• Sonuç bulunamadı

Çalışmada elde edilen verilere göre, Türkiye’de kalkınma ajanslarının gelirleri içerisinde merkezden aktarılan ödenek, bağış ve yardımlar en temel mali kaynaktır. AB ve diğer uluslararası fonlardan aktarılan kaynaklar ise çok küçük bir paya sahiptir. Öte yandan, ajanslarca harcanan toplam kaynakların yaklaşık üçte biri genel yönetim hizmetleri için harcanmakta olup, proje destek faaliyetleri açısından bir mukayese yapıldığında, ajanslarca proje destekleri için verilen toplam mali kaynağın yaklaşık yarısı kadar da genel yönetim harcaması yapılmaktadır. Dolayısıyla mevcut durumda ajansların mali kaynakları ajanslara yüklenen bölgesel kalkınma misyonunu icrada yetersiz kalmaktadır. Buna karşılık esas olan, ajansların kendilerinden beklendiği üzere alternatif mali kaynak temini konusunda daha aktif pozisyon almalarıdır. Türkiye’nin AB adaylık süreci devam ettiğinden, alternatif mali kaynakların başında şüphesiz AB fonları gelmektedir.

Ancak, dünyadaki iyi uygulamalar örnek alınarak, ajanslar diğer uluslararası fonların Türkiye’ye çekilmesinde de öncü olmalıdır.

AB üyelik sürecini tecrübe eden ülkelerde, kalkınma ajansları başta AB fonları olmak üzere uluslararası mali kaynakların kullanımında önemli roller almıştır.

Bu ajanslardan bir kısmı bizzat proje sahibi olarak projeler yürütmüş, bir kısmı ise AB programlarının hazırlık ve uygulama aşamalarında koordinasyon görevi üstlenmiştir. Ayrıca AB proje süreçleri bu ajansların kapasitelerinin gelişmesine de önemli katkılar sağlayabilmiştir. Türkiye’ye bakıldığında ise, kalkınma ajansları ile ilgili yasa, mevzuat ve üst politika belgelerinde ajansların uluslararası fon ve yatırımları çekmede etkin rol alabilmesi için net bir irade ortaya konulmuştur.

Bu doğrultuda, kalkınma ajanslarına ilişkin süreç ve uygulamalar, AB uygulama ve standartları örnek alınarak tasarlanmıştır. Bundan yararlanan bazı ajanslar AB fonlarından ve diğer bazı uluslararası fonlardan kaynak temininde başarılı olmuştur. Özellikle AB fonlarının Türkiye’ye çekilmesinde OKA ve MARKA gibi bazı ajanslar daha aktif rol alarak, diğer ajanslar içinde öne çıkmıştır. Ancak, çeşitli sebeplerle her kalkınma ajansı aynı başarıyı gösterememiştir. Ayrıca, ajansların genelinde AB fonları dışındaki diğer uluslararası fonlardan yararlanma oranı da çok düşük kalmıştır.

Bununla birlikte, AB tarafından Türkiye’ye, 2002-2020 yılları arasındaki dönem için toplam 10.547,7 milyon Avro tutarında fon tahsis edilmiş, (Mayıs 2020 itibariyle) bu fonların ancak %57,10’una karşılık gelen 6.023,1 milyon Avroluk kısmı kullanılabilmiş, %42,90’nına tekabül eden 4.524,60 milyon Avroluk kısmı ise çeşitli nedenlerden dolayı kullanılamamıştır. Kalkınma ajansları tarafından da aktif faaliyet gösterilen IPA I (2007-2013) ve IPA II (2013-2020) dönemlerinde ise, ajanslarca Türkiye’ye kazandırılan AB fonu toplamda 259.754.742 Avro olmuştur.

Bu fon tutarı aynı dönemde Türkiye’ye AB tarafından tahsis edilen toplam fonun sadece %2,80’ine karşılık gelmiştir.

Bu düşük performansın çeşitli nedenleri bulunmakla birlikte, kanaatimizce en önemlisi, Türkiye’de yerel ve bölgesel proje potansiyelini harekete geçirememektir. Diğer bir anlatımla, aslında kuruluş amacı AB fonlarının kullanılmasına aracılık etmek olan kalkınma ajansları, IPA I ve II dönemlerinde AB fonlarının yönetim ve dağıtım sürecine düşünüldüğü gibi entegre edilememiştir.

Bunun bir başka göstergesi de AB müzakerelerinde kalkınma ajanslarının dâhil olduğu “22. Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu” faslının 2013 yılında müzakereye açılmasına karşın, üzerinden uzun süre geçmesine rağmen kapanış kriterlerinin yerine getirilememesidir. Sonuç olarak, Türkiye’ye tahsis edilen AB fonlarının kullanım oranı önemli ölçüde düşmüştür.

