• Sonuç bulunamadı

AVRUPA BİRLİĞİ VERGİ UYUMLAŞTIRMASI ÇALIŞMALARI: Avrupa Birliği’ne üye ülkeler arasındaki iktisadi ve mali ilişkinin

‘ZARARLI VERGİ REKABETİ VE ZARARLI VERGİ REKABETİNİN ÖNLENMESİNE YÖNELİK ÇALIŞMALAR’

‘ AVRUPA BİRLİĞİ VERGİ REKABETİ VE KURUMLAR VERGİSİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME’

1- AVRUPA BİRLİĞİ VERGİ UYUMLAŞTIRMASI ÇALIŞMALARI: Avrupa Birliği’ne üye ülkeler arasındaki iktisadi ve mali ilişkinin

geliştirilmesi; mal ve hizmet hareketlerinin tek bir ülke gibi hareket edebilmesi için çeşitli politikaların yanı sıra, üye ülkelerin vergi mevzuatlarının da uyumlaştırılması gerekmektedir.

Uyumlaştırma, hukuki sistemlerden kaynaklanan, serbest rekabeti bozucu nedenleri kaldırmak veya işgücünün, sermayenin ve malların üye devletler arasında serbestçe dolaşımını kolaylaştırmak için milli hukuk sistemlerinde yapılan değişiklikler olarak tanımlanabilmektedir134.

Vergi uyumlaştırılması; Birliğe üye devletler arasında sıkı bir iktisadi ilişkinin kurulması, sürekli ve dengeli gelişmelerin sağlanması ve ticaret saptırıcı ve rekabeti önleyici vergi eşitsizliğinin ortadan kaldırılması amacıyla üye ülkelerin vergi mevzuatlarının birbirine yakınlaştırılmasını ifade etmektedir135.

Vergi uyumlaştırılması, devletler arası vergi farklılıklarını ortadan kaldırarak, coğrafi açıdan nispi fiyat yapısının vergi nedeniyle bozulmasını önlemek ve böylece mal ve faktör piyasaları açısından birlik üyesi devletler arası optimum dağılım gerçekleştirerek toplum refahını yükseltmek amacını gütmektedir136.

Vergilerde uyum sağlamak, üye devletleri tek bir devlet gibi düşünerek, verginin konusu, mükellefiyeti, matrah ve tarifesi, muafiyet ve istisnası, indirimler ve diğer özel haller dikkate alınarak beyan edilmesi gereken diğer hususların mümkün olduğunca yakınlaştırılmasını ifade etmektedir137.

134 Enver Çakan, ‘ Avrupa Topluluğu’nda Vergilerin Uyumlaştırılması’, Maliye Dergisi, Sayı:107,

Mart-Nisan, 1992, s.16.

135 Fatih Saraçoğlu,- Haydar Ejder, ‘ Vergi Uyumlaştırılması Açısından AB Ülkelerinde GV

Uygulamalarının Değerlendirilmesi’, Vergi Sorunları, Sayı:164, Mayıs, 2002, s.123.

136 İzzettin Önder, ‘ Vergi Ahenkleştirilmesi Sorunu Üzerine Düşünceler’, Maliye Yazıları, Sayı:7,

Haziran-Temmuz, 1987, s.65.

137 Hüseyin Kandemir, ‘ AT’de Dolaysız Vergilerin Uyumlaştırılması’, Vergi Raporu Dergisi, Sayı:6,

Ülkeler arası üretim faktörlerinin hareketliliğinin vergi eşitsizliği nedeniyle ticaret saptırıcı sonuçlara neden olmaması ve rekabeti engellememesi için üye ülkeler arasında dolaylı ve dolaysız vergilerin uyumlaştırılması gerekliliği duyulmuştur. Bu doğrultu da zararlı vergi rekabetinin yarattığı olumsuz etkileri gidermek üzere AB ve OECD tarafından çeşitli çalışmalar yapılmıştır.

