• Sonuç bulunamadı

2.1. Bilgi Teknolojileri ve Değişen Toplum

2.1.2. Bilgi Toplumunun Özellikleri

Bilgi toplumunun özelliklerini sanayi toplumunun özellikleri ile karşılaştırarak şu şekilde açıklayabiliriz (Aktan, Tunç, 1998:118-134):

· Sanayi toplumunda maddî sermayenin yerini bilgi toplumunda bilgi ve insan sermayesi almaktadır.

· Sanayi toplumunda kol gücünün yerini, bilgi toplumunda beyin gücü almaktadır.

· Sanayi toplumundaki genel eğitimin yerini, bilgi toplumunda eğitimin bireyselleşmesi ve sürekliliği almaktadır.

· Sanayi toplumunda üretilen mal ve hizmetlerin kıtlığı söz konusu iken, bilgi toplumunda bilgi kıt değildir. Bilgi, sürekli artmakta ve artan verimler özelliği içermektedir.

· Sanayi toplumunun mekanik teknolojisi fiziksel emeği ikame ederken, bilgi toplumunun bilişim teknolojileri zihinsel emeği ikame etmektedir.

Bilgi toplumunda bilginin temel özellikleri ise, sürekli üretilebilmesi ve artış göstermesi, iletişim ağları içinde taşınabilir, bölünebilir ve paylaşılabilir olması ile emek, sermaye ve toprağı ikame edebilmesi şeklinde özetlenebilir (Yılmaz, http://www.aribilgi.com.tr/bilgitoplumu.htm).

Bilgi toplumunda çok az sayıda insanla daha kaliteli ve fazla üretim elde edilmesi, bilgi seviyesinin ve teknolojinin gelişmesi sayesinde olmaktadır. Bilgi seviyesi geliştikçe üretim teknikleri de gelişmekte ve çok az sayıda istihdam ile daha fazla ürün elde edilebilmektedir. Bunun için bilgi toplumunda rekabet için en önemli sermaye bizzat bilgi olmaktadır. Üretimin verimliliğini de bilgi belirlemektedir. İnsanlar artık daha fazla ürün üretmek yerine, daha çok bilgi üreterek daha az sürede daha kaliteli ürün üretmek çabasına zaman ayıracaklardır.

2.1.2.1. Bilgiye erişme

Bilgi toplumunun en önemli özelliklerinden bir tanesi hazır bilgilere erişebilme imkânının olmasıdır. Enformasyon teknolojisindeki hızlı gelişme, üretim için her türlü bilgi akışını hızlandırıp kolaylaştırdığı gibi zaman ve

mekân kullanımında sağladığı avantajlarla üretimdeki etkinliği ve verimliliği de artırmıştır.

Bilgi iletişim teknolojilerinin sağladığı imkânlarla bireyler zaman ve enerji harcamadan faturalarını, bankadaki hesap durumunu öğrenerek ödeyebilmekte, geceleyin değişik zamanlarda gelen elektronik posta gazetelerini sabah kahvaltısında okuyabilmektedirler.

Bilgi ve haberleşme teknolojilerindeki gelişmeler, ülke içi ve ülkelerarası bilgi iletişimini hızlandırmış ve araştırmalara büyük kolaylıklar sağlamıştır. Dünyada her yıl milyonlarca bilgi üretilmekte, yayılmakta ve kullanılmaktadır. Bunları oturup yeniden keşfetmenin zamanı çoktan geçmiştir. Önemli olan nerelerde ne gibi ve ne miktarda bilgiler bulunduğunu ve bunlara nasıl erişilmesi gerektiğini bilmek ve böylece kısa zaman da öne geçmeyi planlamak hedeflenmelidir. Tüm bilgileri yeniden üretmeye kalkmak imkânsız olduğu kadar buna ne zaman ne de kaynak yeter. Bunun için üretileni almak bilinmeyeni araştırıp bulmak en doğru olanıdır (Yücel, http://ekutup.dpt.gov.tr/bilim/, 1997).

Karar vermede bilginin doğruluğu, zamanlılığı, yeterliliği, kullanılabilirliliği, ekonomikliği işletme için olduğu kadar devlet yönetiminde de çok önemlidir.

2.1.2.2. Bilginin üretilmesi

Bilgi toplumunun önemli özelliklerinden biri de bilgi üretebilmesidir. Bir toplumda bireylerin teknoloji araçlarını kullanarak bilgiye erişmesi, ancak yeni bilgi üretmemesi, o toplumun sadece bilgiyi tüketen bir toplum olmasına yol açar. Böyle toplumlar bilgi ve teknoloji ihtiyacının giderilmesinde hep dışa bağımlı olarak yaşarlar.

