• Sonuç bulunamadı

Bilgi Ekonomisinin Temel Özellikleri

Sanayi ekonomisinden bilgi ekonomisine geçiş aşamasında küreselleşen ulusal ekonomilerde birtakım özellikler ortaya çıkmıştır. Bu özellikler, bilgi ekonomisinin temelini oluştururken yeni bir kavram olması sebebiyle bu ekonomi dalını tanımak ve anlamak oldukça önemlidir. Bilgi ekonomisinde zaman zaman yaşanan kavram kargaşasının nedeni, yirminci yüzyılda ortaya çıkması, bilgi-iletişim teknolojileriyle iç içe olması, diğer ekonomilerin aksine sanal ve hızlı iletişim sağlayan bir yapının olması denilebilir. Bilgi ekonomisi, çağın sağladığı tüm avantajları içermektedir. Bilgi ekonomisinin küreselleşmeyle olan sıkı ilişkisine dayanarak, bu ekonominin temel özelliklerinin küreselleşme kavramından etkilendiği söylenebilir. Bu kavramı, fiziksel kaynaklardan çok eğitim ve yeni fikirler, işyerinde edinilen tecrübeler ile nispeten entelektüel fikirler oluşturur. Bu anlamda, bilgi ekonomisinin yukarıdaki tanımlamalarında belirtilen özellikleri dışında, Stoiner (1983) ve Topscatt (1998) gibi araştırmacıların çalışmalarında bilgi ekonomisine ilişkin öne çıkan özellikler Özsağır‟ ı takiben şu şekilde sıralanabilir.

1-) Bilgi Ekonomisi Hizmet Üretiminin Öne Çıktığı Bir Ekonomidir. Hizmet üretimi maddi bir üretim değildir. Yani, temel ve somut olan birtakım ihtiyaçlarımız karşılanmıştır. Seri üretimle beraber maddi ihtiyaçlara yönelik talepler üretilmiştir. Bu ihtiyaçlar karşılandıktan sonra, maddi olmayan hizmet ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik çalışmalar yapılmıştır. Bu aşamada, bilgi ekonomisi, bireylerin bu hizmet ihtiyaçlarını karşılamak için geliştirilmiştir.

6 Hizmetler ile mallar arasındaki temel fark, bu iki ekonomi arasındaki temel farkları da oluşturmuştur. Hizmetler, mallar gibi stoklanamaz ve başka birine devredilemez. Bu bakımdan, bireye özgü bir üretimin yapılması esastır. Bilgi ekonomisinde hizmetlere olan talep arttıkça temel sektör, hizmetler sektörü olmuştur.

Oysa sanayi ekonomisinde temel ihtiyaçların mallar olması sonucunda temel sektör, sanayi sektörü olmuştu. Bilginin önemi arttıkça bu sektörün hızlı gelişmesinde, hizmetler sektörünün artık daha etkin ve işlevsel olacağı söylenebilir. Hizmetler sektöründeki bu gelişme, bu alanda çalışacak işçilerin entelektüel birikim açısından gelişmelerini sağlar. Sanayi ekonomisinde, önemli ölçüde mallar üzerinde oluşan rekabetin, bilgi ekonomisinde “Bilgi İşçileri” üzerinde oluşması öngörülmektedir.

2-) Bilgi Ekonomisi Krediye Dayalı Bir Ekonomidir. Gelişen ekonomilerde, satın alınan mal ve hizmetler için nakit para ödemeye alternatif olarak kredi kartı, çek, senet ve internet üzerindeki elektronik paralar ile ödeme yapılmaktadır. Bunlar arasında en çok tercih edilen ödeme aracının ise kredi kartları olduğu söylenebilir. Üzerinde yüklü bulunan değer kadar alışveriş gücü olduğundan, kredi kartlarında her türlü ödeme işlemleri yapılabilmektedir. Bu açıdan iki farklı paradan bahsedilmektedir. Birisi akıllı kart (smartcard), diğeri elektronik cüzdandır (electronic wallet). Akıllı kartlara, barındırdıkları küçük bir elektronik altyapı sayesinde parasal değerler yüklenebilmekte ve gerektiğinde tekrar yükleme yapılabilmektedir. Elektronik cüzdan ise, tümüyle yazılım yoluyla geliştirilmiş olup kişinin kendi bilgisayarına şifreleme yoluyla elde tutulan para türü olarak karşımıza çıkmaktadır (Özsağır, 2007: 36). Bu şekilde sanal para kullanımı, bilgi ekonomisinin sanal bir yapı üzerine kurulması, zaman faktörünün önemi ve elektronik ağların kullanımı dikkate alındığında, böyle bir sistemin, bilgi ekonomisi modelinde kullanılması iki alanda da yapılan yeniliklerin birbiri ile örtüştüğünü göstermektedir. Dolayısıyla, daha önceki dönemlerde kullanılan nakit paranın hem zaman, hem de güvenilirlik açısından nispi olarak kullanımının daha zor olması nedeniyle elektronik paraya geçme konusundaki gelişmelerin son dönemde hızlanacağı söylenebilir.

