• Sonuç bulunamadı

Bankacılık Sektöründe Yabancı Sermaye Yatırımlarınn Tarihsel

1.3. Bankacılık Sektöründe Yabancı Sermaye Yatırımları

1.3.1. Bankacılık Sektöründe Yabancı Sermaye Yatırımlarınn Tarihsel

Dünyada bankacılık sektöründe yabancı sermaye yatırımlarının geliĢimi

ile uluslararası bankacılık faaliyetlerinin ve uluslararası finansal piyasaların geliĢimi birbiriyle bağlantılıdır. Literatüre bakıldığında ilk uluslararası bankacılık faaliyetlerini, 13.-16. Yüzyıllarda Avrupa‟da Ricardi of Luca, Medici ve Fugger gerçekleĢtirmiĢtir. Bu kiĢiler Avrupa ülkeleri arasında uluslararası ticaretin finansmanıyla ilgilenmiĢ ve dönemlerinin krallarına banker olarak hizmet vermiĢlerdir. 19. yüzyılın baĢlarında ise özellikle Ġngiltere‟de uluslararası mal ticaretini finanse etmek için büyüyen ticari bankalar, sömürge ülkelerinde kurulmaya baĢlamıĢlardır. Bu yüzyıldaki bir baĢka geliĢme ise Avrupa‟nın sermaye ihracatını istikrarlı bir Ģekilde sürdürmesini sağlamak ve geliĢmekte olan ülkelere uzun vadeli krediler vermek amacıyla kurulan üniversal bankaların ortaya çıkması olmuĢtur (Demirhan, 2008: 47).

19. yüzyıl boyunca uluslararası bankacılık alanında ve uluslararası finansal piyasalarda Ġngiltere egemenliği söz konusu olmuĢtur. Ancak 20. yüzyılın ilk baĢlarında ABD‟de 1913 “Federal Reserve Act” adlı yasanın yürürlüğe girmesi ile ulusal bankaların yabancı ülkelerde Ģube açmalarına izin verilmesi ve I. Dünya savaĢının Sterlin‟in uluslararası ödeme aracı olarak konumunu sarsması sonucu, ABD ön plana çıkmıĢtır. Bu dönemde ABD bankaları dünyanın kendilerine kıyasla geri kalmıĢ çeĢitli bölgelerinde Ģube ve iĢtirakler yolu ile yayılmaya

baĢlamıĢlardır. 1950‟li yıllarda ise “Euro Dolar” piyasasının ortaya çıkması ile çesitli ülkelerin uluslararası bankaları arasındaki birlik ve dayanıĢma kurumsal bir hale gelmiĢtir. II. Dünya savaĢından sonra ortaya çıkan yasal düzenleme ve müdahaleler sonucu, kendi ülkelerindeki yasal baskılardan kaçan bankalar kısıtlamaların daha az, teĢviklerin daha fazla olduğu ülkelere yönelmiĢlerdir. I. Dünya SavaĢı sırasında ön plana çıkan ABD bankaları bu dönemde de faaliyetlerini geniĢletmiĢler ve Ġngiliz ve Fransız bankalarının hâkimiyetlerini sona erdirmiĢlerdir (Demirhan, 2008: 47).

Bretton Woods sisteminin 1970‟li yılların baĢında çökmesi nedeniyle devletler ve piyasalar arasındaki iliĢkilerde köklü değiĢimler meydana gelmiĢtir. Liberalizasyon hareketleri ve teknolojik geliĢmeler sonucunda uluslararası finansın gücü artarken hükümetlerin etkisi azalmıĢtır. Finans piyasalarında yaĢanan yeni trende ülkelerin katılımı ve bu süreçte ilerlemesi farklı boyutlarda gerçekleĢmiĢtir. New York, Londra gibi merkezler, yeni dönemde de konumlarını korurken, Tokyo ve Frankfurt gibi yeni merkezler uluslararası fon hareketlerinden önemli oranda pay almaya baĢlamıĢtır. GeliĢmiĢ ülkelerle birlikte geliĢmekte olan ülkelerden de (Singapur, Hong Kong gibi) uluslararası fon hareketlerinden önemli oranda pay alan ya da bu fon hareketlerinin gerçekleĢtiği piyasalara sahip olan ülkeler ortaya çıkmıĢtır (Harman, 2006: 48).