1987’ de AB, birlik içindeki tüm sermayenin kontrolünü kaldırmayı önermiştir. Bu tek bir Avrupa sermaye piyasasına yönelik önemli bir adım olarak kabul edilmiştir. Özellikle ortak bir vergi oranı, serbest sermaye hareketlerini ve en düşük düzeyde rekabetin yaratacağı vergi arbitrajını önlemek için gerekli görülmüştür138. Bazı ekonomistler, AB tek ve büyük bir vergi cennetine dönüşebileceğinden dolayı kaygı duymuşlardır. Ancak, AB’de tam olarak vergi uyumlaştırılmasının sağlanamadığı görülmektedir.

Avrupa Birliği’nde, malların ve hizmetlerin serbest dolaşımını doğrudan etkilemesi nedeniyle vergilendirme alanında uyumlaştırma çalışmaları dolaylı vergilendirmede yoğunluk kazanmıştır.Dolaylı vergiler, Avrupa Birliği’nin yapı taşlarından olan malların ve hizmetlerin serbest dolaşımını doğrudan etkilemeleri nedeniyle, üye ülkeler arasında bir ölçüde uyumlaştırılmıştır. Avrupa Birliği gibi nihai hedefi çok yoğun olan entegrasyonlarda dahi öncül bütünleşme, malların serbest dolaşım ilkesine dayanmaktadır. Söz konusu ilkeye ulaşabilmenin temel şartı ise, serbest dolaşımı amaçlanan malların taşıdığı vergi yüklerinin uyumlaştırılmasıdır139. Bu doğrultu da dolaylı vergilerde uyumlaştırma çalışmaları Katma Değer Vergisi ve Özel Tüketim Vergisi alanlarında yapılmıştır.

Doğrudan vergilerde ise aynı ölçüde bir uyumlaştırma yoktur. Sadece, doğrudan vergilendirmenin bazı yönlerinde uyumlaştırma çalışmaları yapılmıştır. Çifte vergilendirme ve sınır ötesi ekonomik faaliyetler bunlar arasındadır.Vergilendirmede üye devletlerin, özellikle doğrudan vergilendirme

138 Giray, a.g.m., s.133.

139 Nagihan Oktayer, ‘ Türk Vergi Sisteminde Yer Alan Dolaylı Vergilerin Avrupa Birliği Modeline

politikalarını egemenlik yetkisi ve ekonomi politikalarının bir parçası olarak görmeleri sebebiyle uyumlaştırma alanında fazla ilerleme kaydedilememiştir140.

Dolaylı vergilere kıyasla dolaysız vergilerin uyumlaştırılması daha fazla ve daha karmaşık sorunlar yaratmaktadır. Bu nedenle ulusal vergi sistemlerinin birbirine yakınlaştırılmasına yönelik uyumlaştırma çalışmalarının sonucunu belirlemek dolaylı vergilerde olduğundan daha güç olmaktadır.

Avrupa Birliğinde dolaysız vergilerle ilgili olarak yapılan çalışmalar başlıca iki amacı gerçekleştirmeye yöneliktir;

Bunlar:

1. Birlik içinde rekabet eşitliğini sağlamak,

2. Mal ve hizmetlerin serbest dolaşımını gerçekleştirmek.

Dolaysız vergiler alanında üye devletlere ait işletmelerin dengeli bir rekabet içinde bulunmaları ve sermaye hareketlerinin, vergilendirmeden dolayı engellenmemesi için, işletmelerdeki vergi yüklerinin de birbirine yakınlaştırılması gerekmektedir. Eğer dolaysız vergilerde uyumlaştırmaya gidilmezse, bir maliyet unsuru gibi kabul edilen vergi yükleri, üretim faktörlerinin maliyet fiyatlarını etkileyecek dolayısıyla üreticilerin ortak pazarda eşit rekabet içinde mücadele edebilmelerini engelleyecektir141.

Avrupa Birliği’nde işgücünün ve sermayenin serbest dolaşımının gerçekleştirilmesi dolaysız vergilerin uyumlaştırılmasını gerektirmektedir. Dolaysız vergiler alanında uyumlaştırma çalışmalarının amacı üye devletler arasında kurulacak bir ortak pazarda yalnız malların değil, sermayenin de serbestçe dolaşabilmesinin sağlanması amacına yatmaktadır. Bu amaca ulaşabilmek için faiz ve kar paylarında yapılan vergi kesintileri ile kurum karları üzerinden alınan

140Avrupa Birliği’nin Vergilendirme Politikası ve Türkiye'nin Uyumu’, İKV Yayınları ,

Temmuz, 2001, s.59.

