• Sonuç bulunamadı

Uygulanan Aktif Öğrenme Tekniğinin Adı: Kartopu

Ders: Türkçe

Sınıf: 6

Süre: 80’

Temel Beceriler: Türkçeyi doğru, güzel ve etkili kullanma; yaratıcı düşünme, iletişim kurma

Temel Dil Becerisi: Dinleme

Amaç: 1 Dinleme/İzleme Kurallarını Uygulama

Kazanımlar:

1. Konuşmacının sözünü kesmeden sabır ve saygıyla dinler. 2. Başkalarını rahatsız etmeden dinler/izler.

3. Dinlenenle ilgili soru sormak ve görüş bildirmek için uygun zamanda söz alır. 4. Dinleme/izleme yöntem ve tekniklerini kullanır.

Amaç: 2 Dinleneni/izleneni anlama ve çözümleme

Kazanımlar:

12. Dinlediklerine/izlediklerine ilişkin sorulara cevap verir.

17. İpuçlarından hareketle dinlediklerine/izlediklerine yönelik tahminlerde bulunur. 18. Dinlediklerinin/izlediklerinin öncesi ve/veya sonrasına ilişkin kurgular yapar. 19. Dinlediklerinin/izlediklerinin adı/başlığı ile içeriği arasındaki ilişkiyi ortaya koyar. 20. Dinlediği/izlediği metne farklı başlıklar bulur.

Amaç: 5 Etkili Dinleme/İzleme Alışkanlığı Kazanma

Kazanımlar:

1. Yaşına ve seviyesine uygun sanat ve bilim etkinliklerine dinleyici/izleyici olarak katılır. 2. Şiir, öykü ve masal dinletilerine katılır.

3. Çok yönlü iletişim araçlarındaki yayınlardan ilgi, istek ve gereksinimlerine uygun olanları izler.

Materyaller: Dinleme metni, (Koca Dev İle Peri Kızı), çalışma kâğıdı (bk. Ek-11)

Dinleme Yöntemi: Not alarak dinleme. Süreç

Öğretmen, sınıfa masal kitapları ve kasetleri ile gelerek öğrencilerin dikkatini çekmiştir. Aşağıdaki soruları yönelterek öğrencileri metne hazırlamıştır:

1.Masal deyince aklınıza ne geliyor?

2.Hiç Keloğlan masalı ya da dev masalı dinlediniz mi?

3.Büyüklerinizden dinlediğiniz masallardan bahseder misiniz?

Masal okumadan önce öğrencilere konuşmacının sözünü kesmeden sabır ve saygıyla dinleme (D/İ.1. 1), başkalarını rahatsız etmeme (D/İ.1. 2), dinlenenle ilgili soru sormak ve görüş bildirmek için uygun zamanda söz alma (D/İ.1. 3) gibi dinleme/izleme kuralları hakkında bilgi verilmiştir.

Öğretmen öğrencilerden “dev, Kafdağı, peri kızı, iyilik büyüsü” kelime ve kelime gruplarının çağrışımlarını söylemelerini istemiştir.

Öğretmen dinleme çalışması öncesinde öğrencileri çevre şartlarının elverdiği ölçüde konferans, panel, şiir dinletisi ve tiyatro gibi bilim-sanat etkinliklerine katılmaya özendirmiştir. (D/İ.5. 1), (D/İ.5. 2). “Televizyon, radyo, internet gibi kitle iletişim araçlarında hangi yayınları veya siteleri niçin takip ediyorsunuz?” gibi sorularla öğrencileri ilgi, istek ve gereksinimlerine uygun olanları izlemeye yönlendirmiştir. (D/İ. 5. 3)

Öğretmen öğrencilere metni not alarak dinleme yöntemine uygun biçimde dinleyeceklerini (D/İ.1. 4), dinleme sırasında olaylarla ilgili ayrıntılara dikkat etmelerini söylemiştir

“Koca Dev İle Peri Kızı” adlı metin başlığı söylenmeden öğretmen tarafından sesli okuma yöntemiyle okunmuştur. Öğrenciler dinleme etkinliğini not alarak gerçekleştirmiştir.

Kartopu Tekniğinde Kullanılan Dinleme Metni KOCA DEV İLE PERİ KIZI

Bir zamanlar Kafdağı’nın ardında kocaman bir dev yaşarmış. Boyu o kadar uzunmuş ki minareler onun yanında hiç kalırmış. Elleri kürek gibi geniş, gözleri otomobil farları gibi iriymiş. Su kuyusunu andıran çizmelerine, ayakları zor sığarmış. Pazıları çelik gibi kuvvetli, kafatası beton bir gülle gibi dirençliymiş.

İnsanların çoğu, böyle bir güce sahip olabilmek için belki de bütün servetlerini ortaya koyarlar. Oysa bizim dev, güçlü kuvvetli o iri gövdesinden yakınır dururmuş. Ne yatak bulabilirmiş yatmaya ne de bir mağara bulabilirmiş sığınmaya. Karnını doyurabilmesi ise ayrı bir dertmiş. Her öğünde, iki sığır az gelirmiş. Ama devin asıl yakınması bundan değilmiş. İri gövdesini ve kocaman başını çok çirkin bulur, herkesin kendisinden nefret ettiğini düşünürmüş. “Allah’ım, ben ne çirkin ve korkunç bir yaratığım.” diye üzülür dururmuş. Aslına bakılırsa bu düşünceler onun iyi yürekli oluşundan kaynaklanıyormuş. Dağın çevresini saran rengârenk çiçeklere o kadar saygı duyarmış ki kocaman ayaklarıyla çiğneyeceğim diye ödü koparmış. Parmaklarının ucuna basa basa yürümek zorunda kalırmış. Sadece çiçekleri incitmekten mi korkarmış? Hayır… Kurbağalar, balıklar, sinekler, karıncalar ve daha bir yığın küçük yaratık.

