• Sonuç bulunamadı

Cinsiyete Dayalı İşgücü Ayrımcılığı

H: Fiziki sermayenin yanında işgücünün sahip olduğu beşeri sermayey

1. Okuma yazma bilmeyen, 2 Okuma Yazma Bilen Fakat Bir Okul Bitirmeyen, 3.

2.1.2.2.9. Cinsiyete Dayalı İşgücü Ayrımcılığı

Yıldız Ecevit’in 2010 yılında yayınlanan toplumsal cinsiyet tanımlamalarını içeren el kitabında cinsiyeti, bireyin kadın ya da erkek olarak gösterdiği genetik, fizyolojik ve biyolojik özellikler olarak, toplumsal cinsiyet ise, kadın ve erkek için toplumca uygun görülen rol ve görevler, sorumluluklar ve toplumun bu iki cinsten beklentileri olarak tanımlamaktadır. Toplumsal cinsiyet eşitliği, kadınların ve erkeklerin eşit hak, fırsat ve olanaklara sahip olabilme durumlarıdır (Ecevit, 2010, 4).

Cinsiyete dayalı ayrımcılık, kişinin yalnız kadın ya da erkek oldukları için ücretlendirme, işe alım, terfi ve işten çıkartma süreçlerinde karşılaştığı ayrımcılıktır ve doğrudan ve dolaylı ayrımcılık olmak üzere ikiye ayrılır. İş görenlerin benzer özelliklere sahip oldukları halde farklı cinsten olan bireylere ayrıcalıklı davranması ile karşılaşılan ayrımcılığa doğrudan (açık) ayrımcılık (Demir, 2011, 766), ayrımcılık olduğunu düşündürecek herhangi somut bir durum görünmemesine rağmen bir cinsiyete ait grubun olumsuz olarak etkilendiği (Arısoy ve Demir, 2007, 713), işe alımda evli ve çocuklu kadınların tercih edilmemesi, seyahat gerektiren işlere bekâr kadınların tercih edilmesi gibi yapılan ayrımcılığa dolaylı (örtük) ayrımcılık denir (Dalkıranoğlu ve Çetinel, 2008, 279-280).

58

Şekil 2.14: Meslek Grubuna Göre Kadın İstihdamı (Bin Kişi) Kaynak: TÜİK verilerinden derlenmiştir.

Not:1. Kanun yapıcılar, üst düzey yöneticiler ve müdürler, 2. Profesyonel meslek

mensupları, 3. Yardımcı profesyonel meslek grupları, 4. Büro ve müşteri hizmetlerinde çalışan elemanlar, 5. Hizmet ve satış elemanları, 6. Nitelikli tarım, hayvancılık, avcılık, ormancılık ve su ürünleri çalışanları, 7. Sanatkârlar ve ilgili işlerde çalışanlar, 8. Tesis ve makine operatörleri ve montajcıları, 9. Nitelik gerektirmeyen işlerde çalışanlar.

Parlaktuna (2010)’a göre günümüzde üretimin küreselleşmesi ve uluslararası rekabetin artması, insan kaynağı ve ekonomilerin değişime olan esnekliğine dikkatleri çekerek cinsiyete dayanan mesleki ayrımcılık konusuna odaklanmıştır. Meslek grubuna göre kadın istihdamının incelendiği şekil 2.14 incelendiğinde Türkiye’de cinsiyete dayalı işbölümünün varlığı kendini göstermektedir. Birçok meslek grubunda kadın ve erkek istihdamda ciddi oranda farklılıklar bulunmakta ve genel eğilimde niteliksiz ve vasıfsız işçilerin kadın istihdamındaki payı erkeklerden daha fazla olmaktadır. Kadın istihdamının meslek gruplarına göre dağılımı incelendiğinde “kadına uygun görülen düşük statülü ve nitelik gerektirmeyen işlerde” yoğunlaşma görülmektedir. Karabıyık (2012)’ye göre bu durumun başlıca nedeni kadının “ikincil” işgücü olarak nitelik gerektirmeyen istihdam alanı olan tarım sektöründe ilk sırada yer alması olabilmektedir. Şekil 2.14’te görüldüğü üzere istihdam edilen kadınlar için öncelikli olarak nitelikli tarım ve hayvancılık gelmekte bunu sırasıyla nitelik gerektirmeyen işler ve hizmet takip etmektedir. Erkeklerin meslek grubuna göre istihdamı incelendiğinde ise öncelik hizmet ve satış olmakta bunu takiben sanatkârlar ve nitelikli tarım gelmektedir.