Türkiye’de kalkınma ajanslarının on yılı aşkın geçmişi ve zaman zaman uygulanan AB programlarıyla önemli bir mesafe kat ettiği de açıktır. Bu nedenle IPA III (2021-2027) döneminde tahsis edilecek fonlardan ülkece daha fazla yararlanılabilmesi için, ajansların hem proje yararlanıcısı, hem de diğer kurumların başvuru işlemlerini kolaylaştırıcı, ortaklık geliştiren veya diğer kurumlara teknik danışmanlık sağlayıcı kurum olarak daha etkin olması gerekmektedir. Bu etkinliğin artırılabilmesi için ajansların AB tarafından akredite edilmeleri gerekmektedir.

Kalkınma ajanslarının AB tarafından akredite edilmelerinin beklenen sonucu, ajansların kendi bölgelerinde AB fonlarının dağıtımına ve yönetilmesine aracılık

edebilmesidir. Bu durumda, önümüzdeki dönemlerde Türkiye’ye tahsis edilecek AB fonlarının kullanım oranları da doğal olarak artacaktır. İncelenen ülke örneklerinde olduğu gibi akreditasyonların gerçekleşmesi halinde, ajansların mali kaynak sorunları da gösterilen performans nispetinde çözülecek ve ajanslar zamanla kaybettikleri motivasyonu tekrar geri kazanacaktır. Bu da Türkiye’ye tahsis edilecek AB fonlarının kullanım oranlarını artırdığı gibi yeni fırsat pencereleri de açacaktır.

Akreditasyon, kurumsallaşma, iş ve işlemlerin uluslararası standartlarda gerçekleşmesi, hizmet kalitesinin daha üst bir noktaya taşınması, uluslararası işbirliklerine daha kolay zemin hazırlanması ve ajansların potansiyelleri ile yürüttükleri faaliyetlerin uluslararası platformlara taşınması gibi açılardan önemli bir konudur. Kalkınma ajanslarının tamamı kuruluşlarının ardından 2012 - 2013 yıllarında mali yeterlilik denetimlerinden geçmiştir. Böylece her bir ajansta aslında bir ulusal akreditasyon deneyimi yaşanmıştır. Öte yandan kalkınma ajansları AB’deki kalkınma ajansları örnek alınarak tasarlandığından, AB akreditasyon kriterlerine önemli ölçüde uyum sağlayabilecek kurumsal yapılardır. Mevcut durumda ajanslarda akreditasyon kriterlerine uyum açısından, yönetim, işleyiş, organizasyon, prosedür ve insan kaynakları açısından bazı eksikliklerin bulunması muhtemeldir, bununla birlikte bu tür eksiklikler kısa zamanda tamamlanabilecek eksikliklerdir.

Diğer taraftan bu çalışmaya göre, kalkınma ajanslarınca Türkiye’ye uluslararası doğrudan yatırımları çekmek amacıyla, yatırımcılara yol gösterme, bilgilendirme, teşvik sistemi ve devlet destekleri ile çeşitli çalışmalar yapılmakla birlikte, bugüne kadar kendilerinden beklenen düzeyde bir performans gösterilememiştir. Zira 2014 - 2019 yılları arasında ajanslarca Türkiye’ye çekilen toplam yabancı yatırımların, ülkeye gelen toplam doğrudan yabancı yatırımlar içindeki oranları; 2014 yılında

%7,69 seviyesi ile zirvede iken, 2015 ve 2016 yıllarındaki azalışlarla %1,67’ye kadar gerilemiş, 2017 yılında ikinci bir yükselişle birlikte %6,98 seviyesini görmüştür.

Daha sonra 2018 ve 2019 yıllarındaki sert düşüşlerle birlikte, sırasıyla %0,85 ve

%0,72 seviyelerinde gerçekleşmiştir. Kalkınma ajansı yönetici ve uzman personeli ile yapılan mülakatlarda bu durumun nedenleri sorulduğunda; ajanslara çok farklı görevler yüklenilmesi, kurumlar arası eşgüdüm ve koordinasyon sorunları bulunması, farklı uzmanlık gereksinimlerinin karşılanamaması, yatırım çekme konusunda odaklanma sorunu yaşanması ve yatırım kararlarının ajanslardan daha üst seviyelerde alınarak ajansların sürece yeterince dâhil edilmemesi gibi hususlar ön plana çıkmıştır.

