• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 3: MODERN TÜRKÇE ÖĞRETĐMĐNDE KULLANILAN

3.5. Dil Bilgisi Öğretimi

Bu bölümün giriş kısmında öğretmenlerin en zorlandıkların konulardan birinin de dil bilgisi olduğunu belirtmiştik. Bu tespit özellikle ilköğretim birinci kademe için doğrudur. Çünkü bazı kurallar ilk kez burada verilecektir. Fakat artık dil yetisi gelişen çocuk, zaman geçtikçe bu kuralları daha kolay öğrenecek ve öğretmenler tarafından zor görünen bir konu daha kolay ve zevkli hale gelecektir.

Dil bilgisi öğretimi bazı öğretmenlerin en zorlandıkları bir konu iken bazı öğretmenlerin de en zevk aldıkları hatta bir can simidi gibi görüp ona sarıldıkları bir konudur. Çünkü dil bilgisinde matematikte olduğu gibi kesin bilgiler vardır, formüler vardır. Şüphesiz ki dil bilgisi öğretiminin zevkliliği (kolaylığı) veya sıkıcılığı (zorluğu) öğretmen kadar öğrenciye de bağlıdır. Eğer öğrencinin ailesinde konuşmaya önem veriliyorsa, öğrencide ve ailesinde okuma (gazete, kitap gibi) kültürü varsa o öğrenci farkında olmadan bazı dil kurallarını almıştır. Bu da okulda bir yönlendirmeyle açığa çıkartılmaktadır. Dolaysıyla dil bilgisi kurallarını kavramak ve kavratmak hem öğretmen hem de öğrenci tarafından zevk ile gerçekleştirilmektedir.

Dil bilgisi çalışmaları bağımsız bir ders olarak değil, okuma – anlama, yazma ve konuşma alanlarıyla birlikte yürütülmeli, bunları geliştirici nitelikte olmalıdır. Yazarken ve konuşurken yapılan dil bilgisi yanlışlarının doğrusu söylenmeli, bunlarla ilgili alıştırmalar yapılmalıdır. Dil bilgisi kavramları kural ezberletilerek değil, sezdirme ve

94

uygulama yoluyla verilmelidir. Đlk iki sınıfta dil bilgisi terimleri kullanılmamalıdır. Yalnız doğru kullanışlar gösterilmeli. Üçüncü sınıfta terimler yavaş yavaş öğretilmeye başlanmalı. Dördüncü ve beşinci sınıflarda dildeki bazı kurallar öğretilmeli, ama sadece kural öğretilmemeli, uygulamayı da alışkanlık haline getirmelidir. Alışkanlık haline gelmemiş eylem, öğrenilmiş bir eylem sayılmaz. Dolaysıyla kuralları kazandırmaktan kaçıp sezgisel çalışmalar yapmak gerekir.

Öğrencilerin önceki sınıflardan getirdiği belirli bir seviye vardır. Bu seviyenin belirlenebilmesi için eğitim yılının başında bir değerlendirme sınavı yapılabilir. Yapılan sınav sonucunda hangi öğrencinin hangi dil bilgisi konularında yetersiz olduğu belirlenir. Yapılan yıllık plan ekseninde belirlenen öğrencilerin belirlenen yetersizliklerini giderecek etkinlikler yapmak gerekir. Öğretmen önceden hazırladığı farklı türden bol örnekler kullanmalıdır. Kuralları sık sık hatırlatmalı, her kural için ayrı örnekler sunmalıdır. Örnekleri sadece öğretmen değil, öğretmenden sonra öğrenciler de bulup çözmelidir. Öğrenci tarafından yapılmamış örnekler kalıcı olmaktan uzaktırlar. Öğretmenin önceden hazırlayıp çözdüğü ve her hangi bir sorunun bulunmadığı berrak cümlelerle işe başlamalı. Öğrencilere bizzat ve eylem hakkı vererek onlara çözdürmelidir.