1980‟li yıllarda bilgisayar ve iletiĢim teknolojilerinde gerçekleĢen geliĢmeler bankacılık iĢlemlerinde maliyetleri düĢürmüĢtür. Yine geliĢen teknolojinin sunduğu imkanlarla bankalar, türev iĢlemleri de içeren yeni mali araçları devreye sokmuĢlardır. Diğer yandan kontrol ettikleri büyük ölçekli fonlar için alternatif yatırım alanları arayan emeklilik fonları, sigorta Ģirketleri, ortak yatırım fonları gibi kurumsal yatırımcılar uluslararası piyasalardaki faaliyetlerini artırmıĢtır (Küreselleşme Özel İhtisas Komisyonu Raporu, 2000: 35).

Özetle, bankacılık alanında dünyada bugüne kadar üç büyük dıĢ yatırım dalgasından söz edilebilir. Bunların ilki 1830‟lu yıllarda baĢlayan ve Ġngiliz

bankalarıyla Hollanda bankaları tarafından, yine bu ülkelerin sömürgelerine yapılan dıĢ yatırımlardır. Ġkinci dalga 1960‟lı yıllarda Amerikan bankalarının, daha sonraysa Japon bankalarının faaliyetleriyle belirginleĢmiĢtir ve geliĢmiĢ ülkelerden yine geliĢmiĢ ülkelere doğrudur. Birinci ve ikinci dalgalarda bankaların dıĢ yatırıma yönelme nedeni kendi ülkelerinin çokuluslu firmalarını izlemektir (müĢterini izle yaklaĢımı). Üçüncü dalga ise 1990‟larda ortaya çıkmıĢtır ve bu kez baĢı çeken bankalar sanayileĢmiĢ Avrupa ülkelerinin bankalarıdır. Önceki iki dalgadan farklı olarak bu defa dıĢ yatırımın gerisindeki temel amaç “müĢterinin izlenmesi” değil; doğrudan doğruya yerel finansal hizmetler talebinin karĢılanmasıdır, özellikle perakendeci bankacılıktır. DıĢ yatırımların yönü de sanayileĢmiĢ ülkelerden geliĢmekte olan ülkelere doğrudur ve belirgin Ģekilde dıĢ yatırım çeken ülkeler Orta ve Doğu Avrupa ile Latin Amerika ülkeleridir (Akçaoğlu, 2005: 18).

Uluslararası bankacılığın geliĢiminin ilk aĢamalarında bankaların müĢterilerini izlediği ve dıĢ ticaret iĢlemlerini finanse ettikleri görülmektedir. Zaman içerisinde, bankaların çalıĢtıkları Ģirketler çok uluslu yapıya dönüĢmüĢ ve söz konusu Ģirketlerin finansman ihtiyaçlarındaki değiĢiklik nedeniyle banka-çok uluslu Ģirket ortaklığı oluĢmuĢtur. Böylece bankalar “uluslararasılaĢmaya” baĢlamıĢlardır. Enerji ve dünya borç krizi gibi makro ölçekli krizlere tepki olarak uluslararası bankalar ülke risklerine daha çok önem vermeye baĢlamıĢlardır. 1990‟lı yıllardan sonra sınır ötesi bankacılığın yönü, bankaların ekonomik olarak yoğun iliĢki içerisinde olduğu ülkelere doğrudan gitmek Ģeklinde olmuĢtur. Uluslararası çapta faaliyet gösteren bankalar gerek kendi ülke firmalarını gerekse kendi ülkesiyle iĢ yapan yerli firmaları bulundukları ülkeden finanse etmeye ve yurtdıĢında “yerel” (local) banka gibi faaliyet göstermeye baĢlamıĢlardır (Yayla, Kaya ve Ekmen, 2005: 8).

1980 yılı itibariyle dünyada pek çok ülkede ulusal piyasalara giriĢi engelleyen düzenlemeler önemli ölçüde ortadan kaldırılmaya baĢlanmıĢtır. Böylece ülke ekonomileri birbirleriyle entegre olmuĢlardır. Bu durum bankacılık

sektöründe yabancı sermayenin payının artmasına neden olmuĢtur. Bu yapısal değiĢim süreci ülkeden ülkeye, bölgeden bölgeye farklı boyutlarda gerçekleĢmiĢtir. AĢağıda yer alan tablolar bu değiĢimi gözler önüne sermektedir.

