• Sonuç bulunamadı

Diğer...............................................................................................................46-47

Bu kısımda, incelenen sicilde kendi benzerinin bulunmayışı nedeniyle bir gurup oluşturamayan 19 adet kayıt bir araya toplanmıştır. Kayıt numaraları ve içerikleri şu şekildedir:

K1: Vefat eden askerlerin muhallefatının korunmasına dairdir.

K15: Eşi öldürülmüş olarak bulunan kadının cinayet mahallindeki ahaliden diyet talebi.

K120: Trabzon Kadısı’nın vefatını bildiren kayıt. K154: Araziden hisse intikalini bildiren kayıt.

K157: Nikah iddetinin dolmuş veya dolmamış olduğuna dair davayı içeren kayıt. K158: İddet konusuyla alakalı fetva.

K168: Trabzon İskelesi’nin mukataasına dair kayıt.

K193: Mülkün rehin verilmesine dair kayıt.

K395: Aynı anda iki kişi ile nikahlı olan kadının eşinin belirlenmesine dair dava. K406:Mülkiyet davası.

K414: Mahkemeye davet edilen zımmînin mahkemeye gelmediğine dair kayıt.

K424: Kaçak kölelerin yakalanmasına rağmen tekrar kaçmaları üzerine, sahiplerine tazminat ödenmesine dair kayıt.

K426: Trabzon Kadısı’nın naibine devrettiği mühür yetkisine dair kayıt. K443: Hasan Beşe adındaki şahsın şehit olduğuna dair kayıt.

K508: Sinan Paşa Hazretleri Câmi‘-i Şerîfi Evkâfı’nın zimmet kaydı.

TABLO 10: Sicildeki Kayıtların Konularına Göre Dağılımı

Tür Kayıt Numarası Diğer 1, 15, 120, 154, 157, 158, 168, 193, 226, 325, 327, 343, 395, 406, 414, 424, 426, 443, 508 Mülk Satışı 2, 3, 4, 7, 8, 16, 17, 18, 19, 20, 25, 26, 29, 32, 34, 36, 37, 38, 39, 129, 136, 143, 162, 171, 174, 176, 199, 209, 214, 215, 216, 217, 223, 225, 227, 229, 230, 235, 241, 244, 247, 249, 256, 262, 263, 268, 271, 274, 276, 277, 280, 282, 287, 288, 295, 300, 301, 305, 307, 314, 316, 324, 328, 332, 334, 339, 353, 364, 372, 384, 385, 386, 387, 388, 390, 394, 401, 403, 405, 407, 411, 417, 419, 421, 423, 428, 431, 433, 439, 422, 445, 446, 455, 462, 469, 470, 471, 472, 473, 486, 491, 492, 494, 501, 530, 531, 532 Arazi-Sınır Anlaşmazlığı 5, 22, 155, 205, 207, 240, 250, 281, 283, 304, 330, 343, 451 Tımar-Zeamet Tevcihi 6, 117, 166, 233, 289, 467, 539 Borç-Alacak 10, 14, 21, 23, 27, 28, 35,123, 125, 132, 138, 142, 144, 146, 149, 159, 160, 169, 172, 178, 179, 180, 183, 185, 186, 187, 192, 198, 202, 203, 204, 208, 212, 213, 219, 222, 228, 232, 245, 246, 251, 264, 273, 279, 296, 297, 303, 308, 309, 312, 313, 320, 322, 344, 348, 354, 359, 360, 373, 374, 376, 382, 389, 392, 400, 404, 413, 425, 430, 437, 454, 461, 463, 475, 479, 484, 496, 504, 506 Veraset 11, 12, 126, 133, 134, 135, 139, 148, 152, 170, 195, 293, 333, 342, 366, 377, 396, 402,

