• Sonuç bulunamadı

DENEYSEL YAKLAŞIM, ÇALIŞMA BÖLGESİ VE KULLANILAN

4.1 Deneysel Yaklaşım

Tezde kullanılan deneysel yaklaşım planı Şekil 4.1’de verilmiştir.

Şekil 4.1 : Deneysel yaklaşım planı. Fiziksel ve kimyasal karakterizasyon

¾ pH, KOİ, AKM, TÇM vb. ¾ Ağır metaller

Numunelerin alınması

Kirliliği temsil edici noktasal kaynaklardan numune alma

Nehir ve önemli nehir kollarından ve sedimentlerden numune alma

Numunelerin karakterizasyonu

Zehirlilik karakterizasyonu

¾ Vibrio fischeri’ye etkinin belirlenmesi

ve EC50değerlerinin bulunması

Verilerin değerlendirilmesi

¾ İstatistik program kullanılarak zehirlilik ile kirletici parametreler arasındaki ilişkinin araştırılması

¾ İlişkinin yüksek olduğu parametrelerin tespiti ve çoklu regresyon modelinin kurulması

Deneysel sonuçlar dikkate alınarak bölgeye özgü problemlerin tanımlanması

Noktasal kaynakların kontrolünün sağlanması amacıyla deneysel veriler esas alınarak bölgeye-özgü bir etki indeksi geliştirilmesi

4.2 Numune Alma Bölgesi

Ergene Havzası Trakya’da Kuzey Marmara Havzası, Meriç Havzası ve Bulgaristan sınırı ile çevrilidir. Havzanın toplam alanı 11 325 km2 olup coğrafi yapısı bakımından denize kapalı bir havza şeklindedir (TBMM Raporu, 2002).

Ergene Havzası’nda genellikle kara iklimi hüküm sürer. Kışları soğuk ve yağışlı, yazları sıcak ve kuraktır. Aralık ve Ocak yılın en yağışlı, Temmuz ve Ağustos ise en kurak aylardır. Güneyden Işıklı ve Koru Dağları, Kuzeyden Yıldız Dağları ile çevrili olan havzanın %72.64'ünü tarıma elverişli topraklar oluşturmakta olup, geri kalan %27.36'sını ormanlar, fundalıklar, kayalıklar, yerleşim yerleri, sanayi alanları ve göl yüzeyleri teşkil etmektedir. Ergene Havzası, kuzey doğusunda 800 m civarında Yıldız Dağları, diğer kısımlarda 200-250 m yüksekliğe sahip tepeliklerle çevrili olup, batıda Meriç Nehri’ne açılmaktadır (Ergene Havzası Çevre Düzeni Planı, 2001). Havzadaki en önemli aktivite tarım olup, yörede en çok ekilen ürünler buğday, ayçiçeği, şeker pancarı, mısır, çeltik, kabak çekirdeği, bostan ve sebzedir (Göncü, 2000).

Trakya Üniversitesi ve DSİ'nin yaptığı incelemeler sonucunda 132 200 dekar tarım alanının kirlilikten etkilendiği ve sulama yapılamadığı ve halen işletmede olan DSİ sulamalarından Altınyazı-Karasaz, Sultanköy, Karpuzlu sulamalarının da bu kirlilikten etkilenerek bölgede yaklaşık 700 000 dekar arazinin bu kirliliğin etkisi altında kalacağı neticesi ortaya çıkmıştır (TBMM Raporu, 2002).

Ergene Havzası’nda özellikle Tekirdağ sınırları içerisindeki derelerin debi ve rejimleri düzensiz olup yağış miktarı ve rejimiyle orantılıdır. Bu derelerin yazın suları azalarak kurumakta, kışın ise yağış ve kar erimeleriyle çoğalmaktadır. İl sınırları içindeki dereler yağmur ve kar suları taşımaktadır, bunları besleyen ayrıca bir kaynak bulunmamaktadır (http://www.tekirdag-gsim.gov.tr/tekirdag- cografyasi.html).

