• Sonuç bulunamadı

4. BULGULAR ve TARTIŞMALAR

4.4. Bingöl ve Yakın Çevresinde Bulunan Termal Tesislerin Ekolojik

Kullanıcılarla yapılan anketlerin ilk iki bölüm değerlendirmesi ve ekolojik tasarımın yönlendirici etmenlerinin belirlenmesiyle birlikte ekolojik termal tesis tasarımının nasıl olması gerektiğiyle ilgili verilerimiz oluşmuştur. Ekolojik tasarımın en önemli üçüncü bölümü ise ekolojik mimarlık tasarım ölçütlerinin alan üzerinde irdelenmesidir. Bu bölümde gözlemler, röleve çalışmaları, görüşmeler ve anket çalışmalarının üçüncü bölümü ve fotoğraf çalışmaları devam ettirilerek elde edilen verilerle sonuca ulaşılmaya çalışılmıştır.

4.4.1. Doğal Kaynak Korunumu

Güneş, rüzgâr ve su tükenmeyen enerji kaynaklarının en önemlileri arasında yer almaktadır. Özellikle güneş enerjisinin mimarlıkta kullanımı üzerine çeşitli alternatifler sistemler söz konusudur. Bunların en önemlileri, pasif ve aktif sistemler yoluyla güneşten enerji kazanılmasıdır (Tönük 2001). Doğada her madde kullanımı boyunca çeşitli aşamalardan geçer, dönüşür, hiçbir şekilde atık olmaz. Ekolojik yaklaşımda atıklar işlem gördükten sonra tekrar hammadde olarak kullanıma sunulmaktadır.

Yapıda girdileri oluşturan enerji, su, malzeme ve yapı alanlarının yeniden ve etkin kullanımı ya da geri dönüşümü esasına dayanmaktadır (Sev ve Canbay 2009) .

Çalışma alanında bulunan tesislerde yenilenebilir enerji kaynaklarından güneş, jeotermal ve bio enerji kullanılmaktadır. Güneş enerjisi kullanımı tesis birimleri çatılarına kurulan güneş pillerinden sıcak su elde edilmesiyle sağlanmaktadır (Şekil 4.32).

177

ġekil 4.32 Golan termal tesis konaklama birimi çatısındaki güneş pili

Jeotermal enerjinin bölgede ısınma amaçlı kullanılması için kös kaplıcasında çalışmalara devam edilmektedir. Ayrıca kışın ısınmayı sağlamak için bio enerjiden de faydalanılmaktadır. Ancak Kös kaplıcasında bulunan tesisler kışın tesisin ısınmasında fosil yakıtta kullanmaktadır. Bu yöntem ekolojik yaklaşıma aykırıdır. Jeotermal ısıtma çalışmalarının bitmesiyle fosil yakıt kullanımına tamamen son verilmesi gerekmektedir. Alanda yapılan gözlemler ve çalışmalar neticesinde su geri dönüşümü ve atık geri dönüşümü konusunda çok ciddi eksikliklerin olduğu görülmektedir. Bu tesislerin tam olarak ekolojik özellik kazanması ve kaynak korunumu için geri dönüşüm şartlarının sağlanması son derece önemlidir.

4.4.2. Enerji Korunumu ve Enerji Verimliliği

Bir termal tesis tasarımının kavramsal gelişiminde öncelikli olarak, iklim koşulları ve bulunduğu alanın doğal özellikleri renk-doku, ışık-gölge ilişkisi ve günlük yaşamdaki tüm unsurlar göz önüne alınmalıdır. Alanın coğrafi koşullarıyla birlikte geleneksel yapısı da sürdürülmelidir. Temel amaç; bulunduğu çevrenin doğallığını korurken, yeni bir mimari yaklaşımla, doğanın yeniden yorumlanması olmalıdır. Mimaride doğal malzeme ve çağdaş malzeme uyum içinde kullanılmalıdır. Enerji korunumu ekolojik mimarlık tasarım ölçütlerinin en önemli maddesidir ve detaylı incelenmesi gerekmektedir. Bu nedenle enerji korunumu ve enerji verimliliği alt başlıklar halinde sıralanmıştır.