474, 487, 542

Eyalet İçi Tayinler 13, 184, 452

Sulh 9, 24, 31, 40, 234, 368, 369, 379, 412, 444 Hibe 30, 33, 164, 165, 242, 350, 375, 399, 416 Narh 118, 547, 588 Eşkıyalık 145, 210, 239, 266, 336, 397, 398, 468, 476, 480, 489 Mehir-Nafaka 137, 147, 163, 167, 173, 201, 238, 267, 269, 302, 335, 410, 436, 456, 490, 493, 519, 534, 546, 550, 551, 552 Vekalet-Kefalet 119, 150, 175, 181, 188, 189, 224, 229, 278, 286, 318, 367, 381, 418, 464, 485, 483, 505 Köle azadı 153, 380, 420, 422 Tapu 182, 200, 237, 298, 331, 378, 415, 541 Boşanma 272, 448 Vergi 191, 218, 221, 261, 292, 371, 408,533 Merkezden Gelen Evraklar 427, 509, 510, 511, 512, 513, 516, 517, 518, 520, 521, 522, 523, 525, 526, 527, 528, 529, 535, 536, 537, 538, 540, 543, 544, 545, 549, 555 Mühimmat Nakli 254, 409, 466, 524, 548, 553, 554, 556, 557, 558, 559, 560, 561, 562, 563, 564, 565, 566, 567, 568, 569, 570, 572, 573, 574, 575, 576, 577, 578, 579, 580, 581, 582, 583, 584, 585, 586, 587

Vakıf İhdası ve Vakıf Geliri

226, 311, 321, 323, 429, 503

Nikah 41-116, 121, 122, 127, 128, 130, 140, 141, 151, 156, 161, 177, 194, 196, 197, 206, 211,

220, 231, 236, 248, 252, 253, 255, 257, 259, 260, 265, 270, 275, 284, 285, 290, 291, 294, 306, 310, 315, 317, 326, 329, 337, 338, 340, 341, 345, 347, 349, 351, 352, 355,

356, 357, 358, 361, 362, 363, 365, 370, 383, 391, 432, 434, 435, 438, 440, 441, 447, 449, 450, 453, 456, 457, 458, 459, 460, 477, 478, 481, 482, 488, 495, 497, 498, 499, 500, 502, 507, 514, 515

Akrabalık İspatı 190, 243

SONUÇ

XVII ve XVIII. yüzyıl başlarındaki Trabzon’a yönelik önemli kayıtları içeren 1826 Numaralı Şer‘iyye Sicili’nin analizi üzerinde durulan bu tez çalışması, sicili temel almakla birlikte, dönem ve yöre hakkında bilgi veren kaynakların birlikte değerlendirilmesiyle ortaya çıkmıştır. Çalışma daha çok Trabzon şehrine ait olan sicilin istatistiki yönünü ortaya koymaktadır. Zira bir defterin incelenmesi ile Trabzon’un farklı yönlerden yapısını detaylı olarak ortaya konulabilmesi mümkün olmamıştır. Ancak genel kanaat, tezin bilgi yönünden altyapısını oluşturma sürecinde istifade edilen Trabzon’a dair temel kaynak eserlerdeki bilgilerle, sicilin transkripsiyon metninin incelenmesiyle ortaya çıkan bilgilerin genel olarak örtüştüğü yönündedir.

Sicildeki kayıtlardan Trabzon’da Müslümanlar ile gayrimüslimler arasında uyumlu bir ilişki olduğu görülmektedir. Öte yandan gayrimüslimler, hakarete maruz kaldıklarında veya vergi adaletsizliği gibi durumlarla karşı karşıya kaldıklarında direkt olarak merkeze şikayette bulunmuşlar, bu durum üzerine ferman hâsıl olmuş ve gerekli makam uyarılmıştır. Bu tarz kayıtlar sadece bir örnekle sınırlı değildir. Sicildeki pek çok kayıtta bu duruma tanık olunabilmektedir. Mahkemede etnitite ve din ayrımı yapılmaksızın herkese eşit muamelede bulunulmasının, dinsel ve etnik çatışmaların yaşanmasını engellediği söylenebilir.

İncelenilen sicilde sayıları oldukça fazla olan nikâh akitlerine karşın boşanma hadisesinin oldukça az olması diğer dikkat çeken noktadır. Muhtemelen bu durumda boşanma sırasında erkeklerin nafaka ve mehir ödeme zorunluluğunun yanı sıra, boşanma vakalarını mahkemede kaydettirme zorunluluklarının olmayışı etkilidir. Boşanan kadınlar mehr ve nafakalarını mahkeme yoluyla eşlerinden almışlardır. Eşleri kaybolan veya ölen kadınlara, hatta sahibi kaybolan kölelere dahi sahibi ortaya çıkana kadar devlet tarafından nafaka takdir edilmiştir.

