• Sonuç bulunamadı

Bekâr Katılımcıların Evlilikle İlgili Beklentileri

BÖLÜM 3: BULGULAR VE YORUM

3.2. Bekâr Katılımcıların Evlilikle İlgili Beklentileri

Bu başlık altında bekâr katılımcıların engel durumlarının ortaya çıkış zamanı, fölrt durumları, düşündükleri evlilik yaşı ve çocuk sayısı, ön gördükleri evlenme şekli, eş tercihine ilişkin veriler aşağıda yer almaktadır.

Tablo 7:

Bekâr Katılımcıların Engel Durumlarının Çıkış Zamanı

Ortaya Çıkış Zamanı Sayı Yüzde

Doğuştan 32 66,7

Sonradan 16 33,3

Toplam 48 100

Araştırmaya katılan bekâr engellilerin %66,7’sinin engel durumu doğuştan olup %33,3’ünün engel durumu sonradan ortaya çıkmıştır.

Doğuştan engelli olan bireyler, toplumun kendilerini güçsüz olarak görmesini içselleştirmesi nedeniyle kendilerini eksik biri olarak hissedebilirler. Öte yandan engellilikle ilgili olumsuz tamlamalar kişinin kendisini engelli olarak kabul etmeme, durumunu inkâr etme gibi davranışlar da sergileyebilir. Doğuştan engelli bireyler için destekleyici çevre olanaklarını sağlamak önemlidir (İçağasıoğlu Çoban, 2003:47). Doğuştan engelli olanlar ve aileleri bu duruma uyum sağlayarak yaşamlarını organize edebilir ancak sonradan engelli olanlar ve aileleri için gelecek belirsiz olabilir, aile ve sosyal ilişkiler değişebilir. Bu durumda engelli kişinin benlik algısı yeniden düzenlenir. Ama doğuştan engelli olanlarda çocukluktan itibaren benlik algısı olumsuz gelişmişken sonradan engelli olanlarda önceki kişilik gelişimleri ve benlik algıları pozitiftir. Bu durum engelliliğin getirdiği güçlüklerle başa çıkmada kişiye yardımcı olabilir. Sonradan engelli olan kişilerin olumsuz benlik imajı geliştirmemesi için destekleyici bir çevre önemlidir (Mackelprng ve Sasgiver, 1999; Akt. İçağasıoğlu Çoban,2003:48-49).

Tablo 8:

Bekâr Katılımcıların Flört Durumu

Flört Durumu Sayı Yüzde

Evet 9 18,8

Hayır 39 81,3

Toplam 48 100,0

Araştırmaya katılan bekâr engellilerin %18,8’inin flörtü varken %81,3’ünün flörtü yoktur.

Araştırmaya katılan bekâr engellilerin çoğunun flörtü olmaması dikkat çekicidir. Bu durum kişilerin engel durumlarından dolayı özgüven düşüklüğünden kaynaklanıyor olabilir. Ayrıca mimari erişilebilirliğin elverişsiz olması, engellilerin potansiyel eşleriyle tanışma imkânlarının da önüne geçebilmektedir.

Tablo 9:

Bekâr Katılımcıların Cinsiyetlerine Göre Flörtlerinin Engel Durumu Cinsiyet Flörtün Engel Durumu

Toplam Evet Hayır Erkek - 6 6 - 100 100 Kadın 1 2 3 33,3 66,7 100 Toplam 1 8 9 11,1 88,9 100

Bekâr katılımcıların cinsiyetlerine göre flörtlerinin engel durumunu incelediğimizde flörtü olan erkeklerin flörtlerinin hiçbirinin herhangi bir engeli yokken; flörtü olan kadınların %33,3’ünün flörtü engelli, %66,7’sinin flörtü engelli değildir.

Erkek evli katılımcıların eş tercihlerinde olduğu gibi erkek bekâr katılımcılar da flörtlerinin engelli olmasını tercih etmemekte, kadın katılımcılar ise flörtlerinde engelli partner seçebilmektedir. Kadınların engel durumundan kaynaklı dezavantajlı konumlarının her yaşta devam ettiği söylenebilir.