Havzada son yıllarda sanayi çok hızlı bir şekilde gelişmiştir. Çerkezköy’de organize sanayi sitesinde büyük çoğunluğu tekstil olmak üzere, beyaz eşya, elektronik eşya ve boya fabrikaları bulunmaktadır. Çorlu ile Lüleburgaz arasındaki D100 kara yolunun etrafında yer alan ağır organize sanayinde tekstil, cam, kağıt, metal, yağ, gıda deri ve kimya fabrikaları bulunmaktadır. Havzada yer alan endüstriler atıklarını Ergene Nehri ve kollarına vermektedirler. Ayrıca havzada Alpullu şeker fabrikası,

Pınarhisar’da çimento fabrikası Lüleburgaz’da da gaz çevrim santrali bulunmaktadır. Uzunköprü’de küçük sanayi sitesine ek olarak yağ, un, çeltik ve yem fabrikaları yer almaktadır. Havzada yer alan endüstriler atıklarını Ergene Nehri ve kollarına deşarj etmektedirler.Bu sanayi kuruluşlarından günlük olarak 228 250 m3 su arıtılarak veya arıtılmaksızın Ergene Nehri'ne deşarj edilmektedir (TBMM Raporu, 2002).

4.3 Numune Alma Noktaları

Ergene Nehri’ne deşarj yapan endüstrilerin 979’u Tekirdağ’da, 30’u Kırklareli’nde ve 13’ü Edirne’de bulunmaktadır. Tekirdağ ili ve çevresindeki sanayi kuruluşlarının sektörlere göre dağılımı Çizelge 4.1’de verilmiştir (Tekirdağ İli Çevre Durum Raporu, 2001). Çizelgeden de görüldüğü gibi tekstil ve deri sanayi sayısı bu bölgedeki sanayi kuruluşları arasında ilk iki sırayı almaktadır. Bölgedeki sanayi kuruluşlarını temsil etmesi amacıyla Ergene Nehri’nin önemli kollarından biri olan Çorlu Deresi’ne deşarj yapan tekstil endüstrisi ve deri endüstrisi organize sanayileri ve bir fabrikanın evsel atıksu arıtma tesisi numune alma yerleri olarak seçilmiştir. Alıcı ortamlardaki fiziksel-kimyasal özellikleri ve zehirliliği belirlemek amacıyla Çorlu Deresi ve kollarından ve Ergene Nehri’nden numuneler alınmıştır. Sedimentlerdeki kirliliği ve zehirliliği belirlemek amacıyla tekstil endüstrisi atıksuları ağırlıklı deşarjları alan Sinandede Deresi sedimentinden, deri endüstrisi, tekstil endüstrisi ve diğer bazı karışık endüstrilerin deşarjını alan Çorlu Deresi sedimentinden ve kirlenmemiş sedimentin durumunu belirleyebilmek için Ergene Deresi sedimentinden numuneler alınmıştır. Ayrıca çöp sızıntı sularını temsil etmesi amacıyla Çorlu’da bulunan 2 yıllık bir depolama sahasının sızıntı sularından da numune alınmıştır.

Çizelge 4.1 : Tekirdağ ilindeki sanayinin sektörlere göre dağılımı.

Sektör Adı Adedi

Tekstil Sanayi Deri Sanayi

Kum Taş Stabilize Çakıl Ocağı Gıda Sanayi Kimya Sanayi İnşaat Sanayi Otomotiv Sanayi Tuğla Sanayi Mezbahalar ArıtmaTesisi Diğer Toplam 293 141 115 84 62 32 18 11 7 3 213 979