141 Kamil Güngör, ‘ Avrupa Birliği’nde Vergi Uyumlaştırması ve Vergi Uyumlaştırma Politikası’,

vergilerin uyumlaştırılması gerekmektedir. Uyumlaştırma çalışmalarının bu aşamasında gelir vergisi kapsam dışında bırakılmış, çalışmalar daha çok üye ülkelerde geçerli kurumlar vergisi yüklerinin uyumlaştırılması alanında yoğunlaştırılmıştır142.

Dolaysız vergiler alanında Birlik kurumları açık bir şekilde yetkilendirilmekte, buna karşılık dolaysız vergiler alanında özel bir yetkilendirme hükmü yer almamaktadır. Ancak bu durum üye devletlerin ulusal vergi yasalarını dört temel serbestiye ( malların, kişilerin, hizmetlerin ve sermayenin serbest dolaşımı) uygun olarak oluşturmaları gereğini ortadan kaldırmamaktadır143.

Avrupa Toplulukları Adalet Mahkemesi, dolaysız vergilerin Topluluğun yetki alanına girmediğini kabul etmekle birlikte, artık yerleşik hale dönüşen içtihadına göre; ‘ Dolaysız vergiler kendi yetki alanlarında kalmış olsa bile, üye devletlerin bu yetkilerini her şeye rağmen Topluluk hukukuna uygun olarak kullanmak zorundadırlar’ denilmektedir144.

Bu alanda bakıldığında Kurumlar Vergisi alanında uyumlaştırma çalışmalarının yoğunluk kazandığı görülmektedir. 1990 yılında, şirketlerin vergilendirmesine ilişkin olarak Komisyonun Bağımsız Uzmanlar Komitesi’nin (Ruding Committe) raporu, şirketlerin vergilendirilmesinde üye ülkelerdeki farklılıkların Tek Pazarın isleyişine olumsuz etkilerini ve çözüm yollarını ortaya koymaktadır. Söz konusu rapor hakkındaki kararda, üye ülkeler arası gelir transferlerinin çifte vergilendirilmesinin önlenmesi, şirketlerin dağıttıkları kar paylarından stopaj vergisinin ortak bir orandan belirlenmesi, transfer fiyatlarıyla ilgili Tahkim Sözleşmesinin kabul edilmesi, kurumlar vergisinde vergi tabanının

142 Ayşe Günay, ‘ Türk Vergi Sisteminin Avrupa Birliği Vergi Sistemi ile Uyumlaştırılmasının Türk

Anayasa Hukuku ve Türk Vergi Hukuku Açısından Değerlendirilmesi’ , Vergi Sorunları, S:140, Mayıs, 2000, s.133.

143 Billur Yatlı Soydan, ‘Avrupa Birliği’nde Dolaysız Vergiler: Uyumlaştırmak ya da

Uyumlaştırmamak’, Avrupa Birliğine Geçiş Süreci ve Türk Kamu Maliyesinin Uyumu, 17.Türkiye Maliye Sempozyumu, TÜRMOB Yayınları-185, 2002, s.148.

uyumlaştırılmasının zorlukları üzerinde durulmuştur145. Komite, çifte vergilendirmenin önlenmesi için, transfer fiyatlandırmasının düzenlenmesini, iki taraflı vergi anlaşmaları ağı oluşturulmasını, yurt dışı zararlarının ele alınmasını; kurumlar vergisi bakımından ise, üye ülkelerin kurumlar vergisi sistemlerindeki ana unsurların uyumlaştırılmasını önermektedir146.

Özellikle dolaysız vergilerle ilgili olarak Birlik içinde bugüne kadar istenen çalışmaların yapılamadığı görülmektedir. Ancak hemen belirtmek gerekir ki, aslında Avrupa Topluluğu’nun kuruluşundan beri dolaysız vergiler ve özellikle de kurumlar vergisi alanında çok sayıda uyumlaştırma çalışmaları yapılmış, ancak bunların çoğu, üye devletlerin egemenlik haklarının en önemli göstergelerinden biri olan vergilendirme konusunda yetki devrinde bulunma isteksizliklerine takılmıştır147.

