• Sonuç bulunamadı

Bebeklerin sosyal gelişiminde önemli olan öğeler

2.4. Günümüzde bebeklerin öğrenim şekilleri ve Otizme bakış açısı

2.4.3. Bebeklerin sosyal gelişiminde önemli olan öğeler

2.4.3.1 Yüz ifadelerini anlama

Yetişkinlerin yüzden bilgi alma amaçlı kullandıkları beyin alanlarının bir çoğu bebeklerde ilk bir kaç aylık dönem içersinde etkin konumdadır. Gelişime bağlı olarak beyin bölgelerinin içinde artan profesyonelleşme ve beynin farklı bölgelerinin

bütünleştirilmesi de bir süre sonrasında gelişir ve etkin duruma gelir. Özellikle beyin bölgeleri farklı yüzsel uyarılara tepki verir. Bu spesifik uyarılar gözün bakış hizası, göz teması kurma, sesle ve yüz ifadesi ile ilgili duygusal gösterimlerdir.

2.4.3.2. Yüzü tanıma

İnsan zihni başka insanların yüzlerini tanır ve bu tanıma işlemine göre onlara çeşitli tepkiler verir. Yeni doğan bebekler yüz tanıma kabiliyetini çok hızlı gösterirler ve

diğer görsel uyaranlara nazaran yüzleri görsel olarak daha çok tercih ederler. Dört aylık olan bir bebek ters duran bir yüze kıyasla düz duran bir yüze daha çok ilgi gösterir. Bebekler 6-7 aylıkken daha önce tanımış oldukları bir yüze hiç tanımadıkları bir yüzden farklı beyin tepkileri verirler.

2.4.3.3. Göz hizası

Göz teması kurma ve göz hizasına olan duyarlılık çok erken aylarda bebekte varlık gösterir. Dört aylık bebekler dahi göz hizasına ve duygulara farklı reaksiyonlar gösterirler. Bebeklik döneminde oluşan bu göz hizasına hassasiyet fusiformdaki yüz algılama, beyin alanlarıyla daha fazla iç içe geçmiş olabilir ve uzmanlaşması sonraki dönemlerde gelişme gösterdikçe STS aktivasyonu görülür.

2.4.3.4. Birleşik dikkat

Bebekler üçüncü aylarına girdiklerinde birleşik dikkatin olduğu durumlara karşı daha duyarlı olabilirler. Bu şu şekilde kendini gösterir; göz hizaları ile bir objeye ya da bir olaya bakış, ya da sosyal bir kişiliğe bakış ile koordinelidir. Bu durum şöyle bir örnekle temsil edilebilir, herhangi bir cismi gördüğünde ve aynı anda annesini aynı kareye aldığında görmüş olduğu iki resmi birleştirmesi gibi. 8-9 aylıkken bu göndergesel bakış maddeleri; STS'yi medial prefrontal korteks'in dorsal kısmını kapsayan erişkinlerin ki gibi bir modeldir.

2.4.3.5. Duygusal algılama

Bebekler yedinci aylarına geldiklerinde çeşitli yüz ifadeleri arasındaki farkı anlayabilirler. Bunu, göresel dikkat paradigmalarında bebeklere aynı ya da farklı hisleri ifade eden yüzler gösterilip, bebeklerin bu yüz ifadelerine göstermiş oldukları yönelme ve alışkanlık tepkilerinden anlamaktayız. Bebekler 6-7 aylık döneme girdiklerinde farklı duygusal yüzlere başka başka elektriksel beyin tepkileri gösterirler. Bu gibi yüzsel duygu uyaranları prefrontal korteksin bazı bölgelerini de aktive eder. Aynı biçimde 7 aylık bir bebek aynı türden araştırma paradigmalarından sesle alakalı duygusal ifadeler arasından ayırım yapabilirler. Bu pozitif ya da negatif duygulara göre değişen tepkileri kapsar. Bu aya gelmiş bebekler iki farklı duygusal bölgeden bu duygusal bilgileri bir araya getirebilirler. Bunun birbiriyle denk düşen veya denk düşmeyen yüzsel ve sesle alakalı hisleri gösteren uyaranlara farklı tepkiler vererek gösterirler. Mesela, sinirli bir ses tonuna gülen yüz ifadesi göstermektense, mutluluk veren bir ses tonuna mutlu bir yüz ifadesi gösterirler. Bu aya gelmiş bebeklerin beyin bölgeleri temporal lob'un içindeki amyngdalayı içerir ve bu beyin aktivasyon modelleri aynı uyarıcı şekliyle karşılaşan bir erişkininkiyle benzerlik gösterir.