Tablo 2. Gelir Seviyesi ve Bölgelere Göre Ev Sahibi Ülkenin Banka Sayıları ve Payları Bakımından KarĢılaĢtırması

1995 2000 2005 2009

Adet % Adet % Adet % Adet % TÜM ÜLKELER

Yerli 3120 80 2993 74 2805 70 2576 66

Yabancı 774 20 1058 26 1175 30 1334 34

Toplam 3894 100 4051 100 3980 100 3910 100

GELĠR GRUPLARINA GÖRE OECD

Yerli 1044 81 1070 79 1087 78 1054 76

Yabancı 237 19 280 21 315 22 332 24

Toplam 1281 100 1350 100 1402 100 1386 100

DĠĞER YÜKSEK GELĠR

Yerli 73 70 67 66 61 59 63 59 Yabancı 32 30 34 34 42 41 44 41 Toplam 105 100 101 100 103 100 107 100 YÜKSELEN PĠYASALAR Yerli 1456 82 1293 73 1143 70 1001 64 Yabancı 330 18 473 27 488 30 569 36 Toplam 1786 100 1766 100 1631 100 1570 100

GELĠġMEKTE OLAN ÜLKELER

Yerli 547 76 563 68 514 61 458 54

Yabancı 175 24 271 32 330 39 389 46

Toplam 722 100 834 100 844 100 847 100

BÖLGELERE GÖRE DOĞU ASYA VE PASĠFĠK

Yerli 254 82 272 81 289 81 282 75

Yabancı 57 18 64 19 69 19 95 25

Toplam 311 100 336 100 358 100 377 100

DOĞU AVRUPA VE MERKEZ ASYA

Yerli 664 85 602 72 500 61 418 53

Toplam 778 100 836 100 817 100 789 100

LATĠN AMERĠKA VE KARAYĠPLER

Yerli 596 75 479 65 395 65 367 61

Yabancı 198 25 256 35 217 35 232 39

Toplam 794 100 735 100 612 100 599 100

ORTA DOĞU VE KUZEY AFRĠKA

Yerli 143 82 131 77 116 71 101 64 Yabancı 32 18 40 23 48 29 57 36 Toplam 175 100 171 100 164 100 158 100 GÜNEY ASYA Yerli 133 93 143 91 148 91 139 86 Yabancı 10 7 15 9 15 9 22 14 Toplam 143 100 158 100 163 100 161 100 SAHRA AFRĠKASI Yerli 213 69 229 63 209 58 152 46 Yabancı 94 31 135 37 152 42 181 54 Toplam 307 100 364 100 361 100 333 100

Kaynak: Stijn Claessens ve Neeltje van Horen, Foreign Banks: Trends, Impact and Financial Stability, 2012, s.22.

Tablo 2 bankacılık sektöründe yabancı sermaye hareketliliğini 1995–2009 dönemi kapsamında ortaya koymaktadır. Söz konusu dönemler aralığında bankalar pay bazında ve adetsel bazda yerli ve yabancı sermaye ayrımına göre karĢılaĢtırılmaktadır. Bu karĢılaĢtırma ise tüm ülkelere, gelir gruplarına ve bölgesel dağılıma göre üç kategoride yapılmaktadır.

Tablo 2‟nin ilk kategorisi tüm ülkelerin yerli ve yabancı banka sayılarını karĢılaĢtırmaktadır. Bu karĢılaĢtırmaya göre 1995–2009 yılları arasında toplam banka sayısındaki artıĢ düĢük düzeylerde seyretmiĢtir. Bu bağlamda yabancı sermayeli bankaların payındaki artıĢın yerli sermayeli bankaların el değiĢtirmesinden kaynaklandığı görülmektedir. Oransal bazda ise; yabancı sermayeli bankaların toplam içinde 1995 yılında yüzde 20 olan payının, 2009 yılında yüzde 34‟e yükseldiği görülmektedir.

