• Sonuç bulunamadı

B) MÜSLÜMANLARI DİNİ DURUMU

5) Dini Yaşamda Karşı Karşıya Kalınan Problemler

Karşı kalınan problemlerin bir diğeri de Merkez Camisi’nden dışarı ezan sesi verilmesi noktasında uygulanan yasaktır. Oysaki Asenovgrad şehrinde yüzlerce kilise ve paraklis bulunmakta ve çan sesleri her taraftan duyulmasına rağmen Müslümanlar rahatsız olmamaktadır. Bu konuda şehrin Merkez Camisi’nin imamı İbrahim Uzunoğlu Hoca’nın ; “ Caminin karşısında şehrin en büyük kilisesi bulunuyor ve biz bundan hiç rahatsız olmadığımız halde; onların, bizim ezan sesinden neden rahatsız olduklarını hala anlamış değilim “şeklindeki ifadesi dikkate değerdir. İkinci dünya savaşından sonra komünist rejimin resmi ideolojisi ateist ve Marksizm görüşler olmuştur. Bulgaristan Devleti bütün din ve mezheplere karşı tavır değiştirerek her türlü dini yayın ve faaliyeti yasaklamıştır. 1990 yılında demokratik rejimin gelmesi ile yıllardır devam eden ateist propaganda son bulmuştur. Komünist baskıdan kurtulan insanlar dini duyguları bastırılmış insanlarda görülen dini boşluğu doldurmak maksadıyla her türlü dini organizasyonlara yönelmişlerdir. Misyonerlik teşkilatları 1990 yılı ve sonrasında komünizm baskıdan kurtulan ve dini duyguları bastırılmış insanlarda görülen bu dini boşluğu doldurulmak maksadıyla özellikle bu bölgelere ağırlık vermişlerdir. 1990 sonrası Bulgaristan nüfusunun büyük bir bölümü kendini Müslüman addeden Müslüman Türk, Pomak, Roman ve Türkçe konuşup kendilerini Türk olarak tanımlayan Çingene’lerden oluşmaktadır. Misyoner faaliyetleri genellikle Romanlar üzerinde yoğunlaşmaktadır. Bu faaliyetler genel olarak eski kiliseleri onarmak, kilise bulunmayan köy ve kasabalarda kilise inşa etmekte ya da ev kiliseleri açmak gibi yöntemlerle yürütülmektedir. Her seviyede eğitim kurumları açmak, dil, bilgisayar ve meslek kursları düzenlemektedirler. Yerel dillerde çeşitli seviye ve türden yayınlar hazırlayıp karşılıksız dağıtmak, görsel ve işitsel yayıncılığa önem vermek, DVD-VCD-CD’ler hazırlamak ve internet siteleri açmak da misyonerlik faaliyetleri kapsamında yürütülen çalışmalardandır. Misyonerler, fakir ve mağdur ailelere maddi yardım sağlamakta, yardım esnasında ev ziyaretleri düzenlemekte ve kendi fikirlerini empoze etmektedirler. 179 Merkez Cami imamı İbrahim Uzunoğlu bu olaylardan şöyle bahsetmektedir: “25 yıldır Türkçe konuşan Romanlar Müslüman adetlerine göre defnedilmektedir. Ben onların cenazelerini Müslüman örf ve adetlerine göre

179Yerinde, Adem, Misyonerlik Faliyetleri Çerçevesinde Bulgaristan Müslümanları Arasında Dağıtılan Dini

defnettiklerini görmekteydim. Son yıllarda Roman mahallesinde Hıristiyan olanların sayısı artmakta ve bunun en büyük sebebi Romanlar’ın maddi imkânsızlıklardan dolayı misyonerlere kanmaları olmaktadır. Hıristiyan olanlara 1000 leva para verdiklerini duymaktayız, ayrıca içlerinde 100 dolar olan kitaplar dağıtılmaktaymış. Hıristiyan olan Romanlar’ın sayısı arttığından mahalleye birde kilise inşa edildi.”