3-) Bilgi Ekonomisi Küresel (Uluslararası) Bir Ekonomidir. Küresel ekonomiler, şirketlerin, kendi ürettikleri malları, kendi ülkeleri dışında, sınır ötesinde iştirak yoluyla ya da direkt satış yoluyla ülke dışında yaymalarıdır. Özellikle küresel ekonomiler, her

7 ülkede üretilmesi mümkün olan mallardan ziyade, farklı teknolojik yeniliklere sahip mal ve hizmetlerin tercih edilmesine ya da büyük ve karmaşık sistemli teknolojik malların birden fazla ülkede üretiminin gerçekleşmesine sebep olmaktadır (Friedman, 2008: 76).

Herhangi bir malın farklı parçalarının, farklı ülkelerde üretilmesi, karşılaştırmalı üstünlüklerine göre, firmaların teknolojik üstünlüğü, işgücü ve hammadde ucuzluğundan kaynaklanmaktadır. Bir bilgisayarın farklı parçalarının, farklı ülkelerde üretilmesi bu duruma örnek olabilir. Üretimin uluslararası nitelik kazanmasında ulaşım ve iletişim sistemlerinin hem ucuz hem de hızlı olması da etkendir. Bu durum, firmaların, üretimlerini, girdileri ucuz olan yerlere kaydırmalarına neden olmuştur (Atik ve Dura, 2002: 40).

Küreselleşmenin iki kaynağı vardır: Birincisi teknolojik, diğeri siyasal kaynaktır. Küreselleşmenin teknoloji kaynağında iki farklı yenilik etkilidir. İlki iletişim teknolojisi yeniliği (telefon), ikincisi ise bilişim teknolojisi yeniliğidir (Kocacık, 2003:3). Bahsedilen iletişim ve bilişim yenilikleri ile bu alanda gelişecek teknolojinin üretimi, dağıtımı, işletmesi sürecinde oluşacak ekonominin de bilgi ekonomisi olduğu söylenebilir.

4-) Bilgi Ekonomisi Kurumsal Ekonomidir. Gelişmiş ülkelerde, serbest piyasa ekonomisi kurumsal bir ekonomiye dönüşmüştür. Ekonomide devlet, büyük firmalar ve ticaret birlikleri olmak üzere üç temel kurum vardır. Bu kurumların ekonomi üzerindeki etkisi, bireylerin, ev halklarının ve küçük firmaların ekonomi üzerindeki etkilerinden daha fazladır.

Sözü edilen üç ana kurumun birbiriyle olan ilişkisi şu şekilde kurulabilir: Büyük firmalar, ürün fiyatlarını sabitlemek amacıyla karar alıcılar üzerinde baskı grubu oluştururlar. Hükümetler, bazen işveren, bazen de büyük işletmeler ve işçiler arasındaki ilişkiye göre sermayedar niteliği taşır. Ticaret birlikleri ise sendikalarla ücretlerin belirlenmesi ve ticaretin nasıl yapılması gerektiği konusunda projeler hazırlamaktadır.

Sendikalarda önemli bir güç olup, ücretlerin işçi lehine olması amacıyla hükümete baskı yapmaktadır. Bilgi ekonomisinde ise bu üç kurumsal faktöre ek olarak tüketicilerde gittikçe organize olmaktadır. Bu konuda, hukuki olarak tüketici haklarının korunmasına yönelik politikalar oluşturulmaktadır. Tüketici hakları konusunda toplumun bilinçli hale

8 gelmesi için, medya unsurlarıyla da işbirliğine gidilip bu hakların tanımlanması sağlanmaktadır.

