• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: KAMU POL T KALARININ DO ASI

1.4. Kamu Politikaları ve Katılım

1.4.1. Kamu Politikalarına Katılımın Artan Önemi

1.4.1.1. Demokrasi Anlayı ındaki De i im

Demokrasinin çok farklı tanımları kullanılsa da, Abraham Lincoln’ün 1863 Gettysburg nutkunda yapmı oldu u tanımı genel kabul görmektedir. Lincoln’e göre demokrasi, “halkın, halk için, halk tarafından yönetimidir”. Yine bir ba ka kısa ifade ile demokrasi, halkın iktidarı olarak tanımlanabilir (Sartori, T. Y: 11 -18). Demokrasinin bu tanımları üzerinden hareket edildi inde, “halk” kavramının demokrasi için önemli bir yerinin oldu u söylenebilir. Demokrasiyi oligar i, aristokrasi gibi öteki yönetim biçimlerinden ayıran en temel nokta da halkın tamamı ile ili kili bir yönetim ekli olmasıdır.

Katılımın demokrasi ile olan ili kisi ise, bir siyasal sistem içerisinde öncelikle toplumun, daha sonra ise bireylerin kendilerini ifade etmelerinin ve taleplerinin yönetimle payla ılabilmeleri noktasında önemli bir a ama oldu u söylenebilir (Çelik ve

Usta, 2012: 422). Buradan hareketle demokrasi anlayı ındaki de i ime ba lı olarak politikaların temel aktörü olan “halk”ın katılımının hangi yollardan sa landı ını belirtmek yararlı olacaktır.

Demokrasinin ilk uygulandı ı kadim Yunan’da politikanın muhatabı olan bireyler (hür erkekler) toplanarak, sorunlarla ilgili görü lerini bildirip, politika olu turmada etkin olarak rol alıyorlardı. Yani vatanda lar sadece meclisin düzenli olarak gerçekle tirilen oturumlarına katılmakla kalmıyorlar, geni topluluklar halinde kamu görevlilerinin ve karar verme sürecinin sorumluluklarını üstleniyorlardı (Heywood, 2006: 102 -103). Fakat bu durum yani vatanda ların politikalara do rudan katılımı özellikle do rudan demokrasi sürecinin sonlanıp bunun yerine yarı do rudan ve temsili demokrasi düzenine geçilmesiyle de i ikliklere u ramı tır.

Do rudan demokrasinin yerini temsili -liberal demokrasinin almasıyla politikalara katılım da bir nebze çe itlenmi tir. Çünkü do rudan demokrasi uygulamasında genellikle vergi ödeyen belli bir ya ın üzerindeki hür erkekler politikalar üzerinde etki edebilmekteydi. Ama liberal -temsili demokratik sistemler “vatanda ” olarak nitelenen ve erkek kadın yeti kin tüm bireyleri içine alan bir halk iktidarını kapsar ( ahin, 2008: 3). Öte yandan bu tür sistemlerde bireyler karar alma sürecine çok kısıtlı olarak müdahil olabilmektedirler. Çünkü liberal -temsili demokrasilerin bireyleri politik tartı maları takip etmeye te vik etse de, bu tartı maları onların da yapmasının gereksiz oldu u (Ashford, 2011: 27) dü üncesi, politikayı sadece siyasetçiler tekeline indirgemekle ele tirilmektedir. Bu durum, özellikle politikaların demokratik ve katılımcı niteliklerinin tartı ılmasına yol açmı tır15. Temsili demokrasi dönemin ko ullarına uygun bir model olsa da katılmayı sadece 3 -5 yılda bir yapılan seçimlere indirgemesi (Sarıbay, 1991: 18) ve dolayısıyla gittikçe bireylerin politikalara kar ı ilgisizli ini ve yabancıla mayı engelleyememesi (Özcan ve Yurtta , 2010: 159) gibi nedenlerle “müzakereci demokrasi” olarak adlandırılan ve bireylerin katılımını artırmaya yönelik demokrasi

