• Sonuç bulunamadı

2.4. İLGİLİ YURTİÇİ VE YURTDIŞI ÇALIŞMALAR

2.4.1. Dünya’da Yapılan Çalışmalar

Giangreco, vd., (1993) sınıfında ileri dereceden zihin yetersizliğe sahip öğrencileri bulunan 19 öğretmenin görüşlerini ele almışlardır. 17 öğretmen kaynaştırma uygulamasının başlangıcında yetersizliği bulunan öğrencilere tepki gösterdiklerini, ancak belirli bir zaman geçirdikten sonra normal gelişim gösteren çocukların yetersizliğe sahip öğrencileri kabullenmesi ve çokta farklı olmadıklarının anlaşılması sonucu daha olumlu tutum geliştirdikleri belirtmişlerdir.

Okagaki, vd., (2002), özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin ailelerinin kaynaştırmaya yönelik tutumlarını ve beklentilerini belirlemeye çalışmıştır. 36 özel gereksinimli bireyin aileleri ile görüşmeler yapılmış, çalışma neticesinde, özel eğitime ihtiyacı olan çocukların ebeveynlerinin, gelişimi normal olan çocuklarla kendi çocuklarının oyun oynamalarının sosyalleşmeleri açısından çok yararlı olduğunu ifade etmişlerdir. Yine aynı çalışmada, üniversiteye bağlı bir erken çocukluk programında kaynaştırma uygulaması için ortam hazırlanmış ve 20 çocuk izlemeye alınmıştır. Bu çocuklar normal anaokullarına devam eden 18 kaynaştırma öğrencisi ile

karşılaştırılmış ve aralarında sosyal gelişim açısından anlamlı bir farklılık bulunamamıştır.

Davis & Hopwood (2002), “ İlkokul Kaynaştırma Sınıflarındaki Görme

Yetersizliğine Sahip Öğrencilerin Kaynaştırılması” konulu araştırmasında,

ilkokullarda görme yetersizliğine sahip öğrencilerin kaynaştırılmasını araştırıyor. Araştırma, 17 kaynaştırma ilkokulunda bulunan görme yetersizliğine sahip çocuklarla, çoklu bir vaka çalışmasını içermektedir. Yöntem olarak, sınıf gözlemi ve görüşmeler kullanılmıştır. Görüşmeler, çocukların kaynaştırılmasına direkt etki eden (yardımcı öğretmen, sınıf öğretmeni, gezici özel eğitim uzmanı vb.) herkesle yapıldı. Çalışmada, görme bozukluğuna sahip öğrencilerin zorlukları aşmaları için ortaya konulan fikirler şöyledir: Yeterli bir destek eğitim sağlamak, temel öğrenme süreçlerinin sınıf içerisinde yer alması, eğitim kadrosu arasında iyi bir iletişim sağlanması, sınıf içerisinde kaynaştırmaya yönelik bir görüş oluşturulması.

Asprey & Nash (2006) yayınladıkları bir araştırmada, kaynaştırma sınıflarında, bakım evlerinde ya da her ikisinde de eğitim gören kaynaştırma öğrencilerinin ailelerinin bakış açılarını ve görüşlerini tanımlamaya çalıştılar. Özellikle, ailelerin çocuklarının ihtiyaçlarını ve endişelerini algılama düzeylerinin kaynaştırma başarısı üzerindeki etkisine odaklandılar. Genel sorun olarak, okul ile ev arasında ve okul ile hastane arasında iletişim sorunun genel bir endişe olduğu açıklamışlardır.

Runswick-Cole (2008), kaynaştırma okullarında eğitim gören özel eğitime ihtiyacı olan çocukların ailelerinin kaynaştırmaya yönelik tutumlarını araştırmıştır. Telefonla ve yüz yüze gönüllü olarak yirmi dört aile ile görüşme uygulanmıştır. Görüşme hazırlanırken yedi profesyonel görüşü alınmıştır. Elde edilen bulgulara göre, ailelerin tutumları, özel gereksinimli öğrencilerin yetersizlik türlerine göre değişiklik gösteriyor. Ailelerin deneyimleri gösteriyor ki, değişen politikalara rağmen, kaynaştırma eğitimi süreci, kırılgan bir şekilde devam etmektedir.

Tracie (2009) genel eğitim sınıflarındaki ağır düzeyde yetersizliğe sahip öğrencilerin kaynaştırılmalarına ilişkin tutumlarını belirlemeyi amaçladığı çalışmasında, özel gereksinimli bireylere yönelik öğretmen tutumlarını, öğrencinin yetersizlik düzeyi, öğretmen tipine ve öğretmenin ağır yetersizliğe sahip öğrencilerle çalışmış olma durumuna göre değişip değişmediğini sorgulamıştır. Araştırmaya 113 öğretmen ile yapılmıştır. Çalışmada veri toplama aracı olarak “Engelli Bireylere Yönelik Öğretmen Tutumları” anketini kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, öğretmen tutumlarının özel eğitime ihtiyacı olan öğrencinin yetersizlik türünün derecesine göre önemli bir şekilde farklılaştığı görülmüştür. Ayrıca, özel eğitim öğretmenleri ile sınıf öğretmenleri arasında da tutumların anlamlı olarak farklılaştığı ortaya çıkmıştır (Akt: Kuğu, 2011).