Çorlu Deresi’ne deşarj yapan en önemli noktasal kaynaklardan biri Tekstil Ağırlıklı Organize Sanayi Bölgesi (TOSB) diğeri ise Çorlu’da bulunan deri endüstrisi atıksularını toplayan Deri Organize Sanayi (DOSB) bölgesidir. TOSB’nin atıksularının %90’ını tekstil sanayi atıksuları kalan kısmının büyük çoğunluğunu da evsel atıksu oluşturmaktadır. Tekstil sanayi atıksularını ve evsel atıksuları birlikte barındıran bu arıtma tesisi bölgedeki birçok tekstil sanayi atıksularını temsil ettiğinden numune alma noktası olarak seçilmiştir. DOSB ise deri endüstrisinden gelen suları arıtmaktadır ve Çorlu Deresi’ne dökülen deri endüstrisi atıksularını temsil ettiğinden dolayı seçilmiştir. Ayrıca tekstil endüstrisinin farklı iki kategorisini temsil etmesi amacıyla da Ergene Nehri’ne deşarj eden boyama ve kot yıkama- taşlama yapan iki farklı tekstil endüstrisinden numune alınmıştır. Numune alınan endüstriler hakkındaki bilgi Çizelge 4.2’de verilmektedir.

Çizelge 4.2 : Endüstrilerin özellikleri

Endüstri Tanım Debi (m3/gün) Arıtma prosesi

TOSB %90’ı tekstil endüstrisi atıksuları ve kalan kısmı evsel atıksulardır.

33 000-34 000 Fiziksel, kimyasal ve biyolojik arıtma. Uzun havalandırma.

DOSB 190 deri endüstrisi

atıksuları. 3 000-6 000 Fiziksel, biyolojik arıtma: kimyasal ve Kimyasal arıtmada Cr çöktürme ve aktif çamur. Evsel atıksu (EA) 2300 kişinin atıksuları. 600 Biyolojik arıtma: aktif

çamur. Tekstil endüstrisi

(boyama prosesi) (TBE)

SKKY’de dokunmuş

kumaş terbiyesi kategorisine bağlı

700 Biyolojik arıtma: aktif

çamur Tekstil endüstrisi

(yıkama-taşlama) (TYE) SKKY’de pamuklu tekstil kategorisine bağlıdır. 350 Biyolojik arıtma sonrası aktif arıtma: anoksik çamur.

Alıcı ortamdaki numune alma yerleri Çorlu Deresi ve bu derenin Çerkezköy’de bulunan daha az kirlenmiş noktası, Çorlu Deresi’nin bir kolu olan Sinandede Deresi ve bu derenin kaynağı olan Velimeşe’deki noktası, Ergene Deresi ve Ergene Nehri’dir. Numune alma noktaları N1-N6 arasında numaralandırılmıştır. Numune alma noktalarından olan N1, N2, N3 ve N4 istasyonları Ergene Nehrinin en önemli kollarından biri olan ve Çorlu ve Çerkezköy’deki endüstrilerin deşarjlarını toplayan Çorlu Deresi ve Sinandede Deresi’nden seçilmiştir. N5 istasyonu nehrin temiz kollarından birini temsil etmesi amacıyla, N6 istasyonu Ergene Nehri’ne deşarj yapan diğer endüstrileri temsil etmesi amacıyla seçilmiştir. Çalışma bölgesinin haritası Şekil 4.2’de ve numune alma noktaları Şekil 4.3’te verilmektedir.

Şekil 4.2 : Ergene Nehri ve kolları

(http://www.hgk.mil.tr/haritalar_projeler/tematik_har/fiziki.htm).

