• Sonuç bulunamadı

1 Ocak - 1 Ocak - 31 Mart 2010 31 Mart 2009 Diğer Faaliyet Gelirleri

Geçmiş dönemlerde karşılık ayrılan finansal kiralama

alacaklarından dönem içinde yapılan tahsilatlar (Dipnot 9) 25.610 7.082

Maddi varlık satış geliri(*) 1.614 533

Sigorta acentelik geliri 426 367

Vergi davası geliri (Dipnot 12) - 2.484

(*) Söz konusu tutarlar tahsil edilemeyen finansal kiralama alacaklarına ilişkin edinilen sabit kıymetlerin satış karları ile finansal kiralama sözleşmelerine konu olan sabit kıymetlerin devir bedellerinden ve işletme sabit kıymetlerinin satış karlarından oluşmaktadır.

28 20 - VERGİ VARLIK VE YÜKÜMLÜLÜKLERİ

5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 13 Haziran 2006 tarihinde kabul edilen ve 21 Haziran 2006 tarih, 26205 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5520 sayılı yasa ile değişmiştir. 5520 sayılı yeni Kurumlar Vergisi Kanunu’nun pek çok hükmü 1 Ocak 2006 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe girmiştir. Buna göre Türkiye’de, kurumlar vergisi oranı 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere %20’dir (2008: %20). Kurumlar vergisi oranı kurumların ticari kazancına vergi yasaları gereğince indirimi kabul edilmeyen giderlerin ilave edilmesi, vergi yasalarında yer alan istisna (iştirak kazançları istisnası, yatırım indirimi istisnası, gayrimenkul satış kazancı istisnası vb.) ve indirimlerin (ar-ge indirimi gibi) indirilmesi sonucu bulunacak vergi matrahına uygulanır. Kar dağımı yapılmadığı takdirde başka bir vergi ödenmemektedir (GVK Geçici 61. madde kapsamında yararlanılan yatırım indirimi istisnası olması halinde yararlanılan istisna tutarı üzerinden hesaplanıp ödenen %19,8 oranındaki stopaj hariç).

Türkiye’deki bir işyeri ya da daimi temsilcisi aracılığı ile gelir elde eden dar mükellef kurumlar ile Türkiye’de yerleşik kurumlara ödenen kar paylarından (temettüler) stopaj yapılmaz. Bunların dışında kalan kişi ve kurumlara yapılan temettü ödemeleri %15 oranında stopaja tabidir. Karın sermayeye ilavesi, kar dağıtımı sayılmaz.

Şirketler üçer aylık finansal karları üzerinden %20 oranında geçici vergi hesaplar ve o dönemi izleyen ikinci ayın 14 üncü gününe kadar beyan edip 17 inci günü akşamına kadar öderler. Yıl içinde ödenen geçici vergi o yıla ait olup izleyen yıl verilecek kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanacak kurumlar vergisinden mahsup edilir. Mahsuba rağmen ödenmiş geçici vergi tutarı kalmış ise bu tutar nakden iade alınabileceği gibi devlete karşı olan herhangi bir başka mali borca da mahsup edilebilir.

30 Aralık 2003 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan, 5024 sayılı Vergi Usul Kanunu, Gelir Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (“5024 sayılı Kanun”), kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerin mali tablolarını 1 Ocak 2004 tarihinden başlayarak enflasyon düzeltmesine tabi tutmasını öngörmektedir.

Anılan yasa hükmüne göre enflasyon düzeltmesi yapılabilmesi son 36 aylık kümülatif enflasyon oranının (DİE ÜFE artış oranının) %100’ü ve son 12 aylık enflasyon oranının (DİE ÜFE artış oranının) %10’u aşması gerekmektedir. 31 Mart 2010 ve 31 Aralık 2009 tarihleri itibariyle yılı için söz konusu şartlar sağlanmadığı için enflasyon düzeltmesi yapılmamıştır.

Türkiye’de ödenecek vergiler konusunda vergi otoritesi ile mutabakat sağlamak gibi bir uygulama bulunmamaktadır. Kurumlar vergisi beyannameleri hesap döneminin kapandığı ayı takip eden dördüncü ayın birinci gününden 25. günü akşamına kadar bağlı bulunulan vergi dairesine verilir.

Vergi incelemesine yetkili makamlar beş yıl zarfında muhasebe kayıtlarını inceleyebilir ve hatalı işlem tespit edilirse, yapılacak vergi tarhiyatı nedeniyle vergi miktarları değişebilir.

Türk vergi mevzuatına göre beyanname üzerinde gösterilen mali zararlar 5 yılı aşmamak kaydıyla dönem kurum kazancından indirilebilirler. Ancak, mali zararlar, geçmiş yıl karlarından mahsup edilemez.

