• Sonuç bulunamadı

ANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİ

2.4.1 Halk Tarafından Seçilmesi ve Tarafsızlığı

Halk tarafından seçilen ve bir seçim kampanyası yürüten Cumhurbaşkanı’nın,

siyasal olarak taraflı olacağı başından beri temel eleştiri konusuydu691.

Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesi usulü, hükümet sistemiyle ilgili tartışmaların yanında tarafsızlığı ile ilgili de açık bir kapı bırakmıştı.

687 Uzun, 2008, a.g.m. 688 Tan, 2013, s.112 689 Tan, 2013, s.112 690 Çoban-Erdağ, 2008, s.178, dipnot 6. 691 Gözler, 2014, s. 320

139

Hükümet ile parlamento çoğunluğu aynı dünya görüşüne sahipse, büyük ihtimalle Cumhurbaşkanı, hükümet ve parlamentodan oluşan üç aktör birbirine engel olmayacak, aksine aynı siyasi programı hayata geçirmek için iş birliği yapacak, bu durumda meşruiyet krizi ihtimalini azaltsa da Cumhurbaşkanının tarafsızlığı büyük

ölçüde zedelenecektir692. Bu durumda, iktidar toplanması ortaya çıkacak ve

Cumhurbaşkanı’nın tarafsızlığını iktidardaki dünya görüşü lehine bozacaktır693. Tersi

durum söz konusu olduğunda, iktidar çatışması nedeniyle bir tarafsızlık tartışması

yaşanacak, diğer yandan meşruiyet krizine694 yol açacak, kutuplaşmanın zemini

hazırlanmış olacaktır695.

Halk tarafından seçilmesi, şüphesiz, Cumhurbaşkanı’nın demokratik meşruluğunu güçlendiren bir faktördür. Halk çoğunluğunun desteğinden güç alan bir Cumhurbaşkanı, anayasanın kendisine tanıdığı geniş yetkileri, daha geniş bir hareket

serbestliği ile kullanır ve siyasi alanda daha rahat inisiyatif alabilir696.

2.4.2 Partiler ile İlişkisi ve Tarafsızlığı

1961 ve 1982 Anayasalarını hazırlayanların zihnindeki tarafsızlık, denge unsuru olan bir Cumhurbaşkanı tasavvuruydu. Ancak bu durum anayasa değişikliği ile partili bir Cumhurbaşkanı realitesine doğru kaymıştır.

692 Levent Gönenç, “Hükümet Sistemi Tartışmalarında Başkanlı Parlamenter Rejim Seçeneği”, Güncel

Hukuk, S.44, 2007, s.3; Bilir, 2012, s. 169

693 Bilir, 2012, s. 169

694 Meşruluk krizi için, bu konuyu derinlemesine tartışan Habermas’ın Legitimation Crisis (Meşruiyet

Krizi) kitabına bakılabilir. Meşruluk temel anlaşma(consensus) kavramıyla ilgilidir. Genel anlamıyla bir toplumda belli bir mesele üzerinde toplum üyelerinin büyük çoğunluğu arasında görüş birliğini ifade eder. Bu anlaşma oranı ne derece yüksek olursa, rejim o derece sağlam bir temel üzerine oturmuş olur. Anlaşma ibaresi yüzde elli çizgisinin altına düştüğü zaman consensus da ortadan kalkar. Şunu karıştırmamak lazım, iktidarı kullananların tutumlarına ve izledikleri politikalara karşı olmak başka şey, onun iktidar tipini (siyasal sisteme) karşı olmak ve meşruluğuna inanmamak başka şeydir. Birinci halde rejim içinde bir siyasal mücadele söz konusudur; ikinci halde ise mücadele artık rejim üzerinde olmaktadır. Bkz. Kapani, 2002, s. 86-87. Meşruluğun, tanıma, rıza, konsensüs ve yasallıkla ilişkisi vardır. Bu bakımdan biçimsel meşruluk (dayanağı demokrasi fikri), maddi meşruluk (dayanağı insan hakları) ve anayasal meşruluk (anayasa uyma) ayrımı yapılmıştır. Bkz. Arslan, 2008, s.43-54

695 Bilir, 2012, s. 169 696 Özbudun, 2013, s.326

140

Yasama meclisinin bazı durumlarda siyaset kökenli olmayan bir kişiyi Cumhurbaşkanı seçmesi mümkün olduğu halde, arkasında örgütlü bir parti/partiler desteği olmayan bir şahsın halk tarafından seçilmesi imkânsız denilebilecek kadar

güçtür697. İkinci defa seçilme imkânının da bu ihtimali kuvvetlendireceği şüphesizdir.

