2.1.4.1. Ferman
İslam Hukuku tarafından padişahın kendisine tanınan içi boş yasama yetkisine dayanarak veya icra kuvvetinin başı olarak kaleme aldığı veya şer‘iyye sicillerinde “evâmir ve ferâmin” diye zikredilen hükümlerdir. Padişahtan gelen tuğralı emirlere de ferman denir (Akgündüz, 1988:39).
Tablo 3: Defterde Yer Alan Fermanların Numaraları
Ferman Belge Numaraları
Ferman 180, 389, 711,780, 849, 850,
Kaynak: çalışmamızda 2-95 sayfa numaralı belgelerdeki kayıtlardan yararlanılarak oluşturulmuştur.
Numara: 850
Nişân-ı yarlîğ-i belîğ-i sa‘âdet tebliğimiz alup Torgan Amamor sükkânından Abdi Ağa ve Canım ve Ramazan ve Hamza ve Bali ve diğer Bali ve Mehmed ve Mustafa ve Ahmed Beğve Sefer Beğ ve gayrı büyük ve küçük ve Ali Beğ ve Barak -Köle ahâlisinden umûma âyânı bundan esbak dersa‘âdetime gelüp Sarıkaya sâkinlerinden dua köylerimizden Ya‘kub Şeyh ve Hacı Mehmed Çelebi ve gayrılarından …..idüp hılâf-ı şer‘ ve hilâf-ı kânûn koyunlarımızdan her kuzu koyunun koyun başına birer akçe koyun hakkı almak isterler kânun üzere şişlik virdik ziyâde bir nesne virmezidik seniyye-i ahvâlden idüp bizi rencîde iderler zaman-ı adâletinizde olmasun ref‘ olunmasun ricâ ider ve illâ zulm-i sarîhdir ve bid‘atdir deyu izhâr-ı tezallüm itdikleri ba‘isden bid‘at-ı seniyye olduğı ma‘lûm-ı pâdişâhânem olmağın müceddeden emr-i şerîfim virdim ve buyurdum ki bi’l-fi‘il kadıaskerimiz olan a‘lemü’l-ulemâi ve efzalü’l-fuzelâi Abdullah Efendi ziâde fazluhû işbu hükm-i şerîfim sicil idüp şer‘-i şerîf tarafından dahi mezkûr sûret-i sicil virüp şeşkliden ziyâde bir nicedir habbe bir nesne virilmeye ol bâbda Burak elli ve otuz koyunlarına ve cemî‘ koyunlardan ziyâde koyun hakkı taleb olunmaya bundan koyun hakkı olmaduğı bi’z-zât kendü ma‘lûmumuzdadır hân zamânında olmuş değildir bizüm zamanımızda dahi olmazdır her kim icrâ iderse kendüsine eyü değildir ve bir vechle ve bir tarîkle koyun hakkı içün Dersa‘âdetimden yarlîğ iderse amel olunmaya işbu emr-i şerîfime amel olunan muhâlefet iderse hakkından gelinür şöyle bileler alâmet-i şerîfe i‘timâd kılalar. Tahrîren fî evâyil-i Şehr-i Rebiülevvel sene semân aşara ve elf.
Be-makâm-ı Bağcesaray.
Yukarıdaki belgede Barak Köle köyü ileri gelenleri hanlık divana giderek Sarıkaya sakinlerinden Yakup Şeyh ve Hacı Mehmet ‘in ve diğerlerinin koyun başına bir akçe almak istediklerini söyleyerek şikayet ederler. Kırım Hanlığı’nda daha önceleri bir sürü başına bir şişlik verilirken yapılan bu uygulamanın kanunlara aykırı olduğunu belirtirler. Bunun üzerine han kadıya gönderdiği yarlığıyla bu uygulamanın kanunlara aykırı olduğunu sürü başına bir şişlik verilmesi gerektiğini ve buna aykırı haraket edenlerin cezalandırılacağını ilan eder.
Çalışmamızdaki fermanlarda genel olarak adaletname türündendedir. Hanlar ülkedeki vergi adaletsizliğini engellemek ve kadıların mahkemelerde aldıkları resimlerde adil olmalarını sağlamak amacıyla yayınlanan fermanlardır.
