• Sonuç bulunamadı

1.6.1. Kemik hastalıklarında

Osteoporosis ve periodontitis gibi kemik hastalıkları, kemik yenilemede dengesizlik sonucunda meydana çıkmaktadır. Bu da kemik oluşumuna göre aşırı kemik erimesi nedeniyle açıklanır. Kemik hastalıklarının farmakolojik tedavisi için iki kategori vardır: osteoblast farklılaşması ve kemik erimesini inhibe eden anti emici maddeler ve osteoblast farklılaşmasını ve kemik oluşumunu teşvik eden anabolik maddeler. Yonezawa et al. tarafından yapılan araştırmada Acer nikoense’den izole edilen doğal siklik diaril eter heptanoidlerin anabolik ajanlar oldukları görülmüştür [18].

1.6.2. Alzheimer hastalığında

Bazı diarilheptanoidler Alzheimer hastalığı ve diğer nörodejeneratif hastalıklar için yoğun araştırma çabalarının odağı olmuştur. Lee et al. tarafından yapılan araştırmada bu bileşiklerin nöronal hücre ölümünü inhibe ederek bir nörodejenerasyonu önleyebileceği rapor edilmiştir [19].

1.6.3. Sıtma ve Afrika uyku hastalıklarında

Afrikadaki sahra altı bölgelerindeki en ciddi sağlık problemlerinden biri sıtmadır. Halkın % 74’ü güçlü endemik hastalık bölgelerinde % 18’i de epidemik sahalarda yaşarlar. Tropikal bölgelerde yaşayan yaklaşık 3 milyar insandan her yıl 600 milyon civarında kişi sıtmaya maruz kalır. Afrika halk sağlığının önemli hastalıklarından biri de parazitten kaynaklanan bir hastalık olan Afrika uyku hastalığıdır (Human African Trypanosomiasis). Bu hastalık beyin içinde meninks bölgesinde küçükparazitlerin üremesiyle oluşmaktadır. Hastalığın tedavisi ve kontrolü tripanozit ilaçların kullanılması ile sağlanmaktadır. Lagnika et al. tarafından Schrankia Leptocarpa DC. (Mimosaceae) bitkisinden izole edilen ve aşağıda formülleri verilen diarilheptanoidlerin bu iki hastalığa karşı önemli oranda aktivite gösterdiği belirlenmiştir [20].

Şekil 1.8. Sıtma ve Afrika uyku hastalıklarına karşı aktif iki diarilheptanoid

1.6.4. Grip hastalığında

Grip (influenza), mevsim değişiklikleri ile oluşur ve kış aylarında salgın zirvesine ulaşır ve her yıl dünya çapında birçok kişiyi öldürür. Bugüne kadar, grip tedavisinde ancak amantidin, rimantadin, zanamivir, tamiflu ve ribavirin gibi birkaç organik bileşik kullanılmıştır. Bununla birlikte, influenza virüsleri hızla ilaca karşı direnç oluşturur. Bundan dolayı, yeni grip ilaçlarının geliştirilmesi gerekmektedir. Alnus japonica Steud (Betulaceae), Doğu Asya’nın yerel tıbbında grip, ateş, kanama, ishal ve alkol tedavisi için kullanmaktadır. Tung et al. tarafından yapılan araştırmada A. Japonica Steud’den izole edilen diarilheptanoid bileşiklerinin gribe karşı orta düzeyde aktif olduğu belirlenmiştir [21].

1.6.5. Lenfatik filaryaz hastalığında

Lenfatik filaryaz, parazitlerin neden olduğu bir hastalıktır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) en az 73 ülkede 120 milyon kişinin, lenfatik filaryaz’dan etkilendiği ve endemik bölgelerde yaşayan 1.1 milyar insanın enfeksiyon riski altında olduğunu bildirmektedir. Mevcut anti-filarial ilaçlar dietilkarbamazin (DEC), ivermektin ve albendazol içerir ve insanlarda filaryaz kontrolü için kullanılmaktadır. Bu ilaçlardan dietilkarbamazin ve ivermektin, mikrofilarisidal olup, yetişkin parazitler üzerinde etkisiz veya sınırlı bir etkiye sahiptirler. Gerçi, halen geliştirme aşamasında olan moksidektin ilacı hayvan deneylerinde umut verici olarak görülmektedir. Yetişkin filarial parazitleri ortadan kaldırma yeteneğine sahip yeni ajanlara acilen ihtiyaç duyulmaktadır. Alnus Nepalensis (Betulaceae), bir actinorhizal ağaçdır. Bu bitki Doğu ve Kuzeydoğu Hindistan'ın dağlık bölgelerinde bulunur ve 4 önemli diarilheptanoid içerir (1, 23, 24 ve 25). Yadav et al. tarafından yetişkin parazitler üzerinde yapılan araştırma bu diarilheptanoidlerin umut verici anti-filarial aktiviteye sahip olduklarını göstermektedir (Şekil 1.9) [22].

Şekil 1.9. Lenfatik filaryaz hastalığına karşı aktif dört diarilheptanoid

1.6.6. Anti-Emetik aktivite gösteren diarilheptanoidler

Anti-kanser maddeler genellikle yan etkilere sahip olup bulantı ve kusmaya neden olurlar. Bazı geleneksel Çin bitkisel ilaçlarının anti-emetik özellikleri bilinmektedir.

