• Sonuç bulunamadı

Dürüstlük, Güvenilirlik ve Tarafsızlık İlkesinin Karşılaştırılması .104

Muhasebe meslek mensupları için olamazsa olmaz ilkelerden bir tanesi de dürüstlük, güvenirlilik ve tarafsızlık ilkesidir. Bu ilke de kamu çıkarları ilkesi gibi, sorumluluk ilkesinin gereğidir. Meslek mensuplarının sorumluluklarının gereği olarak iş yaşamlarında dürüst, tarafsız ve güvenilir olmak zorundadırlar. Bu ilkelere uyulması, meslek mensuplarının gerçeğe bağlı kalmalarını sağlayacaktır.

• Ülkemizde dürüstlük, güvenilirlik ve tarafsızlık ilkesi TÜRMOB tarafından şu şekilde düzenlenmiştir: “Dürüstlük, güvenilirlik ve tarafsız olma şartı mesleğin temelini oluşturur. Meslek mensuplarının, mesleki konulardaki çalışmalarında başarıya ulaşmaları dürüst, tarafsız ve güvenilir olmaları ile mümkündür. Serbest muhasebeciler, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Müşavirler gerçekleri bilerek saptıramazlar ve 3568 sayılı Kanunun 2.

maddesinde belirtilen unvanlara göre yetkili olunan işlerin yapılması sürecinde bağımsızdırlar. İşlerini dürüst, güvenilir ve tarafsız olarak yürütürler. Meslek mensubu, Vergi Kanunlarının ve diğer yasaların yorumlanmasında, kendi düşünceleri ve yargısı ile oluşan yorumunu destekleyen yeterli dayanakların da olması koşuluyla kararlarında tarafsız olmak zorundadırlar.” SPK ise dürüstlük ve tarafsızlık kavramlarından, bağımsızlık ilkesi içerisinde bahsetmiştir. Bu ilke içerisinde dürüstlük ve tarafsızlık kavramlarına şu şekilde değinmiştir: “Denetçiler, çalışmaları sırasında ortaya çıkabilecek çıkar çatışmalarından uzak kalmak, dürüst ve tarafsızlıklarını etkileyebilecek hiçbir müdahaleye imkan vermemek, denetim sonucunda ulaştıkları görüşlerini, başkalarının doğrudan ve dolaylı çıkarlarını düşünmeksizin raporlarında açıklamak zorundadırlar.”

• A.B.D.’de AICPA dürüstlük ilkesi ile tarafsızlık ve güvenirlik ilkelerine ayrı ayrı değinmiştir. AICPA dürüstlük ilkesi ile ilgili olarak muhasebe mesleğine olan toplumsal güvenin sağlanması ve sürdürülmesi için, meslek

mensupları mesleki faaliyette bulunurken tam bir dürüstlükle davranmak zorunda olduklarını belirtmiştir. Dürüstlüğün, mesleğin toplum tarafından kabul görebilmesi için sahip olunması gereken temel özellik olduğu üzerinde durulmuştur. Muhasebe meslek mensuplarının, mesleki sorumluluklarını yerine getirirken tarafsızlıklarını korumaları ve her türlü çıkar çatışmasının dışında kalmaları gerektiği belirtilerek, tarafsızlık ve güvenilirlik ilkesine değinilmiştir.

• Avrupa’da dürüstlük ve tarafsızlık temel ilkelerden kabul edilmiştir.

İngiltere’de ICAEW bu ilkeleri önemi üzerinde durmuştur. Meslek mensuplarının, meslekleri ile ilgili tüm işlerde dürüst davranmakla yükümlü oldukları belirtilmiştir. Ayrıca, meslekleri ile ilgili tüm işlerde tarafsızlıklarını korumaya çalışmaları gerektiği, meslek mensuplarına bildirilmiştir.

• IFAC da dürüstlük ve tarafsızlık ilkelerinin üzerinde durmuştur.

Dürüstlük ilkesi ile ilgili “Profesyonel muhasebeciler mesleğin icrasında açık sözlü ve dürüst olmalıdırlar.” denilmiştir. “Profesyonel muhasebeciler dürüst ve önyargısız olmalı; çıkar çatışmalarından ve üçüncü kişilerden gelebilecek baskılardan uzak durmalıdırlar.” şeklinde tarafsızlık kavramının öneminden bahsetmiştir.

Şimdiye kadar bahsettiğimiz tüm ilkeler içerisinde, bütün ülkelerdeki muhasebe kuruluşlarının düzenleme yaptığı ve üzerinde durduğu ilkeler

“dürüstlük, güvenilirlik ve tarafsızlık” ilkeleri olmuştur. Dünya’daki tüm önemli muhasebe meslek kuruluşları dürüstlüğün, tarafsızlığın ve güvenilirliğin mesleğin olmazsa olmaz bir şartı olduğu yönünde fikir belirtmişlerdir. Bu ilke ile ilgili düzenlemeler kuruluştan kuruluşa farklılık göstermemekte, hemen hemen her kuruluş ilkelerden aynı şekilde bahsetmektedir.

3.2.4. Bağımsızlık İlkesinin Karşılaştırılması

Mesleki temel ilkeler içerisinde en önemlisi “bağımsızlık ilkesi”dir.