2.1.4.2 Temessük
Lugatta “tutunma, sarılma bir diğer ifade ile borç senedi” anlamına gelmektedir (Devellioğlu, 2005:1073). Şer‘iyye sicillerinde ise mirî arazide ve gayr-ı sahih vakıflarda tasarruf hakkı sahiplerine yetkili makam veya şahıslar tarafından verilen belge demektir. Daha sonraları tapu tabiri kullanılmıştır (Akgündüz, 1988:48).
Tablo 4: Defterde Yer Alan Temessük Numaraları
Temessük Belge Numaraları
Temessük 19, 664, 698, 699, 700, 743, 917,928, 929.
Kaynak: çalışmamızda 2-95 sayfa numaralı belgelerdeki kayıtlardan yararlanılarak oluşturulmuştur.
2.
2 Deftere göre Kırım Hanlığı’nda yer alan kaza, köy, mahale ve cemaat isimleriDefterdeki belgeler incelendiğinde kazadaki yerleşim yerleri hakkında bazı bilgilere ulaşmak mümkündür. Bu bilgiler ışığında kayıtlara geçen mahalle ve karye isimleri tespit edilmiştir. Tablolarda bu kaza, köy, mahalle ve cema’at isimlerine yer verilmiştir. Tablo 5: Defterde Yer Alan Kaza adı ve Belge Numaraları
Kaza adı Belge Numarası
Gözleve 10, 13, 17, 32, 123, 148, 207,209, 413, 760, 926, 949,950, Nehr-i Kaçi 9, 35, 56, 426 Nehr-i Salgır 2 Bahçesaray 49,54,63,120,152,339,148,354,401,438,790,806,807,81 9,820,851,866, 25,991,997,1005 Karasu 88,883
Tablo 5’in devamı: Nehr-i Özü 93 Salacak 98,118, 130,132, 212,815 Ferahgermân ( ferahkirman) 77 Mankub 844 Akkerman 789 Kefe 151, 171, 175, 929, 945,1003,1004 Karasubaşı kazâsı 257 Karakurt kazâsı 353 Seckeper (?) kazâsı 356
Kaynak: Çalışmamızda 2-95 sayfa numaralı belgelerdeki kayıtlardan yararlanılarak oluşturulmuştur.
Tablo 6: Defterde Yer Alan Köy adı ve Belge Numaraları
Köy Adı Belge Numarası
Divan köyü 2
Karye-i Nîş Hoca 16
Karye-i Sivritaş 43, 55 Kasaba-i Akçamescid 49,50
Kûş 320
Bayram Ali Kethüda Karyesi 53
Karye-i Sincivit 162
Bahadır Bey Karyesi 56
Karabin Karyesi 91
Tablo 6’nın devamı: Karye-i Tamar 168 Geriş 85 Karye-i Kota 90 Karye-i Gavri 90,845 Karye-i Haratok 100, 101, Karye-i Kobazan 95,105 Karye-i Tebusyo 120
Mehmed Mirza karyesi 114, 133, 455
Karye-i Yenibay 138 Karye-i Bunma 139 Yenibekir karyesi 149 Karye-i Bayborı 153 Karye-i Barın 170 Karye-i ‘Azîz 173 Karye-i Ugan 182 Karye-i Çotu 257 Karye-i Tula 224 Karye-i Tebrîd/Teberti 223,879 Karye-i Kuban 248 Karye-i Balıkağı 256 Karye-i Mumasala 266
Tablo 6’nın devamı:
Karye-i Behişâr Kari 338
Karye-i Şâkûrd 340
Karye-i Elma 354,1007
Karye-i Alacı 369
Karye-i Oyrat Akçalı 521
Temeş 800
Karye-i Arabî 774
Karye-i Kadılar 813
Karye-i Çudrak 832
Karye-i Gönüllü 974
Kaynak: çalışmamızda 2-95 sayfa numaralı belgelerdeki kayıtlardan yararlanılarak oluşturulmuştur.