Alpinia türleri anti-emetik (kusma önleyici) maddeler içerir ve aynı zamanda mide

hastalıklarının tedavisi için kullanılmaktadırlar. Anti-emetik olarak aktif diarilheptanoidler kendi yapısı içinde benzer fonksiyonel grupları sergilerler. Şekil 1.10’da görüldüğü gibi bu fonksiyonel grupları içeren diarilheptanoidler A veya B tipi yapılarındadır. A ve B tipi fonksiyonel yapıları, anti-emetik aktivitesi gösteren bileşiklerin temel yapı birimleridir. Yang et al. Alpinia katsumadai’nin anti-emetik maddelerinin büyük çoğunluğunun diarilheptanoid yapılı bileşikler olduğunu göstermişlerdir [23].

Şekil 1.10. Diarilheptanoidleri anti-emetik aktif yapan A ve B tipi fonksiyonel gruplar

2009 yılında Yang ve grubu tarafından yapılan çalışmalarda A ve B fonksiyonelleri olan ve anti-emetik aktivite gösteren diarilheptanoid örnekleri verilmiştir (Şekil 1.11) [23].

Şekil 1.11. A ve B tipi fonksiyonel yapıları olan anti-emetik aktivitesi gösteren

diarilheptanoidler

1.6.7. Melanogenesis inhibitörü diarilheptanoidler

Melanin üretimi derinin renklenmesinden sorumlu olup üretilen melanin pigmentleri güneşin UV ışınlarına karşı büyük bir koruma sağlar. Melanin biyosentezi karmaşık bir seri enzimatik ve kimyasal reaksiyonlarla yürür. Bu sentezler tirozinaz enzimi vasıtasıyla tirozinin dopakinona dönüşümüyle başlar. Böylece melanin biyosentezinde bu enzim kataliziyle yürüyen basamak hız belirliyici adımı oluşturur. Bu triozinaz süreci melanin pigmentlerinin anormal derecede oluşmasından sorumludur (hiper pigmentasyon). Melanin pigmentlerinin aşırı bir şekilde birikmesi melanogenises olarak adlandırılır ve birçok yan rahatsızlığa neden olduğu için istenmeyen bir durumdur. Bu yüzden triozinaz inhibitörleri kozmetik ürünlerinin önemli bileşenleridir ve hiper pigmentasyon tedavisinde kullanılırlar [24].

Matsuda et al. tarafından yapılan çalışma, Alpinia officinarum Hance’dan izole edilen diarilheptanoidlerin, melanogenesis üreten hücreler üzerinde inhibe edici etkileri olduğunu göstermektedir. Bu bitkide dört diarilheptanoid bulunmaktadır. Bunların arasında 29 bileşiği melanom’a karşı daha çok aktivite göstermektedir. Bu da 2 pozisyonunda bir enon kısmı ve 6 da 2,3-çift bağın olması daha güçlü aktivitesi için önemlidir. Şekil 1.12’de melanogenesis inhibitör aktivitesi gösteren dört diarilheptanoid örnek verilmiştir [24]. O OH OCH3 O OH OCH3 OH O OH OH OH 3 29 30 31

Şekil 1.12. Melanoma hastalığına karşı aktif dört diarilheptanoid

1.6.8. Anti-oksidatif diarilheptanoidler

Şimdiye kadar birçok doğal kaynakları olan anti-oksidanlar, oksidatif stres kaynaklı hastalıklara karşı korumak için kullanılır. Bu anti-oksidanların içinde bazı diarilheptanoidler de yer almaktadır [25].

Sürekli oksidantların maruziyetinde kalan göz retinası zarar görür. Anti-oksidanlar retinadaki hücre hasarlarına karşı doğal bir savunma sağlar. Karatenoidler, vitamin C ve E gibi bazı anti-oksidantlar diyette kullanıldığı zaman bu hastalıkların ilerlemesini azaltır. Bunun yanında Jitsanong ve grubu [25] tarafından 2011 yılında yapılan bir çalışmada aşağıdaki diarilheptanoidlerinin (11 ve 32) güçlü anti-oksidatif aktiviteler olduklarını göstermişlerdir.

Zhau et al. [26] 2007 yılında 33 diarilheptanoidin, anyon radikal süperoksidlere karşı güçlü anti-oksidan olduğunu bildirmişlerdir.

Şekil 1.13. Aktif anti-oksidatif diarilheptanoidler

1.6.9. Anti-bakteriyel diarilheptanoidler

Zhang et al. Alpinia officinarum Hance’ın rizomlarından yaptıkları ekstraksiyon sonucu 13 tane diarilheptanoid izole etmişler ve bu bileşiklerin hepsinin Helicobacter pylori’ye karşı aktif olduklarını göstermişler. Aşağıdaki diarilheptanoidlerin güçlü anti-bakteriyel aktivite gösterdiği bildirilmiştir [13].

Şekil 1.14. Anti-bakteriyel diarilheptanoidler

Benzer Belgeler