Öğrenci bilgiyi hazır bulmamalıdır. Bilgiye, kurala öğrenci kendi çabalarıyla ulaşmalı, dolaysıyla da bunu davranış haline getirmelidir. Öğretmen, sunan kişi, sunuş yöntemini uygulayan kişi olmamalıdır. Biçimi öne çıkaran bir yöntem kullanılmamalı. Biçimi işlevle birleştirip, karşılaştırmalar yaptırarak, somut örneklerle kavratılan bir dil bilgisi öğretimi gerçekleştirilmelidir. Konular soyut tasarım ve kavramlardan çok, öğrencilerin duyu organlarıyla algıladığı varlıklardan, kavramlardan yararlanılarak anlatılmalıdır. Öğretmen bir sınıfta bir tiyatrocu gibi her türlü drama etkinliğini de kullanarak kelime türleri, cümle anlamı gibi dil bilgisi konularını kavrayamayan öğrencilere bunları kavratmak durumundadır. Ancak öğretmen tüm teknik, yöntem ve stratejileri bir bütünlük içinde kullanmalıdır. Tek başına bir yöntem kullanmak fayda getirmeyecektir. Dil bilgisinin öğretiminde de, tıpkı ilk okuma yazma öğretiminde olduğu gibi yönteme göre önce cümlenin ( sezdirilerek cümle çeşitleri, cümle yapıları, cümle öğeleri …) sonra da ‘’şekil grameri’’ olarak adlandırdığı yöntemin yani kelime öbeği, kelime, hece ve harfin öğretilmesinin doğruluğunu savunmuştur.

95

Dil bilgisi nasıl öğretmelidir? Sorusuna özet bir şekilde cevaplamak gerekirse; her

şeyden önce dil bilgisini kurallar topluluğundan ibaret görmemek ve de bu kurallar topluluğunu kuru kuruya ezberletmemek gerekir. Dil bilgisinin öğretimi Sağır’ın da ifade ettiği gibi ‘’… dil bilgisinin tanımları, kuralları öne çıkartılarak değil, bunların kullanımdaki yeri sezdirilip kavratılarak, öğrencilerin benzer beceri ve davranışlar kazanmaları sağlanmalıdır’’, şeklinde olmalıdır.

Dil bilgisinin nasıl öğretileceği, sadece yöntemlerden kaynaklanan sorunların çözülmesiyle halledilmez. Diğer önemli bir sorun ise dil bilgisi öğreticilerinin yetiştirilmesidir. Yani yüksek öğretimdeki dil bilgisine yönelik derslerin yetersizliği, konuya hâkim olmayan öğretmenlerin de yetişmesine neden olmaktadır. Sağir’in da değindiği bu problemleri ve çözümlerini şöyle sıralayabiliriz:

1. Eğitim fakültelerinin bünyesinde yer alan bütün bölüm, ana bilim dallarındaki alan, yan alan olarak verilen Türkçe ve dil bilgisi derslerinin programları, haftalık kredi saatleri gözden geçirilmelidir.

2. Türkçe Öğretmenliği Bölümlerinde yan alan uygulamalarına son verilerek, sadece Türkçeye ve onu oluşturan; okuma, dinleme, anlama, anlatma, dil bilgisi, yazım ve noktalama gibi alanların öğretimine daha geniş yer veren programlar oluşturulmalıdır.

3. Türkçe ve sınıf öğretmenlerine yönelik, her sınıf için, örnekli, uygulamalı, ders işleme kılavuzları düzenlettirilerek, bu kılavuzlarda öğretmenlerin; sırasıyla neler yapacakları, hangi yöntem ve tekniklerden yararlanabilecekleri, ne tür ölçme ve değerlendirmelere başvuracakları vb. belirtilmelidir.

4. nasıl ki bir müzik, bir din kültürü ve ahlak gibisi, bir Đngilizce dersi dördüncü ve beşinci sınıfta branş öğretmeni tarafından veriliyorsa; dil bilgisinin öğretimi de bu sınıflardan itibaren branş Türkçe öğretmeni tarafından sağlanmalıdır.

5. Her branştan öğretmen ana diline hakim olmalı ve branş ayrımı gözetmeksizin Türkçe ve dil bilgisi öğretiminde hassas olmalıdır. Fakat eğitim fakültelerinin Türkçe ve sınıf öğretmenliği bölümüne seçilen öğretmen adayları ayrıca Türkçe yeterlilik sınavına tabi olmalıdırlar (Yıldız, 2008: 289).

96

Benzer Belgeler