5-) Bilgi Teknolojileri Ekonomiyi, Bilgi Ekonomisi‟ne Dönüştürmektedir.

Bilginin üretilmesi ve iletilmesi süreci, sorunların başlıca çözüm yoludur. Bu öyle bir süreçtir ki başlangıcında okul vardır, ortasında bilim bulunur, sonunda ise iletişim teknolojileri yer alır. Eğer insanlığın temel sorunlarının bilgisizlikten kaynaklandığını kabul edilirse, bilgiyi dört bir yana yayan iletişim teknolojilerinin, bilgi(enformasyon iletişim) devrimi olduğunu kabul etmeliyiz. Bilgi ekonomisi ile sermaye değerleri de değişmektedir. Günümüzde var olan Facebook veya Microsoft‟un piyasa değeri, sanayi ekonomisindeki sermaye değeri açısından üstünlük sağlamış olan General Motors‟ un değerinden fazladır. Bu durumda, General Motors‟ un sermayesini maddi varlıklar oluştururken, bilgi ekonomisinde etkin olan firmaların sermayelerini insan kaynakları ya da yeni tabiriyle bilgi işçileri oluşturmaktadır. Bu işçilerin fiziki donanımından ziyade bilgi olarak donanımı ön plandadır. Bu dönüşüm sağlanırken bilgi ekonomisinin finansmanını sağlamak önemli bir husustur. Bilgi ekonomisinde “bilgi” faktörünün finansmanı önemli bir husustur. E. Karayılmazlar, “Bilgi” faktörüne ne kadar yatırım yapıldığını tespit etmek için üç harcama kaleminin önemli olduğunu belirtmiştir. Bu üç kalem ise, Ar-Ge harcamaları, yükseköğretim harcamaları ve yazılıma yönelik harcamalardır. Türkiye ve OECD ülkelerinde bu faktörlere göre analiz yapan araştırmacı, Türkiye‟nin OECD ülkelerine göre bilgi toplumuna bağlı bilgi ekonomisinin finansmanında oldukça geri olduğunu belirtmiştir. Bulgulara göre Türkiye‟de Ar-Ge harcamalarının GSYH içindeki payı %1‟in altındadır. Bu oran OECD ülkelerinde ortalama %2,5 civarındadır. Yükseköğretime ayrılan kaynaklar bakımından Türkiye‟de GSYH‟ nın %1‟lik kısmı ayrılırken, OECD ülkelerinde ortalama GSYH' nın

%3,5‟idir.Yazılıma ilişkin Türkiye‟de oluşturulmuş bir veri olmadığından bu kalem hakkında bir oran verilmemektedir. Fakat Ar-Ge çalışmalarının bu kaleme bir ışık tuttuğu da bilinmektedir ( Kargı, 2005: 67).

6-) Bilgi Ekonomisi Dijital Bir Ekonomidir. Teknolojinin gelişmekte olduğu bir dönemde tanımlanan bilgi ekonomisi, kaynağını da doğal olarak bilgiden alacaktır.

Bilgi ekonomisinin altyapılarını oluşturan kaynaklar ise dijital ortamlarda sağlanan dijital kodlardır. Daha önceki dönemlerde raporlama, telefon görüşmesi vs. gibi analog iletişimden faydalanılırken günümüzde bu yöntemler yerini dijital kodlama yöntemine

9 bırakmıştır. Bu kodlamalar, bilgisayar kullanımındaki yenilikler artıkça daha da gelişmektedir. Dijital kodlar ve yeni yazılım gibi farklı yöntemler kullanılmaktadır. Bu konuda yazarlar ve araştırmacılar birçok veri ortaya koymuşlardır.