Ayrıca, kalkınma ajanslarının 2014 - 2019 dönemine ait doğrudan yatırımları Türkiye’ye çekme konusundaki performansının düşük gerçekleşmesi bir tarafa, araştırma sonucuna göre bu performansta son iki yılda sert bir düşüş trendi yaşandığı da görülmüştür. Bu düşüş trendinde, son yıllarda yaşanan küresel ve bölgesel ekonomik sorunların, AB müzakere sürecindeki tıkanıklıkların ve 2018 yılında Kalkınma Bakanlığının kapatılarak ajansların koordinatör Bakanlık olan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na devrinin etkilerinin de bulunabileceği değerlendirilmekle birlikte, kanaatimizce bu durum ajanslarda son yıllarda yaşanan motivasyon kaybının da açık bir göstergesi olmuştur.

SONUÇ

Bu çalışmanın ortaya koyduğu temel sonuç, Türkiye’de kalkınma ajanslarının gelirleri içerisinde kamu kaynaklarının ajansların en temel mali kaynağı olduğu, ancak mevcut mali kaynakların ajanslara yüklenen misyona nispetle yetersiz kaldığı gerçeğidir. Bunun yanında, kalkınma ajanslarının kuruluş gerekçelerinden birisi de AB fonlarının bölgelerde dağıtımına aracılık etme düşüncesi olmasına rağmen, kalkınma ajanslarının gelirleri içinde uluslararası fonların çok düşük bir paya sahip olması da üzerinde düşünülmesi ve önlem alınması gereken bir husus olarak ön plana çıkmaktadır. Ayrıca bazı ajansların AB fonlarından kaynak temin etmede daha başarılı olmasına karşılık, her kalkınma ajansının aynı başarıyı gösteremediği anlaşılmaktadır. Zira AB tarafından 2007 - 2020 döneminde Türkiye’ye tahsis edilen toplam fonun ajanslar tarafından ancak %2,80’i kullanılabilmiştir. Bu kapsamda, ajanslarca 2014 - 2019 yılları arasında Türkiye’ye çekilen uluslararası doğrudan yatırımların ülkeye gelen toplam doğrudan yatırımlara oranı ise %7,69 ile %0,72 arasında seyretmiştir.

Ancak bu oran, 2018 ve 2019 yıllarında giderek düşmüştür.

Elde edilen bulgular çerçevesinde, kalkınma ajanslarının faaliyetlerinde verimi artırmak ve kuruluş amaçlarını daha etkin bir şekilde ifa etmelerini sağlamak amacıyla birtakım önlemlerin alınmasına ihtiyaç olduğu açıktır. Bu çerçevede geliştirilmesi gereken belli başlı alanlar ve alınması gereken önlemler şu şekilde sıralanabilir:

Öncelikle dünyadaki başarılı kalkınma ajansı örnekleri dikkate alınarak, Türkiye’de kalkınma ajanslarının çok geniş olan görev tanımları gözden geçirilmeli, tahsis edilen sınırlı bütçe imkânları ve insan kaynaklarıyla, çok geniş alanda her türlü faaliyeti icra eden klasik birer kamu kurumu gibi hizmet görmek yerine; ajans mantalitesine uygun olarak, hızlı, esnek, etkin ve stratejik alanlara odaklanabilen

Kalkınma ajanslarının mali kaynak yetersizliği göz önüne alındığında, AB fonlarından daha fazla yararlanabilmek amacıyla, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nda ajansların koordinasyondan sorumlu Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü’nce, IPA III (2021-2027) döneminde ajansların AB akreditasyonlarının sağlanabilmesi açısından inisiyatif alınmalı ve hazırlanacak bir strateji ve buna uygun eylem planlarıyla süreç planlı olarak yönetilmelidir.

Kalkınma ajanslarının genelinde AB fonları dışındaki diğer uluslararası fonlardan yararlanma oranı çok düşük olduğundan, ajansların kendi bölgelerinde AB fonları dışındaki diğer uluslararası fonlardan da yararlanabilmesi için, Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü’nce düzenli olarak uluslararası fon temsilcileriyle irtibat kurulmalı ve bir köprü görevi görülerek tüm ajanslara başvuru şartları ve uygulama süreçleriyle ilgili düzenli bilgi aktarımı yapılmalıdır.

Kalkınma ajanslarının doğrudan yatırımları bölgelerine çekme konusunda etkinliklerinin artırılabilmesi amacıyla, Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü’nce tüm ajansları kapsayan bir strateji hazırlanmalı ve bu kapsamda ajansların mevzuatı, yönetim ve organizasyon yapısı, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve ilgili diğer kamu kurumları ile yakın çalışma, eşgüdüm ve uygulama sorunları eylem planları dâhilinde çözülmelidir.