Tablo 2‟nin ikinci kategorisini ise gelir grupları açısından 1995–2009 dönemi yerli ve yabancı banka sayı ve oranlarının geliĢimi oluĢturmaktadır. Söz konusu gelir grupları; OECD, Diğer Yüksek Gelir, Yükselen Piyasalar ve GeliĢmekte Olan Piyasalar olmak üzere dört bölüme ayrılmaktadır. OECD ülkelerinde yabancı sermayeli banka sayısında yıllar itibariyle gözle görülebilir bir artıĢ vardır. Diğer Yüksek Gelir segmentinde ise yerli banka sayısında meydana gelen azalıĢtan kaynaklı yabancı sermayeli banka oranında artıĢ söz konusudur. Yükselen piyasalar incelendiğinde; yabancı sermayeli bankaların sayısında dikkate değer bir artıĢ olmasına karĢın, yerli banka sayısında önemli bir azalıĢ göze çarpmaktadır. GeliĢmekte Olan Piyasalarda ise yabancı sermayeli bankaların sayısında büyük bir artıĢ görülürken, yerli banka sayısında bir azalıĢ ortaya çıkmıĢtır.

Tablo 2‟nin üçüncü ve son kategorisi, yerli ve yabancı sermayeli bankaların 1995–2009 yılları arasındaki geliĢimini bölgesel dağılım açısından incelemektedir. Bu incelemeye göre; tüm bölgelerde söz konusu yıllar arasında yabancı banka sayısında artıĢ söz konusudur. Ayrıca toplam içerisindeki yabancı sermayeli bankaların payı yıllar itibariyle arttıĢ göstermiĢtir.

GiriĢ engellerinin kaldırılması dahil olmak üzere yurtiçi deregülasyon hareketleri, teknolojik geliĢmeler, artan finansal entegrasyon ve küreselleĢmedeki artıĢ, yabancı bankaların göreli önemini pek çok ülkede önemli derecede attırmıĢtır (Claessens, 2012: 8). Bu nedenle aĢağıda yer alan tabloda yabancı bankaların ana trendleri açıklanmıĢ ve gelir grupları ve bölgeler çapındaki temel farklılıklar vurgulanmıĢtır

Tablo 3‟de ülkeler dört gelir grubuna ayrılmıĢtır. Ġlk grup OECD ülkelerini kapsamaktadır. Ġkinci grup, diğer yüksek gelir segmenti Dünya Bankası 2000 yılı verilerine göre belirlenmiĢ ve OECD ülkeleri segmentinde yer almayan ülkelerden, üçüncü grup olan yükselen piyasa ülkeleri Standard & Poor‟s Yükselen Piyasalar ve Sınır Pazarlar endeksinde 2000 yılında yer alan ve diğer

yüksek gelir segmentine mensup olmayan ülkelerden oluĢmaktadır. Son grup olan dördüncü grup ise geliĢmekte olan ve geriye kalan diğer tüm ülkeleri içermektedir (Claessens, 2012: 9).

Tablo 3. Yatırım Yapan Ülke Açısından Gelir Grupları ve Bölgesel Dağılıma Göre Banka Sayıları ve GeliĢimlerinin KarĢılaĢtırılması

1995 2000 2005 2009 % GeliĢim 1995-2009 TÜM ÜLKELER

774 1058 1175 1334 72.35

GELĠR GRUPLARINA GÖRE

OECD TOPLAM 550 738 813 884 60.72

Batı Avrupa 389 539 625 686 76.34

Kuzey Amerika 123 162 153 159 29.26

Japonya, Avusturalya, Yeni Zelanda 38 37 35 39 2.63

DĠĞER YÜKSEK GELĠR 33 47 52 71 115.15

YÜKSELEN PĠYASALAR 147 201 225 279 89.79

GELĠġMEKTE OLAN ÜLKELER 38 56 67 77 102.63

BÖLGESEL DAĞILIMA GÖRE

DOĞU ASYA VE PASĠFĠK 39 57 58 71 82.05

DOĞU AVRUPA VE MERKEZ ASYA 25 55 69 85 240.0

LATĠN AMERĠKA VE KARAYĠPLER 64 76 65 62 -3.12

ORTA DOĞU VE KUZEY AFRĠKA 38 73 64 89 134.21

GÜNEY ASYA 12 13 15 17 41.66

SAHRA AFRĠKASI 29 37 57 81 179.31

Kaynak: Stijn Claessens ve Neeltje van Horen, Foreign Banks: Trends, Impact and Financial Stability, 2012, s.23.

Tablo 3‟te 1995–2009 dönemi için; yatırım yapan ülke açısından banka sayılarını incelediğimizde; toplamda yabancı sermayeli bankaların sayısı artıĢ göstermiĢtir. Gelir gruplarına göre; OECD‟deki yabancı yatırımcı banka sayısı özellikle Batı Avrupa (yüzde 76.34) olmak üzere önemli oranda artmıĢtır. Söz konusu artıĢ diğer gelir gruplarında da görülmüĢtür.

