• Sonuç bulunamadı

C) MÜSLÜMAN-KIPTÎ İLİŞKİLERİ

2. Diaspora Kıptîleri

Kıptî meselesinin bir tarafında da diasporada yaşayan oralardaki kurumları harekete geçirmek için çabalayan, dinî olmaktan ziyade siyasi bir oluşum olarak ortaya çıkan dışarıdaki Kıptîler bulunmaktadır. Diaspora Kıptîleri bu kurumların Kıptîlerin haklarının korunması adına müdahalesini talep etmektedirler. Avrupa Parlamentosu da 2008 yılında Kıptîlere karşı olumsuz ayrımcılık yapılmasını kınayan bir karar almıştır.228 Diaspora Kıptîleri ifadesini ilk kullanan kişi de Kıptî Patrik Şunnûde ile aralarında gerginlik olan Mısır eski Cumhurbaşkanlarından Enver Sedat’tır. Amerika ziyaretinin hemen sonrasında Parlamentodaki bir konuşmasında bu ifadeyi kullanmıştır. Çünkü orada bulunan Kıptî bir grup Enver Sedat’ı Amerika ziyareti sırasında protesto etmişti.229

227 Eşref Abdülkadir, 156-157.

228 Leylâ, 56-57.

229 el-Azbavî, 281.

82

‘Mısır’da Kıptî Hıristiyanlar Azınlık mıdır?’ sorusunu kendisi de bir Hıristiyan olan Refik Habib “Kıptî Hıristiyan azınlık, ırk bakımından bir azınlık değildir. Fakat din ve sosyal özellikler bakımından bir azınlıktır” diye cevaplandırmaktadır. Mısırlı kıdemli siyasetçi ve yazar Muhammed Hasaneyn Heykel (1923-2016) de “Ortodoks Kıptî azınlık, ayrı bir azınlık olarak görülemez. Çünkü onlar Mısır kültürünün bir parçası ve üyesidirler.

Mısır’ın bağımsızlık mücadelesine katkı vermişlerdir. Bugün de Mısır’da vatandaş olmaları hasebi ile bütün vatandaşlık haklarından yararlanmaktadırlar”230 demektedir.

1952 Temmuz’unda Hür Subaylar adıyla devrim yapıldıktan sonra toplumu, siyaseti, ekonomiyi ilgilendiren bazı kararlar alınmıştır. Bu kararlardan en çok etkilenen kesim Kıptîler olmuştur. Özellikle de sermaye sahipleri doğrudan etkilenmişlerdir. Bunun sonucunda altmışlı yılların başlarından itibaren dışarıya göç başlamıştır. Göç edenlerin birçoğu batı ülkelerine, yani Amerika, Avrupa, Kanada ve Avustralya’ya gitmiştir.

Yetmişli yılların başlarında kendilerinden Dışarıda Yaşayan Kıptîler (Diaspora Kıptîleri) olarak söz edilmeye başlanmıştır. Kıptî Kilisesi’nin buralarda yaşayan dindaşlarına dinî hizmetin yanında, zaman zaman bunları Mısır’daki idareye karşı siyasi çıkar sağlamak için kullandığı görülmektedir. Göç yoluyla gelen bu kişiler zamanla sığınmacı olmaktan çıkıp o ülkelerin vatandaşlığını elde etmişlerdir. Doksanlı yılların başlarından itibaren, Mısır’da Kıptîlere baskı yapıldığına dair haberler bu yapılanmalar yoluyla dünyaya yayılmıştır.231

Son elli yılda Mısır dışına göç eden Kıptîlerin sayısı yaklaşık 700 bin kişi olarak hesaplanmaktadır. Bu göçlerin ulaştığı yerler başta Amerika, Kanada, Avustralya, bir kısmı da İngiltere ve çeşitli Avrupa ülkeleridir. Bu göç hareketinin son yüz elli yıldır ortaya çıkmış, yeni bir durum olduğu görülmektedir.232

Diaspora Kıptîlerinin Mübarek’in iktidara gelişine çok sevindikleri görülmektedir. Zira Hüsnü Mübarek selefi Enver Sedat’ın aksine Kıptîlere çok sıcak mesajlar göndermiştir. Mesajında; “Mısır devletinin Mısırlı bir başkanı” olduğunu,

230 Stephanous, 99.

231 Bişrî, ed-Devle ve’l Kenîse, 59-60.

232 Abduh Semîr, el-Mesîhiyyûne’l Arab… İlâ Eyne?, Beyrut, 2012, s. 143

83

“Dinîn Allah’a, vatanın ise herkese ait” olduğunu vurgulaması233 geçmişte Sedat’ın kendisini “Müslüman Başkan” devletini de “İlim ve İman Devleti” 234 olarak tanımlamasından sonra Kıptîler için kutlamaları gerektirecek kadar önemli olmuştur.

