Çalışma çerçevesinde yapılan kodlamalar ve oluşturulan alt kategorilerin sahip olduğu sayısal veriler göz önüne alındığında, Ayazağa Mahallesi’ni nitelendiren en temel kavramlardan biri olarak ‘Doğal Yeşil Alanlar’ kavramı karşımıza çıkmaktadır. Bölgenin üç tarafının ormana sınır olması, bu olgunun yaygın olarak ortaya çıkmasında önemli bir rol oynadığını söyleyebiliriz.

74

Şekil 28: Skyland İstanbul'dan kuzeye doğru bakış (2019).

Yeşil alanlar, yoğunlaşan kent ortamının insan sağlığı için hayati önemi olan bir öge olarak ele alınmalıdır (Yıldızcı, 1984). Kentin çeperde genişlemesiyle birlikte orman alanları baskı altına girerken, bölgedeki yeşil alanlar yeni yapılarla beraber yavaş yavaş tüketilmeye başlanmıştır. Yeşil alan kavramı, kent içerisindeki yapılaşmış alanlarda yer alan düzenlemelerden kent çeperinde yer alan doğal alanlara kadar farklı ölçeklerde karşımıza çıkmaktadır (Ceylan, 2007).

Çalışma kapsamında bölgede yapılan mülakatlar neticesinde yeşil alan kavramı ön plana çıkmaktadır. Bahsedilen bu kavram kimi zaman doğal yeşil alanları tanımlarken, kimi zaman kent içerisindeki park vb. alanlara işaret etmektedir. Üst ölçekten Ayazağa Mahallesi ve çevresi incelendiğinde bölgenin büyük bir kısmının doğal yeşil alandan oluştuğunu söyleyebiliriz.

75

Şekil 29: Ayazağa Mahallesi ve çevresi yeşil alan haritası.

Şekil 29’da yer alan yeşil alan analizi değerlendirildiğinde, çalışma alanı içerisindeki yeşil alanların oldukça büyük bir alanda yer aldığı gözlemlenmektedir. Bölgedeki mevcut yapılarla kimi yerlerde gözle görülen sınırlarla ayrılan bu yeşil alanlar, kimi yerlerde ise fiziki olmayan sınırlarla birbirinden ayrılmaktadır.

76

Şekil 30: Ayazağa Mahallesi ile askeri bölge arasındaki sınır (2019).

Günümüzde bölgedeki en büyük mekânsal sınır olarak askeri alanlar karşımıza çıkmaktadır. Bu alanlar toplum ile doğayı birbirinden keskin sınırlarla ayırmaktadır. Bölgedeki askeri faaliyetler ise 20. yüzyıldan itibaren faaliyetlerini sürdürmektedir. Günümüzde izinsiz girişin yasak olduğu ve sadece askerler tarafından erişilebilen yeşil alanlar bölgede bir sınırlandırıcı görev üstlenmektedir. Bu alanlar bölgede artan yapılaşmayı sınırlandırmakla beraber, aynı zamanda doğayı da bir müddet koruma altına da almaktadır. Bahsedilen askeri bölgeler zaman zaman işlev değiştirerek (UNIQ İstanbul örneği) özel sektöre devredilse de günümüzde Maslak ile Ayazağa arasında oldukça önemli bir tampon özelliği göstermektedir.

77

Şekil 31: Ayazağa Mahallesi ve çevresi Askeri Alanlar haritası.

Bölgedeki yeşil alanların kamusallığını sınırlandıran diğer bir fiziki müdahale olarak bölgedeki taş ocaklarından bahsetmemiz gerekmektedir. Endüstri ve teknolojide yaşanan gelişmelerle birlikte özellikle inşaat sektörüne madde sağlamak amacıyla doğada yaşanan bu tahribat sonrasında fiziksel çevre kalitesinde olumsuz etkiler meydana gelmektedir. Tez çalışma alanı içerisinde yer alan ‘Cendere Havzası’ kırmataş, beton ve asfalt üretiminin merkezi konumunda olup, gün geçtikçe yapılı ve yapılaşmakta olan çevreye yakınlığıyla madenin öneminin ve kapasitesinin arttığı görülmektedir (Kaynarkan, Uz, ve Dural, 1999).

78

Şekil 32: Ayazağa Mahallesi'nde bir taş ocağı (2020).

Maden çalışmaları kent içerisinde farklı etkiler açığa çıkartmakta, bölge üzerinde ekolojik sorunlar meydana getirmektedir (Erdin vd, 2013). Söz konusu çalışma alanında taş ocakları parçalı halde yer alırken, beraberinde oluşması muhtemel problemler de yaratmaktadır. Taş ocaklarının doğaya verdiği tahribatın yanı sıra insan sağlığı üzerinde de olumsuz etkileri bulunmaktadır. Bölgede yer alan taş ocakları günümüzdeki yerleşim alanlarına oldukça yakın bir konumda yer almakla beraber, insan sağlığı üzerinde potansiyel tehlikeler yaratmaktadır.