Tablo 7: Defterde Yer Alan Mahalle Adları ve Belge Numaraları
Mahalle adı Belge Numarası
Kayaesni mahallesi 4
Cami-kebir mahalesi 13, 32, 49, 171, 401
Bağçeci mahallesi 4
Bağlar mahallesi 7
Molla Ali mahallesi 32
Hamam mahallesi 49,50
Kaba Mahallesi 54, 438
Tâhir Nakîd Kabadanabak (?) mahallesi 108
Tablo 7’nın devamı:
Gülcâmi mahallesi 111
Kefe mahallesi 212
Dîb Târhân 329
Solukuba mahallesi 394
Ali Bey mahallesi 648
Kaynak: çalışmamızda 2-95 sayfa numaralı belgelerdeki kayıtlardan yararlanılarak oluşturulmuştur.
Tablo 8: Defterde Yer Alan Cema’at Adları ve Belge Numaraları
Cema’at adı Belge numarası
Çaçanikli Cema’ati 2 Kıpçak Cema’ati 4 Cema’ati As 18 Cemâ’at-i Rusenkî 188 Cema’ati Haclar 883 Cemâ’at-i Yorutcu 15 İbn-i Tarhân Tevâbi’i Cemâ’ati 30
Cemâ’at-i Çiçâ 52 Cema’ati Mankid 14 Cema’ati Gündoğan 769 Cemâ’at-i Şaban 52 Cema‘atli Kura‘at 97 Cemâ’at-i Munas 19
Tablo 8’nın devamı: Cemâ’at-i Kıpçak 19 Yütekî Hâc cemâ’ati 81 Kura Cema’ati 94 Cemâ’at-i Bozgöz 21 Atalık cemâ’ati 21
Kaynak: çalışmamızda 2-95 sayfa numaralı belgelerdeki kayıtlardan yararlanılarak oluşturulmuştur.
Kırım Hanlığı’nın Osmanlı İmparatorluğu’na bağlanması ile birlikte her alanda büyük gelişmeler ortaya çıkmıştır. Osmanlı kurumları ve medeniyetinin, XVII. Ve XVIII. yüzyıllarda etkili biçimde görüldüğü dönemde hanlık, sosyal ve ekonomik yönden büyük ilerlemeler sağlamıştır. Şehir ve köy hayatındaki gelişmeler bu durumu kanıtlamaktadır.
Köy yerleşim birimlerine, mahalle isimlerine veya camilere topluma önderlik etmiş, din uluları, bilginler veya askeri ve idari önderlerin adları verilmiştir.
Kırım’daki mahallelere baktığımızda, hemen hemen hepsinin vakıf mahalleleri olduğu anlaşılmaktadır. Müslümanlara ait mahallelerin isimleri genel olarak orada bulunan cami, mescit ve medrese gibi kurumların adları ile özdeşleşmiştir. Hepsi vakıf kurumu olan bu müesseseler, mahalle halkının ortak malı olarak değerlendiriliyor, halkın ihtiyaçları yine bu vakıflar sayesinde karşılanıyordu. Vergi ve diğer yükümlülüklerde de ortak hareket edildiği görülmektedir. Bahçesaray ve taşrada kamu yararına tahsis edilen vakıflar çalışmamızdaki önemli, konulardan bir tanesidir. Vakıf mütevelli heyetlerinin devir teslim işlemleri, vakfa ait menkullerin devir işlemleri mahkemede şahitler huzurunda kayda geçirilir.
Kırım Hanları, mali açıdan özerk bir yapıda idi. Hanlar kendi adına para bastırmışlardır. Bu uygulama hanlığın yıkılışına kadar sürmüştür. Kırım hanları, yabancı paraların ülkeye girmesine yönelik herhangi bir engellemede bulunmamışlardır. Osmanlı altın ve gümüşlerinin yanı sıra yabancı paralardan Hollanda, İspanya, Venedik, Fransa gibi Avrupa memleketlerin paraları ticari hayatta kullanılmıştır. XVI. yüzyılda Osmanlı para politikasının etkisi Kırım ekonomik hayatında da hissedilmiştir. Osmanlı Devleti,
XVIII. yüzyılın başlarında kuruş sistemine geçince, bir süre sonra hanlıkta da Kırımî
kuruş (guruş) adıyla yeni bir para tedavüle sokulmuştur. (Bıyık, 2007:280)
Çalışmamızdaki belgelerde sıkça rastlanan “flori” para birimi de buna örnek gösterilebilir.
