• Sonuç bulunamadı

SULTAN BAYBARS’IN HAÇLILARLA MÜCADELESİ

I. MEMLÛK HAÇLI MÜNASEBETLERİ

2) Baybars’ın Antakya’yı Ele Geçirmesi

Baybars 1260 yılında başa geçince öncelikle arka arkaya baş gösteren iç meseleleri halletmiş ve içteki otoritesini sağlamlaştırdıktan sonra sıra dış düşmanlarla mücadeleye gelmiştir. Başa geçtiğinde Baybars’ın karşısında iki güçlü düşman bulunmaktadır. Bunlardan biri Moğollar diğeri de Haçlılardır. Özellikle Suriye’de bulunan ve Frenkler denilen Haçlı grubu Memûklere rahat vermemekteydiler.71

Haçlıların bu topraklardan gönderilmesini isteyen Baybars sultanlığı boyunca bu yönde çalışmalarda bulunmuştur. Bu konuda verdiği mücadelenin sonuçlarından biri Antakya Haçlı kontluğuna son vermesidir. Antakya’nın alınması hem Haçlılar açısından hem de Baybars ve devleti açısından önemli sonuçlar doğurmuştur.72

Antakya 1098 yılında yapılan Haçlı seferi sırasında Haçlılar tarafından ele geçirilmiştir. Yapılan savaştan sonra şehirdeki Müslümanlar öldürülmüş ve burada bir Haçlı Prensliği kurulmuştur.

Haçlı Prensliğinin kurulmasından bir süre sonra bu prensliğin hâkimiyetini Bohemund ele geçirmiştir.73

70 S.Runcıman, a.g.e. s.276

71 I.Demirkent, “Haçlılar”, s. 542

72 Khowaitir, a.g.e. s.92

73 Makrizi, a.g.e. s.543

Ele geçirildikten sonra birçok savaş yapılmış ve değişik kişiler tarafından yönetilmiş olan Antakya prensliği Baybars tarafından ortadan kaldırılıncaya kadar Haçlıların hâkimiyetinde varlığını sürdürmüştür.

Antakya, Haçlılar tarafından ele geçirildikten sonra en çok onların hâkimiyetinde kalan şehirlerden biridir. 74

Baybars’ın Suriye’yi Moğollara ve Haçlılara karşı koruyacak ve onları bu topraklardan atacak şekilde bir siyaset izlemeye çalıştığı söylenebilir. Düşmanını tanıyarak ve onların durumunu bilerek hareket etmeye çalışan Baybars onları bozguna uğratmak için gerekli tedbirleri almıştır. Onların güçlerinin farkında olduğu için bütün gerekli hazırlıkları yapmaya çalışmıştır.75

1261 yılında Antakya prensliğinin ve Trablus’un başında bulunan IV. Bohemund Baybars başa geçtiğinde Moğollar ile anlaşarak Memlûklere karşı cephe almış ve onlarla savaşmaya karar vermiştir.

Bunun üzerine Suriye’deki Memlûklere ait bazı kalelere saldırılar düzenlemiştir. Baybars da 1262 yılında Antakya’ya hücum etmiştir.

Memlûk ordusu şehri tamamıyla kuşatmış ele geçirmek üzereyken Ermenistan kralı Hethum’un Haçlı ordusuna yardım etmesiyle Memlûk ordusu geri çekilmiştir.76

Baybars Haçlılar üzerine tam bir saldırı hareketi düzenlemeden önce kendisini her yönden güçlendirmeye çalışmıştır. Siyasi anlamda yaptığı çalışmalardan biri Moğolların saldırısıyla Bağdat’ta sona eren halifelik makamını Mısır’a getirmesidir.77

74 Sayime Durmaz, “Haçlılar ve Doğu Hıristiyanlığı”, Basılmamış Doktora Tezi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara,2004 s.89

75 Khowaitir, a.g.e. s.94

76 Makrizi, a.g.e. s.545

77 İbn Abdi’z-Zahir, a.g.e. s. 275

Halifeliği Mısır’da yeniden kurmakla Müslümanların önderi olma vazifesini üstlenmiştir. Ayrıca bazı ülkelerle de ittifak yapmıştır.