Sicildeki kayıtlara dayanarak Trabzon’un bu dönemde karşılaştığı temel sorunun Diyarbakır’a, Erzurum’a ve Kars Kalesi’ne yapılan erzak ve mühimmat yardımı ve bu yardımın gerçekleştirilebilmesi için toplanan vergiler olduğu söylenilebilir. Çoğu zaman vergilerin toplanmasında, halkın fakir olması ve usulsüzlükler nedeniyle engeller ortaya

çıkmıştır. Trabzon valisi kendisine gelen fermanlarla uyarılmış, reayanın ezilmemesi üzerinde hassasiyetle durması kendisine emrolunmuştur. Vergi toplama işleminin koordinasyonundan sorumlu olan Trabzon’a bağlı kadılar, halkın fakir olduğunu ve talep edilen düzeyde vergi toplanamadığını belirtmişlerdir.

Merkezden gelen hacimli bir fermanda, tedavüldeki para birimlerindeki ayar bozukluklarına dikkat çekilmiş, paranın birbirleri karşısındaki değer ölçüsü belirtilmiştir. Nitekim IV. Murad döneminde paranın ayarının önemli ölçüde bozulduğu bilinmektedir. Bu duruma yönelik kayıtların fazlalığı da dikkati çekmektedir.

Yönetim alanında da problemlere ilişkin kayıtlar mevcuttur. Yeniçerilerin zorbalıklarından dolayı hem halkın hem de diğer askeri sınıfa mensup kişilerin yerel makamlara ve merkeze şikayetleri söz konusudur. Gönye Sancakbeyi olan Hasan Bey’in kendisine verilen görevlerde rahat davranmasından dolayı iki defa uyarıldığını görmekteyiz. Tüm bu ehl-i örf problemlerine rağmen, ehl-i şer olan kadılardan veya adalet sistemindeki herhangi bir konudan halkın şikayetinin olmayışı bu kurumun sağlıklı işlediği fikrini uyandırmaktadır.

Neticede denilebilir ki şehir tarihi çalışmalarında önemli bir kaynak olan şer‘iyye sicillerinden içerik ve konularına göre sosyal, kültürel ve ekonomik yaşam hakkında bilgi edinilebilir. Bu yönde incelenilen Trabzon şer‘iyye sicilinde ağırlıklı konu başlıkları, mülk satışları, nikah ve borç-alacak ilişkilerinin yer aldığı kayıtlardan oluşmaktadır. Bunların dışında veraset, mehir, nafaka ve askeri mühimmat nakline ilişkin hususlar defterde en çok karşılaşılan konulardır.

1826 NUMARALI TRABZON ŞERİ‘YYE SİCİLİ’NİN ÖZET TRANSKRİPSİYON METNİ

Bismillâhirahmanirrahim Allahümme yâ müfettihü’l-ebvâbü’l-iftâh lenâ hayrü’l-bâb elhamdülillahillezi alâ mualimuddin ve ezheru ahkamü’ş-şerri’l-mûbin ve izalü sebe’l-mubtılîn fazıllet e′nakıhim leha hâzı‘în vesselavatu vesselamü alâ Rasulihi Muhammedü’l- meb′ûs bi’l-huccecü’r-rahin ile’l-halk-i ecma‘în ve alâ alihi ve eshabihi’l-ecma‘în humatü’l (?) müslimîn ve hüdatü’l-muvahhidîn

Emmâ ba’d

Fehâzihi sicillât-ı vakât-ı fî-vakti hükûmeti el-fakîr illallâhi subhânehu ve teâlâ Mürteza ibn-i El-hâc Kâsım el-kadi be-Medîne-i Trabzon el-mahmiyyetü’l-vakı’a fi seneti isneyn ve ‘aşere ve mie ve elf min hicreti men‘ lehü’l-‘izzü ve’ş-şeref Allâhümme ve fekîni ilâ sülûki nehcü’ş-şerri’l-kavîm be-hürmeti men‘ lehü’l-izzü ve’t-temkîn amin (...) amin

(Mühür ve belirsiz târih)

V1 K 1-(Diğer)