Sermaye piyasalarının gelişmesi ve buna bağlı olarak yatırımcıların yatırım yaptıkları kuruluşların finansala yapıları hakkında tarafsız görüşe duydukları gereksinim, bağımsız denetim mesleğinin gelişmesine ve öneminin artmasına neden olmuştur. Tarafsız olunabilmesi ve buna bağlı olarak denetim raporunun kullanıcılar tarafından güvenilir bulunmasının ön koşulu ise bağımsızlıktır. Dolayısıyla, meslek mensubunun doğrudan veya dolaylı olarak müşteri firma ile iş ilişkisi içinde olması ve yakınlarının müşteri firmanın karar mevkiinde bulunmaları bağımsızlığın zedelenmesine yol açarak, meslek mensubu tarafından hazırlanan rapora güvenilirliği azaltacaktır.13

• Ülkemizde bağımsızlık ilkesi SPK tarafından şu şekilde düzenlenmiştir: “Bağımsız denetim kuruluşları ve bağımsız denetçiler, denetim çalışmalarında bağımsız olmak zorundadırlar. Bağımsızlık, mesleki faaliyetin dürüst ve tarafsız yürütülmesini sağlayacak bir davranış ve anlayışlar bütünüdür. Denetçilerin dürüst ve tarafsız olmaları yanında, bağımsızlıklarını ortadan kaldırabilecek özel durumlarda da bulunmaması gerekir.” Ayrıca SPK 11. maddede bağımsızlığı ortadan kaldırabilecek durumlardan da maddeler halinde bahsetmiştir:

 Bağımsız denetim kuruluşunun ortakları, yöneticileri, murakıpları ile denetçi yardımcıları ve bunların 3. dereceden akrabaları ile eşleri veya denetim kuruluşları tarafından müşteriden veya müşteri ile ilgili olanlardan, doğrudan veya dolaylı olarak bir menfaat elde edildiğinin ortaya çıkması veya bunlara bir menfaat sağlanacağı vaadinin, ilgili denetçi tarafından bağımsız

13 Muhasebe Mesleği ve Mesleki Ahlak Kuralları, Turmob yayınları-255, Ankara 2005, s.69

denetim kuruluşunun yönetimine yazılı olarak bildirilmemiş olması, müşteri ile veya müşterinin ortakları ile veya müşterinin yönetim, denetim veya sermaye bakımlarından dolaylı veya dolaysız olarak bağlı bulunduğu veya nüfuzu altında bulundurduğu gerçek veya tüzel kişilerle ortaklık ilişkisine girilmiş olduğunun belirtilmiş olması, müşteri ile iştiraklerinde kurucu, yönetim kurulu başkanı veya üyesi, şirket müdürü veya yardımcısı olarak veya işletmede önemli karar, yetki ve sorumluluğu taşıyan başka sıfatlarla görev alınması, müşteri veya iştirakleri ile olağan ekonomik ilişkiler dışında borç-alacak ilişkisi içine girilmiş olması,

 Geçmiş yıllara ilişkin denetim ücretinin geçerli bir nedene dayanmaksızın, müşteri tarafından ödenmemesi,

 Denetim ücretinin, denetim sonuçları ile ilgili şartlara bağlanmış olması veya piyasa rayicinden bariz farklılıklar göstermesi halinde bağımsızlık ortadan kalkmaktadır.

• A.B.D.’de AICPA bağımsızlık ilkesini şu şekilde düzenlemiştir: “Meslek mensupları, mesleğin icrasında ilgili meslek otoriteleri tarafından yayınlanan standartların gerektirdiği biçimde bağımsız olmalıdır.” Bağımsızlığı ortadan kaldıran durumlar ise şu şekildedir: Meslek mensubunun;

 Müşteri firma ile hizmet sözleşmesinin yürürlükte olduğu süre içinde veya hizmetin tamamlanmasından sonra görüş belirtmesi aşamasında çalıştığı denetim firmasının müşteri firma ile doğrudan veya yeterli maddi büyüklükte olması koşuluyla dolaylı finansal ilişki içinde olması, yeddi-i emin veya yöneticisi olduğu vakıf veya terekenin müşteri firma ile doğrudan veya yeterli maddi büyüklükte dolaylı finansal ilişki içinde olması veya bu tür bir ilişki içine girmek üzere taahhütte bulunması, müşteri firmanın yöneticisi veya hissedarlarından biriyle birlikte yeterli maddi büyüklükte iş ortaklığının olması,

müşteri firma ile veya onun yöneticisi veya hissedarlarından biri ile izin verilenlerin dışında borç-alacak ilişki içine girmesi,

 Müşteri firma ile hizmet sözleşmesinin ( denetim, inceleme vb.

doğrulama gerektiren konularda ) yürürlükte olduğu süre içinde veya hizmetin tamamlanmasından sonra görüş belirtilmesi aşamasında; müşteri firma bünyesinde organizatör, yeddi-i emin, yönetici veya memur olarak görev alamsı veya yönetimle ilgili herhangi bir görev üstlenmesi, müşteri firmanın emeklilik planı ile ilgili fonunun yeddi-i emini sıfatına haiz olması hallerinde bağımsızlığın zedelendiği kanaatine varılır.

• Bu konuda Avrupa özel olarak bir düzenlemede bulunmamıştır.