• Sonuç bulunamadı

Dizilerin Gençlerin Fiziksel GeliĢim Alanına Yönelik Ġçerikleri Fiziksel geliĢim alanı; psikomotor geliĢim ve cinsel geliĢim olmak üzere iki

1. Yaygın GörüĢ Haline Getirme

2.5. Dizilerin GeliĢim Alanlarına Göre Ġçerikleri

2.5.1. Dizilerin Gençlerin Fiziksel GeliĢim Alanına Yönelik Ġçerikleri Fiziksel geliĢim alanı; psikomotor geliĢim ve cinsel geliĢim olmak üzere iki

alt boyutta ele alınmıĢtır.

2.5.1.1. Dizilerin Gençlerin Psikomotor GeliĢim Alanına Yönelik Ġçerikleri

Ergenlik dönemi fiziksel geliĢimin hızlı olduğu dönemlerden biri olup, fiziksel büyüme süresince kasları, kemikleri ve bedeni geliĢen gencin hareket etme ihtiyacı bulunmaktadır. Çocuk ve gençlerin televizyon ekranı karĢısında hareketsiz oturmaları, fiziksel geliĢimlerini olumsuz yönde etkilemektedir. Ayrıca; çok fazla ilgi gösterdiği bir program sebebiyle televizyonun önünden ayrılmayıp, hareket bile edemeyen gencin fiziksel geliĢiminde gecikme de olabilmektedir. (90, 91). Televizyon izleyen pek çok çocuk ve genç daha düĢük fiziksel aktivite seviyesine sahip olmaktadır. Normal ağırlıktaki çocuklar bile televizyon izleme sırasında düĢük metabolik hıza sahiptir. Bu durum büyük olasılıkla gençlerin uzun süre televizyon karĢısında hareketsiz kalmalarından kaynaklanmaktadır (92, 93).

13.000'den fazla çocuk üzerinde yapılan araĢtırma sonucunda, televizyon izlenilen her bir saat için çocukluk çağındaki ĢiĢmanlık oranının %2'lik bir artıĢ gösterdiğini kanıtlanmıĢtır (94, 95). Benzer bir çalıĢma Ulusal Sağlık ve Beslenme Ġnceleme AraĢtırması sonucunda elde edilmiĢtir. AraĢtırma 4-11 yaĢ arası 2964 çocuk üzerinde yapılmıĢ ve artmıĢ medya kullanımı ile yağlanmanın artması arasında pozitif bir iliĢki olduğu bulunmuĢtur (96). DüĢük fiziksel aktivite ve yüksek düzeyde televizyon izleme gibi yerleĢik davranıĢa sahip çocuklar ile kiloları arasındaki iliĢkiyi inceleyen araĢtırma sonuçlarında da düĢük fiziksel aktivitenin kilolu olma ile arasında iliĢki olduğu bulunmuĢtur (97, 98).

2.5.1.2. Dizilerin Gençlerin Cinsel GeliĢim Alanına Yönelik Ġçerikleri

Televizyon dizilerinde açık, yanlıĢ ve yanıltıcı olarak verilen cinsel mesajların, genellikle çocuklar ve gençler tarafından gerçeğe dönüĢtürülmesi ve gerçek olarak algılanması sorun olarak karĢımıza çıkmaktadır (99). Buckingham ve

Bragg (100) çocuk ve gençlerin televizyon dizilerinde gördükleri cinsellikle ilgili görüntüler ve konuĢmalar hakkında sorular sorduklarını ve çocukların cinsellikle ilgili eleĢtiri yapma yeteneğinden yoksun olmaları sebebiyle bu görüntü ve sözcüklerin bilinçaltlarında "doğallaĢtırılmıĢ" hale geldiğini belirtmektedir.

