• Sonuç bulunamadı

Döviz kuru rejimlerinin sınıflandırılmasıyla ilgili literatürde farklı tanımlamalara rastlamak mümkündür. Genel olarak döviz kuru rejimleri sabit kur rejimi veya dalgalı kur rejimi olarak adlandırılmasına rağmen bunların yanı sıra ülke uygulamalarında ara kur rejimlerine de rastlanmaktadır. Yapılan kur rejimi sınıflandırmalarından bazıları IMF (2003), Edwards ve Savastano (1999) ve son olarak Reinhart ve Rogoff (2002) çalışmaları örnek olarak verilebilir. Literatürde bu tür farklı kur rejimi tanımlamalarının olmasının esas nedeni ülkelerin resmi olarak uyguladığını açıkladığı kur rejimiyle uyguladığı kur rejiminin birbirinden farklı olmasıdır. Bu sebepten ötürü IMF‟in yaptığı sınıflandırmalara alternatif sınıflandırmalar ortaya konmuştur. Reinhart ve Rogoff (2002) çalışmasında IMF tarafından ortaya konan sınıflandırmanın doğruluğunu test etmiş ve resmi kur rejimi ile uygulanan kur rejimi arasında farklılık olduğu durumda uygulanan kuru esas almıştır. Döviz kuru rejiminin seçimi de yine tartışmalı bir konudur. Çünkü bir kur rejimi her ülke için aynı sonucu vermeyebilir yani kur rejimi aynı başarı düzeyine ulaşamayabilir. Bu yüzden ülkenin ekonomik şartları kur rejiminde temel rol oynamalıdır ve uygulanan ekonomi politikaları seçilen kur rejimini destekleyici yönde olmalıdır. Sonuç olarak en iyi kur rejimi değil içinde bulunulan duruma göre en iyi kur rejiminden söz etmek mümkün olmaktadır.

Burada kur rejimiyle ilgili çeşitli tanımlamalar olmasına rağmen IMF (2003)‟in yaptığı çalışma çerçevesinde kur rejimleri sınıflandırmasını esas alırsak kur rejimlerini şu şekilde sınıflandırabiliriz.

3.1 Resmi Bir Ulusal Paraya Sahip Olmayan Ülkelerde Kur Düzenlemeri

Bu ülkelerde başka bir ülkenin parası tek yasal para olarak kullanılmaktadır. Bunun yanısıra bu ülkeler parasal birlik ya da kur birliğine üye olabilmektedirler bu durumda birlik üyeleri aynı para birimini kullanmaktadırlar. Böyle bir rejimin ülke tarafından uygulanması durumunda para otoriteleri yurtiçi para politikası üzerindeki kontrol hakkından tamamen vazgeçtikleri anlamına gelmektedir (IMF, 2003).

3.2 Para Kurulu Düzenlemeleri

Bu durumda ulusal para sabit bir kur üzerinden yabancı bir paraya dönüştürülür ve yetkililer düzenlemenin gerektirdiği bir takım yasal zorunluluklara uymak durumunda kalmaktadır. Para kurulunda ulusal para yalnızca döviz karşılığı çıkartılabilmektedir ve dolaşım süresince de yabancı varlıklar tarafından desteklenmektedirler. Para kurulu düzenlemeleri merkez bankasının parasal kontrol ve son borçlanma makamı olmak gibi bir takım fonksiyonlarının ortadan kalkmasına neden olmaktadır. Yine de para kurulunun nasıl oluşturulduğuna bağlı olarak bazı esneklikler tanınabilmektedir (IMF, 2003).

3.3 Diğer Geleneksel Sabit Kur Sistemleri

Bu kur sisteminde bir ülke ulusal parasının değerini başka bir ülke parasına ya da yabancı paralar sepetine endekslemektedir. Açıklanan merkezi kurun çevresinde en fazla %1 dalgalanmasına izin verilmektedir. Ülkenin dış ticaret ve finansal ilişki içerisinde olduğu ülkelerin parasından oluşan bir sepet oluşturulabilmektedir. Sepette yeralan her para birimine o ülkeyle olan mal ve hizmet ticareti bunun yanısıra sermaye akımları ölçüsünde ağırlıklar verilmektedir. Bazen ülkeler bu tür sepetler oluşturmak yerine SDR gibi standart hale gelmiş para sepetlerini kullanabilirler. Bu uygulamada para otoritesi doğrudan ve dolaylı müdahalelerle parite kurunu korumaya çalışmaktadır. Bu sistemdeki esneklik para kurulu ve parasal birliğe göre daha yüksektir. Burada geleneksel merkez bankacılığı fonksiyonları halen mümkündür ve para otoritesi çok sık olmasa da döviz kurlarında ayarlamalar yapabilmektedir (IMF, 2003).