Bugün gelinen nokta itibariyle, yapılan tüm çalışmalara rağmen dolaysız vergiler alanında çok değişik sebepler nedeniyle beklenildiği ölçüde başarı sağlanamamıştır. Bunun en önemli nedenlerinden birisi ise, üye ülkelerdeki vergi sistemlerinin önemli farklılıklar göstermesidir. Gerçekte bu farklılıklar nedeniyle birlik içinde haksız vergi rekabetinden bahsedilmekte ve bunu önlemeye yönelik tedbirler alınmaktadır.

Üye ülkeler arasındaki haksız vergi rekabetinin önlenmesine yönelik olarak, dolaysız vergiler alanında yapılacak uyumlaştırma çalışmalarının özünde şu ilkeler yer almaktadır148;

a) Üye ülkelerdeki vergi sistemleri ve uygulamaları işletmelerin büyüme ve gelişmelerine engel olmamalıdır,

145 Fazıl Aydın, ‘ Avrupa Birliği’nde Kurumlar Vergisinde Uyumlaştırma’, Vergi Sorunları,

Sayı:164, Mart, 2003, s.92.

146 Öğüt, a.g.m., s.220.

147 Funda Başaran Yavaşlar; Rekabet İstemi Zoru Gerçekleştiriyor mu? ‘ AB ve Konsolide Bir

Kurumlar Vergisi Matrahı’, Avrupa Birliğine Geçiş Süreci ve Türk Maliyesinin Uyumu, Türmob Yayınları-185, Mayıs, 2002, s.352.

b) Gerek üye ülkelerin ve gerekse Birliğin mali kaynakları verimli şekilde kullanılmalı ,sermaye hareketleri ve yatırımların dağılımı ekonomik ve sosyal araçlara cevap verebilmelidir,

c) Birlik içi mal ve hizmet dolaşımı herhangi bir sınırlama olmaksızın tam olarak

sağlanmalı, sadece vergisel amaçlarla sermaye ve yatırımların bir ülkeden diğerine akışı önlenmemelidir.

1993 yılında Komisyon Gelir Vergisi alanında üye devletlere bağlayıcı olmayan bir tavsiye de bulunmuştur. Bu tavsiyesinde, bir üye ülkede ikamet eden kişiler ile ikamet etmeyenleri birbirinden ayırt edici kurallar ortaya koymuştur.1997 yılında görüşülmeye başlanan zarar verici olduğu kabul edilen vergi paketi kapsamında sermaye piyasalarının zarar görmesinin önlenmesi amacıyla üye devletler, tasarruflardan elde edilen gelire, o geliri elde eden kişinin ikamet ettiği devlet tarafından bir vergi oranı uygulanması konusunda anlaşmışlardır149.

Ülkeler arasındaki vergi rekabeti, genellikle, iş hayatına uygun bir ortam hazırlamak için bir vasıta olarak kullanılmıştır. Son yıllarda, üye devletler, bu nevi bir vergi rekabetinin yol açabileceği çeşitli negatif etkileri- vergi tabanının aşınması, rekabetinin bozulması ve Avrupa Birliği Devlet Yardımı Kurallarında meydana gelebilecek olası ihlaller- analiz etmeye başlamışlar ve zararlı vergi rekabetini engelleme açısından tartışmalara yönelmişlerdir. 1990’lardaki konsept 1996/1997’de ilerleme göstermiş ve bu tartışmalar 1 Aralık 1997’de ECOFİN Konseyi’nin kabul ettiği ‘ vergi paketi’ anlaşmasına yol açmıştır150. Vergi paketi ile üye devletler Tek Pazarın isleyişine zarar verebilecek uygulamaları ortadan kaldırmak amacıyla mali politikaların bir ölçüde koordine edilmesini taahhüt etmişlerdir.

148 DTM, a.g.r., s.41.

149www.ikv.org/tr/pdfs/961fd1e2.pdf. (Erişim:27.09.2005). 150 Öğüt, a.g.m., s.221.

