DıĢ Duvarlarda, DöĢemelerde ve Islak Hacimlerde Su Yalıtımı

Suyun neden olduğu sorunlardan en önemlisi olan toprak altı temelde oluĢan hasarlar ancak yıkıcı bir deprem sonucunda görülebiliyor. Bu hasarlar için alınması gereken önlemler göz ardı edilebiliyor, ancak dıĢ duvarlarda, döĢemelerde, ıslak hacimlerde oluĢan yaĢam konforunu direkt etkileyen hasarlarda daha hızlı önlem alıp detay problemleri daha hızlı çözümlenebiliyor.

4.2.1. DıĢ Duvarlarda Su Yalıtımı

Bina cephelerinin düĢey elemanları olan dıĢ duvarlar, yapıyı ve içinde yaĢayan kullanıcıları dıĢ etkenlerden korumaya yönelik uygulanmalıdır. Kullanıcıların beklentisi iç ortam konfor koĢullarının sağlanmasıdır. Duvarların ve döĢemelerin sınırladığı iç ortam, yazın ve kıĢın belli sıcaklık derecesinde olması istenir. Bu sıcaklık derecesi, kullanıcıların alıĢkanlıklarına göre 18ºC ile 24ºC arasında değiĢir. DıĢ ortam sıcaklığı ise günün saatine, aylara ve mevsimlere göre değiĢkenlik gösterebilir. Isı akımları, iç ve dıĢ ortam arasında

42

sıcaklık farkı olduğu zaman, yüksek sıcaklıktan düĢük sıcaklığa doğru olmaktadır. Bu akım, yazın dıĢtan içeriye, kıĢın, içten dıĢarıya doğrudur. Bu akım ısıtma sistemlerini, insan konforunu etkilediği gibi farklı buhar basınçları su buharını sıvı hale getirir (yoğuĢma). YoğuĢmayı önlemek için dıĢ duvarlarda ısı ve nem hareketlerini kontrol altına almak gerektiğinde konacak ek katmanlar, dıĢ kaplama ile dıĢ duvar gövde arasına yerleĢtirilir. Bu tür uygulamalarla iç ve dıĢ ortam sıcaklık farkını azaltarak yoğuĢma olasılığını ortadan kaldırabilmek mümkündür [31].

DıĢ kaplamada yanlıĢ detaylandırma, kalitesiz malzeme ve kötü iĢçilik yapıldığında, yağmur alan cephelerin, yağmur suyunu iç hacimlere kadar ilettikleri görülmüĢtür. Yağan yağmur rüzgarla itilerek cephelerin ıslanmasına neden olur. Duvarlarda yalıtım uygulanmamıĢ ise duvar kaplamasının içinde var olan delik ve boĢluklardan duvar bünyesine ve derzlere girer. Bu da duvarda su sorunlarının yaĢanmasına neden olur. Yağmur suyu yalıtım yapılmamıĢ cephenin düĢey dıĢ yüzeyine girmekle kalmaz, suyun duvara girmesi; duvar üzerinde doğru detaylandırılmamıĢ yatay çıkıntılardan (korniĢlerden) (ġekil4.9.), pencere damlalıklarının usulüne uygun olmamasından (ġekil4.9.), pencere duvar bağlantılarının yanlıĢ düzenlenmesinden, balkon suları ve yağmur oluklarının detaylarının çözümlenememesinden dolayı su sorunlarının oluĢumuna yol açar (ġekil4.8, ġekil4.10.)[32]. Yüzeysel ıslanma ve su emme olaylarının etkili olduğu diğer durumlar ise; düz veya meyilli çatılar, banyo, mutfak gibi ıslak hacim döĢemeleri, tesisat arızaları, genleĢme için bırakılan derzler, teras, balkonlar olarak sıralanabilir. Su ile temas eden yüzeylerde gereksiz çıkıntılar cephelerde sorunlara neden olurlar.

harpuşta damlalık su yalıtımı su su su su sıva tuğla duvar BALKON PARAPETİ

43 yağmur yağmur su su harpuşta damlalık sıva

ġekil 4.9. Cephelerde Sorunlara Neden Olan Detaylar ve Çözümleri [32].

ġekil 4.10. Suyun Neden Olduğu Cephe Hasarları[32].

