• Sonuç bulunamadı

4.3. Diğer Eserleri

4.3.4. Diğer Yazıları

Esat Adil, yaşamı boyunca edebî, hukukî, siyasî konularda kaleme aldığı yazılarının yanı sıra yaşadığı dönemde meydana gelen güncel olaylarla ilgili yazılar da yayımlamıştır. Yazar, yaşadığı toplumda meydana gelen gelişmelerden onları bilgilendirmek hususunda her zaman kendisini sorumlu hissetmiştir. Memleketi Balıkesir’de ve Türkiye’de hatta dünyada meydana gelen gelişmeleri okuyucuları için gazete ve dergilerde yazdığı köşelere taşımıştır.

Balıkesir’de açılacak olan Ticaret Odasıyla ilgili haberi okuduktan sonra heyecanlanan Esat Adil, 1 Nisan 1923 yılında Ticaret Odaları Teşkil

ve Gayeleri başlıklı makalesini Zafer-i Milli gazetesinde yayımlamıştır.

Yazar, ticaret odalarının işleyişi hakkında bilgi vermiş, vatandaşları iktisat konusunda bilgilendirmek için memlekette konferansların verilmesinden, halka bilgilendirici broşür dağıtılmasından, ticaret okullarının açılmasından bahsetmiştir. Bu makale, aynı zamanda yazarın tespit ettiğimiz ilk makalesidir (Müstecabizâde, 1923: 2).

Müstecabizâde’nin Çağlayan’da yayımlanan ilk makalesi Spor Vasıta

Mı Yoksa Bir Gaye Mi Olmalıdır? başlığını taşımaktadır Bu makalede de

sporda sadece futbola olan ilgiliyi eleştirmiştir. Diğer spor dallarına da öğrencilerin yönlendirilmesi gerektiğini, çeşitli spor dallarıyla ilgilenen kulüplerin kurulması ve bunların desteklenmesi gerektiğini vurgulamıştır (Müstecabizâde, 1925: 1, 12).

Ankara’da Halk Bilgisi Derneği’nin açılmasıyla heyecanlanan Esat Adil, Irmak’ ta Musahabe: Halk Bilgisi Derneği başlığıyla düşüncelerini dile getiren bir yazı yazmıştır (Müstecabizâde, 1928: 1). Bu yazı da sadece düşüncelerini belirtmekle kalmamıştır. Halk Birliği Derneği’nin nasıl

işlediğinden, görev ve sorumluluklarından bahsederek amacının ilmî ve harsî çalışmalar olması gerektiğini söylemiştir.

Bu makalenin hemen arkasından Balıkesir Türk Ocağı’nın kurulmasıyla Müstecabizâde Hars ve Türk Ocakları makalesini yazmıştır. Müstecabizâde, bu makalede vahdet-i milliyeden bahsederek örnekler vermiştir (Müstecabizâde, 1926: 2).

Türkiye Cumhuriyeti içinde yaşayan Yahudilerin birtakım hile ve yalanla huzursuzluk çıkarması ve hâlâ geçmişten medet ummaları nedeniyle Esat Adil, Asıl Mesele başlıklı makalesini yazmıştır. Artık türlü oyunlara başvurmanın yerine birlik olmak gerektiğini söylemiştir (Müstecabizâde, 1927: 2).

Balıkesir tarihini yazmak için anılardan ve görüşlerden yola çıkmayı düşünen ve anket yapmaya hazırlanan Türk Dili gazetesinin bu düşüncesini Esat Adil eksik bulur. Tabi anılardan ve görüşlerden tarih yazmak için faydalanılır; ancak tarih yazmak belli bir plan ve program dâhilinde, bilimsel araştırmalardan yararlanarak olmalıdır. Bu görüşüne nasıl tarih yazılması gerektiği araştırmalarını da ekleyerek Mücadele Tarihini Yazmak İçin başlığıyla makalesini Türk Dili’nde yayımlamıştır (Müstecabizâde, 1927: 2).