Şekil 4.3 : Numune alma noktaları. ERGENE NEHRİ Saray Çerkezköy Velimeşe EA TOSB DOSB Ergene Deresi Çorlu Deresi Sinandede Deresi TEKİRDAĞ Lüleburgaz Çorlu N3 N1 N2 N4 N5 N6 Çöp Depolama Alanı TYE TBE

Alıcı ortamda numune alma yerleri Noktasal kaynakların numune alma yerleri Akış

4.3.1 Alıcı ortamdaki numune alma noktaları

4.3.1.1 Sinandede Deresi

Sinandede Deresi’nin etrafı dağlık kesim olmayıp yer şekilleri bakımından genellikle düz olan bir yapıdadır. Sinandede Deresi Sarıyar Tepesi etrafında Hacışeramat mevkisinde doğarak Çorlu-Çerkezköy Karayolu’na paralel bir şekilde Çorlu merkezine doğru yönelir. Hıdırağa Mahallesi yakınında Kumluca Deresi ile birleşerek Sağlık Mahallesi Köprüsü’ne kadar gider ve orada Çorlu Deresi ile birleşir (Orcan, 2003). Sinandede Deresi N1 istasyonu özellikle Velimeşe Organize Sanayi Bölgesi’nde sanayilerin sularını toplayan bir kanal gibidir. Yazın kurak zamanlarda bu noktada debi sıfır olduğundan bu kolun bütün suyu atıksulardan oluşmaktadır. Atıksular bu kola bir kanalla verilmekte ve verildiği bölgede Şekil 4.4’te görüldüğü gibi kot farkından dolayı biraz havalanmaktadır. Velimeşe Organize Sanayi Bölgesinde ağırlıklı olarak tekstil üretimi yapan sanayi kuruluşlar mevcuttur. Bunun yanı sıra kuru gıda sanayi kuruluşlarının da bölgede üretimleri devam etmektedir (http://www.velimeseioo.k12.tr ).

Şekil 4.4 : Sinandede Deresi N1 istasyonu.

Sinandede Deresi’ne deşarj eden kaynakların büyük bir çoğunluğu Çizelge 4.3’te görüldüğü gibi tekstil endüstrisidir (Orcan, 2003). Sinandede Deresi’nin sularının tamamını yazın kurak zamanlarda endüstri deşarjları oluşturmaktadır. Sinandede Deresi’ndeki N2 istasyonunun fotoğrafları Şekil 4.5’te verilmektedir. Şekilden de görüldüğü gibi derede sular endüstrilerde o gün kullanılan renge göre renk almaktadır.

Çizelge 4.3 : Sinandede Deresi’ne deşarj eden sanayi kuruluşları ve debileri.

Sanayi Kuruluşu Debi (m3/gün)

Alper Tekstil San ve tic. A.Ş.

Beztaş Kimya ve Tekstil San. Ve tic. A.Ş. Aycan Tekstil San ve tic. A.Ş.

Şık Tekstil San. Ve tic. Ltd. Şti. Zümrüt Örme San. Ve Tic. A.Ş. Poloteks Tekstil San. Ve tic. A.Ş. Fermaş Fermuar San. Ve Tic. A.Ş. Roza Tekstil Fermuar San. Ve Tic. A.Ş. Akateks Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. Tend Boya Emprime San. Ve tic. A.Ş. Sancak Boya A.Ş.

Toplam 5 500 500 150 3000 2000 250 200 1200 1500 650 9955

Şekil 4.5 : Sinandede Deresi N2 istasyonu.

4.3.1.2 Çorlu Deresi

Çorlu, Ergene Havzası’nda ve Trakya'nın merkezi bir yerinde bulunmakta olup Yıldız (Istranca) Dağları’ndan taşınan ve akarsulardan sürüklenen tortuların depolandığı bir dolgu bölgesidir. Çorlu’daki yeraltısuyu potansiyelinin 274 hm3/yıl’ı, Ergene Havzası’ndan kaynaklanmaktadır. Tekirdağ’ın kullandığı su miktarı toplam suyun %42'sini oluşturmaktadır. Bu miktarın %61'inin (51.72 hm3/ yıl) Çorlu ilçesine ait olması dikkat çekicidir. Ayrıca Çorlu ilçesinin içme, kullanma ve sanayi amaçlı çektiği su miktarının, sulama suyundan daha fazla olduğu görülmektedir (http://www.corlutso.com). Çorlu iç kesimde yer alması nedeniyle Trakya’da en az yağış alan bölgedir. Yöre önemli ölçüde yağışı kış ve bahar mevsiminde alır. Yıllık yağış miktarı 545 mm (kg/m3)’tür (Orcan, 2003).