Tekrar seçilmek isteyen bir Cumhurbaşkanı’nın, bu desteği koruyabilmek için bazı siyasi hesaplar içine girmesi ihtimali vardır. Siyasal partinin desteklemediği bir adayın Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası yürütmesi de mümkün görünmemektedir. 2007 Anayasa değişikliği ile siyasi partiler Cumhurbaşkanı adayı gösterebilmektedir. Siyasi

partilerin Cumhurbaşkanını aday göstermesi tarafsızlığını olumsuz etkiler 698.

Cumhurbaşkanı ve çoğunluk partisinin farklı programlarla seçmenlerin karşısına çıkma ihtimalini göz önüne aldığımızda, bu durumda her ikisi de iktidara geldiklerinde yapmayı vaat ettikleri icraatlar farklı dünya görüşlerini yansıttığında yine hükümet ile Cumhurbaşkanı arasında çatışmanın yaşanması ve meşruiyet krizinin doğması olasıdır. Ayrıca Cumhurbaşkanı ile parlamento çoğunluğu ve onun içinden çıkan hükümetin aynı siyasi görüşü paylaşmaları otoriter bir iktidara yol açabileceği gibi,

farklı siyasi görüşlerden olması sistem tıkanıklığına neden olabilecektir699.

Tüm bu sayılan hususlar göze alındığında, Cumhurbaşkanı’nın mevcut sistemde doğrudan halk tarafından seçilecek olması, halka karşı sorumluluğunu artıracaktır. Adaylığın belirlenmesi konusunda milletvekillerinin, dolayısıyla da siyasi partilerin devreye girecek olması Cumhurbaşkanı’nın tarafsızlığı konusunu yine tartışma

alanında tutacaktır700.

2.4.3 İki Defa Seçilmesi ve Tarafsızlığı

2007 Değişikliği Cumhurbaşkanı’nın iki defa seçilmesine imkân tanınmıştır. Bir Cumhurbaşkanı’nın tekrar seçilme ihtimalinin olmaması, onun bağımsız ve tarafsız kalmasına yardımcı olur, çünkü tekrar seçilmeyeceğini bilen Cumhurbaşkanı’nın

697 Özbudun, 2013, s.327 698 Gözler, 2014, s. 320 699 Bilir, 2012, s. 169

700 Fatih Arslan, “Partili Cumhurbaşkanlığı”, Hukukçular Birliği Dergisi, 9 Haziran 2014.

141

siyasal partilere yakınlık kurmaya ihtiyacı olmayacaktır. Aksi durumda -tekrar seçilme ihtimalinin bulunması halinde- Cumhurbaşkanı’nın kendisini gelecek seçimlerde destekleyecek olan siyasi parti veya partilerle iyi geçinmeye çalışması, tarafsızlığını

olumsuz etkileyecektir701.

2.4.4 Adaylığı ve Tarafsızlığı

Cumhurbaşkanı adayının, nasıl bir seçim kampanyası yürüteceği, ne vaat edeceği soruları da onun tarafsızlığı ile ilgili kaygıları ortaya çıkarmaktadır. Adaylığı süresince siyasi partilerce aday gösterilen Cumhurbaşkanı’nın partisiyle hareket ettiği görülmüştür. Her ne kadar seçildikten sonra, partisiyle ilişiğinin kesileceği ve parti üstü bir konum elde edileceği yasal olarak ön görülse de, 2014 seçimlerinde AK Parti Genel Başkanının Cumhurbaşkanı seçilmesi ve partisiyle ilişkisinin devam etmesi,

eleştirileri haklı çıkarmıştır702.

Cumhurbaşkanı’nın, bir seçim kampanyası sürecinden sonra söz konusu makama geleceğinden, seçim kampanyasının yürütülmesi yıpranmasını da olası

kılar703. Cumhurbaşkanlığı makamına yıpranmış bir kişinin oturmasını da toplumun

benimsemesi kolay olmayacaktır704 .

2.5 CUMHURBAŞKANI’NIN GÖREV VE YETKİ KULLANIRKEN VE TEK

Benzer Belgeler