• Sonuç bulunamadı

B. Türkiye’de Yazılı Medya-Siyasi Parti İlişkisi (1940-1950)

I. BÖLÜM

2.2. Demokrat Parti İle Yazılı Basın İlişkisi

DP, iktidarının ilk yılında Türkiye’nin gerek iç siyasetini belirlerken gerekse de dış siyasetine yön verecek değişiklikler yapmayı başarmışlardır. Yeni iktidar, devletle toplumu yakınlaştıracak adımlar atmaya hevesli olmuştur56. DP, 22 Mayıs 1950 yılında iktidarı devralmasıyla, eski iktidardan farklı olduğunu gösterme çabası içine girmiştir. DP’nin hedefleri arasında üretimin artırılması, enflasyonun belli seviyelerin altında tutulmaya çalışılması, işsizliğin azaltılması, adaletin her alanda her koşulda sağlanacağı, hak ve özgürlük alanlarının genişletileceği, geçmişten gelen anti demokratik uygulamalardan vazgeçileceği vb.

maddeler etrafında yoğunlaşacağı bildirilmiştir57.

55Kocaer, age, s.130.

56 Karpat, age, s.171.

57 Ce m Eroğ lu, De mokrat Parti Tarihi ve İdeolojisi, s.177-185.

29

Demokrat Parti iktidarının ilk senesinde, özgürlükler alanında kısmen de olsa yenilikler yapmaya çalışmıştır. Basın camiası da gerçekleştirilmek istenen özgürlük düşüncesinden nasibini almıştır.

DP, toplumda demokrasinin yerleşmesini tam olarak sağlayamamıştır. Bunun nedeni olarak devlet partisi geleneğinden gelen yöneticilerden kaynaklandığı söylemek doğru olacaktır. Devlet geleneğiyle yetişen DP yöneticileri, iktidara geldiklerinde, toplumla, basın yoluyla sağladıkları samimi iletişiminde unutmuşlardır. Bunun nedenini 15 Temmuz 1950 tarihinde yürürlüğe giren basın kanununun içeriğine baktığımızda anlaşılacaktır. DP’nin iktidara gelmesinde büyük rol oynayan basına tam anlamıyla özgür bırakılmamıştır. Bu yorumu yapmamıza nedeni DP’nin muhalefet yıllarındaki takındığı tavırla, iktidara geldiğin de takındığı tavrın birbiriyle örtüşmemesi neden olmuştur. Basın yasası Zafer Gazetesi aracılığıyla olduğundan daha iyi gösterilmesi dikkat çekici ayrıntı olmuştur. Zafer Gazetesi’nde çıkarılan Basın yasasından övgüyle bahsetmiştir. İktidara yakın gazetelerde 15 Temmuz 1950 tarihinde yürürlüğe giren basın kanunuyla gazetecilere sınırsız özgürlük alanı sunulduğuna dair bilgilere rastlanmıştır58.

DP kurulduğu andan itibaren her zaman yanında yer alan yazılı basının beklentilerini iktidarları zamanında tam anlamıyla karşılayamamıştır. Yukarıda yaptığımız değerlendirmelerin ilk ipuçlarını, Adnan Menderes hükümet programını okuması sırasında vermiştir. Adnan Menderes basın özgürlüğünün sağlanacağını ancak; bunun hükmettin çizdiği sınırlar içerinde kalacağını konuşmasında belirtmiştir. CHP ise DP’nin basın kanuna bakış açısını resmi yayın organı olan Ulus Gazetesi’nde eleştirmiştir

CHP’nin yaptığı eleştiriler Zafer Gazetesi Başyazarı Mümtaz Faik Fenik’in köşesinde bertaraf edilemeye çalışılmıştır. Fenik yazısında Recep Peker dönemine atıfta bulunarak CHP’nin iddialarına karşı çıkmıştır. Yazısının devamında, DP iktidarının basına verdiği önemde belirtilmiştir, ayrıca basın özgürlüğü önündeki engellerin zamanla kaldırıldığından da söz edilmiştir. “- o dönemde gazetecilik cesaret isteyen bir meslek hâline gelmiştir, CHP döneminde gazete kapatmaların kanunla zorlaştırılmıştır ancak; bu seferde gazetecilerin yazdıkların dolayı, hapis cezasıyla karşı karşıya kalmışlardır.”59.

58 Kaya, ag m,s. 95.

59 Zafer Ga zetesi 15 Te mmu z 1950, S. 440, s.1,8.

30

Mümtaz Faik Fenik Zafer Gazetesi’nde Basın Kanununu savunurken iktidar yanlısı gazeteler de basın kanunundan kısmen tatmin olmuşlardır. DP iktidarı, 5680 sayılı basın kanunu çıkartarak, iktidara gelmesinde büyük payı olan basın camiasına, borcunu ödemiş saymıştır. 5680 sayılı basın kanunu biçimsel olarak değerlendirildiğinde, DP’nin muhalefeti zamanındaki savunduğu özgürlük alanı kapsamamıştır.