Flört eden katılımcıların çoğunun flörtlerinin engel durumu olmaması, engellilerin flörtleşmek için genellikle birbirilerini tercih etmediklerini göstermektedir. Bu noktada,

çok farklı etkenler işin içine girebilir. İki flörtün de engel durumunun mevcut olması, hem sosyal, hem psikolojik hem de fiziksel anlamda farklı zorluklar ortaya çıkarıyor olabilir.

Tablo 10:

Bekâr Katılımcıların Düşündükleri Evlilik Yaşı

Yaş Sayı Yüzde

22-25 16 35,6

26-29 19 42,2

30+ 10 22,1

Toplam 45 100

Bekâr katılımcıların %35,6’sı 22-25 yaşında, %42,2’si yaşında, %22,1’i 30 yaşında veya sonrasında evlenmeyi düşünmektedirler.

Yaşanan toplumsal değişimin evlilik üzerindeki etkilerinden biri de evlilik yaşının artmasıdır (Kongar, 2000: 599). Bu bağlamda engelli bekâr popülasyonu da daha yüksek bir yaş aralığında evliliği düşünmektedir. Genç yaştaki engellilerin evliliğe geçişlerini ve kendi kendilerine yetebilmelerini sağlayabilmek adına araştırmalar yapılıp uygulamalar geliştirilmesinin faydalı olabileceği düşünülmektedir.

Tablo 11:

Bekâr Katılımcıların Evlilik İçin Düşündükleri İdeal Evlilik Yaşı

Yaş Sayı Yüzde

23-25 20 43,5

26-30 26 56,5

Toplam 46 100

Araştırmaya katılan bekâr engellilerin %43,5’i ideal evlenme yaşının 23-25 yaş aralığında olduğunu düşünürken %56,5’i 26-30 yaş aralığının evlenmek için ideal olduğunu düşünmektedir.

Katılımcılar arasında düşünülen evlilik yaşını 30 yaş ve üzerine kadar belirleyen %22,1’lik kısım varken ideal evlilik yaşı 30’un üzerinde çıkmamaktadır. Genç yetişkinlik döneminde, insanlar yakın ilişki içerisinde olacakları kişileri ararlar. Yaşamın bu döneminin başarılı geçmesi, engelli bireyler için eğitim, ulaşım, çalışma gibi fırsatların artırılmasına bağlıdır. Onlara verilen fırsat ve haklarla doğru orantılı

olarak kendilerinden beklenen eş bulma, evlilik yapma, çocuk sahibi olma gibi toplumsal görevleri de başarıyla yerine getirebileceklerdir (İçağasıoğlu Çoban,2003:51)

Tablo 12:

Bekâr Katılımcıların Düşündükleri Çocuk Sayısı

Çocuk Sayısı Sayı Yüzde

İstemiyorum 3 6,4

1 çocuk 4 8,5

2 çocuk 27 57,4

3+ 15 27,6

Toplam 47 100

Araştırmaya katılan bekâr engellilerin %6,4’ü çocuk istememekte, %8,5’i 1 çocuk, %57,4’ü 2 çocuk ve %27,6’sı 3 veya daha fazla çocuk istemektedirler.

Bekâr engellilerin çocuk beklentisi toplumun genelinden çok farklı gözükmemektedir. Bekâr engellilerin büyük çoğunluğu çocuk istemekte ve ortalama 2 çocuk istekleri bulunmaktadır. Ancak kadın katılımcıların bir kısmı, çocuklarına yetersiz gelme, çocuklarının da engelli olma gibi kaygıları olduğunu ifade etmişlerdir. Toplum içerisinde cinsiyete dayalı kadın ve erkekten beklenen roller bulunmaktadır. Kadınlar için bu roller erkeklere göre daha dezavantajlı olabilmektedir. Kadına yüklenen bu roller içinde Oppong ve Abu (1985) ile Booth ve Worthman'un (1998) da belirttiği gibi, en önemli roller annelik ve eş olma üzerine odaklanmaktadır. (Akt; Burcu, Şahin ve Kamanlıoğlu, 2006:3). Engelli birey kendini değerlendirirken toplumun olumsuz tutumunu içselleştirerek kendini aşağı görme ve yetersiz hissetme eğiliminde olabilir (Vaidya, 2015: 519). Bu yüzden gerçek potansiyelini kullanamaz hale gelebilir (Yatkın, 2013). Kadın katılımcıların, ileride çocuklarına yetersiz gelme konusundaki kaygıları da bunu kanıtlar niteliktedir.