Bazı yazarlar gelişmekte olan yeni yöntemlerden biri olan “Sanal alan deneyi”

ni kendi çalışmalarına katmışlardır. Bu yöntem sayesinde bilgi ekonomisi değişkenlerinin birbirleriyle olan çoklu ilişkilerinin daha net bir şekilde ele alınabileceğini göstermişlerdir. Deneysel kontrolün geçerliliklerinin tahmin güçlükleri olduğunu da belirtmişlerdir (Yeloğlu, 2009: 248). Örneğin, yapılan bu yeniliklerle bilgi ekonomisinde yer alan kurumlararası iletişim daha hızlı ve güvenilir olmuştur. Üstelik tüm verileri arşivleme ve arşive erişimde büyük kolaylık sağlamaktadır. Bu sayede dünyanın herhangi bir yerinde bulunan bir kütüphaneye çok hızlı erişim sağlanabilmektedir.

7-) Bilginin Dijitale Kaymasıyla Dijital Ağlar İçinde Sanal Ekonomi ve Sanal Piyasalar Ortaya Çıkmaktadır. Dijital teknolojinin artması ile ticarette önemli gelişmeler olmuştur. Sanal ekonomiler sadece alım satım işleri değil, aynı zamanda müşteri hizmetleri, siparişlerin alınması ve teslim edilmesine yönelik onlarca hizmeti sunmaktadır. Sanal ekonominin öne çıkmasının sebebi daha az yorulmak, daha az maliyetle daha çok işler yapmak gibi nedenlerdir. Böylece sanal alışveriş merkezleri kurulmuştur. Sanal alışveriş ortamlarının kendi aralarında sınıflandırılmaları da söz konusudur. B2C (Business to Consumer, firmadan tüketiciye) adı verilen kurum ile tüketici arasında yapılan ticarette mağazacılık ve alışveriş merkezi yapısı hâkimdir. B2B (Business to Business, firmadan firmaya) modelinde ise bir satıcı, birçok alıcı veya birçok satıcı, bir alıcı kombinasyonları vardır (Baloğlu, 2006: 197). Dijital ekonomi, internet, intranet, exranet gibi dijital iletişim araçlarının olduğu bir ekonomidir. Bu ekonomide ürünler artık web tabanlı olarak satılmaktadır. Satın alınmak istenen bir ürün dijital platformlar üzerinden satın alınmaktadır. Dijital ekonomideki gelişmeler kurumlar arasında rekabeti de arttırmış, bu konuda hem firmalara, hem de tüketicilere avantajlı bir ortam sağlamıştır.

8-) Bilgi Ekonomisi Üretici ve Tüketiciler Arasındaki Aracı Nitelikteki Fonksiyonların Ortadan Kalktığı Bir Ekonomidir. Yeni ekonomik sistemle beraber, eski

10 iletişim araçları “dijital şebekeler” yoluyla ortadan kalkmaktadır. Eski sistemin ağır işlemesinin sebebi, kamu ve özel sektörde işlevsel araçların bulunmamasıdır. Dijital sistemde ise sistemin müşterilerinin kendi bilgisayarından işlerini yapması söz konusudur. Böylece herhangi bir havayolu şirketinin ofisine gidip bilet almak yerine, bunu internet aracığıyla bireyler kendileri yapabilmektedir. Bankalar içinde aynı şeyler geçerlidir. Bireyler artık bankadaki hesaplarına internetten elektronik şifrelerle girip işlemlerini yapabilmektedir. Devlet ve birey arasındaki ilişkileri düzenleyen e-devlet projesi de bu kapsamda değerlendirilebilir. Bu konu, ilerleyen bölümlerde ayrıntılı olarak ele alınacaktır.

9-) Bilgisayar, Medya ve Kişisel Hizmet Teknolojileri Birbirini Bütünleyerek Bilgi Ekonomisini Yönlendirici Sektör Konumuna Getirmektedir. Bu konuda medyanın bilgi ekonomisiyle yakın ilişkisi gözardı edilmemelidir. Son yıllarda medyanın elektronik ortama taşınmasıyla iletişimin kolaylaştığı, internet üzerinde medyacılık faaliyetlerinin artması ile medyada reklam maliyetlerinin düştüğü söylenebilir. Bugün itibariyle Facebook‟ ta firma adına açılan sayfanın maliyeti yok denilecek kadar az olmasının yanısıra, firmanın bu sayede birçok müşteriye ulaştığını düşünürsek, bilgi ekonomisinde, medyanın önemi daha iyi kavranabilir. İnternet üzerinde açılan siteler sayesinde reklam maliyetinin düşmesi, broşür masraflarının azalması gibi etmenler, bu yeni sistemin getirdiği avantajlar arasında sayılabilir.

