• Sonuç bulunamadı

Bir Yasak Olarak Uluslararası Metinlerde Ayrımcılık

2.1. AYRIMCILIK: DIŞLAMA VE DAMGA

2.1.2. Bir Yasak Olarak Uluslararası Metinlerde Ayrımcılık

Uluslararası hukukta ayrımcılık kavramının kullanılması, ilk kez İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile gerçekleşmiştir. 10 Aralık 1948 tarihinde ilan edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi; hak ve özgürlükler konusunda tüm halklar ve uluslar için ortak ideal ölçüleri belirleme çabasının ürünüdür. Beyannamedeki hakların öznesi “herkes” olup, hakların temelini eşitlik ilkesi oluşturmaktadır. Eşitlik ilkesine bazı maddelerde doğrudan yer veren ayrımcı muameleler doğrudan dışlanmıştır. Birinci maddede, bütün insanların özgür olduğu; bütün insanların onur ve haklar bakımından eşit doğduğu vurgulanmıştır.

46

Keza ikinci maddede, hiçbir ayrım gözetmeksizin, beyannamedeki bütün hak ve özgürlüklerden herkesin yararlanabileceği belirtilmiştir.11

İkiz sözleşmeler olarak da bilinen 16 Aralık 1966 yılında kabul edilen BM Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme, eşitlik ve ayrımcılık yasağı ile ilgili oldukça kapsamlı ve evrensel düzenlemelere yer vermiştir. Sözleşme’nin 2. Maddesi ayrımcılık yasağını ele alır. Sözleşme’nin 3. maddesi, isabetli bir şekilde cinsiyet eşitliğine dikkat çekmiş olup taraf devletlerin, Sözleşme’nin kapsadığı bütün medeni ve siyasi haklardan kadın ve erkeklerin eşit bir şekilde yararlanmalarının güvence altına alınmasını düzenlemiştir.12 Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme de, eşitlik ve ayrımcılık konuları hakkında ikiz sözleşmelerle paralel düzenlemelere yer vermiştir.13

BM tarafından konu bakımından özel olarak düzenlenen sözleşmelerden biri olan Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşme, ırk ayrımcılığının önlenmesine dair en kapsamlı sözleşmedir. Sözleşme, 21 Aralık 1965 yılında kabul edilmiştir.14

Konu bakımından bir başka özel düzenleme olan Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW), BM tarafından 19 Aralık 1979 tarihinde kabul edilmiştir. Sözleşme’nin ilk maddesi kadınlara karşı ayrımcılığı tanımlamıştır. Maddeye göre: “Siyasal, ekonomik, sosyal, kültürel, kişisel veya diğer alanlardaki kadın ve erkek eşitliğine dayanan insan haklarının ve temel özgürlüklerin, medeni durumları ne olursa olsun kadınlara tanınmasını, kadınların bu haklardan yararlanmalarını veya kullanmalarını engelleme veya hükümsüz kılma amacını taşıyan veya bu sonucu doğuran cinsiyete dayalı herhangi bir ayrım, dışlama veya kısıtlama, kadına yönelik ayrımcılık anlamına gelir”.15

11 https://www.tbmm.gov.tr/komisyon/insanhaklari/pdf01/203-208.pdf 12 https://www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/TUTANAK/TBMM/d22/c016/tbmm22016089ss0150.pdf 13 https://www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/TUTANAK/TBMM/d22/c016/tbmm22016089ss0148.pdf 14 https://www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/KANUNLAR_KARARLAR/kanuntbmmc086/kanuntbmmc0 86/kanuntbmmc08604750.pdf 15https://www.tbmm.gov.tr/komisyon/kefe/belge/uluslararasi_belgeler/ayrimcilik/CEDAW/CEDA W_Sozlesmesi_ve_Ihtiyari_Protokolu.pdf

47

BM tarafından ayrımcılık yasağı konusu bakımından özel olarak düzenlenen bir diğer sözleşme de, Engelli Hakları Sözleşmesi’dir. Sözleşme, 13 Aralık 2006 tarihinde kabul edilmiştir.16