Tablo 13:

Bekâr Katılımcıların Öngördüğü Evlenme Kararının Şekli

Evlilik kararı Sayı Yüzde

Kararı sadece evleneceğim kişiyle birlikte veririz. 11 22,9 Kararı evleneceğimiz kişiyle birlikte veririz ama sonra

anne babalarımızın rızasını alırız.

29 60,4

Kararı ailem verir sonradan benim onayımı alır. 6 12,5

Kararı ailemle birlikte veririz. 2 4,2

Toplam 48 100

Araştırmaya katılan bekâr engellilerin %22,9’u evlenme kararını sadece evleneceği kişi ile birlikte vereceğini, %60,4’ü kararı evleneceği kişiyle birlikte verdikten sonra ailelerin rızalarını alacağını, %12,5’i evlenme kararını ailesinin verip sonrasında kendi onayını alacağını, %4,2’si ise aileleriyle birlikte evlenme kararını vereceklerini belirtmişlerdir.

Kişi, evlenme kararını evleneceği kişiyle karar verse bile aile büyüklerinin rızasını alarak içinde bulundukları toplumda bunu meşru göstermek isterler (Sarı, 2014: 29) Katılımcıların çoğunun “Kararı evleneceğimiz kişiyle birlikte veririz ama sonra anne babalarımızın rızasını alırız” yanıtı da aile kurmanın bireysel bir karar gibi görünmesine rağmen sosyal değerlerden bağımsız olamayacağının kanıtıdır.

Tablo 14:

Bekâr Katılımcıların Engelli Eş Tercih Durumu

Görüş Sayı Yüzde

Eşimin de benim gibi engelli olmasını tercih ederim. 1 2,1 Eşimin engel oranının benimkinden daha düşük

olmasını tercih ederim. 5 10,4

Engelli bir eş tercih etmem. 15 31,3

Engelli olup olmaması fark etmez. 27 56,3

Toplam 48 100

Araştırmaya katılan bekâr engellilerin %2,1’i eşinin kendisi gibi engelli olmasını tercih ettiğini, %10,4’ü eşinin engel oranının kendisininkinden daha düşük olmasını tercih

ettiğini, %31,3’ü engelli bir eş tercih etmeyeceğini, %56,3’ü eşinin engelli olup olmamasının fark etmeyeceğini belirtmiştir.

Katılımcılara neden eşlerinin engel oranının kendilerininkinden daha az olmasını veya hiç olmamasını istedikleri sorulduğunda ise; kendi yapamadıklarını eşlerinin yapabilmesini istediklerini belirtmişlerdir. Eşinin de kendisi gibi engelli olmasını tercih eden katılımcı ise eşinin engelinin kendi engelinden farklı olmasını, böylece birbirlerini tamamlayabileceklerini ifade etmiştir. Engelli bir eş tercih etmeyen katılımcılar ise iki engelli ile evliliğin yürümeyeceğini, kendi yapamadığı işleri eşlerinin yapabilir olması gerektiğini, çocuk bakımında zorlanacaklarını belirtmişlerdir.

Engelli eş tercih etmeyen, eşinin kendi gibi engelli olmasını isteyen ya da engel oranının kendininkinden düşük olmasını isteyen katılımcıların yanıtlarına bakıldığında, engellilerin evlilik sorumluluklarını yerine getirme konusunda ortak kaygıları olduğu söylenebilir.