• Sonuç bulunamadı

2.4. Turizm Sektörünün Bölgesel Gelişmişlik Farklarını Azaltmadaki Rolü

3.1.7. Beyşehir’in Alternatif Turizm Olanakları

3.1.7.3. Beyşehir’in Göl Turizmi

Antik çağlarda “Karallis” ve “Skleros” isimlerine sahip olan Beyşehir Gölü, güney ve batıda Toros Dağları, doğuda Erenler ve kuzeydoğusunda Anamas ve Sultan Dağları tarafından çevrelenmiştir (Muşmal, 2008:222). Tektonik yapılı karstik bir göl olan Beyşehir Gölü, Van ve Tuz Göllerinden sonra Türkiye’nin üçüncü en büyük gölüdür ve tatlı su gölleri arasında da birinci sıradadır (Alperen, 2001:9; Özdemir, 2016:92). Deniz seviyesinden 1120 metre yükseklikte olan ve 656 km2 alana sahip olan gölün derinliği konusunda ise farklı görüşler mevcuttur (Özdemir, 2016:92-93). Beyşehir Gölü farklı balık türlerine ev sahipliği yaptığı için olta balıkçılığına uygun olmasının yanı sıra Üstünler-Yarbaşı Plajı sayesinde plaj turizmi

ve sörf turizmi içinde olanaklar barındırmaktadır (Özdemir, 2016: 93-94). Ayrıca günbatımı sırasında göl ve Anamas Dağlarının oluşturduğu görünüm açısından dünyada birinci derece gruplar arasında yer almakta ve bu özelliği ile özellikle fotoğrafçılıkla ilgilenen ziyaretçiler tarafından tercih edilmektedir (Alperen, 2001:9). Beyşehir Gölü 33 tane adaya sahiptir (Özdemir, 2016:93). Bu adalardan belli başlı bazıları şunlardır(Alperen,2001:11-13; Özdemir, 2016:96-98;

http://www.beysehir.bel.tr, 2017);

 Mada (Kazak) Adası: Adaya Farsça ’da “dişi hayvan” anlamına gelen Mada denilmekle birlikte 1865’te adaya yerleşen Kazaklardan dolayı “Kazak

Adası” da denilmektedir. Mada Adası 8220 hektar yüz ölçümü ile

Beyşehir’in en büyük ve üzerinde yerleşimin olduğu tek adasıdır. Günümüzde adada bulunan köyde Yörükler yaşamaktadır.

 Hacı Akif Adası: Beyşehir’e 25 km uzaklıkta bulunan ada ismini bölgede bulunan ünlü tarihi evin sahibi olan Hacı Akif Efendi’den almıştır. 100 metre büyüklüğünde ve sarkıt-dikitleriyle ünlü bir mağaraya sahip olan ada ayrıca oldukça çeşitli böcek türlerini de barındırdığı için milli park alanı içindedir.  İğneli Ada: En yüksek noktası 1282 metre olan İğneli Ada geniş kumsalları

ve tarihi kalıntıları ile turistik açıdan önemli bir potansiyele sahiptir.

 Aygır Adası: 1055 dekarlık alana sahip olan ve en yüksek noktası 1260 metre yükseklikte bulunan ada doğa ve kumsallarıyla dikkat çekmektedir. Ayrıca ada da tarihi bir kilise kalıntısı bulunmaktadır.

 Orta Ada: 2500 dekarlık alana sahip olan ada İğneli Ada ve Aygır Adasının 200 metre yakınında yer almaktadır ve bu adalarla boğaz oluşturmaktadır. Adada tarihi eser kalıntıları ve yoğun biçimde yer alan ardıç ağaçları dikkat çekmektedir.

 Kes Adaları: En yüksek kısmı 1134 metre genişliği 1645 dekar olan ada 10 tane küçük adanın birleşiminden meydana gelmiş otlak biçimindedir. Bu adalara “içeri-dışarı adalar” ve “köy adaları” da denilmektedir.

 Kızılada: Kurucuova Köyü yakınlarında bulunan ada 110 dekar genişliğindedir ve en yüksek noktası 1142 metredir. Tarihi eser kalıntılarının

da bulunduğu adada yerel halk tarafından ekim-biçim amacıyla da kullanılmaktadır.

 Çeçen Adası: 595 dekarlık alana sahip olan ada “Aşağıağıl, Terkenli, Hacı

Osman, Gavur Adası “ gibi isimlerle de anılmasa da Kurtuluş Savaşı’nda

Çeçenlerin bölgede göstermiş oldukları yoğun mücadele nedeniyle adaya Çeçen Adası adı verilmiştir. Adada çiftlik evleri ve tarihi eser kalıntıları yer almaktadır.

 Gölkaşı Adası: 565 dekarlık alana sahip olan adanın en yüksek noktası ise 1138 metredir.

 Eşek Adası:140 dekarlık alana sahip olan adanın en yüksek noktası 1139 metredir. Adada Selçuklu Döneminden kalma tarihi eser kalıntıları yer almaktadır.

 Akburun Adası: 60 dekarlık alana sahip olan ve en yüksek noktası 1128 metre olan adaya “Ömer Çavuş Adası” da denilmektedir. Adada eski mezar taşları ve tarihi eser kalıntıları mevcuttur.

 Kirse Adası: Gölün en derin kısmında bulunan ada Kirse Boğazı vasıtasıyla Mada Adası’ndan ayrılmaktadır. Adada yer alan kilise kalıntısı 1878 yılında Alman araştırmacı Hirschfeld tarafından incelenmiştir.

 Kız Kulesi: Kubad-Abad Sarayına 3,5 km uzaklıkta bulunan adada yer alan ve günümüzde sadece kalıntıları bulunan yapı zamanında Kubad-Abad Sarayının harem dairesi olarak kullanılmıştır. Çeşitli kuşları da barındıran adaya “kuş cenneti” benzetmesi de yapılmaktadır.

 Höyük Adası:20 dekar genişliğine sahip adada tarihi mezar ve kalıntılar mevcuttur. Ayrıca ada tarıma elverişlidir.

 Mındıras Adası: Roma Dönemine ait kalıntıların yer aldığı ada Gurgurum olarak anılan ve Beyşehir Gölünün altında kalan günümüzde hala görülebilen Gurgurum Kentine de ev sahipliği yapmaktadır.

 Kül Adası: Beyşehir Gölünün doldurulmasıyla oluştuğu rivayet edilen ada 10 dekarlık genişliğe ve 118 metre yüksekliğe sahiptir.

Beyşehir’in ekonomisi ve kalkınması açısından son derece önemli bir yere sahip olan göl geçmişten günümüze pek çok sorunla başa çıkmaya çalışmaktadır. Hem

erozyon gibi doğal nedenler hem de çeşitli projeler nedeniyle yıllar içinde gölün sularında ciddi boyutlarda çekilmeler meydana gelmiş bu durum bitki ve hayvan türlerinde tahribata neden olmuştur.

Günümüzde gölün su seviyesindeki düşüşlerin temel nedeni Konya Ovasına su taşıyan Çarşamba Kanalıdır. Diğer önemli nedenler ise düdenlerin ve Isparta İl sınırı dâhilindeki pompalarla suyun çekilmesi ve Kıreli Sulama Projesi kapsamında göl suyunun başka bölgelere aktarılmasıdır. Tüm bu müdahaleler sonucunda gölde yaşayan balık türleri 12’den 5’e düşmüş, kuş türleri ise 210’dan 30’a gerilemiştir (Alperen,2001:14-15).

Benzer Belgeler