Çorlu Deresi, Yıldız Dağları’nın doğu yamaçlarından beslenir ve birçok mevsimlik dereyi kendine bağlar. Ergene Nehri’nin en önemli kollarından biri olan Çorlu Deresi Çerkezköy, Veliköy, Velimeşe, Çorlu ve Muratlı Belediyeleri’nin evsel atıksuları ile Çerkezköy, Çorlu ve Muratlı ilçeleri dahilindeki değişik sektörlere ait 610 adet

sanayi kuruluşlarının evsel ve endüstriyel arıtılmış ve/veya arıtılmamış atıksularını toplamaktadır. Tekirdağ İl Çevre Müdürlüğü’nden alınan bilgilere göre 2000 yılı itibariyle Çorlu Deresi’ne evsel ve endüstriyel kökenli günde ortalama 60 000 m3 atıksu deşarj edilmektedir (Dokur, 2001).

Bölgede halen çalışır durumda; TOSB, DOSB (1-2) olmak üzere 3 adet OSB. bulunmaktadır. DOSB’de Yeni Deri ve Eski Deri olmak üzere 2 adet arıtma tesisi mevcuttur. Buradan günde toplam 6500 m3/gün arıtılmış atıksu Çorlu Deresi’ne, TOSB'den ise günde ortalama 26 000 m3/gün arıtılmış atıksu Çorlu Deresi’ne deşarj edilmekte olup, toplam 32 500 m3/gün arıtılmış atıksu deşarj edilmektedir (Ergene Havzası Çevre Düzeni Planı, 2001).

Özellikle sanayinin yeraltısularının yoğun bir şekilde kullandığı ve yağışın da olmadığı yaz aylarında hem Ergene Nehri’nde hem de Çorlu Deresi’nde temiz su girişi azaldığından kirlilik artmaktadır (Tekirdağ İli Çevre Durum Raporu, 2001). Çorlu Deresi’ndeki N3 ve N4 istasyonlarının fotoğrafları Şekil 4.6 ve Şekil 4.7’de verilmiştir.

Şekil 4.6 : Çorlu Deresi N3 istasyonu

Çorlu’da yoğun sanayi bölgeleri dolayısıyla yeraltı su seviyesi oldukça derinlere inmiştir. Yağışın çok az olduğu kurak mevsimlerde ortalama aylık debiler oldukça düşmektedir. DSİ’nin Çorlu Deresi’nde Velimeşe noktası (bu çalışmada N3 istasyonu) ve Muratlı (N4 istasyonu) akım istasyonlarındaki ölçüm sonuçları Şekil 4.8 ve Şekil 4.9’da verilmektedir. Muratlı istasyonu Çorlu Deresi’nin Sinandede Deresi ile birleştikten sonraki noktada bulunmaktadır. Çerkezköy’de bulunan N3 istasyonundaki veriler incelenirse Mayıs-Kasım arasında debinin oldukça düştüğü Temmuz-Eylül arasında ise nehrin doğal koşullarda kuru olduğu görülmektedir. Fakat sanayinin yoğun olduğu bu bölgede nehrin kuru olduğu dönemlerde deşarjlar hala sürmekte olduğundan nehrin suyu tamamen deşarjlardan oluşmaktadır. Şekil 4.8’deki N4 istasyonundaki veriler incelendiğinde en düşük debinin ölçüldüğü ay 0.07 m3/sn ile Ağustos ayıdır (http://www.dsi.gov.tr).

Şekil 4.8 : Çorlu Deresi N3 istasyonu uzun yıllar aylık ortalama debi

değerleri (http://www.dsi.gov.tr).