Bilgi çağının en büyük özelliği yeni bilgilerin çok hızlı bir şekilde üretilmesidir. Üretilen her yeni bilgi, sonraki bilginin üretilmesinin hazırlayıcısı olmaktadır. Bu dönemde araştırma-geliştirme faaliyetlerine çok büyük önem verilmektedir. Her ülke kendi potansiyeline göre bilgi üretmek üzere araştırma-geliştirme faaliyetinde bulunmaktadır. Araştırma-geliştirme faaliyetleri ile yeni ürünler elde edilebildiği gibi, hazır bilgilere erişme veya erişilmiş bilgilerin nasıl kullanılacağının öğretilmesi de mümkün olmaktadır.

Bu sebeple tüm gelişmiş veya gelişmekte olan ülkeler araştırma-geliştirme faaliyetlerine büyük önem vermektedirler (Yücel, http://ekutup.dpt.gov.tr/bilim/, 1997).

Bilgi toplumunu oluşturma açısından önemli bir kriter olan araştırma geliştirme göstergeleri itibariyle ülkeler sınıflandırılmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri, Japonya, Almanya, İngiltere, İsviçre, Fransa ve İsveç gibi sanayileşmiş ülkeler araştırma-geliştirme harcamalarına GSMH’nın

%2’sinden fazla bir kaynak ayırmaktadırlar. İtalya, Norveç, Kanada, Avusturya gibi orta derecede sanayileşmiş ülkelerde bu oran %1–2 arasında değişmektedir. OECD’ye üye diğer ülkelerde bu oran %1’in altında seyretmektedir. Türkiye’nin 1993 yılı verilerine göre araştırma-geliştirmeye ayırdığı kaynak, GSMH’nın %0.46’sıdır (DİE, 1995).

2.1.2.3. Bilginin derlenmesi

Bilginin derlenmesi, bilginin belirli bir veritabanı yapısı içinde saklanması, denetim altına alınması ve bilgi işlem metotlarıyla işlenerek kullanıma hazır hâle getirilmesi olarak ifade edilebilir. Bilginin derlenmesi, ekonomik, toplumsal ve bilimsel gelişmelere katkısı bakımından önem kazanmıştır.

Bilgi, tarih boyunca değişik şekillerde depolanmıştır. Önceleri, bilgiler taş, deri, kil tabletler, papirüs gibi materyallerin üzerine kaydedilmiş ve günümüze kadar gelmişlerdir. Günümüzde bilgiler, basılı yayınlar, filmler, delikli kartlar, teyp, disk, değişik mikrofilmler ve elektronik bilgisayar şeklinde depolanmaktadır.

Bilgi çağına giren ülkelerde olduğu gibi Türkiye için de bilginin etkin olarak derlenmesi, saklanması, işlenmesi ve yayılması, iletişim, ekonomik, sosyal ve teknik ilerleme için kritik önem taşımaktadır. Bununla ilgili sistem mühendisliği, bilgisayar donanımı ve yazılımı, veri iletişimi, veri gizliliği ve şifreleme gibi konularla beraber, uzman sistemler ve robotlar gibi diğer yapay zekâ uygulamaları ile ilgili meslek alanları da önem kazanmaktadır. (Yücel, http://ekutup.dpt.gov.tr/bilim/, 1997).

2.1.2.4. Üretim tarzında değişme

Ekonomik hayatın bir parçası olan bilgi, iş hayatını önemli ölçüde etkilemektedir. Bilgi çağında bilginin kullanımı arttıkça tüm sektörlerde üretim yapısı değişmekte, bilgi, iş gücü ve sermayeden daha önemli bir faktör olarak üretime girmektedir. Bilgi teknolojisindeki gelişmeler; üretimi, pazarlamayı, eğitimi de etkilemiştir. Bilgi, araştırma geliştirme faaliyetlerine aktarılan insan gücü, finans kaynakları ve zaman kullanımı ile elde edilmektedir (Yücel, http://ekutup.dpt.gov.tr/bilim/, 1997).

Özellikle sanayi sektöründe mekanik prensiplere göre çalışan makinelerin yerini bilgisayar destekli çalışan elektronik makineler ve robotlar almıştır. Üretim teknolojisini sürekli geliştirmeyi amaç edinmiş ülkeler, bu amaçla araştırma geliştirme faaliyetlerine önem vererek, gerekli finansal desteği sağlamaktadırlar. Teknoloji alanında yürütülen araştırma geliştirme faaliyetleri yeni bilgilerin üretilmesine, yeni bilgiler de yeni teknolojilerin doğmasına yol açmaktadır.

ABD’de çalışabilir nüfusun %5’i tarımla uğraşmaktadır. Böylece ABD, tarımda ileri teknoloji kullanımı sayesinde %5’lik nüfusu ile 250 milyonu bulan ülke nüfusunu beslediği gibi diğer ülkelere de tarım ürünleri ihraç etmektedir (Yücel, http://ekutup.dpt.gov.tr/bilim/, 1997).