1997 yılında görüşülmeye başlanan ve 2003 yılında kabul edilen, zarar verici rekabeti önlemeye yönelik vergi paketi üç düzenleme içermektedir; İşletme vergilemesinin temel kuralları (Code of Conduct), faiz gelirlerinin vergilendirilmesi ve bağlı işletmeler arasında sınır ötesi faiz ve gayri maddi hak bedeli ödemeleri üzerindeki stopaj hakkında açıklamalar.

İşletme Vergilemesine İlişkin Temel Kurallar, kanuni bağlayıcılığı olmayan bir araçtır. Üye devletlerin zararlı vergi rekabetine yol açan uygulamalarından kaçınmaları için siyasi bir taahhüt niteliğindedir. Temel kurallar, Avrupa Birliği dahilinde işletme faaliyetlerinin yürütüldüğü yeri belirleyebilecek düzenlemeleri kapsamaktadır. Yasal bağlıyıcılığı olmamasına rağmen, Avrupa Birliği içinde zararlı iş alanı vergi önlemlerini açıklamak için tüm üye devletler için politik bir bağlıyıcılığı bulunmaktadır.

Temel kurallar hiçbir biçimde bir üye devlette uygulanan genel kurumlar vergisi oranına atıfta bulunmamaktadır: Kurumlar vergisi oranının düşürülmesi- o üye devlette yer alan bütün şirketlere uygulanabilir olmak şartıyla- adil bir vergi uygulaması olarak kabul edilmektedir151. Temel kurallar, genel vergi oranı sabit kalıp değişmezken, matrahın doğru olarak belirlenmesi veya indirilmiş vergi oranlarını uygulanması suretiyle şirketlerin vergi yükünü önemli ölçüde azaltan düzenlemeleri ele almaktadır.

Vergi paketinde yer alan bir diğer düzenlemede faiz gelirlerinin vergilendirilmesi konusudur. Bu konuda ise ülkelere seçimlik bir hak sunulmuştur. Buna göre, faiz gelirlerini elde eden ülke, ya elde edilen gelir üzerinde kaynakta vergilendirme yapacak ya da faiz geliri konusunda diğer ülkeye bilgi verecektir.

Tasarrufların vergilendirilmesi konusunda yapılan düzenlemelerin amacı ise; ikametgahın bulunduğu üye devletçe faiz ödemesi niteliğindeki tasarruflardan elde edilen gelirin belli bir orandaki vergiye tabi tutulmasıdır. Uygulamada ise bu

düzenlemenin alanı mukim olmayanların tasarruflarının vergilendirilmesi ile sınırlı kalmakta, üye devletleri mukimlerini vergilendirmede serbest bırakmaktadır.

Gayri maddi hak bedelleri ve faizlere ilişkin yönerge teklifi ise, aynı gruba ait olup farklı üye devletlerde kurulu bulunan şirketler arasındaki bu türden ödemeler üzerindeki vergi tevkifat’ını ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır. Yönerge teklifi hangi ödemelerin vergi tevkifat’ı dışında tutulacağını tespit etmektedir. Bunlar, borçlanmalar ile bağlantılı olarak, bir üye devletteki şirket tarafından, diğer üye devletteki bağlı şirkete veya işyerine yapılan her türlü faiz ve gayri maddi hak bedeli ödemeleridir152.

Avrupa Birliği mevzuatı 1969’lardan beri şirketler için sermayenin arttırılması, birleşmeler, mal varlıklarının devri, aktiflerin devri, ana şirket/ bağlı şirket ilişkileri gibi konuların vergilendirilmesine yönelik ortak bir sisteme sahipti.

Ortak şirketlerin karlarının çifte vergilendirilmesini engelleme ve doğrudan vergilendirme alanında vergi makamlarının karşılıklı yardımlaşmalarını sağlamak amacıyla, tali mevzuat da getirilmiştir.Bu tali mevzuat, şirketlerin tek pazarın faydalarından yararlanabilmek için, farklı üye devletlerden sınır ötesi işlemler yapması halinde karşılaşılabilecek zorlukları azaltmayı amaçlıyordu.

2- AVRUPA BİRLİĞİ KURUMLAR VERGİSİ UYUMLAŞTIRMA