Şekil 4.9 : Çorlu Deresi N4 istasyonu uzun yıllar aylık ortalama debi

4.3.1.3 Ergene Deresi ve Ergene Nehri

Meriç Nehri’nin en önemli kolu olan ve Ergene Havzası’nda yer alan Ergene Nehri, Ergene Deresi adıyla Tekirdağ Saray ilçesinin kuzeyinde Yıldız dağlarının 312 rakımlı Taşpınar Tepesi civarındaki Güneşkaya mevkiindeki kaynaklardan doğar ve güneye doğru iner. İnanlı yakınlarında Çorlu Deresi’ni alarak Ergene Nehri adı altında kuzeybatıya döner. Uzunköprü ilçesinin 40 km güneybatısında Meriç Nehri ile birleşir (TBMM Raporu, 2002; http://www.tekirdag-gsim.gov.tr/tekirdag- cografyasi.html).

Ergene Deresi ve Ergene Nehri’ndeki N5 ve N6 istasyonlarının fotoğrafları Şekil 4.10’da verilmektedir. Ergene Nehri, Trakya Bölgesinde çiftçilerin yaklaşık olarak 300 000 dekarlık 1., 2. ve 3. sınıf önemli tarım alanlarının beslendiği en önemli akarsudur. Diğer taraftan, Ergene Nehri, uluslararası su niteliğinde olan Meriç Nehrinin en önemli kolu durumundadır. Ergene Nehri, Trakya Bölgesinde, Meriç Nehri'ne doğrudan karışan en büyük akarsudur (TBMM Raporu, 2002).

Şekil 4.10 : Ergene Deresi N5 istasyonu ve Ergene Nehri N6 istasyonu.

Ergene Nehri ve kolları (Çorlu Deresi-Hayrabolu Deresi) devamlı su tutmakta ise de havzaları dar ve taşıdığı su miktarları azdır (http://www.tekirdag- gsim.gov.tr/tekirdag-cografyasi.html). Havzanın su taşıma potansiyelinden fazla sanayiye izin verilmesi dolayısıyla özellikle yeraltı su kullanımının arttığı yaz aylarında nehirdeki kirlilik çok üst seviyelere çıkmaktadır. DSİ veya EİE tarafından Ergene Deresi, Ergene Nehri ve kollarında debi ölçümleri sürekli bir şekilde yapılmaktadır. Ergene Deresi Güneşkaya istasyonunda (N5 istasyonu) uzun yıllarda ölçülen debi ortalamaları Şekil 4.11’de verilmektedir. Şekilden de görüldüğü gibi Mayıs-Ekim ayları arasında yağışın da az olması sebebiyle ortalama debiler oldukça düşmektedir. Debinin en düşük ölçüldüğü ay 0.15 m3/sn ile Ekim ayıdır. Ergene Nehri’nin Lüleburgaz istasyonunda (N6 istasyonu) ölçülen uzun yıllardaki ortalama

debi değerleri de Şekil 4.12’de verilmektedir. Şekil’den de görüldüğü gibi Mayıs- Ekim ayları arasında debi değerleri düşmektedir. En düşük debi 0.98m3/sn ile Ağustos ayında ölçülmüştür (http://www.dsi.gov.tr; Ergene Çevre Düzeni Planı, 2001).

Şekil 4.11 : Ergene Deresi N5 istasyonu uzun yıllar aylık ortalama debi

değerleri (http://www.dsi.gov.tr).

Şekil 4.12 : Ergene Nehri N6 istasyonu uzun yıllar aylık ortalama debi

değerleri (http://www.dsi.gov.tr).