178 4.4.2.1. Topografyaya Uyum

Mimari yapının topografya, mevcut bitki örtüsü ve yapılara uygun olarak konumlandırılması solar ve iklimsel avantaj sağlayabilir (Crowther 1992). Topoğrafyaların ekolojik ve mekânsal farklılıkları içerdiği açıktır. Bu nedenle doğal yapısal farklılıklar, coğrafi verilerin farklılığı mimarlığı özgün kılacak ve doğal olarak o yere ait hale getirecektir (Yazman 2011).

Çalışma alanı içinde arazi oldukça engebeli ve yüksektir. Denizden ortalama yüksekliği 1250 metreyi aşar. Dağlar çok geniş bir alan kaplar. Bingöl ve yakın çevresinde bulunan dağların yapısında genellikle bazalt ve andezitler bulunur. Kuzey- batı, güney-doğu yönünde uzanan dağların kuzey yamaçları hafif eğimli olduğu halde, güney kesimleri oldukça diktir. Güney yamaçta sıcak su kaynaklarına rastlanması bu yamaç yüzeyinin fay çizgisi tarafından dikleştirildiği açıkça anlaşılmaktadır. Bölgede çeşitli istikametlere doğru uzanan fay çizgilerine rastlanır. Fay çizgilerinin, farklı yüzey seviyeleri meydana getirmeden tortul tabakaların altında gizlendiği yer yer satıha çıktığı bu yerlerden de sıcak su kaynaklarının çıktığı gözlenince belirsiz fay çizgilerinin bölgenin her yerinde olabileceği kanaati oluşmaktadır (Taşkesen ve ark 2005).

Tesisler topoğrafyaya uyum açısından doğru bir yerleşim özelliği gösterir. Tesis birimleri arazi eğimine uygun olarak uygun ısı ve rüzgar alacak şekilde konumlandırılmıştır. Üç tesisin bulunduğu arazi yapısı da benzer özelliğe sahiptir. Arazi yapısı eğimli, doğal bitki örtüsüne (meşe ormanları) sahip vadi yapısındadır. Tesislerin yapımında arazi eğiminden faydalanılmıştır. Birimlerin arazi ile daha kolay bütünleşmesini sağlamak amacıyla, yapılar araziye ayrı ayrı konumlandırılmış ve enerji maliyetleri azalmıştır. Birimler yerleştirilirken manzara yönü dikkate alınmıştır. Tesisler vadi yamacına birimlerin birbirlerinin manzarasını etkilemeyecek şekilde yerleştirilmişlerdir.

179

ġekil 4.33 Bin-Kap termal tesisleri konaklama birimleri yerleşimi

Kös Kaplıcası Bin-Kap termal tesislerinde birimler vadi tabanına yan yana dizilerek konumlandırılmıştır (Şekil 4.33). Arazi eğimi dikkate alınmış, dolayısıyla fazla tesviyeye gerek kalmamıştır (Şekil 4.34). Ön tarafındaki dere Ilıcalar belde belediyesi tarafından ıslah edilmiş ve dere kenarında bulunan tesisin taşkın koruması sağlanmaya çalışılmıştır.

ġekil 4.34 Bin-Kap termal tesisleri havuz birimleri yerleşimi

Golan kaplıcaları kür birimleri arazinin en alt kotunda tasarlanmıştır. Lokanta ve kafeterya bölümü de kür birimlerinin bir üst kotuna konumlandırılmış olup manzaraya yönlendirilmiştir (Şekil 4.35). Kür birimleri ve havuzların kaynağın çıkış noktasında

180

konumlandırılması suyun sürekli sirkülasyon halinde olması ve suyun doğal yollarla temizliğini sağlamaktadır.Ancak tahliye edilen suyun geri dönüşümü sağlanmamaktadır.

ġekil 4.35 Golan termal tesisleri arazi yerleşimi

Tesisteki konaklama birimleri ise bir üst kotta yan yana dizili bir şekilde arazi eğimine yerleştirilmiş olup manzaraya yönlendirilmiştir (Şekil 4.36). Hiçbir birim diğerinin manzarasını ve güneş ışığını engellememektedir. Arazide fazla tesviye yapılmamıştır.

ġekil 4.36 Golan termal tesisleri konaklama birimleri arazi yerleşimi

Bağin termal kaplıcalarında bulunan tesiste kafeterya ve lokanta birimi en alt kotta peri suyunun hemen yanında konumlandırılmıştır (Şekil 4.37) . Bu tesiste kür birimleri bir üst kotta kalmaktadır. Kaynak suyunun doğal akışından faydalanabilmek

Benzer Belgeler