• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM II: KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2.1.2. Bilimin Amacı

Bilim giriftliğin farklı düzeylerinde tabiattaki ilişkileri keşfetmeye çalışır. Bilimsel araştırma bu hedefe, tabiatın akışını gözleyerek, tabiattaki düzenliliklere dikkatini çevirerek ve gözlem dışı kalan sebepleri veya bu düzenlilikleri ortaya çıkaran mekanizmaları keşfetmeye girişerek yönelir (Kneller, 1978). Yöntem standartları bilimsel tavrı yönetmede ve bilimin amaçlarını tanımlamada önemli bir rol oynar. Gerçekten de bilimi, felsefe, edebiyat, din veya sahte bilim gibi diğer araştırma ve tartışma alanlarından ayıran bilimin yöntemleridir. Bilim, ya nesnel bilgiyi arayan ya da nesnel yöntemlerle bilgi üreten bir meslek olarak ele alınabilir. Yani nesnellik, bilime ya bir ürün (nesnel bilgi) ya da bir işlem (nesnel yöntem) olarak girebilir (Resnik, 2004).

Bilim başka dallardaki incelemeler ve dünya görüşleri için de düşünce kaynağı olmaktadır. Bu fikirlerin en büyük getirisi, bilimin gençlik çağlarında oluşur ve genellikle ana düşünce hareketleriyle bağlantılıdır. Bu yüzden biyoloji, fizikten daha çok tartışılan bir bilimdir, bunun sebepleri kısmen biyolojinin daha az gelişmiş bilim oluşuyla, kısmen de insan doğasına daha doğrudan etki etmesiyle ilgilidir. Maddi ve manevi ilerlemenin kaynaklarından biri sayılmakla ilerleyen bilim kavramının kendisi de, batı toplumlarının dünya görüşünde önemli yeri olan bir kavramdır. Yine de, akılda tutmalıyız ki bilimsel buluşlar bizi şu davranışları değil de bu davranışları seçmeye zorlamak bakımından kendi başlarına birer ahlaki değer getirmezler. Öyleyse bilimin amacı nedir? Bilim insanları çok çeşitli sonuçlar elde etmeye çalışsalar da, hiçbir hedef, bilimin tek amacı olamaz. Bu amaçları iki kategoride toplayabiliriz. Bunlar: Bilgi kuramına yönelik hedefler ve pratik hedefler. İnsanın bilgisini arttıran faaliyetler gibi, bilimin epistemolojik hedefleri, doğanın doğru bir

tanımını vermeyi, açıklayıcı teoriler ve hipotezler geliştirmeyi, güvenilir öngörülerde bulunmayı, hataları ve peşin hükümleri ortadan kaldırmayı, bundan sonraki bilim insanı kuşağına bilimi öğretmeyi, bilimsel fikirler ve gerçekler hakkında halkı bilgilendirmeyi içerir. Bilimin pratik hedeflerine, mühendislikte, tıpta ekonomide, tarımda ve diğer uygulamalı araştırma alanlarında problemler çözmekte dahildir. Pratik problemlere getirilen çözümler, insan sağlığını ve mutluluğunu, teknolojinin gücünü, doğanın kontrol altına alınmasını ve diğer pratik hedefleri arttırabilir. Belirli bilimsel meslekler bu genel hedefleri farklı yorumlayabilir ve bazı hedefleri diğerlerinin üzerinde tutabilir. Çeşitli bilimsel meslekler arasında, hedefleri açısından önemli farklılıklar olsa bile, bu farklılıklar bizi genellikle bilimsel hedefleri tartışmaktan alıkoyamaz. Bilim insanlarının bilgiye ulaşmak için doğru inançlara sahip olmaları gerektiğinden, doğruluk bilimin epistemolojik amaçlarında önemli bir rol oynar. Cahilliğin önemli bir kısmı yanlış inançlara sahip olmaktan ileri gelir. Bilim, cahilliği önlemek için yaptığı araştırmaların bir parçası olarak yanlış inançları ve ifadeleri ortadan kaldırmayı amaçlar (Resnik, 2004).

Bilimsel bilgi iki şeyden oluşur: Biri veriler, sınıflandırma şemaları, genellemeler ve nesnelerle olaylar arasındaki kalıpları tasvir eden görgül bilgi; diğeri bu kalıpları ortaya çıkaran mekanizmaların veya sebeplerin kuramsal bilgisidir. Kısacası; bilim fiziksel evrenin nesnelerini ve olaylarını onları sınıflandırarak tasvir etme ve onlar arasındaki ilişkileri yasalar ve genellemelerle ifade etme peşindedir ve bu yasaları kuramlar içinde birleştirerek açıklamayı gözetir (Kneller, 1978).

Bilimin hedefleriyle bilim insanının hedefleri arasında bir ayrım yapmamız önemlidir; çünkü bu ayrımı yapmamamız bilimin hedefleri konusunda kafamızın karışmasına neden olabilir. Bilimin hedefleri, bilimsel mesleklerin amaçlarıdır; öte yandan, bilim insanlarının hedefleri, onların birer birey olarak hedefleridir. Bu kişisel hedefler, genellikle bilimsel mesleğin hedefleriyle çakışsa bile, bilim insanları bilgi kazanmak, problemleri çözmek vs. için bilim yaparlar; bilim insanlarının bilimin hedefleri olmayan hedefleri de bulunabilir. Örneğin, kişiler para kazanmak, iş bulmak, güç veya prestij kazanmak için bilimle uğraşabilirler, ancak bunların bilimin hedefleri olduğunu söyleyemeyiz. Birer birey olarak bilim insanlarına ait bu farklı

hedefleri bilimsel mesleğin hedefleri olarak göremeyiz; çünkü bu hedefler ne bilimi diğer mesleklerden ayırır, ne de bilimin davranış standartlarını doğrulamada önemli bir rol oynar (Resnik, 2004).

Bilim doğrulanmış bilgi peşinde koştuğu için onun akla uygun olması gereklidir. Bilim ortaklaşa olduğu için, ortaklaşa uzlaşma peşinde koşmadıkça akla uygun olmaz fakat böyle bir uzlaşma akla uygunluk için yeterli değildir; zira insanlar ortaklaşa akıl dışı olabilir. Birçok filozof bilimin akla uygun olabilmek için görgül gelişmeyi amaç edinmesini savunur, fakat böyle bir gelişmenin nasıl başarılması gerektiği konusunda anlaşmazlığa düşerler. Mantıki deneycilere göre, bilim yıkmalar olmaksızın ard arda eklemelerle gelişir; bilim insanları olgu bildirimlerinden genel yasalar çıkarır, yasaları kuramlarla açıklar ve daha önceki kuramları sonrakilerle kaynaştırır ki önceki kuram daha sonra gelenin özel bir durumu olur. Bilim akla uygun ilerlemesini cüretkar, tahmine dayalı kuramlar ileri sürerek ve bunları elden geldiğince sıkı sınamalardan geçirerek yapar. Bu süreçten sonra hala kuram kalabilmiş olanlar varsa, bunlar alıkonur ve elde kalanlar doğrulukları olası kuramlar gibi değil, henüz yanlışlanmamış kuramlar gözüyle görülür (Kneller, 1978).

Benzer Belgeler