4.2.2. Islak Hacimlerde Su yalıtımı

Banyo, mutfak, WC gibi ıslak hacimlerde, kullanılan suyun tesisatlardan sızarak döĢemeye geçip yapıya zarar vermesini önlemek amacıyla yalıtım uygulanması önemlidir. DöĢemede yapılan yalıtımı, kaba döĢemeden yüzeye doğru Ģöyle sıralayabiliriz.

 Ġçerisine sika vb. solüsyon katılmıĢ eğim betonu (%3-5) eğim verilerek 3 cm olacak Ģekilde dökülmesi,

 Yalıtım gereci olarak mastik asfalt vb. kullanılması, mozaik ya da çimento harçlı karo vb. döĢeme kaplaması ,

44

 DöĢemede yapılan yalıtımın duvarda, en az lavabo muslukları seviyesini aĢacak Ģekilde olmalıdır.

Duvarda yapılan yalıtım iĢlemlerine de, duvar yüzeyinden içeriye doğru da Ģöyle sıralayabiliriz.

 Yalıtım gereci olarak mastik asfalt, membran vb. kullanılması,

 Sıva teli ve mozaik ya da çimento harçlı karo, fayans, mermer vb. duvar kaplaması (Kaplama harcı içerisine sika, antihidro vb. katılması uygun olur.) [33].

4.2.3. DöĢemelerde Su Yalıtımı

Zemine oturan döĢemelerin, zeminle sürekli iliĢkide olmaları nedeniyle, kapilariteyle su emmeleri kaçınılmazdır. Bunu önlemek için blokajın üzerine kum serilir ve rutubet kesici serilir (ġekil 4.11.). Su ve nem, yatay, eğik ve düĢey olarak binaya doğru hareket eder. Dolayısıyla özellikle su basıncı yüksek olan zeminlerde drenaj yaparak su düzeyini düĢürmek ve suyu binadan uzaklaĢtırmak gerekmektedir.

Binalarda rutubet olmasına yol açan ve bina elemanlarına zarar veren yağmur, kar ve yer altı sularının etkilerini önlemek için genellikle dıĢ çevre yalıtımı yapılır. Böylece bina bir bütün olarak doğal sulardan ve rutubetten korunur.

Bina içindeki suyun en çok kullanıldığı bölümler banyo, WC, çamaĢırhane, laboratuar, mutfak ve garaj gibi bölümlerdir. Bu bölümlerde su özel lavabo vb. tesisat malzemeleri içinde kullanılırsa da döĢeme yüzeylerine doğrudan doğruya su akabilir veya sık sık yıkanması gerekebilir. Kullanma ve yıkanma suyunun akıtılabilmesi için bu bölümlerde döĢeme kaplaması mozaik, Ģap, doğal veya yapay taĢlarla bir veya daha fazla noktaya meyilli yapılır. Meyilli yüzeylerden akıtılan sular döĢeme kaplamasına konulan döĢeme süzgeçlerinden geçirilerek binanın pis su tesisatıyla uzaklaĢtırılır. DöĢemeye gelen suların sızmasını önlemek üzere tesviye betonu üzerine ve süpürgelik altına yalıtım yapılır. Genellikle yüzeye sürülen veya levha halinde malzeme kullanılır[33].

45

ġekil 4.11. Zemine Oturan DöĢeme Detayı [34].

Zemine oturan döĢemelerde eğer ısı yalıtım yapılacaksa rutubet kesici zemin betonuyla ısı yalıtım arasına yapılmalıdır (ġekil 4.12).

ġekil 4.12. Zemine Oturan DöĢeme Detayı(ısı yalıtımlı) [34].

DüĢük döĢeme yapılan bölgenin (bitümlü pestil, rüberoit veya plastik örtüler gibi) su kesici bir malzeme ile bohçalanması gerekir. Bu Ģekilde tesisattan sızabilecek suların aĢağıdaki mekâna ulaĢması önlenmiĢ olur. Ancak su kesici sızan suyun cüruf dolguyu doldurduktan sonra fark edilmesine neden olur. Bu nedenle su kesicinin ıslak hacim duvarından 10 cm kadar yükseltilmesi doğru olur (ġekil4.13, ġekil4.14) [34].

46

ġekil 4.13. DüĢük DöĢeme Kısmi Kesit[34].

ġekil 4.14. DüĢük DöĢeme Nokta Detayı[34].