Ruijs & Peetsma (2009) “Özel Eğitim İhtiyacı Olan ve Olmayan Öğrencilere

Kaynaştırmanın Etkisi Üzerinde Görüşler” konulu araştırmalarında, hem normal

gelişim gösteren öğrenciler hem de özel eğitime ihtiyacı olan öğrenciler üzerindeki kaynaştırma etki tanımlanıyor. Araştırma sonuçları, kaynaştırmanın olumlu ya da nötr sonuçlar verdiğini bulunmuştur. Akademik başarı konusunda, kaynaştırma sınıflarının kaynaştırma yapılmayan sınıflardan daha iyi olduğu gözlemlendiği bulunmuştur.

Boer, Pijl & Minnaert (2011) “Normal İlkokul Öğretmenlerinin Kaynaştırma

Eğitime Yönelik Tutumları: Literatür Görüşleri” konulu çalışmasında öğretmen

tutumlarının kaynaştırma eğitimine ilişkin nasıl bir yer tuttuğunu, değişkenlerin öğretmen tutumlarına ilişkisini ve normal okullardaki özel gereksinimli öğrencilerin sosyal katılımına etkisini incelemiştir. Araştırmaya göre, literatürdeki 26 farklı çalışmada, öğretmenleri büyük çoğunluğu, normal ilkokul eğitiminde, özel eğitime ihtiyacı olan öğrencilerin kaynaştırma eğitimine alınmasına, nötr ya da olumsuz tutum besledikleri ortaya konulmuştur. Hiçbir çalışma, açık bir şekilde pozitif bir sonuç rapor etmemiştir. Öğretmenlerin tutumlarını etkileyen değişkenlerin başında ise, kaynaştırma uygulamalarına yönelik aldıkları eğitim, kaynaştırma deneyimleri ve öğrencilerin yetersizlik türleri gelmektedir.

Killoran, Woronko & Zaretsky (2014) “Kaynaştırmaya Yönelik Öğretmen

Adaylarının Tutumlarının İncelenmesi” konulu çalışmasında mevcut eğitim

programlarının öğretmen adaylarının tutumları üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Bu amaçla öğretmen adaylarına kaynaştırma eğitimi kursu verilmiştir. Şöyle ki, “Yumuşak Kaynaştırma” (Öğrenme İçeriğinden Ziyade Yerleştirme Sorunlarını İçeren Kaynaştırma) ve “Hakiki Kaynaştırma” arasında farklar incelenerek, eski öğretmen adaylarının inanç ve varsayımları araştırma için kullanılmıştır. Araştırma Kanada, Toronto Üniversitesi Eğitim Fakültesi içinden iki farklı öğretmen hazırlama programına katılan dört sınıf ile ilk ve son test çalışması yapılmıştır. Bütün sınıflardan elde edilen puanlarda, istatistiksel olarak anlamlı bir değişiklik olduğu bulunmuştur. Aynı zamanda bu anlamlı değişiklik, iki program grubunun puan değişiklikleri arasında da gözlemlenmiş, elde edilen sonuçlara göre, öğretmen adaylarına uygulanan bu kurs, öğretmen adaylarındaki kaynaştırmaya yönelik tutum değişikliğini başarı ile gerçekleştirdiği ve öğrencilerin uygulamaya geçireceği bir temelin verilmesi sağlanmıştır.

Donohue & Bornman (2015) “Kaynaştırma Sınıflarındaki Farklı Yetenekteki

Öğrencilerin Kaynaştırılmasına Yönelik Güney Afrikalı Öğretmenlerin Tutumları”

konulu çalışmasında, 93 Güney Afrikalı öğretmenle çalışmış ve geliştirdikleri ‘Öğretmen Tutum ve Beklenti Ölçeği’ uygulamışlardır. Öğretmenler, kaynaştırmanın, akademik yönden ziyade sosyal gelişimlerine daha faydalı olduğu bildirmişlerdir. Elde edilen bulgulara göre, öğretmenlerin büyük çoğunluğu; başka yetersizlik türüne sahip öğrencilerle karşılaştırıldığında, down sendromlu öğrencilerin kendilerine daha çok güvendiğini açıklamışlardır. Yapılan araştırmada, öğretmenlere sağlanan yeterli kaynaklar ve tecrübeli kişilerce yapılan kaynaştırma sayesinde, kaynaştırma sınıflarında özel eğitim gerektiren bireylere yönelik tutumları, olumlu yönde etkileyebileceği belirtilmiştir.

Elder, Damiani & Oswago (2016) tarafından yapılan “Uygulamaya Yönelik

Tutumlar: Kenya’daki İlkokullarda Kaynaştırma Eğitimi Stratejilerinin Kullanımı”

bilinen birçok engelle kurulan bir köy içinde, kaynaştırma eğitim stratejilerini kullanan ilkokul öğretmenlerinin değerlendirilmesini sağlamayı amaçlamaktadır. Bu nitel çalışma, sınıf gözlemlerini, yarı yapılandırılmış öğretmen toplantılarını, yansıtıcı ders planlarını, eski ve yeni anketlerden oluşan bir dizi öğretmen eğitimi alan öğretmenlerin kullandığı kaynaştırma eğitim stratejilerini inceliyor. Yapılan çalışmanın sonuçları gösteriyor ki, kısa bir zamanda öğretmenler, yöneticiler ve bakanlık yetkilileri arasından seçilen küçük bir örnekleme uygulanan kaynaştırma eğitim stratejileri, Batı Kenya’da ilköğretim öğrencilerinin ihtiyaçlarını karşılamak için oldukça yararlı olmaktadır.

3.ARAŞTIRMA YÖNTEMİ

Bu bölümde; araştırma modeli, evren ve örneklem seçimi, veri toplama araçları, verilerin toplanması, veri yorumlanması ve analizine ilişkin bilgiler yer almaktadır.

Benzer Belgeler