2005 yılının 16-18 Kasımında Diaspora Kıptîleri Amerika’nın başkenti Washington Kongre Binası’nda “Mısır’da ve Ortadoğu’da Azınlıklara Baskı, Din Hürriyeti ve Demokrasinin Yokluğu” adıyla iki günlük bir konferans düzenlenmiştir. En önemli istekleri seçimlerde Hıristiyanlara parlamentoda bir pay ayrılması olmuştur.235

Diaspora Kıptîlerinin iki binli yıllarda kendi taleplerini Mısır’daki hükümetlere iletmek için çeşitli şehirlerde (Zürih, Washington, Kanada, New York, Chicago) kongreler ve konferanslar düzenledikleri görülmektedir. Buralarda üç temel talep göze çarpmaktadır:

Siyasi talepler kapsamında, olağan üstü hal kanununun iptali, güvenlik güçleri tarafından yapılan siyasi aktivistlerin takibi işleminin sona erdirilmesi, demokrasinin yerleştirilmesi, güçler ayrılığı ilkesine riayet edilmesi, yargıya müdahale edilmemesi, Kıptîlere temsil gerektiren kurumlarda nisb-i temsil yoluyla, erkeklere %10-15, kadınlara

%20-30 oranında pay ayrılması istenmiştir. Ayrıca, Kıptî Milli Meclisinin fonksiyonunun artırılıp, bazı üyelerinin Şura Meclisine (Mısır Senatosu) üye olarak atanması, Mecliste ve Senatoda uygun bir şekilde siyasi temsil hakkı, ordu ve emniyet teşkilatının her kademesinde üst düzeyde görev verilmesi şeklinde siyasi talepleri bulunmaktadır.

Dinî talepler kapsamında, yeni kilise yapımı, eski kilise onarımı, Osmanlı padişah fermanı kararlarının kaldırılması, manastır ve kiliselerin gerekli güvenliğinin alınması, işlenen suçlardan dolayı tazminat ödenmesi, kilisenin aldığı kararların cumhurbaşkanlığı makamının imza ve mühürü ile resmî bir vesika olarak devlet tarafından kabul edilmesi dillendirilmiştir. Ayrıca çocukların zorla Müslümanlaştırılmasının önlenmesi, Hıristiyanlık yasalarına saygı gösterilmesi (Ahval-i Şahsiyye; Evlenme ve boşanma), Patriklik makamın tarafından birisinin papaz elbiselerini giyme ya da çıkarma (görevden azletme) hususunda karar alınması durumunda bunun hükümet tarafından da onaylaması,

233 Semîr, 156.

234 İmâre, Fî Mes’eleti’l Kıptiyye: Hakâik ve Evhâm, s. 61.

235 Bişrî, ed-Devle ve’l Kenîse, s. 85.

84 dinî bayramlara itibar edilmesi ve izin günlerinde ayrıca ücret ödenmesi de istenmiştir.

Bununla birlikte, inanç hürriyetinin sağlanması, kimlik ve iş talep forumlarında yazan din hanesinin kaldırılması, Kıptîlerin can ve mal varlıklarının korunması, cana ve mala kastedenlerin caydırıcı bir kanunla önlenmesi, özellikle askerî ve polis akademilerine girişte Hıristiyan öğrencilere karşı yapılan ayrımcılıktan vazgeçilmesi şeklinde dinî talepleri bulunmaktadır.

Kültürel talepler kapsamında ise, Kıptî sorununu kabul etme, Mısırlılık kimliğinin ve Kıptîcenin korunması, devlet televizyonlarında ve resmî yayın organlarında Hıristiyanlara yayın yapma hakkının ayrılmasını istemektedirler. Ayrıca dinî yayınlarda eşitlik ve Kıptî radyo yayınına izin verilmesi, eğitim müfredatının elden geçirilerek Hıristiyanlığa ve Hıristiyanlara karşı olan unsurların ayıklanmasını talep etmektedirler.

Yine bu çerçevede öğrencilerin karşı dinî grupta olana karşı saygı duymalarının teşvik edilmesi, Hıristiyanlara karşı yapılan taassuptan vazgeçilmesi, eğitimin her kademesinde Kıptî tarihi, kültürü ve diline yer verilmesini kültürel talepler olarak istemektedirler.236

Bu taleplerin arka planında Mısır’da bulunan Hıristiyan varlığının tüm yönleriyle devamı ve kilisenin merkezi rol üstlenmesinin önünün açılmasının hedeflendiği görülmektedir.