• Sonuç bulunamadı

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: KÂİNAT VE İÇİNDEKİLER NİÇİN YA- YA-RATILDI?

1.3. Allah, insanları imtihan (sınav) için yarattı

1.3.4. Allah’ın yaptığı, sınavın karşılığı nedir?

1.3.4.2. Cennet nasıl bir yerdir?

Cenneti en iyi Cenneti yapan, yaratan tarif eder. Allah kullarının Cehenneme girmelerini istemediği için, kullarını Cennet’e teşvik için Cennetin bütün güzelliklerini en güzel

şe-~ 182 şe-~

kilde anlatmaktadır. Şimdi Kur’anı Kerim’deki Cennetle ilgili ayetlere bir göz gezdirelim.

1.3.4.2.1. Cennetle ilgili Ayetler

“Bunlar, Allah’ın sınırlarıdır. Kim Allah’a ve elçisine itaat ederse, onu altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur.”

(Ni-sa:4/13)

“Rablerinden korkup sakınanlar da, cennete bölük bö-lük sevkedildiler. Onun da oraya geldikleri zaman, kapıları açıl-dı ve onlara (cennetin) bekçileri dedi ki: “Selam üzerinizde ol-sun, hoş ve temiz geldiniz. Ebedi kalıcılar olarak ona girin.”

(Zümer:39/73)

“Ki melekler, güzellikle canlarını aldıklarında: “Selam si-ze” derler. “Yaptıklarınıza karşılık olmak üzere cennete girin.”

(Nahl:16/ 32)

“Takva sahiplerine va’dedilen cennetin misali (şudur):

İçinde bozulmayan sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenler için lezzet veren şaraptan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar vardır ve orda onlar için meyvelerin her türlü-sünden ve Rablerinden bir mağfiret vardır. Hiç (böyle mükafa-atlanan bir kişi), ateşin içinde ebedi olarak kalan ve bağırsakla-rını ‘parça parça koparan’ kaynar sudan içirilen kimseler gibi olur mu?” (Muhammed:47/15)

“Astarları, ağır işlenmiş atlastan yataklar üzerinde yas-lanırlar. İki cennetin de meyve devşirmesi (oradakilere) yakın (kolay)dır.” (Rahman:55/54)

“İman edip salih amellerde bulunanları, altından ırmak-lar akan, içinde ebedi kalacakırmak-ları cennetlere sokacağız. Onda

~ 183 ~

onlar için tertemiz kılınmış eşler vardır. Ve onları, ‘ne sıcak ne soğuk, tam kararında gölgeliğe’ sokacağız. “(Nisa:4/57)

“Alabildiğine yemyeşildirler.” (Rahman:55/64)

“İman edip salih amellerde bulunanlar; onları, içinde ebedi kalıcılar olarak, altından ırmaklar akan cennetin yüksek köşklerine muhakkak yerleştireceğiz. (Salih) Amellerde bulu-nanların ecri ne güzeldir.” (Ankebut:29/58)

“Orada tahtlar üzerinde yaslanıp dayanmışlardır. Orada ne (yakıcı) bir güneş ve ne de dondurucu bir soğuk görürler. “

(İnsan:76/13)

“Özenle işlenmiş mücevher tahtlar üzerindedirler.”

(Va-kıa:56/15)

“Birbirlerine karşı, tahtlar üzerinde (otururlar).” (Saf-fat:37/44)

“Hiç şüphesiz Allah, iman edenleri ve salih amellerde bulunanları altından ırmaklar akan cennetlere sokar, orada altından bileziklerle ve incilerle süslenirler; oradaki elbiseleri ipek(ten)tir. “ (Hac:22/23)

“Kaynağından (doldurulmuş) testiler, ibrikler ve kadeh-ler ki bundan ne başlarını bir ağrı tutar, ne de kendikadeh-lerinden geçip akılları çelinir. Arzulayıp seçecekleri meyveler, canlarının çektiği kuş eti.” (Vakıa:56/18-21)

“Yüklü dalları bükülmüş kiraz (ağaçları), üst üste dizili meyveleri sarkmış muz ağaçları.” (Vakıa:56/28-29)

“Nice bahçeler ve üzüm bağları.” (Nebe:78/32)

~ 184 ~

“İçlerinde (her türden) meyve, eşsiz hurma ve eşsiz nar vardır.” (Rahman:55/ 68)

“Onların etrafında altın tepsiler ve testilerle dolaşılır;

orada nefislerin arzu ettiği ve gözlerin lezzet (zevk) aldığı her şey var. Ve siz orada süresiz kalacaksınız.” (Zuhruf:43/71)

“Onların göğüslerinde kinden (ne varsa tümünü) sıyı-rıp çektik, kardeşler olarak tahtlar üzerinde karşı karşıyadır-lar.” (Hicr:15/47)

“İçinde, ne ‘boş ve saçma bir söz’ işitirler, ne bir yalan.”