AB fonlarının ve uluslararası doğrudan yatırımların Türkiye’ye çekilmesinde bazı ajansların diğerlerine göre daha aktif rol alarak öne çıktıkları, dolayısıyla tüm ajansların aynı performansı gösteremedikleri göz önüne alınarak, Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü’nce, bu ajanslardaki mevcut bilgi birikimi ve deneyimin diğer ajanslara da aktarılabilmesi için, tüm ajansları içine alan uygulamalı eğitim programları düzenlenmesi ve rehberlik faaliyetlerine ağırlık vermesi önem taşımaktadır.

Son olarak, AB Komisyonu Türkiye 2019 Raporunda da önerildiği üzere, kalkınma ajanslarının dâhil olduğu “22. Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu” faslı kapsamında beklenen ilerlemelerin de sağlanabilmesi amacıyla, kalkınma ajanslarının kurumsal etkinliklerinin artırılmasına ihtiyaç bulunduğu açıktır. Bu çerçevede ajanslarda stratejik yönetime önem verilmesi, iç kontrol, risk yönetimi ve iç denetim mekanizmalarının güçlendirilmesine öncelik verilmesi gerekmektedir. Bu şekilde kalkınma ajanslarının kuruluş amaçları doğrultusunda işlevlerini gereği gibi ifa etmeleri ve Türkiye’nin hem bölgesel, hem de ulusal kalkınmasına daha fazla katkı sunmaları mümkün olacaktır.

KAYNAKÇA

AB Bakanlığı (2016), Avrupa Birliği’ne Katılım İçin Ulusal Eylem Planı, http://www.ab.gov.tr/

files/5%20Ekim/ulusal_eylem_plani__yeni.pdf (Erişim tarihi: 15.10.2020).

Avrupa Komisyonu (2020a), Romanya Kuzey Doğu Bölgesi Kalkınma Ajansı, https://

ec.europa.eu/growth/tools-databases/regional-innovation-monitor/organisation/

north-east-regional-development-agency-romania (Erişim tarihi: 14.10.2020).

Avrupa Komisyonu (2020b), 2019 Türkiye Raporu, Dışişleri Bakanlığı AB Dairesi Başkanlığı, https://www.ab.gov.tr/siteimages/birimler/kpb/2019_trkiye_raporu-_tr.pdf (Erişim tarihi: 18.10.2020).

Avrupa Komisyonu (2020c), European Neighbourhood Policy And Enlargement Negotiations, https://ec.europa.eu/neighbourhood-enlargement/news_corner/news/questions-and-answers-eu-budget-external-action-next-multiannual-financial_en (Erişim tarihi: 20.10.2020).

Berber, M., Çelepçi, E. (2005), “Türk Bölgesel Kalkınma Politikalarında Yeni Arayışlar: Kalkınma Ajansları ve Türkiye’de Uygulanabilirliği”, www.metinberber.com/kullanici_dosyalari/

file/12.doc (Erişim tarihi: 01.10.2020).

Can, E. (2011), Bölgesel Kalkınmada Kalkınma Ajanslarının Rolü İzmir Kalkınma Ajansı Örneği, 1. Baskı, İzmir: Altın Nokta.

Cumhurbaşkanlığı DDK (2014), Türkiye’nin Kalkınma Ajansları Uygulamasının Değerlendirilmesi, Araştırma ve İnceleme Raporu, Sayı 3.

Çamur, K., Gümüş, Ö. (2005), “İstatistiki Bölge Birimleri (NUTS)”, Bölge Kalkınma Ajansları Nedir, Ne Değildir?, Derleyen: Menaf Turan, Ankara: Paragraf Yayınevi-YAYED.

Dedeoğlu, E., Sertesen, S. (2011), Yeni Nesil Bölgesel Planlama Deneyimi Üzerine Bir Yönetişim Çerçevesi Önerisi, Ankara: TEPAV.

Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı (2020a), Fasıl 22- Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu, https://www.ab.gov.tr/fasil-22-bolgesel-politika-ve-yapisal-araclarin-koordinasyonu_87.html (Erişim tarihi: 18.10.2020).

Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı (2019), IPA I ve IPA II Dönemi Programlama, https://www.

ab.gov.tr/45627.html (Erişim tarihi: 14.10.2020).

Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı (2020b), TR-AB Mali İşbirliği, https://www.ab.gov.tr/5.html (Erişim tarihi: 08.08.2020).