‘İzzü simât-ı şer‘iat-nisâb Trabzon Kadısı Mürteza Efendi kâm-yâb ba‘de’t-tahiyyetü ve’t-teslîm inhâ olunur ki kazâ-i mezbûrun ûmur-i kısmet-i askeriyesi İbrahim Efendi nâm bir kimesneye sipariş olunmuş iken tarafınızdan müdahale olunduğu istima‘ olunmuşdur gerekdir ki ba‘de’l-yevm mudahaleden ihtirâz idüb vâki‘ olan mevtâ-yı askeriye muhallefâtı mezbûre tahrîr etturub zinhâr mâni‘ olmayasız hurrire fi Safer sene 1114

Mine’l-fakir Abdulbaki Arif el-kâdı be-asker-i Anadolu

Bu hususu mürâ‘at-ı hâtırları (...) olan bazı vâcibü’l-ikrâm kimesnenin talebiyle sûret-i timar husûl olmuşdur ve minesselam

V2-A K2-(Mülk Satışı)

Medîne-i Trabzon mahallâtından Kabak Meydanı Mahallesi’nde sâkine Emine binti Mızrak Ali nâm hâtun tarafından bey‘-i ati’l-beyânı ikrâra vekîl olub zât-ı mezbûre-i marifet-i şer‘iyye ile ârifân olan İbrahim Bey bin Abdullah ve Halil Çelebi bin Ebubekir nâm kimesneler şahâdetleriyle şer‘an vekâleti sâbite olan zevci Mustafa Beşe bin Yazıcı Ali nâm kimesne bi’l-vekâle mahfil-i kazâ işbu râfi‘ü’l-kitâb ‘umdetü’l-müderrisü’l-kirâm Eş-şeyh İbrahim bin Ahmed Efendi mihferinde ikrâr-ı tam ve tâkrîr-i kelâm idüb müvekkilem mezbûre Emine akd-i âti suduruna değin silk-i mülk-i sahîhimde münselik olub mahalle-i mezbûrda vâki‘ iki tarafından mûmâ-ileyh Eş-şeyh İbrahim Efendi’nin bağçesi ve bir tarfından bazen Varatlı Mehmed Beşe mülkü bazen Ayşe Hâtun mülkü ve bir taraftan İbrahim Beşe mülkü ile mahdûd tûlen altmış üç arşun ve arzen otuzbeş arşun bir dud ağacı ve iki erik ağacını müştemil mülk-i bağçesinin tarafından icâb ve kabûlü havî bey‘-i bât-i kat‘î ile yirmibeş esedi guruşa mûmâ-ileyh Eş-şeyh İbrahim Efend’den bey‘ ve teslîm ve temlîk olundu ber-vech-i muharrer iştirâ‘ ve tesellüm ve temellük ve kabûl eylediğinden sonra semeni olan sekiz meblağ-ı merkûm yirmibeş esedi guruş mûmâ-ileyh Eş-şeyh İbrahim yedinden bi’t-tamâm ve’l-kemâl ahz u kabz eyledi ba‘de’l-yevm bağçe-i mahdûde-i mezkûre mûmâ-ileyh Eş-şeyh İbrahim Efendi’nin mülk-i müşterâsıdır keyfe mâ-yeşâ ve yehtâr mutasarrıf olsun didikde gıbbe’t-tasdîk’ü-ş şer‘i mâ-vâka‘a bi’t-taleb ketb olundu hurrire fi’l-yevm’ü-l ‘aşer min Şevvâli’l-mükerrem li-sene isneyn ve ‘aşere ve mie ve elf

Şûhudü’l-hâl, Mefâhirü’l-e’imme Mustafa Efendi, Mehmed Beşe Dramalı, Halil Mustafa bin Hüseyin, Mehmed Şeyh Saçlu, Ahmed Bayezid, Abdi Beşe bin Çebni, Ali Beşe bin Ömer Dellak, Mustafa bin Abdurrahman, Ve Gayruhum

K3-(Mülk Satışı)

Medîne-i Trabzon’da vâki‘ Aşağı Hisar’da Molla Siyah Mahallesi’nde sâkin Emine binti Süleyman Çelebi meclîs-i şer‘-i şerîfe lâzımü’t-teşrîfe öz vâlidesi Havva binti Mustafa nâm hâtun tarafından bey‘-i âti’z-zikr tasdîke vekîl olub bi-nehcü’ş-şer‘ üzerine vekâleti sâbite olan işbu râfi‘ü’l-kitâb Müezzin İbrahim Efendi bin Kâsım Efendi mahzarında tav‘an rağibeten ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm idüb akd-i ati-i suduruna değin silk-i mülk-i sahîhimde münselik olub medîne-imezbûre mahallâtından Çömlekci

Mahallesi’nde vâki bir taraftan Yusuf mülkü ve bir taraftan Mahmud Çelebi mülkü bir taraftan Beşlü Hasan mülkü ve bir taraftan ırmak ile mahdûd bir bâb beyt-i süflâ fevkinde iki bâb oda ve bir sofa ve bir kenef ve bir kıt‘a bağçeli ve havlulu müştemil mülk-i menzîlimi be-hamletü’t- tevabî ve levâhık ve kâffetü’l-hukuk ve’l-murâfık tarafeynden icâb ve kabûlü havî ve şurut-ı fasideden ari bey‘-i bât-ı kati′ ile yirmibeş esedi guruşa bey‘ müvekkile-i mezbûre Havvaya bey‘ve teslîm ve temlîk olduğu iştirâ‘ ve tesellüm ve temellük ve kabûl eylediğinden sonra semeni olan meblağ-ı merkûm yirmibeş esedi guruşu müvekkile-i mezbûre Hava yedinden bi’t-tamâm ve’l-kemâl ahz u kabz eyledim ba‘de’l-yevm menzîl-i mahdûd müvekkile-i mezbûr Havva’nın mülk-i müşterâsıdır keyfe-mâ-yeşâ yehtâr mutasarrıf olsun dedikde gıbbe’t-tasdîkü’ş- şer‘i kâffetü’l-hukuk ma-vaka ‘a bi’t-taleb ketb olundu hurrire fi’l-yevmi’l-‘işrîn min Şevvâli’l-mükerrem li-sene isneyn ‘aşere ve mie ve elf

Şûhudü’l-hâl, Mustafa Çelebi ‘ulemâdan, Süleyman Çelebi bin Murad, Ahmed Beşe bin El-hâc Mehmed, Koloğlu Ahmed Beşe, Diğer Ahmed Beşe Kahveci, Mehmed Çelebi El-müezzin, Ali Beşe bin Ömer, Diğer Mustafa

K 4-( Mülk Satışı)

Medîne-i Trabzon mahallâtından İmâret-i Hâtuniye Mahallesi’nde sâkin Havva binti Mimi Ağa nâm hâtun tarafından bey‘ ve tefvîz-i âti’z-zikr bulunub ikrâra vekîl olub zat- ı mezbûreyi mu‘arefet-i şer‘iyyeile ârifân olan Salih Beşe bin Mehmed ve Süleyman Çelebi ibn-i Abdullah nâm kimesneler şahâdetleri ile vekâleti sâbite olan damadı Hüseyin bin Ali nâm kimesne meclîs-i şer‘i hâzır-ı lâzımü’t-tevkîrde işbu râfi‘ü’l-kitâb Mehmed Ağa bin Ömer Ağa mahzarında bi’l-vekâle ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb müvekkilem mezbûre Havva medîne-imezbûre muhallefâtından Akçaabat Nâhiyesi’ne tâbi‘ İmaret-i Hâtuniye Evkâfı arâzisinden Suğa nâm karyede vâki‘ bir taraftan derbendi olan ırmak ve bir taraftan Çömle ırmağı ve bir tarafdan sırtda olan kuru çeşme ve bir taraftan sahil-i bahr ile mahdûd mezbûr Mehmed Ağa ve Recep Efendi’nin oğulları ve Derviş Beşe ile müşterek olduğu zeytun eşcârını müştemil zeytun bağçesinin nısfında olan hisse-i şayi′a sını bey‘-i bât-ı kat‘î ile beş guruşa mezbûr Mehmed Ağa’ya bey‘ ve teslîm ve temlîk olduğu bervech-i muharrer iştirâ‘ ve tesellüm ve temellük ve kabûl idildikden sonra mahdûd-ı mezkûr dâhilinde olub mezbûr Mehmed Ağa ile ale’l-iştirakü’s-seviyye mutasarrıf olduğu arâzide olan nısf hisse-i şâyiasını evkâf-ı mezbûr mütevellîsinin izniyle onbeş guruşa mezbûr Mehmed Ağa’ya tefvîz ve teslîm olduğu tefevvuz ve tesellüm ve