0 1000 2000 3000 4000 1 2 3 4 5 6 7 8 9

2015

Kadın Erkek 0 1000 2000 3000 4000 1 2 3 4 5 6 7 8 9

2014

Kadın Erkek

59

Sosyal, siyasal, eğitim, nüfus gibi konularda kadın ve erkek arasında yasal olarak bir farklılık bulunmamasına rağmen veriler incelendiğinde; kadınların üst düzey yönetici pozisyonlarında erkeklerden çok daha düşük oranlarda temsil edildikleri, orta derece yöneticilik pozisyonlarına kadar yükselen kadın yöneticilerin tepe yönetime yükselme aşamasında bir takım görünmez engellerle karşılaşmakta oldukları görülmektedir. Bu durum “Cam Tavan” olarak isimlendirilmektedir. Toplum tarafından kadına biçilen roller, beklentiler, ön yargılar, örgüt kültüründe kadının dışlanması, ayrımcılık, ücret farklılıkları, yöneticiliğin erkek cinsiyeti ile özdeşleştirilmesi, rol model ve rehber eksikliği en çok algılanan cam tavan engelleridir (Ünal, 2015, 2-9). Şekil 2.14 incelendiğinde ise kanun yapıcılar, üst düzey yöneticiler, müdürler ve yardımcı profesyonel meslek gruplarında istihdam edilen erkek ile kadın işgücü sayısı arasındaki fark oldukça fazladır ve bu durum cam tavan engellerine işaret etmektedir.

Şekil 2.15: İktisadi Faaliyet Kollarına Göre Kadın İstihdamı (Bin Kişi) Kaynak: TÜİK verilerinden derlenmiştir.

KSGM (2014)’e göre kadın istihdamını iktisadi faaliyet kollarına göre ayrıntılı olarak incelemek, kadınların ekonomik faaliyetlerini detaylandırmak ve alt faaliyet dallarıyla kadınların neler yaptığını bilmek, kadınların ekonomiye katkılarını daha görünür hale getirecektir. Türkiye giderek kentli bir toplum haline dönüşse de kadınlar için tarım ve hayvancılık %35,05 oranı ile ilk sırada yer almaktadır. Takiben %14,70

0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% 70% 80% 90% 100% Tarım, ormancılık ve balıkçılık

Madencilik ve taş ocakçılığı İmalat Elektrik, gaz, buhar, su ve kanalizasyon İnşaat Toptan ve perakende ticaret Ulaştırma ve depolama Konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetleri Bilgi ve iletişim Finans ve sigorta faaliyetleri Gayrimenkul faaliyetleri Mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetler İdari ve destek hizmet faaliyetleri Kamu yönetimi ve savunma Eğitim İnsan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri Kültür, sanat, eğlence, dinlence ve spor Diğer toplumsal hizmetler

60

ile imalat ikinci sırada, % 10,39 ile üçüncü sırada, %8,40 ile toptan ve perakende ticaret dördüncü ve son olarak %8 ile insan sağlığı beşinci sırada yer almaktadır. Erkeklerde ise %20 ile imalat birinci, %17,05 ile tarım ve hayvancılık ikinci ve %15,39 ile toptan ve perakende ticaret üçüncü, %9,76 ile inşaat dördüncü ve son olarak %6,69 ile kamu yönetimi ve savuna gelmektedir. Her faaliyet kolu kendi içerisinde barındırdığı kadın ve erkek oranlarıyla incelendiğinde insan sağlığı, sosyal hizmetler ve eğitim alanları dışında erkekler her meslek dalında kadınlardan daha fazla oranda istihdam edilmektedirler ki bu durum bir kez daha cam tavan engellerinin varlığını sorgulamaya neden olmaktadır.