• Sonuç bulunamadı

1. BÖLÜM

2.4. Dışadönük ve İçedönük Tiplerin Genel Bilinç Tutumu

Jung’un psikolojik tiplerine değinildikten sonra, bu başlıkta Jung’a göre dışadönük ve içedönük tiplerin genel bilinç tutumlarının özelliklerine değinilecektir. İlerleyen bölümlerde Djian’ın karakterlerinin Jung’un belirlediği psikolojik tiplerinden içedönük ve dışadönük tutumlarına göre irdeleme yapılacağından genel bilinç ve bilinçdışı tutumlarından bahsetmek gerekli görülmüştür.

2.4.1. Dışadönük Tiplerin Genel Bilinç Tutumu

Jung’a göre insanın aldığı kararlar ve gerçekleştirdiği eylemlerin kişinin öznel tutumuyla değil, kişinin hareketlerinin ve davranışlarının nesnel koşullar ve bu koşulların dayattığı olgular tarafından belirlenmesi, nesnel koşulların ağır bastığı durumlara yönelimi olması dışadönük tutumu belirler (Jung, 2019:324). Yani kişinin öznel görüşü değil nesne olgusu durumu belirler. Kişinin öznel görüşleri olmasına rağmen, nesnel koşullar ve bu koşulların doğurduğu talepler kişide ağır basar.

Jung’un kapsamlı bir şekilde ele aldığı dışadönük tiplerin genel özellikleri daha anlaşılır olması için kısaca maddeler halinde sıralanacaktır:

-Dışadönük tip, kendi iç hayatında mutlak ekenler bulmayı asla beklemez çünkü bildiği şeyler kendisinin dışındadır.

-İlgisi ve dikkati nesnel oluşumlara, özellikle de yakın çevresindekilere yönelir. Hem kişiler hem de şeyler ilgisini çeker, perçinler. Bu durumda eylemlerini de onlar belirler, eylemleri bunlara dayanarak tam olarak açıklanır.

-Eylemlerini yöneten ahlak yasaları, toplumun talepleriyle yani geçerli ahlaki bakış açısıyla çakışır.

-Dışadönük tipte şimdiye kadar çok sık görülen nevroz histeridir. Klasik histerinin vasfı, yakın çevredeki kişilerle abartılı yakınlık ve çevre koşullarına taklitçilikle aynı anlama gelen alışmadır.

-Sürekli kendini ilginçleştirme ve izlenim yaratma eğilimi histeriğin temel özelliğidir.

Dışadönük histeriğin apaçık başka bir emaresi taşkınlığıdır, ara sıra onu fantezi dünyasına götürür, öyle ki “histerik yalan” ile suçlanır (Jung, 2019:324-325-326).

2.4.2. Dışadönük Tiplerin Genel Bilinçdışı Tutumu

Jung’a göre bilinçli dışadönük tutumun bir parçası olarak bilinçdışı tutum içe dönme niteliği taşımaktadır (Jung, 2019:327). Libidodan yani psişik enerjiden yararlanılamamaktadır. “Saf nesnel yönelim, çok sayıda öznel dürtü, niyet, ihtiyaç ve arzuyu bozar ve onları doğal hakları olan libidodan yoksun bırakır” (Jung, 2019:327). Jung; Freud’un “bilinçdışı arzulamak dışında hiçbir şey yapmaz”

görüşüne dışadönüğün bilinçdışı için kısmen katıldığını söylemektedir (Jung, 2019:

328). Dışadönük tiplerin genel bilinçdışı tutumlarının özellikleri şunlardır:

-Dışadönüğün bilinçdışı talepleri ilkel, çocuksu ve benmerkezci karakter özellikleri taşır.

-Dışadönüğün bilinçdışı tutumunun belirgin özelliğini oluşturan bencillik salt çocuksu hodbinliği çok aşar; acımasızlığa ve vahşiliğe yaklaşır.

Bilinçli tutumun dışa dönmesi uç noktaya varmadıkça sıradan biri için gizli kalır fakat abartıldığında, bilinçdışı semptomatik bir biçimde gün ışığına çıkar; bencillik, çocuksuluk, arkaizm telafi edici özgün karakterini kaybeder, bilinçli tutuma az çok açık muhalefet gibi görünür. Bilinçli bakış açısının saçma abartısı biçiminde başlar, bilinçdışının daha da bastırılmasını hedefler ama genellikle bilinçli tutumun reductio ad absurdum’uyla, felaketiyle biter.

-Felaket öznel de olabilir, sinir bozukluğu biçimini alabilir. Bilinçdışının etkisi en sonunda bilinçli eylemi tamamıyla felç ettiğinde her zaman olagelir bu. Bilinçdışının talepleri kendilerini bilince zorbaca dayatarak yıkıcı bir bölünmeye yol açarlar. Özne ya gerçekten artık ne istediğini bilmez ve hiçbir şey onu ilgilendirmez ya da bir anda birçok şey ister ve çok şeye ama imkânsız şeylere ilgi duyar.

-Kültürel nedenlerle çocuksu ve ilkel talepleri baskılama nevroza ya da alkol, morfin, kokain vb. narkotikleri kötüye kullanmaya yol açar. Daha uç vakalarda bölünme intiharla sonuçlanır.