3.4 Yatay Bantlar Ġçinde Dalgalanan Sabit Kur Sistemleri

Bu uygulamada ulusal paranın değeri merkezi kur etrafında %1‟den biraz daha

fazla dalgalanabilmektedir. Burada yeralan aralık geleneksel sabit kur sisteminde yeralan aralığa göre daha geniştir. Uygulanan bantın genişliğine bağlı olarak para politikasına esneklik kazandırılabilmektedir (IMF, 2003).

3.5 Sürünen Pariteler

Sürünen pariteler uygulamasında, ulusal paranın değeri periyodik olarak önceden açıklanan oranlarda ya da seçilmiş bazı sayısal göstergelerin sonuçlarına bakılarak açıklanmaktadır. Kur ayarlamaları gerçekleşen veya beklenen enflasyona göre olabilmektedir. Sürünen pariteler uygulaması da sıkı uygulanması durumunda sabit kur sisteminde olduğu gibi para politikası uygulamaları üzerinde olumsuz etkiler doğurmaktadır (IMF, 2003).

3.6 Sürünen Bantlar Ġçindeki Kur Sistemleri

Ulusal paranın değeri, merkezi bir kurun etrafında en az %1 kadar dalgalanmaktadır. Merkezi kur ve marjlar da sayısal göstergelerin sonuçları doğrultusunda periyodik olarak ayarlamalar yapılmaktadır. Döviz kuru esnekliğinin derecesi bantların genişliğine bağlıdır. Bantlar sürünen bir merkez kur etrafında simetrik olabileceği gibi, alt ve üst yönlerde farklı genişlikte de olabilmektedir. Kurun belli bant aralıklarında sürdürülmesi para politikası üzerinde bazı kısıtlamalara neden olmaktadır ayrıca politika bağımsızlığının derecesi bantın genişliğinin bir fonksiyonu haline gelmektedir (IMF, 2003).

3.7 Önceden BelirlenmiĢ Kurların Bulunmadığı Yönetimli Dalgalanma

Bu kur rejiminde para otoritesi önceden belirlenmiş bir kur yolu ya da kur hedefi olmaksızın döviz kurunu etkilemeye çalışmaktadır. Kur değişmelerinin yönetilmesinde seçilecek göstergeler yargısal kararlara bağlıdır. Ödemeler bilançosu pozisyonu, uluslararası rezervler ve paralel piyasa gelişmeleri gibi unsurlara bakılabilmektedir. Ayarlanmaların kendiliğinden olmaması durumunda doğrudan ve dolaylı müdahale söz konusu olabilmektedir (IMF, 2003).

3.8 Bağımsız Dalgalanma

Bu kur rejiminde döviz kurları tamamen piyasa tarafından belirlenmektedir. Arada döviz piyasasına yapılan müdahaleler, dalgalanmaları yumuşatmak ve gereksiz dalgalanmaları önlemek için yapılmaktadır fakat parite kurunu belirleme amacı taşımamaktadır. Bu sistemde para politikası daha etkin hale gelmektedir ayrıca ülkenin tutması gereken uluslararası rezerv miktarıda azalmaktadır. Sistemin

olumsuz yanı ise uluslararası ticarette risk ve belirsizlikleri arttırması olarak nitelendirilebilir (IMF, 2003).

Burada farklı kur rejimlerine yer verildikten sonra bir sonraki bölümde Türkiye‟de 1980 yılı sonrasında uygulanan döviz kuru rejimleri ve politikaları ele alınacaktır.

4. TÜRKĠYE’DE 1980 YILI SONRASINDA UYGULANAN DÖVĠZ KURU

Benzer Belgeler