15

Katılımın bu tür sistemdeki rolünün hiçbir i e yaramadı ına yönelik ele tirilerden belki de en çarpıcı olanlarından birisi 1968 yılındaki ö renci hareketleri sırasında Fransız ö rencilerin posterlerinde vurguladıkları ifadede gizlidir. Posterde ( ngilizcesinden çeviri) “ben katılırım, sen katılırsın, o katılır, biz katılırız, siz katılırsınız onlar kazanır” deyi i, demokrasinin farklı bir evreye geçmesi yönünde bir ele tiridir. Yani içi bo altılmı bir katılımın mevcudiyeti sadece siyasi seçilmi lerin ve bürokratların özelinde ba kalarının i ini me rula tırır ve onlara siyasal ve ekonomik haklar sa layarak göstermelik bir katılıma dönü ür (Karkın, 2012: 46 -47).

modeli ortaya çıkmı tır. Buradan hareketle, müzakereci demokrasinin16 gerek bireysel gerekse topluluk ba lamında siyasi katılımı müzakere yolu ile te vik etmeye çalı ması kamu politikalarının da müzakereye açılması ile aynı anlama geldi ini belirtmek anlamlı olacaktır.

Liberal -temsili demokrasinin ele tirilerinden olan bir ba ka demokrasi yakla ımı da katılımcı demokrasidir. Katılımcı demokrasi, 1960’lardaki yeni sol ö renci hareketlerinin sloganı olarak ortaya çıkmı tır. zleyen yıllarda i çi hareketlerinin de temel söylemlerinden birisi haline gelerek, hükümetleri bu alanda düzenlemeler yapmaya itmi tir ( spir, 2011: 104). Küresel/ulusal/yerel etkile im ekseninin liberal demokrasi üzerindeki etkisi, vatanda kategorisinin temsil sorunu ile paralel olu an ve vatanda ların politikalara katılımını sa layamayan temsili demokrasiye yönelik ele tirilerin (Üstüner ve Keyman, 1995: 39), vatanda ın kendilerine yönelik tüm kararların alınmasına katılması gerekti i (Sarıbay, 1991: 19) olarak tanımlanan katılımcı demokrasi yakla ımının güçlenmesine sebep oldu u ifade edilebilir.

Katılımcı demokrasinin lehindeki argümanlar temelde dört kategoride de erlendirilebilir. Bunlardan ilki, araçsallık, yani insanların kendi çıkarlarını en iyi ekilde korumanın yolu kendilerine yönelik kararların olu um sürecine katılmalarıdır. kincisi, siyasi faaliyetlere katılım, insanın manevi ve zihni yapısını geli tirir. Üçüncüsü, katılım bireyle toplulu un ba ını artırma etkisine sahip oldu undan, aynı zamanda devlet me rulu unu da artırır. Dördüncü olarak ise katılımcı demokrasinin felsefi boyutunun liberal demokrasiden farklı olarak mutabakatı sa lamaya daha yatkın oldu udur (Holden, 2007: 145 -148).

Demokrasi anlayı ındaki bu de i imler özellikle katılım ba lamında ele alındı ında farklıla malara yol açmı tır. Do rudan demokrasi uygulamasında vergi veren erkekler politikalarda etkili olabilmekte iken, modern temsili -liberal demokrasilerde ulus -devlet bünyesinde tüm vatanda lar en azından teorik olarak politikalarda söz sahibi olmaya ba lamı lardır. Fakat yukarıda da tartı ıldı ı üzere politikalara katılımın sadece seçimlerle sınırlı kalmaması gerekti i, vatanda ların tüm kamu politikalarının özellikle

16

Kamu çıkarını tanımlamak için dü ünce ve tartı maya duyulan ihtiyacı vurgulayan bir demokrasi türü (Heywood, 2006: 108).

karar alma a amasında etkin olarak rol almasını savunan müzakereci ve katılımcı demokrasi gibi farklı demokrasi yakla ımları geli mi tir.