-Bilinçdışı dürtülerin önde gelen özelliği, bilinçli farkındalığın eksikliğiyle enerjiden yoksun kalınca yıkıcı bir karaktere bürünmeleridir (Jung, 2019: 328-329).

Jung’un dışadönük tiplerin genel bilinçdışı tutumları hakkında şu görüşleri de dikkat çekmektedir: Normal dışadönük tutumun bireyin kayıtsız şartsız bir biçimde dışadönük şemaya göre davrandığını anlamına gelmeyeceğini aynı bireyde bile içe dönme mekanizmasını kapsayan birçok psikolojik sürecin gözlemlenebileceğini de söylemektedir (Jung, 2019:329).

2.4.3. İçedönük Tiplerin Genel Bilinç Tutumu

Dışadönük tiplerin genel bilinç tutumları nasıl nesne ve nesnel olgular tarafından yönlendiriliyorsa, içe dönük tiplerde de tam aksine kişi öznel tutumlar tarafından yönlendirilme eğilimi gösterir (Jung, 2019:357). İçedönük tiplerin genel bilinç tutumunun özellikleri şu şekildedir:

-İçedönük tip nesne algısıyla eylemin arasına öznel görüşü koyduğu için bu durum eylemin nesnel duruma uygun bir karakteri üstlenmesini engeller.

-İçedönük bilinç, dış koşulların bilincinde olmakla birlikte, sonuç üzerinde rol oynayan öznel belirleyicileri seçer. Dolayısıyla bireyin öznel mizacı uyarınca duyu uyaranına karşılık veren algı ve biliş onu yönlendirir. Örneğin, iki kişi aynı nesneyi görür ama gördükleri imge kesinlikle birbirinin aynı değildir.

-Algısal imgenin psişik özümsenmesinde genellikle radikal bir fark vardır. Dışadönük, nesneden kendisine gelenden sürekli destek ararken içedönük, duyu izleniminin öznede kümeleştirdiğine güvenir (Jung, 2019:357-358).

Jung, “Öznenin özümsemediği bir dünya hakkında yargı oluşturmamıza yardım edebilen hiçbir ölçütümüz kesinlikle yoktur” demektedir (Jung, 2019:358). Nesnel olaylara gereğinden fazla anlam yüklemek, öznelliği ve özneyi yok saymak demektir.

Jung bu durumu “Özne nedir?” diye sorgular (Jung, 2019:358). Jung’a göre “Özne bizzat insandır-özne biziz”. “Ben biliyorum” diyen bir özne olmak zorundadır (Jung, 2019:358). Jung “öznel” kelimesinin anlamının da netleştirilmesi gerektiğini düşünmektedir ve şöyle söylemektedir: “Nesnenin yaptığı etkiye karışan ve böylece yeni bir psişik veriye neden olan eylem ya da tepki” (Jung, 2019:359).

Jung, içedönük tiplerin nesnenin yönlendirici olmasını tuhaf karşılamasının, dışadönüklerin de öznel bakış açısını nesnel durumdan üstün olmasını tuhaf karşıladıklarını düşünmektedir (Jung, 2019:360). Ayrıca şunları söylemektedir:

“İçedönüğün ya kendini beğenmiş bir bencil ya da kafadan çatlak bir bağnaz olduğu sonucuna varması dışadönük için kaçınılmazdır” (Jung, 2019:361).

2.4.4. İçedönük Tiplerin Genel Bilinçdışı Tutumu

İçedönük tiplerin genel bilinçdışı tutumuna bakılığında Jung şunları söylemektedir:

“Öznel etkenin bilinçte ağır basması haliyle, nesnenin değerinin düşmesini gerektirir.

Nesneye hak ettiği önem verilmez” (Jung, 2019:361). İçedönük tiplerin genel bilinçdışı tutumunun özellikleri şunlardır:

-Dışadönük tutuma nesne çok büyük rol oynarken, içedönük için çok az anlamı vardır.

-İçedönük, bilinci öznelleştirdiği ve Bene aşırı önem verdiği ölçüde, nesne sonunda hiç savunulamayacak duruma gelir.

-Nesne, gücü inkâr edilemeyecek bir etkendir, oysa Ben çok sınırlı ve hassastır.

-Yeni ve yabancı herhangi bir şey sanki bilinmez tehlikeler gizliyormuş gibi korku ve güvensizlik uyandırır; ata yadigarları ve benzerleri görünmez iplerle kişinin ruhuna bağlıdır, herhangi bir değişiklik nesnenin büyülü hareketine işaret ediyor gibi geldiğinden, kesinlikle tehlikeli değilse de altüst eder.

-Kişinin ideali, kıpırdamasına izin verdikleri dışında hiçbir şeyin kıpırdamadığı ıssız bir adadır (Jung, 2019:361-362-363).

Bu kısımda Jung’un içedönük ve dışadönük tiplerle ilgili genel bilinç tutumlarına ve bilinçdışı tutumlarına ilerleyen bölümlerde romandaki karakterlerin tutumlarını yorumlamada yararlanmak üzere değinildi. Sonraki bölümde Jung ekolünden gelen Estés’in de Kurtlarla Koşan Kadınlar adlı kitabından yararlanılacağı için Estés’den bahsedilecektir.