Dizilerde oldukça fazla cinsel içerik bulunmaktadır. Gençler, medyayı cinsel davranıĢ hakkında ikinci en iyi bilgi kaynağı olarak değerlendirmektedir. Cinsel içeriği yüksek programları çok fazla izleyen gençlerin, önümüzdeki üç yıl içinde gebelik yaĢama olasılığının, cinsel içeriği yüksek programları izlemeyen gençlere oranla iki kat daha yüksek olduğu araĢtırmalarla ortaya konmuĢ olup (101, 102, 103), bu araĢtırmalar gençlerin ne kadar çok cinsel içerikli televizyon programları izlerlerse, o kadar erken cinsel aktiviteye baĢladıklarını göstermektedir. Diğer çalıĢmalar da (101, 103), televizyonda cinsellikle ilgili programları ya da sahneleri izleyen gençlerin, gerçek bir cinsel iliĢkiyi izleyen gençlerle benzer riskler taĢıdığını göstermektedir.

O‟Hara, Gibbons, Gerrard, Li ve Sargent (104) tarafından Amerika BirleĢik Devletleri (ABD)'nde 10-14 yaĢ arası 6522 ergen ile yapılan uzunlamasına araĢtırma sonucunda, sevilen ve fazla izlenme oranına sahip film ve dizilerde bulunan cinsel içeriğe erken dönemde maruz kalmanın gençlerin erken dönemde cinsel iliĢkiye baĢlamalarına ve riskli cinsel davranıĢlarda bulunmalarına sebep olduğu tespit edilmiĢtir. Dizi ve filmdeki cinsel içeriğe uzun süre maruz kalma sonucunda gençlerin cinsel davranıĢ ve tutumlarının değiĢtiği ve cinsel risk alma davranıĢlarında artıĢ olduğu ortaya çıkmıĢtır. 14-21 yaĢ arasındaki 1058 genç ile yapılan bir baĢka araĢtırma (105) sonucunda da "medyada cinsel davranıĢları daha sık izleme ile erken yaĢta cinsel iliĢki yaĢama, zorla cinsel iliĢkiye girme ve taciz etme durumları arasında pozitif iliĢki bulunmuĢtur. ABD'deki gençlerin dizi ve film aracılığı ile erken dönemde cinsel içeriklere maruz kalmalarının, erken dönemde cinsellik yaĢamalarının yanı sıra riskli cinsel davranıĢlara da sahip olmalarında sebep etkili olduğu araĢtırmacılar (104) tarafından ifade edilmektedir.

2.5.2. Dizilerin Gençlerin BiliĢsel ve Algısal GeliĢim Alanına Yönelik Ġçerikleri

American College of Pediatricians (88)‟a göre ayna nöronları, beyindeki empati ve vicdan geliĢiminde etkili olan hücreler olup, ayna nöronları bir kiĢinin baĢkasının bakıĢ açısını kavrayabilecek zihinsel beceriyi kullanarak "biliĢsel empati" geliĢtirmesini sağlamaktadır. Beynin diğer alanlarında olduğu gibi ergenlik döneminde de ayna nöronlarında etkileyici değiĢiklikler olduğu ifade edilmektedir.

Christakis ve Zimmerman (106)‟a göre, fazla televizyon izleme beyin yapısını etkilemekte, çocukluk döneminde geliĢmesi gereken beyin bağlantılarının kopuk ve kesik olmasına sebep olmakta ve bunun sonucunda da gençlerin dikkat becerisi olumsuz yönde etkilenmektedir. Yani, gençlerin televizyon seyretmek için harcadıkları zaman ile gelecekte yaĢayabilecekleri dikkat zorlukları arasında da iliĢki bulunmaktadır. Gençlerin dikkatlerini toplamakta zorlanmalarının yanı sıra televizyonda görüntülerin de hızlı geçiĢi odaklanma sorunu yaĢamalarına sebep olmaktadır (78). Swing ve Gentile (107) tarafından yapılan araĢtırma sonucu da, gençlerin televizyon karĢısında uzun saatler geçirmelerinin dikkat sorunu yaĢamalarında etkili olduğunu göstermiĢtir.