kabûl eyledikden sonra semeni olan meblağ-ı merkûm beş guruş ile bedel-i mezkûr onbeş guruş ki cem‘an yirmi esedi guruşu mezbûr Mehmed Ağa yedinden bi’t-tamâm ve’l-kemâl ahz u kabz idüp ba‘de’l-yevm mahdûd-ı mezkur zeytun bağçesinde ve arâzisinde vechen mine’l-vücûh alâka ve medhâli kalmayub bağçeyi mezbûrede olan hisse-i şâyia mülk-i müşterâ ve mahdûd-ı mezkûr arâzide olan nısf hisse-i şâyia hakk-ı müfevvez olmuşdur keyfe ma-yeşâ yehtâr mutasarrıf olsun didikde mezbûr Mehmed Ağa dahî vekîl-i merkûm Hüseyin Ağa’yı cem‘i-kelimât-ı meşrutasında bi’l-muvâcehe tasdîk ve bi’l-müşahede tahkîk itmeğin mâ-vâka‘a bi’t-taleb ketb olundu fi’l-yevmi’s-sâlis ve’l-‘ışrin Şevvâli’l-mükerrem li-sene isneyn ve ‘aşer ve mie ve elf

Kemhacı-zâde Ahmed Ağa, Fahru’l-akran diğer Ahmed Ağa bin Ali Ağa, Halil Ağa bin Abdullah, İsmail Beşe bin Ömer Dellal, Mustafa bin İbrahim Arap-zâde, Diğer Mustafa bin El-hâc Kâmil Bağdadi, Hüseyin bin Mustafa Tevabî, Ali Beşe bin Ömer Dellak, Mustafa bin Abdurrahman, El-hâzıru ve gayruhum

V2-B K 5-(İnşaat Anlaşmazlığı)

Ol dahî diğer kazâda muharrerü’l-esâmî olan kuzât-ı müslimîn ile Medîne-i Trabzon mahallâtından Eksotha Mahallesi’nde olunan kenef harkı üzerine varub akd-i meclîs-i şer‘i hâzır eylediğinde mahalle-i mezbûr sâkinlerinden Yor veled-i Yani nâm zımmî meclîs-i ma‘kud-ı mezbûrdan yine mahalle-i mezkûre sâkinlerinden Lefken binti Dimitri nâm Nasrâniyye muvâcehesinde üzerine davâ-yı takrîr-i kelâm idüb kimesneye zararı olmamak üzere mahalle-i mezkûre ahâlilerinin izniyle mülk ve menzîlimden taşra sokakdan deryaya dek derinden hark idüp kargir bina ile kenef akındısı ihdâs ve bina itmek murad eylediğimde mesfûr Lefken’e beyti zikr olunan kenefin akındısı binasından men‘ider suâl olunub cevâbı tahrîr ve muceb-i şer‘isi icrâ olunması matlubumdur didikde mesfûr Lefken cevâbında müddeî‘-yi mezbûr Yor’un ihdâs eylediği kenefin akındısının kargir binası olmak üzere bana zararı yokdur didikde husus-ı mezkûr ahâli-i mahalleden dahî istihbar olundukda mahalle-i merkûme sâkinlerinden Seydi Beşe bin Ali nâm kimesne ile İstefan Keşiş veled-i Totor Keşiş ve Tavit veled-i Mihail ve Kostantin veled-i İliya nâm zımmîler dahî mezbûr Yor’un taş kargir bina olmak üzere ihdâs eylediği kenefinin akındısının ve cihânü’l-vücûh zararı yokdur deyu haber virdüklerini Mevlâna-yı mezbûr mahallinde ketb ve tahrîr ve ba‘dehû maan hüccet olunan kethüdamız Mahmud Ağa bin El-hâc Kasım ile cânib-i şer‘e gelüb alâ vaka‘a inhâ ve takrîr eylemeleriyle mâ-vâka‘a

bi’t-taleb ketb olundu hurrire fi’l- yevmi’s-sani ve’l-‘ışrin min Şevvâli’l mükerrem li-sene isneyn ve mie ve elf