Avrupa Konseyi’nin ilk insan hakları sözleşmesi olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, 1950 yılında imzalanmıştır. Bölgesel düzeyde bir sözleşme olan AİHS, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde güvence altına alınan medeni ve siyasi hakların bir kısmına sınırlı bir şekilde yer vermiştir.17 Sınırlandırılmış bu haklar, daha sonra eklenen protokollerle genişletilmiştir. Yine Sözleşme’nin kapsamı da, protokoller ile eklenen haklarla genişletilmektedir.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, ayrımcılıkla ilgili çeşitli düzenlemelere yer vermiştir. Sözleşme’nin 14. maddesi doğrudan ayrımcılık yasağı ile ilgilidir. Sözleşme’de ayrımcı muamele bir insan hakkı ihlali olarak düzenlenmemiş, sözleşmenin koruduğu hak ve özgürlükler çerçevesinde ayrımcılığı yasaklamıştır. Maddede her ne kadar cinsel yönelim, engellilik, yaş gibi temeller belirtilmemişse de, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) bu temelleri “diğer statü” adı altında bir kategori olarak oluşturup ayrımcılık yasağı kapsamına almıştır.18

Ayrımcılıkla ilgili konulara yer veren bir başka düzenleme de Sözleşme’nin 12 Numaralı Ek Protokolü’dür. 12 Numaralı Ek Protokol ile ayrımcılık sadece sözleşme özelinde değil, genel olarak yasaklanmaktadır.

Sözleşme’nin 8. maddesi ile korunan özel ve aile hayatına saygı hakkının, cinsiyet kimliği ve cinsel yönelimi nedeniyle ayrımcılığa maruz kalmış kişileri ve sağlığa/kürtaja erişim hakkı engellenmiş kadınları kapsadığını gösterir mahkeme kararları mevcuttur. “Sözleşmenin 8. maddesindeki anlamıyla “özel hayat” kavramı, başka hususlar yanında, diğer insanlarla ilişki kurma ve geliştirme hakkını… “kişisel gelişim” hakkını… veya kendi kaderini tayin etme hakkını kapsayan geniş bir kavramdır. İsimler… cinsiyet tespiti, cinsel yönelim ve cinsel

16 http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2009/07/20090714-1.htm

17 https://humanrightscenter.bilgi.edu.tr/tr/content/49-avrupa-insan-haklar-sozlesmesi/ 18 http://fra.europa.eu/sites/default/files/fra_uploads/1510-FRA-CASE-LAW-

48

hayat gibi, 8. madde yoluyla korunan kişisel alanın içine giren unsurları… ve çocuk yapma ve yapmama kararlarına saygı gösterilmesi hakkını kapsar.”19

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi sadece hak ve özgürlüklerin korunduğu bir metne değil, aynı zamanda Sözleşme kapsamında korunan bu hak ve özgürlüklerin ihlal edilmesi halinde, denetim ve yaptırım uygulamaya yetkili ve bireylerin başvurabildiği yargı organına sahiptir. AİHS’in denetim ve yargı organı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’dir.20

Ayrımcılık yasağı, Avrupa Birliği Hukuku’nun genel ilkelerinden biridir ve Avrupa Birliği’nin kurucu antlaşmalarında ve şartlarında yer almıştır. Avrupa Birliği’nde ayrımcılıkla ilgili hukuki düzenlemeler direktifler ile gerçekleşmektedir. Bu direktifler ikincil olmakla birlikte bağlayıcı niteliktedir.

Amerika İnsan Hakları Sözleşmesi, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde güvence altına alınan medeni, siyasi ve ekonomik haklara dayalı bölgesel düzeyde bir sözleşme olup 22.11.1969 yılında imzalanmıştır. Amerikalılararası bu sözleşmenin ayrımcılığı doğrudan reddeden maddeleri mevcuttur. Sözleşme’nin haklara saygı gösterme yükümlülüğünü içeren 1. maddesine göre taraf devletler “sözleşmede tanınan haklara ve özgürlüklere saygı göstermeyi ve kendi yargı yetkilerine tabi tüm kişilerin söz konusu hakları ve özgürlükleri, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da diğer görüş, ulusal ya da sosyal köken, ekonomik statü, doğum ya da herhangi bir başka sosyal koşul gerekçeleriyle hiçbir ayrımcılık yapılmaksızın özgürce ve tam olarak kullanabilmelerini temin etmeyi üstlenirler21.’’

19 http://fra.europa.eu/sites/default/files/fra_uploads/1510-FRA-CASE-LAW- HANDBOOK_TR.pdf 20 https://www.tbmm.gov.tr/komisyon/insanhaklari/pdf01/IH_ve_Temel_Ozgurluklerin_Korunmasi. pdf 21 https://burakgemalmaz.files.wordpress.com/2015/05/02.pdf

49

2.2. İNSAN HAKLARININ CİNSEL AYRIMCILIK BOYUTU: