• Sonuç bulunamadı

B. Asıl Halk Masalları

12. Delice Mehmet Masalı

Evvel köyün birinde iki kardeĢ varmıĢ. Bunlardan küçüğünün adı Delice Meh- met‘miĢ. Bu iki kardeĢ köyün davarını, sığırını güderek yaĢayıp gidiyorlarmıĢ.

Günlerden bir gün akıllı olanı Delice Mehmet‘e ―KardeĢ, Ģu öküzümüzü sat da kendimize yiyecek, giyecek bir Ģeyler alalım.‖ demiĢ. Delice Mehmet önde, öküz ar- kada yola koyulmuĢlar. Gel zaman git zaman hayli yol almıĢlar, gide gide kocaman bir dağın dibine varmıĢlar. Delice Mehmet dağın baĢındaki bir kertenkeleyi adam sa- nıp sormuĢ: ―ArkadaĢ, benim bir öküzüm var alır mısın?‖ demiĢ. Kertenkele kafasını aĢağı-yukarı sallamıĢ. Bunun üzerine Delice Mehmet ―Kaç paraya alacaksın?‖ demiĢ. Kertenkele kafası yine sallamıĢ. Mehmet ―Öküzü buraya bağlayım mı?‖ demiĢ. Ker- tenkele kafasını bir daha sallamıĢ. Delice Mehmet, öküzü bağlamıĢ, ağabeyinin yanı- na dönmüĢ. ―Ağabey, taĢın baĢında gök baĢlı bir adam gördüm. Öküz alır mısın de- dim, kafasını salladı. Paran var mı dedim, kafasını salladı. Öküzü bağlayım mı de- dim, kafasını yine salladı. Ben de öküzü oraya bağladım.‖ demiĢ.

Delice Mehmet‘ten akıllı olan ağabeyi ―Ulan eĢek herif, o senin adam dediğin kertenkele... Öküzü çabuk getir.‖ demiĢ, iki de tokat atmıĢ. Delice Mehmet, ağlaya- rak öküzü bıraktığı yere varmıĢ. Bir bakmıĢ ki; öküzü kurtlar yemiĢ, öküzden geriye sadece boynuzları kalmıĢ. Korkusundan ağabeyinin yanına da gidememiĢ. ġuradan azcık çiğdem söküyüm diye eline bir dal parçası alarak oturduğu yeri eĢelemeye baĢ- lamıĢ. EĢelerken eĢelerken bir parça gömme çörekle, içi altınla dolu bir küp bulmuĢ. KoĢarak ağasına ―Bir para küpü buldum.‖ demiĢ. Gidip küpü eve getirmiĢler. Köylü- nün meseleden haberi olmuĢ. Akıllı olanı sandığın içine saklanmıĢ. Köylüler gelip evi aramaya baĢlamıĢlar, Delice Mehmet dayanamamıĢ bir osurmuĢ, saklandığı yer- deki küller ortalığa duman gibi yayılmıĢ. Köylüler, ―Burada Ģeytan var.‖ diyerek evi terk etmiĢler.

95

Daha sonra köylüler, karakola haber vermiĢler. Karakol komutanı, köye doğru yola çıkmıĢ. Ağabeyi ile Delice Mehmet büyük bir çınar ağacının tepesine çıkmıĢlar. Ağabeyinin o anda kapıyı örtmediği aklına gelmiĢ. ―Git kardeĢ kapımızı çekiver gel.‖ demiĢ. Delice Mehmet, kapıyı yerinden söküp omuzlayarak getirmiĢ. Gelirken yolda bir leblebi bulmuĢ. Kapıyı gören ağabeyi ―EĢek herif, kapıyı yerinden sök, gel deme- dim; ört de gel dedim. Allah belanı versin, madem getirmiĢsin, yukarı çıkaralım.‖ demiĢ. Kapıyı yukarı çıkarmıĢlar. Onlar yukarıda iken, çınar ağacının dibine karakol komutanı ve bir sürü adam gelmiĢ. Adamlar yemek yemek yemeye baĢlamıĢlar, hiz- metçileri olan Arap uĢağı da onlara hizmet ediyormuĢ. Ağabeyi ile Delice Mehmet de acıkmıĢlar. BakmıĢlar ki; adamların çekip gideceği yok, ―Ne yapalım, ne edelim.‖ diye düĢünmüĢler. Delice Mehmet ―Ağabey ben bir leblebi buldum, yarısını sana ve- reyim.‖ demiĢ. Ağabeyine leblebinin yarısını vermiĢ. Bir müddet daha beklemiĢler, adamların gideceği yok. Delice Mehmet ―Ağabey benim osurasım geldi.‖ demiĢ. Ağası ―Olmaz kardeĢ görürler.‖ demiĢ. Delice Mehmet ―O zaman yarımca leblebimi ver.‖ der. Ağası ―Allah belanı versin, osurursan osur.‖ demiĢ. Delice Mehmet bir osurmuĢ, aĢağıdakiler hava gürledi sanmıĢlar. Bir zaman sonra Delice Mehmet ―Ağa benim iĢeyesim geldi.‖ demiĢ. Ağası, Delice Mehmet‘e ―KardeĢ iĢeme görürler.‖ demiĢ. Delice Mehmet ―O zaman yarımca leblebimi ver.‖ demiĢ. Ağası "Ulan Allah belanı versin, iĢersen iĢe.‖ demiĢ. Delice Mehmet bir iĢemiĢ, aĢağıdakiler hava çilenmeye baĢladı sanmıĢlar. Bir zaman sonra, Delice Mehmet ―Ağabey kolum yo- ruldu, kapıyı bırakacağım.‖ demiĢ. Ağası ―Olmaz kardeĢ görürler.‖ demiĢ. Delice Mehmet ―O zaman yarımca leblebimi ver.‖ demiĢ. Ağası ―Ulan Allah belanı versin, bırakırsan bırak.‖ demiĢ. Delice Mehmet kapıyı bırakınca aĢağıdakiler: ―ArkadaĢlar gök göçüp geliyor, kaçın, canınızı kurtarın!‖ demiĢler. Ve arkalarına bakmadan kaç- mıĢlar. Daha sonra Delice Mehmet ile kardeĢi aĢağıya inmiĢler, sofraya oturup bir güzel karınlarını doyurmuĢlar. Karakol komutanı ne olup bittiğini öğrenmek istemiĢ ve hizmetçi göndermiĢ. Sağdıç bir bakmıĢ ki; Ġki kiĢi yemek yiyip duruyormuĢ. Deli- ce Mehmet ―Gel arkadaĢ sen de ye.‖ demiĢ. Arap h metçi oturup, yemek yemeye baĢ- lamıĢ. Delice Mehmet, bir ara ―Ulan arkadaĢ dilinde kıl var, dilini çıkar da kılı ala- yım.‖ demiĢ. Arap uĢağı dilini çıkarınca Delice Mehmet, arabın dilini kökünden ke- sivermiĢ. UĢak, ağzı kan, revan içinde komutanın yanına gelmiĢ. Oradakiler korkuy-

96

la ne olduğunu sormuĢlar. UĢak, ―lö lö lö…‖ demiĢ. Komutan ―Kimi gördün? Kim ne yaptı?‖ diye sormuĢ. UĢak yine ―lö lö lö…‖ diye garip sesler çıkarmıĢ. Komutan ―Burası çok uğursuz bir yer.‖ demiĢ ve yanındakileri de alarak acele ile geri dönmüĢ.

Delice Mehmet ile kardeĢi parayı hâlen yiyorlarmıĢ. Onlar ermiĢ muradına, biz çıkalım kerevetine.

a) Masalın Çocuk Eğitimi Açısından Ġncelenmesi

(1) Masalda, ―Ġyi seçilmeyen arkadaĢlar, her an kötülük yapabilirler, çıkara da- yanan iliĢki, dostluk değildir.‖125

iletisi Arap uĢağın dilinin Delice Mehmet tarafın- dan kesilmesiyle verilmektedir.

(2) Masalın üzerine kurulu olduğu olaylardan birinin toplumda hoĢ karĢılanmayan bir davranıĢ olan ―yellenmek‖ olması masalın eğitim için kullanılmasını zorlaĢtır- maktadır. Ayrıca ana karakterlerin, maddi varlıklar için suçsuz insanlara canice davranmaları bunun masalda geçen tek zekice davranıĢ olması ve suçlunun hiçbir ceza görmemesi de çocukların yanlıĢ model almalarına neden olabilir. Bu çalıĢma- da önceki bölümlerinde hayalî saldırganlıkta bulunmanın saldırganlık dürtüsünü azaltacağı yönünde görüĢlere yer verdiysek de masaldaki Ģiddet öğelerinin ―ayrıntı- larıyla‖ ve ―yoğun‖ bir Ģekilde aktarılmıĢ olması masalın, çocuk eğitiminde kulla- nılmasını tartıĢılır bir hâle getirmiĢtir. Masalda eğitim açısından olumlu sayılabile- cek ikinci iletinin, ―bazen insanlara Ģanslarının yardım edebileceği‖ iletisi ile sınırlı olması, fayda-zarar kıyaslaması göz önünde bulundurulduğunda bu masalın çocuk- ların eğitimlerinde kullanılması tartıĢılır hâle getirmiĢtir

125

97

Benzer Belgeler