4.3.1.4 Sedimentler

Sedimentler su ekosistemlerinin en önemli bileşenleri olup birçok organizmaya habitat, beslenme ve üreme alanı sağlarlar. Su ekosistemlerine giren kirleticiler sedimentlere dağılarak ortamdaki komünitenin yapısının ve bileşenlerinin değiştirilmesine neden olurlar. Sedimentler sucul organizmaların kirleticilere maruz

kaldığı en önemli kaynaklardandır. Kirleticiler sedimentlere çökme, kompleks oluşturma, biyolojik birikme gibi fiziksel, kimyasal ve biyolojik proseslerle birikebilmektedirler (Carr ve Nipper, 2001; Doyle ve diğ., 2003; Delistraty ve Yokel, 2007). Sedimentlerin bu özellikleri ve su kolonundaki önemi dikkate alınarak bu çalışmada, üç ayrı istasyondaki sedimentlerden numuneler alınmıştır. Tekstil endüstrilerinin etkisini belirleyebilmek için büyük çoğunluğu tekstil atıksularını toplayan Sinandede Deresi N2 noktasındaki sedimentten, deri endüstrisi, tekstil endüstrisi ve diğer birçok karışık endüstrinin etkisinin belirlenebilmesi için Çorlu Deresi DOSB çıkışındaki N4 noktasındaki sedimentten ve kirlenmemiş sedimentin durumunu belirleyebilmek için Ergene Deresi N5 noktasındaki sedimentten numuneler alınmıştır.

4.3.2 Noktasal kaynaklardaki numune alma noktaları

4.3.2.1 Deri organize sanayi bölgesi

Deri endüstrisi ham veya yarı işlenmiş derilerin deri ürünü haline getirilmesini sağlayan bir endüstridir. Deri endüstrisi proseslerine bağlı olarak çok zehirli parametreleri içermektedir. Bu endüstri oluşturduğu katı ve sıvı atıklardan dolayı çevreyi kirleten en önemli endüstrilerdendir. Bu atıklar deri üretim endüstrisinin kaçınılmaz ürünleridir ve arıtım yapılmadan deşarj edilmeleri alıcı su ortamlarında önemli kirlenmelere neden olmaktadır. Deri endüstrisinin atıksularının yüzeysel sulara deşarjı sonrasında oluşabilecek etkilerin belirlenmesi oldukça karmaşık bir problemdir. Deşarjın, balıklara, bakterilere, alglere, omurgasız canlılara etkisi farklı olabilmektedir. Her canlının kirleticilere maruz kalma süresi sonrasındaki etkileri farklı olacaktır (Bosnic ve diğ., 2000). Deri işleme endüstrisinin genel tanımı Şekil 4.13’te verilmektedir (Kasal, 2000).

Deri endüstrisi atıksuları kullandıkları proseslere bağlı olarak birçok kirletici parametreyi içermektedirler. Deri endüstrisi atıksuları organik, inorganik birçok kirletici parametreyi içermektedir. Bu kirletici parametreler, AKM, KOI, BOI5, azot, sülfür, yağ-gres, çeşitli tuzlar, krom, çeşitli metaller ve solventlerdir. Bu kirletici parametrelerin çeşitli toksik etkileri mevcuttur (Bosnic ve diğ., 2000). Bazı otoriteler deri endüstrisini çevreye en yüksek riski olan on faaliyetten biri arasında saymaktadır. Deri endüstrisi su kaynaklarının kirlenmesine ve birçok canlının ölümüne neden olan en önemli endüstrilerdendir (Mitteregger Jr. ve diğ., 2007).

Şekil 4.13 : Deri işleme endüstrisi genel tanımı (Kasal, 2000).

Ülkemizde deri endüstrileri tekil üretim yerine organize sanayi bölgelerinde toplanmışlardır. Deri endüstrilerinde karşılaşılan problemler organize sanayi bölgelerinde daha kolay çözülebilmektedirler (Genceli, 1997).