(Nebe:78/35)

“Ki O, bizi kendi fazlından (ebedi olarak) kalınacak bir yurda yerleştirdi; burada bize bir yorgunluk dokunmaz ve bu-rada bize bir bıkkınlık da dokunmaz.” (Fatır:35/35)

“Ve yanlarında bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş iri gözlü kadınlar vardır.” (Saffat:37/48)

“Ve iri gözlü huriler, Sanki saklı inciler gibi.” (Vakıa:56/22-23)

“Orada huyları güzel, yüzleri güzel kadınlar vardır. Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? Otağlar içinde korunmuş huri kadınlar.” (Rahman:55/70-72)

1.3.4.2.2. Cennetle ilgili hadisler

Bir hadis-i şerifte: “Cennetin gümüş ve âltın kerpiçten yapıldığını, harcının misk, taşlarının inci ve yakut olduğunu, oraya girenlerin bolluk ve refâh içinde, üzüntüsüz ve kedersiz yaşayacağını ebedî kalacaklarını, ölmeyeceklerini, elbiselerinin eskimeyeceğini ve gençliklerinin yok olmayacağını ifade eder.”

(et-Tâc, aynı yer).

~ 185 ~

Bir hadis-i şerifte:"Allah Teâla Hazretleri ferman etti ki:

"Ben Azimu'ş-Şan, salih kullarım için gözlerin görmediği, kulak-ların işitmediği ve insanın hayal ve hatırından hiç geçmeyen nimetler hazırladım."

Bir hadis-i şerifte:"Eğer Allah seni cennete koyarsa, orada canının her çektiği, gözünün her hoşlandığı şey bulunacaktır."

(Tirmizi, Cennet 11)

Bir hadis-i şerifte:"Cennette siyah gözlülerin (hurilerin) toplanma yerleri vardır. Orada, benzerini mahlûkatın hiç işit-mediği güzel bir sesle şarkı okurlar ve şöyle söylerler: "Bizler ebedileriz, hiç ölmeyiz!

Bir hadis-i şerifte: “Bizler nimetlere mazharız, fakr bilme-yiz! Rabb’imizden razıyız, mükedder olmayız! Kendisinin oldu-ğumuz beylerimize ne mutlu!"(Tirmizi, Cennet 24)

Bir hadis-i şerifte: “Bir kerpici gümüşten, bir kerpici altın-dan, harcı keskin kokulu misk, çakılları inci ve yakut, toprağı za’ferandır…” buyurdu.”(Tirmizi 2646)

Bir hadis-i şerifte: “Ben cennetin kapısı önünde durdum, oraya girenlerin çoğu fakirler idi. Zenginler alıkonulmuşlardı…”

(Bkz. BUHARİ, Sahih-i Buhari ve Tercümesi, 1987:6456)

Bir hadis-i şerifte: “Cennet ehli cennete kılsız, tüysüz, ya-ratılıştan sürmeli, otuz veya otuz üç yaşında olarak girecekler-dir.”(Tirmizi 2669)

Bir hadis-i şerifte: “Cennetin meyvesindan koparınca, ye-rine yenisi biter.“(Ramuz el-Ehadis-1, s. 98/9)

~ 186 ~

Bir hadis-i şerifte:”Cennette senin canın kuş isteyecek.

Hemen kızartılmış olarak önüne getirilip konacaktır. “(Büyük Hadis Külliyatı-5, s. 414/10123)

Bir hadis-i şerifte:”Eğer cennet ehli kadınlarından bir ka-dın yer ehline görünseydi, dünyayı ve içindekileri ayka-dınlığa boğar ve ikisinin arasını da güzel koku ile doldururdu...” (Tirmizi), Büyük Hadis Külliyatı-5, s. 409/10095)

Dünyanın bin sene mesudâne hayatı, cennet hayatının bir saatına karşılık gelmiyor. Yani dünyada bin sene ömrünüz olsa; dağlar, taşlar, kurtlar, kuşlar, bütün insanlar, bütün hay-vanlar emrinizde, böyle bir vaziyette; dünyada bin sene yaşa-sanız, bu bin senede aldığınız zevk ve lezzet; cennet hayatının bir saatine karşılık gelmiyor.

İşte kazandığımızda cenneti kazandırcak, cehennemden kurtaracak; kaybettiğimizde cenneti kaybettirecek, cehennemi kazandıracak sınav elbette en büyük sınavdır. Toprak, Ahirete İman, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, 2018: 60-70)