Bunları düşündükçe huzuru kaçar, koca gövdesinden nefret edermiş. “Ne olur ben de diğer insanlar gibi küçücük olsaydım. O zaman ne çiçeklere basardım ne de kurbağaları ezerdim.”diye geçirirmiş içinden.

Bizim koca dev, yine bir gün sırtını dağa verip derin derin düşünürken tepedeki bir kulübe dikkatini çekmiş. Kalkmış, oraya kadar yürümüş. Meğer bu kulübe, bir peri kızına aitmiş. Koca dev, kulübenin çevresinde ürkek ürkek dolaşırken peri kızı onu görüp içeri davet etmiş. Kızın önünde, altında ateş yanan koca bir kazan duruyormuş. Peri kızı, hem deve karşı gülümsüyor hem de elindeki kepçeyle kazanı karıştırıyormuş. Dev, meraklanarak sormuş: ─ O kazanda karıştırdığın şey nedir?

─İyilik büyüsü yapıyorum, demiş kız. ─Ne işe yarar bu?

─Yardıma ihtiyacı olanlara bundan bir yudum veririm, bütün dilekleri yerine gelir. Dev, az kalsın sevincinden dilini yutacakmış.

─Bir yudum da bana verir misin, demiş.

─Elbet veririm. Ama onu ne amaçla kullanacağını bilmem gerek.

Çünkü kendimden nefret ediyorum.

Bir yudum iyilik büyüsü alabilmek için niçin küçülmek istediğini peri kızına uzun uzun anlatmış. Ama peri kızı, devin ileri sürdüğü bahanelerin hiçbirini akıllıca bulmamış:

─Çok yanılıyorsun dev kardeş, demiş. Her şeyden önce, hiçbir varlık çirkin değildir. Sen de çirkin değilsin. Çünkü altın gibi bir kalbin var. Üstelik sen, çoğu insanın sahip olamadığı bir güce sahipsin. Eğer bu gücünle, senden küçük yaratıklara yardım edersen, onların seni ne kadar sevdiklerini göreceksin. Hayattan zevk alacaksın ve bu gövdeyle yaşamayı seveceksin. Peri kızı ne kadar dil döktüyse de devi ikna edememiş. Sonunda bir yudum “iyilik büyüsü” vermeye razı olmuş ama bir şart koşmuş:

─Sana bu iyilik büyüsünü veriyorum, fakat karşı dağın yamacına geçmeden içmeyeceksin. Ayrıca, yolda işittiğin her sese kulak verip onunla ilgileneceksin.

Koca dev, peri kızına söz verip ayrılmış.

Metnin bu bölümünde okuma sonlandırılmıştır. Öğretmen her öğrenciden metnin sonuç bölümünü tahmin etmesini istemiştir (D / İ. 2. 17/ 18).Kartopu tekniği uygulama esnasında dört aşamalı olarak tasarlanmıştır. İlk aşamada her öğrenci önce kendi tahminini yazmış, sonra yanındaki arkadaşıyla tahminini paylaşmıştır. Tahmin halkasındaki üye sayısı üçüncü aşamada dörde, son aşamada altıya çıkmıştır. Sonuç olarak sınıf mevcudu yirmi olduğu için altışar kişilik iki grup ile yedi kişiden oluşan bir grup olmak üzere sınıf üç gruba bölünmüştür. Gruplar kendi arasında görev dağılımını yapmıştır. (Başkan, yazman, sözcü... vs.) Her grup kendine birer isim belirlemiştir. Gruplara tahminlerini paylaşmaları ve etkileşimde bulunmaları için süre verilmiştir. Öğretmen gruplara birer çalışma kâğıdı dağıtmıştır. Her grup, üyelerinin onayını almış nihai tahmin metnini çalışma kâğıdındaki ilgili bölüme yazmıştır. (bk. Ek-11 1.Etkinlik) Grup sözcüleri gruplarının tahmin metnini sınıfa okumuştur. Öğretmen metnin asıl sonuç bölümünü sesli olarak okumuştur. Asıl metne en yakın tahmini yapan grup öğrencilerin de kanaatlerine başvurularak etkinliğin birincisi seçilmiştir. Öğretmen öğrencilerden çalışma kâğıdındaki ikinci etkinliği yapmalarını istemiştir. (D / İ. 2. 20 ) (bk. Ek-11 2.Etkinlik) Öğretmen metnin başlığını okumuştur. Öğrencilere başlık ile metinde anlatılanlar ve öğrencilerin kendi tahminleri arasında bir ilişki olup olmadığını sormuştur. Asıl başlığa en yakın tahmini yapan grup etkinliğin birincisi seçilmiştir.

Benzer Belgeler