10-) Bilgi Ekonomisi, Bilgi Üreten, Bu Bilgiyi Ürüne Dönüştüren ve Sürekli Yenilikler Getiren Bir Ekonomidir. Bu yenilikler, doğada duran ama daha önce görülmeyen (keşfedilmeyen) bir süreci yaşama geçirmek şeklinde olabilir. Sürekli yenilik ortamı, sürdürülebilir örgütsel öğrenmeyle ve yenilikçi anlayışa sahip bireylerle mümkündür. Bu bireyler sıradan bireyler değildir. Bunların temel özelliği, üretken beyne(evrende var olan, ama normal bir insanın göremediği ya da keşfedemediği ilişkileri ortaya çıkaran beyne)sahip olmalarıdır (Özsağır, 2007: 39).

11-) Bilgi Ekonomisi, Eskinin Kitlesel Üretimini, Müşteriye Özel Üretime Dönüştürmektedir. Üretici, tüketicinin ihtiyaçlarına ve zevklerine göre üretim yapma eğilimine girmiştir. Sanayi ekonomisinin en karakteristik özelliği olan seri üretim, yani birbirine benzeyen milyonlarca ürün var iken, bilgi ekonomisinde müşterilerin

11 isteklerine göre üretim yapılan bir süreç vardır. Müşterilere göre tasarımlar söz konusudur. Bu durum, başka bir olguyu da beraberinde getirmektedir. Bu yolla, üretici ve tüketici arasında güçlü bağlar oluşmaktadır. Bilgi ekonomisinde bu olguya “Bilgi Otoyolu” denilmektedir. Bu kavramla beraber, üretici ve tüketici arasındaki mesafenin ortadan kalkmasının yanında, bir iletişim zinciri de oluşmaktadır. Tüketici bu sayede, kendisi için tasarlanan ürünün üretim sürecine dâhil olmaktadır. Bilgi ekonomisi, piyasa anlayışının değişmesine, günümüz teknolojisiyle beraber soyut piyasaların doğmasına sebep olmuştur. Bu piyasalar, önceki dönemde üretici ve tüketici arasındaki kurumları ortadan kaldırarak doğrudan iletişim sağlamaktadır. Bu amaçla, küreselleşen piyasalarda bu tür üretici ve tüketiciyi birleştiren sanal iletişim ağları oluşmaktadır.

12-) Bilgi Ekonomisi, Hızın Önemli Olduğu Bir Ekonomidir. Küreselleşen piyasalarda dünyanın farklı ve uzak iki bölgesinde ticaret yapılması için hız oldukça önemlidir. Böylece hız kavramı, rekabeti hızlandıran bir unsur olmaktadır. Ekonomik kazanç ve rekabette üstünlük açısından hız, gün geçtikçe anahtar role sahip olacaktır.

13-) Bilgi Ekonomisi, Araştırma-Geliştirme Harcamalarına Dayalı Bir Ekonomidir. Rekabetin öncü olduğu bilgi ekonomisinde yeniliğin, dolayısıyla Ar-Ge faaliyetlerinin bu ekonomiye etkisi çok fazladır. Yeni olanı yakalamak ve sürekli farklı olmak için Ar-Ge faaliyetlerinin çok gelişmiş olması gerekmektedir. Bilgi ekonomisine dönüşüm sürecinde, Ar-Ge ye yatırımın çok fazla olmasının altında yatan sebep ise, yeni bilgilerin ürünlere yansımasıdır. Ar-Ge çalışmaları arttıkça firmaların keşif ve icat yapma isteği de artmaktadır. Böylece, sanayi ekonomisindeki çalışanlardan farklı bir çalışan profili ortaya çıkmaktadır. Bilgi ekonomisinde, bu amaçla çalışan personelin yenilikçi olması önemli koşul olmaktadır. Bu personellerin, alanlarında uzmanlaşması ve rakip firmalar tarafından ortaya konulacak yeni fikirleri ve ürünleri takip etmesi önemli bir gereklilik olmaktadır, fakat küreselleşen dünyada rakip firmalar her zaman ulusal sınırlar içinde olamayabilirler. Dünyanın başka yerlerindeki rakipleri takip etmek için üstün bir hız kabiliyeti ve dijital araçlar kullanımında da uzman olmak önemlidir.