DP, çıkarılan basın kanundan basın camiasının, tatmin olmadıkları haberleri üzerine basın mensuplarının çalışma koşularını düzenleme yoluna gitmiştir. 5953 sayılı kanunla basın çalışanları iş sözleşmesi ve kıdem tazminatı hakkına kavuşmuştur. Kanunun en önemli maddesi ise demokrasinin, olmazsa olmaz kavramı olan sendika kurma ve sendikaya üye olma hakkı olmuştur. 5953 sayılı yasayla DP gerçek anlamda savunduğu özgürlükler ve temel hakları güçlendirecek demokrasi anlamında reform sayılabilecek bir adım olarak, karşımıza çıkmıştır. 5953 sayılı yasayla, 25 Temmuz 1950 yılında yürürlüğe giren basın kanunun eksiklerini de tamamlamış gözükmüştür. DP, 4 yıllık muhalefetten sonra, iktidara alışamadığı eleştirilerine boyun eğmiştir. Çünkü kendisini iktidara taşıyan yegâne unsur olan yazılı basını hemen karşısına almak istememiştir. DP, iktidar rolüne ısınamadığı gerçeğini, basın yoluyla elde etmek istediği demokrasi eşitlik ve özgürlük unsurunu, yine basın hakkında çıkarılacak Başbakanlık kararıyla çelişmiştir. Gazetelerin en büyük gelir kaynağı olan, resmi ilan verme usulü, çıkartılan kararla hükümetin inisiyatifine bırakılmıştır. Çıkarılan Başbakanlık kararı sadece iktidara yakın medyayı destekleyecek şekilde ayarlanmıştır. Ayrıca iktidar, basın yoluyla elde etmek istediği otoriteyi, daha fazla sağlamlaştırmak için de önlemler almıştır.

Örnek vermek gerekirse, devlet tekelinde bulunan gazete kâğıtlarına zam yaparak muhalif gazeteler ekonomik olarak iktidar tarafından kontrol edilmek istenmiştir60.

DP, iktidarı döneminde de habercilik ilkelerinden uzak haberler zaman zaman gündem olmuştur. Gazeteciliğin temel ilkelerinden olan, doğru ve tarafsız haber, ait olduğu topluma karşı sorumluluk duygusuyla hareket etmeyerek gazeteciliğin temel ilkelerinden uzaklaşmışlardır. Gerçek haberin peşinden koşmak, ait olduğu topluma bağlılık, tarafsız dengeli, ayrıntılı, açık haber verme ilkeleri zaman zaman DP İktidarı döneminde de görmezden gelinmiştir61.

60 Kubilay, ag m, s. 190-191.

61 Bill Kovach-To mRosenstiel, Çeviren :Serdar Gö ktaş -Umut Uğur, Gazeteciliğin Esasları,1.Basım,ODTÜ Yayıncılık,Ankara,2007,s.15.

31

DP icraatlarının gazeteler tarafından eleştirmesinden dolayı iktidar, resmi ilan verme kurallarında yeniden bir düzenlemeye gitmiştir. Bu düzenlemeyle, kendisinin uygun gördüğü gazetelere, devlet ilanlarını yayımlama imkânın verilmesi muhalefet tarafından şiddetle eleştirilmiştir. Ayrıca Başbakan Adnan Menderes, iktidarının ilk yılında, yazılı basınla olan ilişkilerini sağlamlaştırmak için gazete sahipleri ve yetkilileriyle belli aralıklarla bir araya gelmişlerdir. Bu durum, DP’nin yazılı basının öneminin farkında hareket ettiği izlenimi vermiştir62.

62 Ce m Eroğ lu, De mokrat Parti tarihi ve ideolojisi, s. 90-100.

32 III. BÖLÜM

1949-1950 YILLARINDA DEMOKRAT PARTİ VE ZAFER GAZETESİ

Ülkede derinleşen iktisadi sıkıntılar, 1949 yılında kurulan Zafer Gazetesi’nin işlediği en temel konuların başında gelmiştir. Gazete, iktisadi haberleri DP muhalefeti zamanında tamamını olumsuz bir bakış açısıyla servis etmiştir. Gazetede, olayların hep negatif tarafını değerlendirilmiştir. Burada hedeflenen temel amaç ise; CHP iktidarını yıpratmak, toplum nezdinde desteğini azaltmaktır. DP yöneticileri, Zafer Gazetesi’nde yer alan iktisadi haberlerle halkın, CHP iktidarına duyduğu güvensizliği canlı tutmaya çalışmıştır. Ekonomik ve sosyal haberlerin çoğu, Zafer Gazetesi’nin manşetlerini bu nedenle süslemiştir. Gazete, halkın temel ihtiyaçlarını karşılayamamasını gündeme getirerek, ülkede DP adına kamuoyu oluşturmayı başarmıştır. DP, toplumun iktidardan beklentilerini bilerek haberleri hazırlatmıştır. Zafer Gazetesi’nin uzman kadrosu, mevcut hükümetin eksikliklerini çok iyi bilmektedir. Bu nedenle, gazete de iktisadi ve sosyal konulara ağırlık verilmiştir. Yaşanan iktisadi kriz, yolsuzluk ve yönetimsel beceriksizlik ekseninde yeniden yorumlanmıştır.