Bulgaristan Müslümanlarının umumi olarak rahatsız olduğu hususların en önemlilerinden biri vakıf mallarının amaç dışı kullanılmasıdır. Ele geçirilen vakıf mallarının tasarruf amacı dışında kullanılması ve Müslümanların hizmetinde kullanılmaması genel olarak herkesi rahatsız etmektedir. 1913 Tarihli protokolün 6. maddesinde : “Bulgar hükümeti tarafından tanınan vakıfların İslam hukukuna göre yönetileceği ve vakıf mallarının İslam cemaatinin hükmi şahsiyetine ait olacağı belirlenmektedir. Vakıfların bedeli ödenmedikçe istimlâk edilemeyeceği zaruri olarak istimlâk gerektirdiğinde ise aynı kıymette ve aynı semtte diğer bir arsa verilmedikçe, ayrıca binanın bedeli ödenmedikçe ise hiçbir müdahale yapılamayacağı, istimlâk tan elde edilen paraların Müslüman cemaatine verileceği ve bu paraların diğer vakıf eserlerinin tamirine harcanacağı hükme bağlanmıştır”.180 Bugün Asenovgrad bölgesinde vakıf mallarından geriye kalan hiç bir şey yoktur. Oysa eski caminin enkazı 1945 yılına kadar yerinde imiş. 1950 yılından sonra bu caminin arsası istimlâk edilmiş ve yerine de yeni konutlar inşa edilmiştir. Merkez Cami’nin vakfına ait yanında bulunan on dönümlük boş arsaya da komünist döneminin ilk yıllarında şehirde yeni imar çalışmaları bahanesiyle belediye tarafından istimlâk edilerek el konulmuştur.181 Dolni Voden semtindeki kültür merkezi de vakıf arsasının üzerine ve eski caminin yerine inşa edilmiştir. Arsanın bir bölümünde semtin Müslüman Mezarlığı bulunmaktaymış. İnşaat esnasında eski yazılı mezar taşları inşaat malzemesi olarak kullanılmıştır. Dolni Voden Cami’nin vakıf malı olan 8 dönümlük arsasına da el konulmuştur. Merkez mezarlığını yok etmek için mezarların üzerine toprak ve inşaat molozları doldurulmuştur. İslam’ın simgesi olan eski yazılı mezar taşlarını ortadan kaldırmak amacıyla civardaki mezarlıklarda bulunan bütün eski yazılı mezar taşları kırılıp yok edilmişlerdir.182

180 Eyice”Bulgaristan”DİA, C.III, s.402-403. 181 Can Türk, s.3.

Yeni inşa edilen cami ile ilgili ırkçı parti Ataka tarafından şehirdeki Bulgar halkını kışkırtarak yeni yapılan caminin inşaatı durdurulması için bir grup ırkçı Bulgar neredeyse her hafta bir gösteri ya da bir açıklama yapmaktalar. Yeni yapılan caminin bir terörist ocağı olacakmış gibi bütün Bulgarlara empoze etmeye çalışmaktalar. Kendi bastıkları gazetelerde cami inşaatı ile ilgili değişik yazılar yazmaktalar. Caminin sponsoru hakkında yeni yapılan caminin ihtiyacı olmadığına dair bir meydan okuma olarak halka sunmaya çalışmaktalar. Bazı Bulgar kaynaklarına göre yeni inşa edilen camilerin amacı ibadetleri yerine getirmek değil, bu mabetler vesilesiyle bölgedeki Müslümanların yirmi yıllık ezilmişliğine son vermek, Müslümanların kendi kimliklerini ortaya çıkarmak ve bunu sembolik düzeyde de ifade etmekti.183

Oysaki Asenovgrad şehrinde onlarca kilise bulunmaktadır. Ve şehir nüfusunun %50 sinin Müslüman olduğunu göz önünde bulundurursak yeni yapılan cami gerçekten ihtiyaç üzerine yapıldığını anlaşılmaktadır.