2.4.3.6. Başkalarının davranışlarını yorumlama

Bebekler fiziksel hareketleri ve bu hareket modellerini kapsayan toplumsal davranışlarıda ayırt edebilirler.

2.4.3.7. Canlı cansız ayırmı (biyolojik hareket)

Bu durum daha önce de vurgulandığı üzere, canlı varlıkların hareket modellerinden söz eder. Doğal hareketleri ve hareketin yönündeki doğal değişimleri içerir. Bunu objelerin hareket modelleri ile karşılaştırabiliriz, oluşan hareketler her daim

dış güç neticesinde ortaya çıkar (yani doğal ve istemli değildir) ve bu dış güç yeni bir hareket rotası oluşturmazsa aynı yöne doğru gitmeye devam eder. Bebekler insan ve obje arasındaki farklı hareket oluşumlarını ilk bir kaç ay içerisinde ayırt etmeye başlar, bu durumu görsel bakış bakış modelinden anlamaktayız. Bebekler biyolojik hareketleri tıpkı erişkinler gibi ayırt etme yoluna giderler, yani bebekler erişkinler gibi canlı cansız ayırımını çok erken dönemde fark ederler.

2.4.3.8. Farklı kişilerin davranışlarını anlamlandırmak

Bebekler 8 aylıkken başka kişilerin bir hedefe yönelen hareketlerinin sonuçların sezebilirler. Bu durumu, insanların bir cisimle oluşan ani ya da planlı hareketlerine farklı tepkiler verebilmelerinden anlamaktayız. Bebekler sıradan hareketlerin etkilerinin ne olacağına dair bir anlayış gösterirler. Örneğin, bir kişinin cansız varlıkla konuşmasına canlı varlık ile konuştuğuna oranla farklı tepki oluştururlar. Bebekler kendi fiziksel eylemlerini harekete geçirmeden önce bu eylem-etki modeline anlam yüklemektedirler. Bu çıkarımlar bebeklerin, insanları kendi doğal çevrelerinde gözleyerek bir çok bilgi edinme yetilerini göstermektedir. Bebeklerin tecrübelerinden öngörülen modelleri çıkartıp yeni yaşadıkları tecrübeleri anlayabilmek için kullandıklarını da göstermektedir (istatistiksel öğrenme).

Bebekler doğumdan itibaren duygusal ve sosyal uyarıcılara karşı hassasiyet gösterirler. Bir erişkinin sosyal zihninin birçok bölümü bebeklerin doğduğu andan itibaren onlarda da aktif olarak mevcuttur. Sosyal uyaranlara tepkide bulunan beyin bölgeleri, özellikle daha ileriki yaşlardaki beyin yapısını içerenler (subcortical) prefrontal korteks yerine subcortical'ı içerenler doğuştan itibaren faal bir biçimde mevcuttur. Fakat doğumdan bir kaç ay geçtikten sonra bebekler sosyal uyaranlara tepki olarak kortikal işlemleri kullanma aşamasına geçerler. Bu keşifler, uyaranlara tercihin ve toplumsal uyaranlara oluşan doğal ilginin insan zihninin ana yapı taşlarından olduğunu ifade eder. Bir bebeğin beyni erişkin bir kişinin beyninden daha çok toplumsal

uyaranlara tepki gösterebilir. Bebeklerin toplumsal beyinlerinin erişkininkinden daha geniş boyutta hassasiyet gösterdiği ve girdilere tepki vermeye erişkinlere oranla daha hazır oldukları düşünülmektedir (Johnson ve arkadaşları.,2005). Bebeklerin toplumsal ve başka türlü girdilere olan zihin reaksiyonları, beyin üzerinde daha dağınık bir şekil almıştır ve bu belli süre geçtikçe daha uzmanlık ve bölgesellik kazanır. Bu uzmanlaşma ise toplumsal ortamla iletişimi daha iyi sağlamayı gerektirir. Bebeğin zihni toplumsal dünyaya ileri düzeyde tepkiseldir ve insanların değişik özellikleri hakkında çok hızlı biçimde bilgi almaya eğilimlidir.