UCLA'da altıncı sınıf öğrencilerinin fotoğraf ve videolardaki insanların duygularını tanıma becerileri üzerine yapılan araĢtırma (108), medya ve cep telefonlarının duygular üzerindeki etkisini ortaya koymuĢtur. AraĢtırmada, öğrenciler iki gruba ayrılmıĢ ve 5 gün süren bir kampa alınmıĢtır. Birinci grubun kamp boyunca ekran saati olmamıĢtır. 5 gün sonunda öğrencilere fotoğraf ve videolar gösterilerek duygular hakkında sorular sorulmuĢ ve iki grubun verdiği cevaplar karĢılaĢtırılmıĢtır. AraĢtırmacılar, ekran saati bulunan öğrencilerin, hem fotoğraf ve videoda bulunan insanların duygusal ipuçlarına karĢı duyarlılık düzeyinin, hem de baĢkalarının duygularını anlama yeteneklerinin diğer öğrencilere kıyasla azaldığı sonucuna ulaĢmıĢlardır. Bu sonuçlar, gençlerin ekran karĢısında uzun süre geçirmesinin sosyal becerilerini de zayıflattığını göstermektedir. Yapılan diğer araĢtırmalar da (109, 110) medyanın gençlerin karar verme davranıĢlarını olumsuz yönde etkilediğini göstermektedir. Ayrıca, gençlerin medyada gördüklerini, doğru ve doğru olmayan ya da aldatıcı bilgi olarak ayırt edebilmeleri için gerekli eleĢtirel düĢünme becerisine sahip olamadıklarını ifade eden araĢtırmacılar da bulunmaktadır (109, 110, 111).

Alkol, televizyon dizilerinde yer alan maddelerden olup, çoğu alkol kullanımı dizilerde normal olarak tasvir edilmektedir (109). Siegel ve arkadaĢları (112) tarafından yapılan araĢtırma sonucunda, gençlerin alkol tüketimine maruz kalması ve son otuz günlük alkol tüketimi arasında güçlü bir iliĢki olduğu kanıtlanmıĢtır. Dizilerde reklamı yapılan alkol ürünleri ve markalarının tüketilme oranlarını beĢ kat daha yüksek olduğu da Scull ve arkadaĢları (113) tarafından yapılan araĢtırma sonucunda saptanmıĢtır. Scull ve arkadaĢları (113)‟na göre; alkol ve diğer maddelerle ilgili medya mesajlarının kullanımı imgesel tasvirlerle örneklendirilmekte olup, bunlar hem heyecan verici, büyüleyici, kötü sonuçları olmayan ve genellikle bedava olan ürünler olarak gösterilmekte hem de baĢkalarıyla uyum sağlamanın, iĢyerinde zor bir günün ardından dinlenmenin veya stresi hafifletmenin iyi bir yolu olarak gösterilmektedir. Sonuç olarak, medya, ergenlerin alkol ve diğer maddelere yönelik tutumlarını Ģekillendirmede ve toplumsallaĢtırmada önemli bir rol oynamakta (109) ve gençlerin çok beğenilen dizi karakterlerine yönelik olumlu ve taraflı tutumları mantıklı karar verme becerilerini olumsuz yönde etkileyebilmektedir (114).

Belirtilen olumsuz özelliklerin yanı sıra film ya da dizi karakterlerinden birinin davranıĢı, davranıĢının sonucu hakkında verdiği karar, davranıĢının sonucunu görme ve etkisine müdahale etme gibi olumlu durumlar göz önünde bulundurulduğunda; dizilerin gençlerin öğrenmelerini kolaylaĢtırdığı ve eleĢtirel izleme becerilerini geliĢtirdiği de söylenebilir (13, 115).

2.5.3. Dizilerin Gençlerin Sosyal ve Duygusal GeliĢim Alanına Yönelik