12 1.3. Bilgi Ekonomisinin Makroekonomik Analizi

Bilginin ekonomik değeri ikiye ayrılır: kullanım değeri ve piyasa değeri.

Bilginin ekonomik değer kazanmasında en büyük faktör, bilişim sistemidir. Yani, bilgi ekonomisine konu olan verinin işlendikten sonra değer kazanması, bilişim teknolojilerinin,bilginin değer kazanmasındaki önemini gösterir. Bilginin bir üretim faktörü haline dönüştürülmesi üç şekilde gerçekleşebilir (Adaçay, 2009: 9)

 Klasik eğitim süreçlerinin, mal ya da hizmetlerinin sürekli olarak iyileştirilmesi,

 Var olan bilginin sürekli olarak işlenmesi yoluyla, yeni ve farklı üretim süreçlerinin tamamlanması ile mal ve hizmetlerin elde edilmesi,

 Önceden var olmayan yeni bilginin geliştirilmesi suretiyle yeni ihtiyaçların ortaya konulması, kısaca gerçek yeniliğin oluşturulması

1.3.1. Bilgi Değişkeninin Üretim Fonksiyonu

Üretim, insanların yaşamlarını sürdürmek için ihtiyaç duyduğu mal ve hizmet miktarını ya da faydasını arttırmaya yönelik her türlü faaliyet olarak tanımlanmaktadır.

Yeni ekonomilerin en temel özelliklerinden biri, bilginin nicelikte çok büyük bir gelişme göstermesidir. Bu durumda bilginin üretim sürecinde sahip olduğu fonksiyon göz önüne alınırsa, yeni ekonomilerin büyük bir refah artışı sağlayacağı kolayca anlaşılabilir. Buna göre, üretim sürecinin en önemli faktörü olan bilgi, yeni ekonominin koşullarında büyük bir hızla gelişmektedir. Bu durumda, üretim süreçlerinin gittikçe daha verimli çalışması sağlanacaktır.

Temel iktisat analizi, mevcut ekonomik kaynakların maksimum refahı sağlayacak şekilde kullanılmasında çeşitli yöntemlerin bulunması amacıyla kurulmuştur, Ancak yeni ekonomilerde bilgi olgusu, önemli bir üretim faktörü olarak ele alındığında, üretici kaynaklarının kısıtlı olduğu varsayımını temel alan klasik yaklaşım geçerliliğini yitirmektedir. Çünkü bilgi, günümüz koşullarında niceliksel

13 olarak sürekli artarak, klasik üretim faktörlerinin aksine, gittikçe bol bulunan bir ekonomik kaynak haline gelmiştir (Karahan, 2004: 99).

Bilgi ekonomisiyle beraber üretim fonksiyonunda da değişim söz konusudur.

Yeni üretim fonksiyonuna, emek ve sermayeye ek olarak, bilgi değişkeninin eklenmesi gerekir. Bu bağlamda, kaynakların kısıtlı olduğu varsayımını temel alan klasik üretim fonksiyonu, girdiden elde edilecek belli bir miktar çıktının gösterildiği bir fonksiyondur.

Klasik bir üretim fonksiyonunda, üretim faktörleri olarak sermaye ve emek temel alınır.