Numune alma noktalarından biri olan ve 118 deri fabrikası ve bir de atık kağıt fabrikasını içeren DOSB ilçedeki tüm fabrikaların 8’de 1’ini oluşturmaktadır. Çorlu Deresi’nin kenarında kurulu işletmelerde yılda 25 milyon küçükbaş, 50 bin ton da büyükbaş hayvan derisi işlenmektedir. DOSB’de kürk üretimi tüm üretimin yaklaşık %50’sini oluşturmaktadır. Bölgeden toplanarak fiziksel, kimyasal ve biyolojik arıtma birimlerinden oluşan iki ayrı ortak arıtma tesisine gelen suların yaklaşık %60-70’inin kürk üretiminden kaynaklandığı düşünülmektedir. Organize sanayi bölgesindeki arıtma tesisi ızgaralama, dengeleme, kimyasal arıtma ve biyolojik arıtma ünitesinden oluşmaktadır. Mikserlerle tam karışımı sağlanan dengeleme ünitesine kireç ilave edilerek kimyasal arıtma için gerekli olan yüksek pH koşulları sağlanmakta ve pıhtılaştırma ünitesine de FeCl3 ilavesi ile birlikte hava verilerek kimyasal arıtma

Yıkama

Ham deri Genel atıksu

Kireçlik Sülfürlü atıksu Yıkama Kireçleme Pikle Sepileme Yıkama İkinci sepi Boyama Yağlama Wet-blue Genel atıksu Kromlu atıksu Genel atıksu Son işlemler

çıkışında KOİ giderimi yanında renk gideriminde de önemli ölçüde başarı sağlanmaktadır (http://www.radikal.com.tr; Töre ve diğ., 2004).

Deri, deri mamülleri ve benzeri sanayilerin atıksularının alıcı ortama deşarj standartları SKKY Çizelge 12 ile belirlenmiştir (SKKY, 2004). DOSB’den deşarj edilen atıksuların debisi 3000-6000 m3/gün olup Çorlu Deresi’ne deşarj edilmektedirler.

4.3.2.2 Tekstil endüstrileri

Bu çalışmada iki farklı tekstil endüstrisinden numuneler alınmıştır. Endüstrilerden biri tekstil boyama endüstrisi diğeri kot yıkama, taşlama endüstrisidir.

Tekstil endüstrisi, doğal ve fabrikasyon ipliklerinin hazırlanması, dokuma, örme vb. metotlarla kumaş, triko, halı gibi tekstil ürünleri haline getirilmesi, iplik ve kumaşlara boya, baskı, apre gibi terbiye işlemlerinin uygulanmasını kapsamaktadır Tekstil endüstrisi atıksuları yıkama, boyama, merserizasyon, haşıllama, haşıl sökme gibi çok çeşitli proseslerden kaynaklanabilmektedir. Bu atıksuların miktar ve özellikleri uygulanan proseslere bağlı olarak çok değişkendir. Genel olarak bu tip atıksulardaki kirletici parametreler KOİ, BOİ5, AKM, pH, sıcaklık, yağ-gres ve sülfürdür. Tekstil endüstrisinden kaynaklanan atıksular genellikle az kirletici soğutma suları ile doğrudan üretimden kaynaklanan oldukça yüksek miktarda kirletici içeren proses sularıdır (Uysal, 2002; Alaton ve diğ., 2006).

Bu endüstrinin atıksuları, toksik deşarjların en önemli kaynaklarındandır ve çok çeşitli organik boyaları ve buna bağlı olarak yüksek oranda toksik madde deşarjlarını içermektedir. Tekstil endüstrisinde kullanılan boyalar, organik maddeler ile anyonik ve noniyonik surfaktanları içerirler ve biyolojik olarak ayrışabilirlikleri çok düşüktür. (Villegas-Navarro ve diğ., 2001; Ledakowicz ve diğ., 2001).

Çalışmada numune alınan tekstil endüstrileri ile ilgili bilgiler aşağıda verilmiştir:

Tekstil Boyama Endüstrisi :

TBE, perde ve döşeme kumaşları dokuyan bir işletmedir ve atıksu deşarj standartlarında SKKY’nin Çizelge 10.2: Tekstil Sanayi (Dokunmuş Kumaş Terbiyesi

Benzer Belgeler