Bölgede yüksek katlı rezidans tipi konutta oturan M.A. (A01), bölgedeki taş ocaklarının kendilerinin gündelik yaşamı olumsuz yönde etkilediğini belirtmektedir:

‘’Yakındaki taş ocakları ve çok sayıda inşaatlardan dolayı kamyonlar geçtikçe nefes almakta zorlanıyorum. Zemindeki toz yüksek katta bulunan evime kadar ulaşıyor, bu sebeple çoğu gün pencereyi kapatmak zorunda kalıyorum. Bölgenin çoğu kısmı orman olmasına rağmen maalesef temiz hava sorunu yaşıyoruz.’’ (A01, M.A, 27, rezidans)

79

Şekil 33: Ayazağa Mahallesi ve çevresi taş ocakları haritası.

Yeşil alanlar fiziksel ve sosyal çevrenin niteliğini belirleyen eğitim, kültür ve rekreasyon amaçlı kullanımlara olanak tanıyan ve toplumun tüm bireylerinin kullanımına açık olan kamu mekanlarını oluşturmaktadır (Yuen, 1996).

Fiziki çevre niteliği göz önüne alındığında bireylerin konut tercihinde yeşil alanların ön plana çıktığını söyleyebiliriz. Yaşanılan konut çevresindeki yeşil alanlar, sunduğu fiziksel olanakların yanı sıra estetik özelliği ve peyzaj bileşenleriyle mekânın kalitesini arttırmakta ve kişilerin konut memnuniyetini olumlu yönde etkilemektedir (Dunnet vd, 2002).

80

Şekil 34: Ayazağa Mahallesi'ne bölgedeki yeşil alanlardan bakış (2020).

Bölgenin bireyler tarafından yaşam alanı olarak tercih edilmesinde bölgedeki yeşil alan yoğunluğunun ön planda olduğunu söyleyebiliriz. Bölgede yaşamını sürdüren K.B. (A23) ve M.A. (A01) bölgeye taşınma nedeni olarak yeşil alanın oldukça önemli bir faktör olduğunu vurgulamaktadır:

‘’Buraya taşınmamın en büyük nedeninin orman olduğunu söyleyebilirim. Sabahları güne kuş sesleriyle başlıyorum. İstanbul’da her yerde araba gürültüsüyle karşı karşıyasın, sabahları camı açtığında kuş sesi duyabileceğin yer neredeyse yok denecek kadar az.’’ (A23, K.B, 61, site) ‘’Bölgenin ormana sınırı olmasından dolayı daha ferah bir ortamda yaşama şansına sahibiz. Benim oturduğum evin direk olarak ormana baktığını söyleyebilirim. İstanbul’un herhangi bir yerinde otursaydım beton yapılara bakacakken bugün doğaya bakabildiğim için kendimi şanslı hissediyorum.’’ (A01, M.A, 27, rezidans)

81

Şekil 35: Ayazağa Mahallesi ve çevresi fiziki sınırlar haritası.

Bölgede yeşil alan yüzölçümü oldukça geniş olsa da bireylerin erişebildiği yeşil alanlar sınırlıdır. Bireylerin erişimini engelleyen sınırların başında askeri alanlar, sanayi fabrikaları, güvenlikli siteler vb. mekânsal ögeler yer almaktadır. Bölgedeki yeşil alanlara ulaşım zorluğunu belirten O.S.Y. (A03), yeşil alan ile birey arasında ulaşımın sınırlandığını belirtmektedir:

‘’Bölgede yeşil alanlar var ama ulaşamıyoruz. Dışarıdan bakınca oldukça yeşil bir alanda oturuyoruz fakat kullanmamız mümkün değil. Keşke ormanlara erişimimiz yüksek duvarlarla kısıtlı olmasaydı. Sabahları evimin önünde yürüyüş yapan çok insan görüyorum, ne yazık ki bu yürüyüşü sitenin alışveriş caddesi üzerinde tur atarak gerçekleştiriyorlar. Bu şekilde yürüyüşün ne kadar sağlıklı olduğu tartışılır.’’ (A03, O.S.Y, 25, rezidans)

82

Şekil 36: Ağaoğlu 1453 Projesi (2019).

Bölgede yer alan doğal yeşil alanlar oldukça fazla olmasına rağmen, mülakat sürecinde bireyler tarafından yoğun olarak doğal yeşil alana ulaşılabilirlik faktörü üzerinden olumsuz düşüncelerle karşılaşılmıştır. Bu durum bölgenin etrafındaki yoğun yeşil alan dokusuyla konut alanları arasında görülen veya görülmeyen sınırların bulunduğuna işaret etmektedir.

Benzer Belgeler