Şûhudü’l-hâl, Mehmed Beşe bin Fazlullah, Mürteza Beşe bin Ahmed, İsmail Beşe bin Ömer, Mustafa bin Abdurrahman, Ve gayruhum

K 6-(Tımar Tevcîhi)

Husus-ı ati’l-beyânın mahallinde isti‘ma ve tahrîr içün bi’l-iltimâs kıbel-i şer‘i mutahharan Mevlâna Habib Efendi bin Mahmud irsâl olunub ol dahî zeyl-i sahifeden muharrerü’l-esâmî olan Müslimîn ile Medîne-i Trabzon muzâfâtından Yomra Nâhiyesi’ne tâbi Kan ve Civera ve Torun nâm-ı diğer Kastil nâm karyelerin beyninde vâki‘menazi-i fi-hâ olan arâzi-yi menâzil üzerine varub akd-ı mecls-i şer‘i fi-hâzır eylediğinden zikr-i mürûr iden Kan nâm karyenin berât-ı âlişan ile sipahileri olan işbu mürâfi‘ü’l-kitâb Halil Ağa bin Abdullah ve Hasan Ağa bin Ali nâm kimesneler meclîs-i ma‘kud-ı mezbûrdan zikr olunan Civera ve Torun nâm-i diğer Kastil nâm karyelere ber-vech-i mâlikâne-i berât-ı şerîf-i âlîşân ile mutasarrıf olan Mehmed Ağa bin Abdullah nâm kimesne mahfazında herbiri üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm idüb iş bu Trabzon mezkûr civar-ı cânibinde olan küçük sırt ve bir tarafından dere ve bir tarafından yine sırtdan harmana müntehî ve bir tarafından sırt yolu ile mahdûd olub Seydi Ağa ve Osman Beşe ve Hüseyin Beşe ve Sarrâc Mustafa ve Ömer Beşe ve Mehmed Ağa’nın zabt-ı tasarruflarında olan arâzi ve menâzil ve işbu bir tarafından dere ve bir tarafından Miço nâm karye sırtı ve bir tarafından Torun nâm karye cânibinden olan sırt yolundan cevizliğe müntehî ve bir taraftan Kör Mustafa’nın bağçesi altında olan tarîk-i‘amm’dan mezkûr Miço sırtı ile hudûd olub İbrahim Beşe Haçevez oğlu Mustafa Beşe Rıdvan oğlu Ali Beşe nâm kimesneler ile Levino nâm zımmînin zabt ve tasarrufunda olan arâzi ve menâzilde bizim tımarımız olan karye-i merkûm Kan’ın sınır ve hudûdu dâhilinde arâzisinden olmak üzere tâ târih-i kitâbdan altmış seneden mütecâviz tâ târih-i kitâba gelinceye dek bilâ-nizâ‘zabt-ı tasarruf idüb aşâr-ı şer‘iyelerini selefimiz olub karye-i mezbûr Kan’a mutasarrıf olan sipahiler ve biz on senedir ki ele gelüb zabt-ı tasarruf üzere iken mezbûr Mehmed Ağa zabtımıza mâni‘ olur suâl olunub cevâbı tâhrir ve bi vech-i muârazadan men‘ olunması matlubumuzdur dvech-idvech-iklervech-inden gıbbe’s-suâl mezbûr Mehmet Ağa cevâbında işbu bir taraftan Civera cânibinden cânibinden küçük sırt ve bir taraftan dere ve bir taraftan yine sırtdan harmana müntehî ve bir taraftan sırt yolu ile mahdûd olub mezbûrun Seydi ağa ve Osman Beşe ve Hasan Beşe ve Sarrâc Mustafa ve Mehmed Ağa’nın zabt-ı tasarruflarında olan arâzi ve menazil de karye-i mezkûr Cora’nın sınırı ve

