• Sonuç bulunamadı

Bdmpp Ligantının Metanol İçinde Çeşitli Metallerle Kompleksleşmes

Background tanımlama

TARTIŞMA-SONUÇ

4.3 Bdmpp Ligantının Metanol İçinde Çeşitli Metallerle Kompleksleşmes

Bdmpp ligantı ile Cu+2, Co+2, Ni+2, Ca+2 ve Mg+2 metallerinin kompleksleşmeleri IR spektrometresi yardımıyla metanol çözücüsü içinde incelenmiştir. Bu amaçla ilk olarak bdmpp ligantının metanol çözeltisi bg tanımlanmıştır.

Bdmpp ligantının metanol çözeltisi bg tanımlandıktan sonra Cu+2+bdmpp içeren karışımın IR spektrumu alınarak kompleksleşme incelenmiştir. Bdmpp ligantına ait 1598 ve 1586 cm-1’deki C=N pikleri transmitans çizgisinin üzerinde pikler vermiş oluşan bdmpp-Cu+2 kompleksine ait 1618 ve 1569 cm-1’pikler ise transmitans çizgisinin altında pik vermiştir. Bu da Cu+2 metaliyle bdmpp ligantının metanol çözücüsü içinde kompleks oluşturduğu sonucunu verir. Ayrıca sabit bdmpp

ligantına karşı ortama farklı miktarlarda Cu+2 iyonu ilave edilerek yapılan çalışmada da Cu+2 metal iyonu ile bdmpp ligantının verdiği kompleksleşmenin stokiyometrisi hakkında da bilgi edinilmiştir. Bdmpp ile Cu+2 metalinin kompleksteki Cu+2/ligant oranı 1/1 olarak bulunmuştur (Şekil 3.45).

Bdmpp ligantının Ni+2 ile metanoldeki kompleksleşmesi de bdmpp ligantı bg tanımlandıktan sonra Ni+2 ile bdmpp ligantı karışımını IR cihazında okutulması ile belirlenmiştir. Bdmpp ligantına ait 1598 ve 1586 cm-1’deki titreşimler transmitans çizgisinin üzerinde pikler verirken bdmpp-Ni+2 kompleksine ait 1614 ve 1569

cm-1’deki pikler transmitans çizgisinin altında pikler vermiştir. Bu da bdmpp ile Ni+2 metalinin metanol içinde kompleks oluşturduğunu göstermektedir. Ayrıca sabit Bdmpp miktarı baz alınarak 12 farklı bdmpp/Ni+2 karışımı ile yapılan ölçümlerde kompleksleşmenin stokiyometrisi hakkında bilgi edinilmiştir. Bdmpp-Ni+2 komplesindeki metal/ligant (Ni+2/bdmpp) oranı ½ olarak bulunmuştur (Şekil 3.49).

Bdmpp ligantının Co+2 ile metanoldeki kompleksleşmesi de bdmpp ligantı bg tanımlanarak belirlenmiştir. Bdmpp çözeltisi bg tanımlandıktan sonra bdmpp ve Co+2 içeren karışım sıvı hücresinde okutulmuştur. Bdmpp bg tanımlandığı için kompleks oluştuktan sonra bdmpp ligantına ait 1598 ve 1586 cm-1’deki titreşimler transmitans çizgisinin üzerinde çıkmıştır. Oluşan Co+2-bdmpp kompleksinin pikleri ise 1613 ve 1568 cm-1’de çıkmıştır. Sonuç olarak bdmpp ligantı ile Co+2 metali metanolde kompleks oluşturmaktadır. Ayrıca sabit bdmpp miktarı baz alınarak 12 farklı bdmpp/Co+2 karışımı ile yapılan ölçümlerde kompleksleşmenin stokiyometrisi hakkında bilgi edinilmiştir. Bdmpp-Co+2 komplesindeki metal/ligant (Co+2/bdmpp) oranı ½ olarak bulunmuştur (Şekil 3.53).