Çalışmamızda alacak, borç miras veya sulh davaları gibi bir çok davanın vekil aracılığı ile yürütüldüğü dikkati çekmektedir. Örneğin:
Numara: 988
Oldur ki Mustafa bin Hasan Kasi’yi Bulaş ile at husûmetine Mehmed Çelebi ibni Ali en-nüvvâb vekîl etdüği kayd olundı. fi’l-müddeti’l-mezkûre.
Şuhûdü'l-hâl: Kâsım Dede ve Derviş bin Mehmed, Mansur el-muhzır ve gayruhum. Çalışmamızdaki belgelerden kadınların herhangi bir konuda davacı oldukları durumlarda vekalet uslüyle yargılama sürecine katıldıkları görülmüştür ve kadınlar hiçbir surette mahkemelerde şahit olarak bulunmamışlardır.
Numara: 71
Merhûm-ı merkûmun zevci Hatice Beğce ibnete İskender Ağa hisse-i şer’iyyesini taleb ve kabz ve kendüye isâle ve âhar da’vâlarına Ömer Çelebi ibn-i Pîrîyi tevkîl etdiği Hatib Ammâr bin Ali ve Abdurrahman Hoca İbn-i Murad şehâdetleri ile ba’de’s-sübût sebt olundu. Fi’t-târîhi’l-mezbûr
Şuhûdü’l-mezbûrûn
Çalışmamızdaki belgelerde nikah akdinin kayda geçirilmesi, boşanma ve buna bağlı olarak nafaka davaları da görülmektedir.
Nikah akdine aşağıdaki belgeyi örnek olarak gösterebiliriz.
Numara: 689
Oldur ki merhûm Gazi Beğ Beğ oğlu Ahmed Mirza mahfel-i kazâya Sefer Şah Çelebi’den sâbitü’l-vekâle olan Murad Gazi ile hâzırân olup li-ebb ve ümm kardaşı Esmehanı mezbûr Sefer Şah Çelebi’ye sekiz yüz mihr-i mü’eccel ile akd-i nikah idüp kayd olundı. Cerâ zâlike fî evâyil-i Ramazanü’ş-şerîf sene 1019.
Şuhûdü’l-hâl: Halil Efendi Ak Mescidli , Mevlüd Efendi en-nâib, Zihni Efendi, Mehmed Efendi el-vâ‘iz câmi‘-i Gözleve ve gayruhum.
Belgelerdeki kayıtlarda çokça yer alan konulardan biri de köle ve cariyelere ilişkin davalardır. Aşağıdaki belgeyi örnek olarak gösterebiliriz.
Numara: 675
Oldur ki Hanîfe binti Şahbaz’dan Abdurrahman bin Sabir ve Güldiyarin Burtay şehâdetleri sâbitü’l-vekâle olan zevci Mehmed Halîfe ve çabuldı (?) Boğdaniyü’l-asıl uzun boylu sol elinin orta parmağı sakat kazağı ihzâr idüp müşârun-ileyh anın imiş müvekkilim zevcem Hanîfe’nin mülkü idi altmış hasene kitâbete kesmiş idi hâlâ meblağ semen nâm (silik) bi’t-tamâm icrâ eyledi suâl olunup atîk nâm verilmesin taleb iderin didikde mezbûr semen tasdîk edeceği atîkine hükm olunup kayd olundı. Cerâ zâlike evâyil-i Şevval sene 1019.
Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Efendi defterdâr, Abdurrahman Efendi eş-şehîr-i sehrâb, Ali Kethüdâ ibni Pîrî, Mevlüd Efendi ….ve gayruhum.
Belgelerdeki kayıtlardan tespit ettiğimiz Kırım’da yaşayan etnik gruplar arasında, Nogaylar, Ermeniler, Yahudiler, Çerkezler ve Rumlar gösterilebilir. Kırım’da toplum, dini yönden Müslümanlar, Hristiyanlar ve Yahudiler olmak üzere üç gruba ayrılıyor.