hudûdu dâhilinde arâzisinden olup işbu bir taraftan dere ve bir tarafından Miço nâm karye sırtı ve bir tarafından Torun nâm karye cânibinden sırt yolundan cevizliğe müntehî ve bir tarafından Kör Mustafa’nın bağçesi altında olan tarîk-i‘ammede mezkûr Miço sırtı ile mahdûd olub mezbûr İbrahim Beşe Haçevez oğlu Mustafa Beşe ve Rıdvan oğlu Ali Beşe nâm kimesneler ile Levino nâm zımmînin zabt-ı tasarrufunda olan arâzi ve menazil mâlikânem olan karye-i mezkûr Torun nâm-ı diğer Kastil’in sınırı ve hudûdu dâhilinde arâzisinden olmak zeamiyle müddeîyân-ı mezbûrân Halil Ağa ve Hüseyin Ağa’nın zabtlarına mâni‘ olur bervech-i muharrer mahdutan-ı mezkûratân arâzi-i menâzil-i karye-i merkûmede kâin sınır ve hudûdu dâhilinde arâzisinden olub altmış seneden mütecâviz selefleri sipahiler müddeîyân-ı mezbûratın zabt ve tasarrufunda olduğu ma‘lûmum değildir deyu inkâr ile cevâb vericek müddeîyân-ı mezbûrân Halil Ağa ve Hasan Ağa’dan müddeâlarını mübeyyinine yine taleb olundukta ‘adüvvü’l-müslimînden olub medîne-imezbûre sükkânından Molla İbrahim bin Süleyman ve Ebubekr bin Mehmed ve Mehmed Beşe bin İbrahim ve Ahmed Beşe bin Osman ve nâhiye-i mezbûreye tâbi‘ Kalafka nâm karye sükkânından Ali Beşe bin Mustafa ve Osman Beşe İbrahim ve Şahin bin Abdullah ve Mehmed bin Abdi ile ve yine nâhiye-i mezbûreye tâbi Samaruksa nâm karye sükkânından olan Molla Ali bin İbrahim ve Ahmed bin Mehmed ve Şaban Beşe bin Abdullah nâm kimesneler li-ecli’ş-şahâde meclîs-i makud-ı mezbûr-ı hâzırân olub istishad olunduklarına fi’l-hakika işbu bir taraftan mezkûr Civera cânibinde olan küçük sırt ve bir taraftan dere ve bir taraftan yine sırtdan harman cephesi ve bir taraftan sırt yolu ile mahdûd olub Seydi Ağa ve Osman Beşe ve Sipahiğyân Serrac Mustafa Beşe ve Osman Beşe ve Mehmed Ağa’nın zabt ve tasarrufunda olan arâzi ve menazil ve işbu bir taraftan dere ve bir taraftan Miço nâm karye sırtı ve bir taraftan Torun nâm karye cânibinde olan sırt yolundan cevizliğe müntehî ve bir taraftan Kör Mustafa’nın bağçesi altında olan tarîk-i‘ammdan mezkûr Miço sırtı ile mahdûd olub ibrâhim Beşe ve Haçever oğlu Mustafa Beşe ve Rıdvan oğlu Ali Beşe nâm kimesneler ile Levino nâm zımmînin zabt-ı tasarrufunda olan arâzi ve menâzil-i müddeîyân-ı mezbûrânın tımarları olan karye-i merkûm Kan’ın sınırı ve hudûdu dâhilinde arâzisindendir ve bu ve ta târih-i kitâbdan altmış seneden mütecâviz târih-i kitâba gelinceye kadar bilâ-nizâ‘ bizim huzurumuzda müddeîyân-ı mezbûrânın selefleri olub karye-i mezbûr Kan’a mutasarrıf olan sipahiler ve on senedir ki müddeîyân-ı mezbûrân Halil Ağa ve Hasan Ağa zabt-ı tasarruf idüb aşâr-ı şer‘iyyelerini alageldiklerini bu husussa bu vech üzere şâhidlerimiz şahâdet dahî iderüz deyü herbiri edâ-yı şahâdet-i şer‘iyye ittiklerinde ba‘de’t-ta‘dil ve’t-tezkiye şahâdetleri makbûl olduğunu Mevlâna-yı

mûmâ-ileyhe mahallinde ketb ve tahrîr ve ma‘ada maan ba‘s olunan Yusuf bin İbrâhim ile meclîs-i şer‘e gelmeclîs-ip alâ vuku‘a meclîs-inhâ ve takrîr meclîs-itmelermeclîs-i meclîs-ile mucebmeclîs-ince müddeîyân-ı mezbûrândan Halil Ağa ve Hasan Ağa üzerlerine mezbûr Mehmed Ağayı bi-vech-i mu‘arızdan men‘

Benzer Belgeler