Kurutuluş Savaşı’nı yaşayan Esat Adil, Balıkesir’in Yunan işgalinden kurtulmasının kendisinde yarattığı sevinçle Kurtuluş Günü başlıklı yazısını yazmıştır. Balıkesir’in Yunanlıların elindeyken yaşadığı üzüntü yerini Kurtuluş Savaşı’yla bu esaretin bitmesiyle yerini sevince bırakmıştır (Müstecabizâde, 1928: 1).

Cumhuriyet döneminde yaşamış olan yazar, yapılan devrimlerden, yeniliklerden makalelerinde de bahsetmiştir. Bir Teceddüt Hamlesi Daha başlıklı makalesinde Esat Adil, Bergson’un hamle görüşünden yola çıkarak Türk inkılâbının her bir basamağını daha ileriye gitmek için yapılan hamleler olarak nitelendirmiştir. Makalenin yayımlandığı tarihte Türk inkılâbı için

yapılan hamlelerden biri olan Harf İnkılâbının üzerinde durmuştur (Müstecabizâde, 1928: 1–2).

Müstecabizâde, Mefkûre başlıklı makalesiyle mefkûrenin ne anlama geldiği, nasıl meydana geldiğini ve geliştiğini açıkladıktan sonra mefkûrenin cemiyetle ayrılmaz parçalar olduğunu söyler. Kuruluş Savaşı’nı da Milli Mefkûre’ ye örnek göstermiştir. Aynı makaleyi Türk Dili gazetesinin 1 Ağustos 1927 tarihli sayısında da tekrar yayımlamıştır (Müstecabizâde, 1928: 1–3).

Esat Adil, eğitimi için ara verdiği yazılarına Türk Dili gazetesinde tekrar 1931 senesinde yazmaya başlamıştır. Aradan sonraki ilk yazısı 23 Ağustos 1931 tarihli sayısında, ekonomik bunalımdan etkilenen ülkemizde halkın güçlü durması gerektiğini anlatan Nikbin Olalım başlıklı makalesidir (Müstecabizâde, 1931: 1).

Esat Bey, Ahlak ve Fazilet başlıklı makalesinde Avrupa’ da gördüğü içtimai düzenle bizimkini karşılaştırmış; onlarda yer alan içtimai ahlakın bizde olmadığını görmüştür. Ülkemizin ilerlemesi için herkes, kendi mesleğini en iyi şekilde yapmalı, kimse birbirini kandırmamalı, bununla birlikte toplumsal ahlakı da korumalıdır (Müstecabizâde, 1932: 1,3). Bu görüşlerine Vazife Ahlakı makalesiyle devam etmiştir (Müstecabizâde, 1932: 1,3).

Yerli malının önemini vurguladığı İktisadi Terbiye ve Yerli Malı başlıklı makalesinde Çin’de yaşanan olayları örnek göstermiştir. Çinliler yabancı ülkeden aldıkları tarım makinelerini bozarak protesto etmişler ve kendi yaptıkları makineleri kullanmışlardır. Yazar, ülkemizin refahı için yerli malı kullanılması gerektiğini bir kez daha vurgulamıştır (Müstecabizâde, 1932: 3).

Balıkesir Halkevi’nin kurulduğu zaman müdürlüğünü yapan Esat Adil, müdürlüğü süresi boyunca halkevinin çıkardığı Kaynak dergisinde yazılarını ve şiirlerini yayımlamıştır. Kaynak dergisindeki ilk yazısı Zeytincilik başlığını

taşır. Bu makalesinde zeytinin yoğun olarak Balıkesir ve çevresinde yapıldığını ve nasıl başlandığını sayısal verilerle Balıkesir ve ilçelerinde zeytincilikten ne kadar verim alındığını, ihraç olan zeytin miktarını, zeytinyağı fabrikalarını, fiyatlarını söylemiştir. Bunun yanında zeytinciliğin geliştirilmesi ve ihracattaki payının arttırılması için neler yapılması gerektiğini belirtmiştir (Müstecaplıoğlu, 1933: 5–7).