29

31 Aralık 2009 ve 2008 tarihlerinde sona eren dönemlere ait gelir tablolarına yansıtılmış vergiler aşağıda özetlenmiştir:

31 Mart 2010 31 Mart 2010 Cari dönem vergi geliri / (gideri) 147 (9.000) Ertelenmiş vergi gelir / (gider) etkisi (5.743) 4.320 Toplam vergi geliri (5.596) (4.680)

Uzun yıllardır uygulanmakta olan ve en son mükelleflerin belli bir tutarı aşan sabit kıymet alımlarının

%40’ı olarak hesapladıkları yatırım indirimi istisnasına 8 Nisan 2006 tarih ve 26133 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5479 sayılı yasa ile son verilmişti. Ancak, söz konusu yasa ile Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 69. madde uyarınca gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri; 31 Aralık 2005 tarihi itibariyle mevcut olup, 2005 yılı kazançlarından indiremedikleri yatırım indirimi istisnası tutarları ile;

a) 24 Nisan 2003 tarihinden önce yapılan müracaatlara istinaden düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamında, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 9 Nisan 2003 tarihli ve 4842 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmadan önceki ek 1,2,3,4,5 ve 6’ncı maddeleri çerçevesinde başlanılmış yatırımları için belge kapsamında 1 Ocak 2006 tarihinden sonra yapacakları yatırımları,

b) 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun mülga 19’uncu maddesi kapsamında 1 Ocak 2006 tarihinden önce başlanan yatırımlarla ilgili olarak, yatırımla iktisadi ve teknik bakımdan bütünlük arz edip bu tarihten sonra yapılan yatırımları nedeniyle, 31 Aralık 2005 tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre hesaplayacakları yatırım indirimi istisnası tutarlarını, yine bu tarihteki mevzuat hükümleri (vergi oranına ilişkin hükümler dahil) çerçevesinde sadece 2006, 2007 ve 2008 yıllarına ait kazançlarından indirebilmişlerdi.

Gelir Vergisi Kanununun Geçici 69 uncu maddesi kapsamında (2006, 2007 ve 2008 yılları için) yatırım indirimi uygulayan gelir vergisi mükellefleri, 31/12/2005 tarihinde yürürlükte bulunan vergi tarifesini; kurumlar vergisi mükellefleri ise mülga 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinde yer alan %30 kurumlar vergisi oranını, indirimin uygulandığı yıl kazançlarına uygulamak suretiyle anılan yıllara ait gelir veya kurumlar vergilerini hesaplamışlardı.

Ancak, 31 Aralık 2008 tarihi itibariyle henüz kullanılamamış olan yatırım indirimi hakkı sonraki yıllara devredilememiş ve kullanılamaz hale gelmiştir.

30

20 - VERGİ VARLIK VE YÜKÜMLÜLÜKLERİ (Devamı)

Bu konu ile ilgili olarak “Bu uygulamanın Anayasa ile güvence altına alınmış olan hukuki güvenlik, vergilendirmede belirlilik ve eşitlik ilkelerine aykırı olduğu” gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne dava açılmıştır.

Anayasa Mahkemesinin 15 Ekim 2009 tarih ve E:2006/95 sayılı kararı ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun Geçici 69. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan “sadece 2006, 2007 ve 2008 yıllarına ait” ibaresinin iptaline karar verilmiştir. Böylece, kazanılmış yatırım indirimiyle ilgili süre sınırlaması ortadan kalkmış bulunmaktadır. Anayasa Mahkemesi kararı Resmi Gazetede 8 Ocak 2010 tarihinde yayınlandı. Böylece ilgili iptal, Anayasa Mahkemesi kararının Resmi Gazete’de yayımıyla birlikte yürürlüğe girmiştir.

Ertelenen vergiler

Şirket, bir varlığın veya yükümlülüğün defter değeri ile vergi mevzuatı uyarınca belirlenen vergiye esas değeri arasında ortaya çıkan vergilendirilebilir geçici farklar için “Gelir Vergilerine İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı” (“TMS 12”) hükümlerine uygun olarak ertelenmiş vergi hesaplamakta ve muhasebeleştirmektedir. Ertelenmiş vergi hesaplanmasında yürürlükteki vergi mevzuatı uyarınca bilanço tarihi itibariyle geçerli bulunan yasalaşmış vergi oranları kullanılmaktadır.

Hesaplanan ertelenmiş vergi varlığı ile ertelenmiş vergi borçları finansal tablolarda netleştirilerek gösterilmektedir.

Yukarıda bahsi geçen Anayasa Mahkemesi kararına istinaden, Şirket yönetimi 31 Aralık 2009 tarihi itibariyle en iyi tahminlerine dayanarak hesapladığı henüz kullanılmamış toplam 350 milyon TL yatırım indirimi üzerinden ertelenmiş vergi varlığı yaratmıştır.

31

Vergiden indirilebilir ve vergiye tabi geçici farkların dökümü aşağıdaki gibidir:

Toplam geçici Ertelenen vergi farklar varlıkları/(yükümlülükleri)

31 Mart 31 Aralık 31 Mart 31 Aralık

2010 2009 2010 2009

Benzer Belgeler