Bdmpp ligantı ile Mg+2 metalinin metanol içindeki etkileşimi de bdmpp ligantı bg tanımlanarak incelenmiştir. Bdmpp bg tanımlandıktan sonra bdmpp Mg+2 içeren karışım okutulmuş ve spektrumlarda sadece ilave edilen MgCl2 çözeltisinden

kaynaklanan pikler görülmüştür. Eğer bir kompleks oluşsaydı transmitans çizginin altında komplekse ait pikler transmitans çizgisinin üzerinde de bdmpp ligantına ait pikler bulunmalıydı. Böyle bir değişim olmadığı için Mg+2 metal iyonu ile bdmpp ligantı metanol içinde kompleks oluşturmamıştır (Şekil 3.57).

Bdmpp ligantının bg tanımlanarak Ca+2 iyonu ile bdmpp ligantının metanol içindeki etkileşimi IR spektroskopisi ile incelenmiştir. bdmpp ligantı ile Ca+2 iyonunun metanol içinde bir etkileşim yapmadıkları anlaşılmıştır. Çünkü oluşması beklenen komplekse ait hiçbir pik görülmemekte sadece ortama ilave edilen CaCl2

çözeltisinden kaynaklanan pikler görülmektedir (Şekil 3.60) .

Koordinasyon kimyası çalışan araştırmacıların en önemli problemlerinden biri katı kompleks elde etmek ve katı kompleksin karakterizasyonudur. Çoğu zaman katı komplekslerin tek kristal olarak elde edilmesi istenmektedir. Çünkü tek kristal yapıların X-Ray [70,71] ile karakterizasyonu çok kolay olmaktadır. Çoğunlukla çözelti ortamında oluşan kompleksleri tek kristal olarak elde etmek çok zor olmaktadır. Eğer kompleksleşmenin çözelti ortamında gerçekleştiği ispatlanabilirse katı kompleks elde edilme zorunluluğu ortadan kalkabilir. Çünkü bazı biyolojik aktivite çalışmaları için elde edilen katı kompleksin tekrar çözeltileri hazırlanıp kullanılması gerekmektedir [72,73]. Bu nedenle eğer kompleksleşme çözelti ortamında izlenebiliyorsa katı kompleks elde etme zorunluluğu ortadan kalkmıştır. Ayrıca çözelti ortamında yapılan kompleksleşme izlenip katı kompleks elde edilip edilemeyeceği hakkında bilgi edinmek mümkün olabilir. Çözelti ortamında kompleksleşmenin izlenmesi çalışması önem kazanmaktadır. Yapılan çalışmada bdmpp ligantının Cu+2, Co+2, Ni+2 iyonları ile metanol içinde kompleks oluşturdukları sonucuna varılmıştır. Ayrıca bdmpp ligantının metanol içinde Ca+2 ve Mg+2 iyonları ile bir kompleksleşme yapmadığı anlaşılmıştır. Bdmpp ligantının Cu+2, Co+2 ve Ni+2 kompleks çözeltileri bir çalışma için gerekli ise katı kompleks oluşturup çözelti hazırlanma zorunluluğu ortadan kalkmıştır. Ayrıca bdmpp ligantının hangi metal ile kompleks oluşturabileceği hakkında ön araştırma elde edilmiştir. Örneğin bdmpp ligantı Mg+2 ve Ca+2 metalleri ile kompleks oluşturmadığı için bu metal komplekslerini oluşturmak için çeşitli deney düzenekleri kurarak katı kompleks oluşturma çalışmaları yapmaya gerek yoktur. Ancak Co+2, Ni+2 ve Cu+2 katı

kompleks elde edilmesi mümkündür. Bu tür çalışmalar çok çeşitli ligant ve metaller için geliştirilip kullanılabilir.

Metal ligant etkileşimleri çeşitli metotlar kullanarak izlenebilmektedir. Bu amaçla en çok kullanılan spektroskopik yöntem UV-Vis spektroskopisidir. UV kullanılarak geliştirilen JOB yöntemi de metal ligant etkileşimlerinin stokiyometrisi hakkında bilgi edinmek için sıklıkla kullanılan bir yöntemdir. Bu çalışmada kullanılan lignatın bg tanımlandıktan sonra metal-ligant karışımının IR spektrumunun alınması temeline dayanan yöntem de metal ligant komplekslerinin stokiyometrisi hakkında bilgi vermiştir.