Türk İnkılâbı ve Ehliyet Hürriyeti başlıklı makalesiyle Esat Adil,

ülkede meydana gelen fikirlerin halk tarafından benimsenmesi gerektiğini söyler. Rusya Bolşevizmini ve İtalya Faşizmini örnek vererek neden bu ideolojilerin varlıklarını koruyamadıklarına değinmiştir. Bunlardan sonra Türk İnkılâbından bahsederek Türk İnkılâbının halk tarafından benimsendiğini ve toplumun psikolojisinin bunu kaldırabileceğini söylemiştir (Müstecaplıoğlu, 1933: 33 – 36).

Kendisine ideal gençliğin nasıl olması gerektiği sorulan Esat Adil, cevabını Gençlik başlıklı makalesinde vermiştir. İdeal gençlik, ülkeyi milli benliğini kaybetmeden daima ileri taşımaktır (Müstecaplıoğlu, 1933: 137).

Esat Adil, İnkılâpçı Vatandaşın Vasıfları adlı makalesinde Türk inkılâbına yurtdışında yapılan övgüleri dile getirdikten sonra bunları koruyacak olan neslin özelliklerini sıralamıştır. Milli ülküyü benimseyen nesil; duygusu bir karış, bilgisi bir tutam olmayan, kalbi nasırsız, kafası ilimle mücehhez, duyarak bakan, bilerek inanan inkılâpçı vatandaşlar olmalıdır (Müstecaplıoğlu, 1934: 297, 298).

Şehircilik başlıklı makalesinde yazar bir şehrin düzenli bir biçimde

yapılanması için bilgi ve göreneğin bir arada kullanılması gerektiğini söylemiştir. Türkiye’deki cadde ve sokakları Berlin ve Brüksel’deki cadde ve sokaklarla karşılaştırmış, arasındaki farkı okuyucularına göstermiştir. Güzel, düzenli, süslü sokaklar şehircilik sanatını oluştururken aynı zamanda toplumun da ilerleme seviyesini gösterir (Müstecaplıoğlu, 1934: 425). Şehrin yapılanmasında planın da önemli olduğunu Şehir Planı başlıklı makalesinde söylemiştir (Müstecaplıoğlu, 1934: 447).

Esat Bey, kendisinin çıkardığı Savaş gazetesinin başyazısını yazmakla beraber aynı sayfada yer alan Savaşçı Gözile başlıklı sütunda da yazılarını yayımlamaktadır. Yaşamayı Güçleştiren Sebepler başlıklı makalesinde iktisadi durumumuzun kötüye gitmesinin nedenlerini maddeler halinde sıraladıktan sonra neler yapmamız gerektiğini belirterek makalesine son vermiştir (Müstecaplıoğlu, 1934: 1).

Esat Adil, ülkemizde iktisadî ve içtimaî ayrılıkların olmamasına rağmen halk, aydın ve seçkinler arasındaki duyuş, düşünüş v.s. ayrılıklarından bahsettiği Cumhuriyette Seviye başlıklı makalesine, yine bu konulardan bahsettiği Halkçılıkta Maarif başlıklı makalesiyle devam etmiştir (Müstecaplıoğlu, 1934: 1).

Esat Adil, dönemin başbakanı İsmet İnönü’nün Büyük Millet Meclisi’ndeki nutkunu 8 Temmuz 1934 tarihli sayısında Başvekilin Nutku başlıklı makalesinde değerlendirmiştir (Esat Adil, 1934: 1). Yine aynı sayıda yazar, uzmanı olduğu hapishanelerin durumu ve nasıl olması gerektiğini

Hapishanelerimiz başlıklı makalesinde anlatmıştır (Müstecaplıoğlu, 1934:1).

Hayat Niye Bu Kadar Ucuz başlıklı makalesiyle Esat Adil halkın alım

gücünün düştüğünü, her şeyin fiyatının pahalılaştığını; ama insan hayatının ucuzlaştığını dile getirmiştir (Adiloğlu, 1945: 3).

Esat Bey, edebî, hukukî, siyasî ve güncel konularda kendisinden sonra yetişen nesle, yaptığı çalışmalarla örnek olmuştur. Bu sebeple Esat Adil’in kitaplarıyla, süreli yayınlar ile gazetelerde çıkan yazılarıyla başarılı bir çalışma hayatını geride bıraktığını ifade edebiliriz.

Benzer Belgeler