Bunlardan biri Altın Ordu Devleti hükümdarlarından İslâmiyeti kabul etmiş olan Berke ile yaptığı dostluk anlaşmasıdır.78

Bu arada Haçlılara karşı bazı seferler düzenlemiştir. Haçlılar üzerine düzenlediği seferlerde Yafa, Aslis ve Arsuf şehirlerini ele geçirmiştir. 1266’da da Akka üzerine yürüyen Baybars burayı alamamıştır. Baybars Haçlılara karşı verdiği mücadeleyi 1268 yılında Antakya’yı fethederek sürdürmüştür. 79

Gerekli hazırlıklar yapıldıktan sonra Mısır’dan yola çıkarak Antakya yakınlarına gelen ordu Baybars tarafından üçe ayrılmıştır.

Birinci grup Antakya’nın deniz ile bağlantısını kesmek için deniz kenarına, ikincisi Suriye ile Çukurova arasındaki geçitlere gönderilmiştir.

Baybars diğer grubu da kendi komutasına alarak Antakya’yı her taraftan kuşatmıştır.80

Kuşatma sırasında şehrin surları güçlü durumdaysa da Bohemund’un bütün kesimleri koruyabilecek sayıda askeri bulunmamaktadır. Bir de diğer devletlerden askeri yardım alamayınca yaşanan şiddetli mücadelelerden sonra şehir ele geçirilmiştir.81

Şehrin alınmasıyla birlikte uzun yıllardır varlığını sürdüren Antakya prensliği ortadan kaldırılmıştır. Yenilginin kaçınılmaz hale gelmesi üzerine Bohemund Baybars’a barış teklifinde bulunmuştur.

Yapılan anlaşmayla birlikte Haçlılar üzerine yapılan seferlere bir süre ara verilmiştir. 82

78 İbn Abdi’z-Zahir, a.g.e. s.289

79 İbn Tağribirdi, a.g.e. s. 143

80 Makrizi, a.g.e. s.550

81 Makrizi, a.g.e. s.553

82 Işın Demirkent, Haçlı Seferleri, s. 69

Antakya’nın Memlûkler tarafından ele geçirilmesinden sonra Bohemund büyük bir üzüntüye kapılmıştır. O böyle bir sonuçla karşılaşacağını hiç düşünmemiştir. Hatta bu savaş öncesinde Moğollarla ittifak yapıp Baybars üzerine saldırmayı planlamıştır. Fakat Moğollar onunla ittifak yapma konusunda acele etmemişlerdir.83

İttifak halinde olmayı düşündüğü Ermeni Krallığının da 1266 yılında Memlûkler tarafından iyice yıpratılmış olmasından dolayı ümitleri boşa çıkmıştır. Hiç beklemediği bir anda Memlûklerin saldırması onun için yenilgiyi kaçınılmaz hale getirmiştir. 84

Antakya’nın ele geçirilmesi Müslümanlar açısından çok önemli bir gelişme olmuştur. Bu galibiyetle Anadolu’daki Müslümanlar Haçlılara karşı başarılı olabileceklerini, onları yenebileceklerini anlamışlardır.

Antakya prensliği Haçlıların Urfa’dan sonra Doğu’da kurduğu ikinci büyük prensliktir. Buranın ele geçirilmesi Haçlıların Doğu’da kurdukları hâkimiyetin büyük bir darbe almasına neden olmuştur.85

Antakya prensliği bu topraklardaki varlığını yaklaşık bir asır korumuştur. Antakya’nın ele geçirilmesi Haçlıların Hıristiyanların gözünde itibarının da zedelenmesine neden olmuştur. Bundan sonra Hıristiyanlık Suriye’de hızla çökmeye başlamıştır.86

Baybars’ın Haçlılara karşı başarılı bir mücadeleyle 1268'de Antakya’yı ele geçirmesi Avrupa'da büyük yankı uyandırmıştır.

Haçlıların başarılarına karşı beslenen inanç azalmış fakat yine de yeni seferler düzenleme fikri devam etmiştir. Antakya şehri de Hıristiyanlar

83 Makrizi, a.g.e. s.566

84 S. Runcıman, a.g.e. s.277

85 Makrizi, a.g.e. s. 570

86 S. Runcıman, a.g.e. s.278

için eski önemini yitirmiş bundan sonra sadece bir sınır şehri olarak kalmıştır.87