Bilgi ekonomisinde bir üretim faktörü oluşturulduğunda ise, bu formüle bilginin dâhil edilmesiyle beraber üretim fonksiyonu emek (E), sermaye (S) ve bilgi (B) faktörlerinden oluşan yeni bir biçim kazanmıştır. Yeni haliyle üretim fonksiyonu, Ü=f(E, S, B) şeklinde gösterilebilir. Üretim fonksiyonu veri iken, kısa ve uzun dönem arasındaki fark şudur: Kısa dönemde teknoloji sabit, yani veri iken uzun dönemde teknolojinin değişmesi söz konusudur. Kısa dönemli bir üretim sürecinde firma, teknolojik yöntemlerden en etkin olanını seçerek üretimi gerçekleştirir. Daha fazla çıktı almak istenirse, girdi fiyatlarının değişmediği varsayımı altında, girdilerin bileşim oranını değiştirmeden daha fazla girdi kullanılacak ve daha üstteki bir üretim çizgisindeki eş-ürün eğrisine geçilecektir. Firma, uzun dönemde daha büyük üretim ölçeklerine geçerken, yeni tesis ölçeği, yeni teknoloji ile birlikte kurulacaktır. Yeni teknolojilerden kastedilen, daha gelişmiş teknolojilerdir. Daha gelişmiş teknoloji girdileri, marjinal ve ortalama ürünleri yükseltecektir. Teknolojik gelişmenin faktör verimliliğini yükseltmesi sayesinde firma, aynı miktarda girdi bileşimi ile daha büyük çıktı seviyesine ulaşacaktır. Başka bir ifadeyle aynı çıktı miktarını daha az girdi kullanarak üretecektir. Bu sayede gelişmiş teknoloji ile girdilerinden tasarruf sağlayacaktır.

Bilgi faktörünün yeni bir faktör olarak üretim fonksiyonuna dâhil olması da bazı zorlukları beraberinde getirmiştir. Yeni durumda, mikroekonomik analiz yapmak daha karmaşık bir hal almıştır. Bu zorlukların başında, bilginin üretim faktörü olarak üretim fonksiyonundaki etkisinin somut olarak ortaya konulamaması, yani bilginin nicelleştirilememesi gelmektedir. Bu konuda yapılan bazı çalışmalar olmasına rağmen, bu çalışmaların bilginin nicelleştirilmesinden çok verimliliğinin ya da kalitesinin

14 ölçülmesine yönelik olduğu savunulmaktadır. Bilginin analizinde çıkan bir diğer zorluk ise, emek ve sermaye gibi öteki üretim faktörlerinin aksine, bilginin kullanıldıkça ve yayıldıkça verimliliğinin artmasıdır. Bu durum, diğer üretim faktörlerinin tabi olduğu“azalan verimler kanunu” ile paralel gitmeyen bir olgudur. Dolayısıyla, bilgi ekonomisinin mikroekonomik analizinin yapılmasında farklı yöntemlerin izlenmesi söz konusudur. Bilginin diğer üretim faktörlerinden ayrıldığı başka bir nokta ise şudur:

Bilgi pozitif dışsallığa sebep olduğu için hangi sektörde olursa olsun farklı sektörlerden alınıp kullanılabilmekte ve farklı süreçlerde işlenerek verim artışı oluşmaktadır. Bu olguların varlığı sebebiyle bilginin üretim fonksiyonunun temelinde bazı farklılıklar içermesi kaçınılmaz bir durumdur.

1.3.1.1. Bilgi Ekonomisinde Kısa ve Uzun Dönem Üretim Fonksiyonunun Analizi

Bilgi ekonomisinin kısa dönem analizlerinde, toplam üretim fonksiyonunun statik olarak belirli bir sabit sermaye ve bilgi seviyesi için geçerli olduğu varsayılmaktadır. Toplam ürün fonksiyonunun kısa dönemde verimlilik artışı sebebiyle bilginin üretimde artan verimler koşulunu sağlaması durumundaki değişim Şekil 1‟de gösterilmiştir. Eğer sermaye miktarı sabit kabul edilerek emeğin bilgi seviyesinde bir artış meydana gelirse, E1 miktarında kullanılan emek faktörünün toplam üretime katkısı sayesinde, toplam üretim eğrisi tümüyle yer değiştirerek TÜ1‟den TÜ2‟ye

Bilgi ekonomisinin kısa dönem analizlerinde, toplam üretim fonksiyonunun statik olarak belirli bir sabit sermaye ve bilgi seviyesi için geçerli olduğu varsayılmaktadır. Toplam ürün fonksiyonunun kısa dönemde verimlilik artışı sebebiyle bilginin üretimde artan verimler koşulunu sağlaması durumundaki değişim Şekil 1‟de gösterilmiştir. Eğer sermaye miktarı sabit kabul edilerek emeğin bilgi seviyesinde bir artış meydana gelirse, E1 miktarında kullanılan emek faktörünün toplam üretime katkısı sayesinde, toplam üretim eğrisi tümüyle yer değiştirerek TÜ1‟den TÜ2‟ye