EURADA (1999), “Creation, Development and Management of RDAs, Does it have to be so difficult?”, http://www.eurada.org/files/RDA/Creation%20development%20 and%20management%20of%20RDApdf (Erişim tarihi 17.08.2020).

Greg, C., Huxley, J., Mountford, D. (2010), Organising Local Economic Development: The Role of Development Agencies and Companies, Paris: OECD.

Hazine ve Maliye Bakanlığı Ulusal Yetkilendirme Görevlisi Ofisi (2020), https://ms.hmb.gov.

tr/uploads/2020/09/Mali-Bilgiler-31.05.2020.pdf (Erişim tarihi: 02.10.2020).

İçişleri Bakanlığı (2015), IPA II Dönemi (2014-2020) Dönemi AB-Türkiye Mali İşbirliği Çalışmaları Programlama Süreci, http://slideplayer.biz.tr/slide/2931703/# (Erişim tarihi: 10.10.2020).

Kalkınma Bakanlığı (2015), Kalkınma Ajansları 2014 Genel Faaliyet Raporu.

Kalkınma Bakanlığı (2016), Kalkınma Ajansları 2015 Genel Faaliyet Raporu.

Kalkınma Bakanlığı (2017), Kalkınma Ajansları 2016 Genel Faaliyet Raporu.

Kalkınma Bakanlığı (2018a), Avrupa Birliği’nde Kalkınma Ajansları, Yayın No: 2989.

Kalkınma Bakanlığı (2018b), Kalkınma Ajansları 2017 Genel Faaliyet Raporu.

Karakaya, M. (2019), “Türkiye’de Kalkınma Ajanslarının On Yılı”, İdarenin Sesi Dergisi, Sayı:

194, 28-37.

Koçberber, S. (2006), “Kalkınma Ajansları ve Sayıştay Denetimi”, Sayıştay Dergisi, Sayı 61.

s. 37-55.

Koloğlu, İ. (2019), Kalkınma Ajanslarında İç Denetim, 1. Baskı, Ankara: Astana Yayınları.

Mountford, D. (2009), “Organising for Local Development: The Role of Local Development Agencies, Summary Report”. Paris: OECD, 2, http://docplayer.net/12300270-Organising-for-local-development-the-role-of-local-development-agencies.html (Erişim tarihi: 27.08.2020).

OKA (2020), Projelerimiz, Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı, https://www.oka.org.tr/

projelerimiz/proje-9 (Erişim tarihi: 27.10.2020).

Özcan, M. (1999), “2021-2027 Bütçe Döneminde AB’nin Bölgesel Politikası”, İKV Değerlendirme Notu, İktisadi Kalkınma Vakfı, https://www.ikv.org.tr/images/files/

ikv_degerlendirme_notu_Merve_Ozcan_B%C3%B6lgesel_Politika.pdf (Erişim tarihi:

18.10.2020).

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı (2019), Kalkınma Ajansları 2018 Genel Faaliyet Raporu.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı (2020), Kalkınma Ajansları 2019 Genel Faaliyet Raporu.

Sayıştay Başkanlığı (2019), 2018 Yılı Kalkınma Ajansları Genel Denetim Raporu.

Tennessee Valley Outhority (2020), Our History, https://www.tva.com/About-TVA/Our-History (Erişim tarihi: 20.09.2020).

TEPAV (2007), Çek Cumhuriyeti’nde Bölgesel Kalkınma, Türkiye Ekonomi Politikaları Vakfı, Yönetişim Etütleri, https://www.tepav.org.tr/upload/files/1271250638r 4812.Cek_

Cumhuriyetinde_Bolgesel_Kalkinma.pdf (Erişim tarihi: 21.10.2020).

Ticaret Bakanlığı (2020), Yurtdışında Yerleşik Gerçek ve Tüzel Kişilerin Türkiye’deki Yatırımları, Uluslararası Doğrudan Yatırım İstatistikleri https://www.ticaret.gov.tr/hizmet- ticareti/yurtdisi-yatirimlar/uluslararasi-yatirim-istatistikleri/yurtdisinda-yerlesik-gercek-ve-tuzel-kisilerin-turkiyedeki-yatirimlari (Erişim tarihi: 13.10.2020).

Tillväxtverket Ajansı (2020), AB Programı, https://tillvaxtverket.se/eu-program.html (Erişim tarihi: 14.10.2020).

World Bank (2009), “The Role of Local Economic Development Agencies (LEDA), http://info.

worldbank.org/etools/docs/library/166856/UCMP/UCMP/7_leda.html adresinden (Erişim tarihi: 15.08.2020).

Benzer Belgeler