Yatırım yapan ülke açısından, yabancı sermayeli banka yatırımlarının adetsel değiĢimi, bölgesel olarak incelediğinde ise; Latin Amerika ve Karayipler dıĢında diğer bölgelerde artıĢ olduğu görülmektedir.

Tablo 4. Yatırım Sahibi Ülkeden Ev Sahibi Ülkeye Yapılan Yabancı Yatırımın Yüzdesel Dağılımı

EV SAHĠBĠ ÜLKE 1995

YATIRIM SAHĠBĠ ÜLKE Amerika Asya Avrupa

Orta Doğu ve

Sahra Afrikası Toplam

Sayı % Sayı % Sayı % Sayı % Sayı %

Amerika 118 63 19 10 40 21 10 5 187 100

Asya 15 17 50 56 15 17 9 10 89 100

Avrupa 92 22 38 9 235 55 60 14 425 100

Orta Doğu Ve Sahra Afrikası 2 3 4 6 15 22 46 69 67 100

EV SAHĠBĠ ÜLKE 2009

YATIRIM SAHĠBĠ ÜLKE Amerika Asya Avrupa

Orta Doğu ve

Sahra Afrikası Toplam

Sayı % Sayı % Sayı % Sayı % Sayı %

Amerika 127 57 25 11 56 25 13 6 221 100

Asya 22 17 86 65 18 14 7 5 133 100

Avrupa 121 15 60 8 522 66 84 11 787 100

Orta Doğu Ve Sahra Afrikası 4 2 12 7 33 19 121 71 170 100

Kaynak: Stijn Claessens ve Neeltje van Horen, Foreign Banks: Trends, Impact and Financial Stability, 2012, s.24.

Tablo 4‟de yatırım sahibi ülkenin, hangi ülkelere yatırım yaptığı görülmektedir. 1995 yılında Amerikalı bankaların yüzde 63‟ü kendi ülkelerinde, yüzde 21‟i Avrupa‟da, yüzde 10‟u Asya‟da ve kalanları ise Orta Doğu ve Sahra Afrikasında bankacılık hizmeti vermiĢlerdir. 2009 yılına gelindiğinde ise Amerikalı bankaların kendi ülkelerine verdikleri bankacılık hizmeti yüzde 57‟e düĢmüĢtür.

Asyalı yatırımcılar, 1995 yılında kendi bölgelerine yüzde 56, Amerika ve Avrupa‟ya yüzde 17 ve Orta Doğu ve Sahra Afrikasına ise yüzde 10 bankacılık hizmeti vermiĢlerdir. 2009 yılında ise kendi bölgelerine yaptıkları yatırımlar daha

da artarken, Avrupa‟ya yaptıkları yatırım oranında düĢüĢ yaĢanmıĢtır. Avrupalı yatırımcılar ise kendi bölgelerine 1995 yılında yüzde 55, Amerika‟ya yüzde 22, Orta Doğu ve Sahra Afrikasına yüzde 14 yatırım yapmıĢlardır. Avrupa 2009 yılında kendi bölgelerine yüzde 66 yatırım yaparken diğer bölgelerdeki yatırımlarında azalıĢ meydana gelmiĢtir. Ortadoğu ve Sahra Afrikalı yatırımcılar ise hem 1995 hem de 2009 yılında yatırımlarının büyük çoğunluğunu kendi bölgelerine yapmakla birlikte ikinci olarak Avrupa‟yı tercih etmiĢlerdir. Bu bağlamda küreselleĢme hareketleriyle birlikte bölgeselleĢme hareketlerinin de artmıĢ olduğu sonucuna ulaĢılabilir.

Tablo 5. Gelir Grupları Açısından 2007 Yılında Yerli – Yabancı Sermayeli Bankaların Bilanço Kalemlerinin KarĢılaĢtırılması

Kredi / Aktif Kredi / Mevduat Likidite Ödeme Gücü Sermaye Rasyosu Aktif Karlılığı TÜM ÜLKELER Yerli 58% 119% 22% 12% 16% 1% Yabancı 49% 111% 33% 15% 22% 1% GELĠR GRUPLARINA GÖRE OECD Yerli 65% 128% 17% 9% 13% 1% Yabancı 43% 116% 37% 11% 17% 1% DĠĞER YÜKSEK GELĠR Yerli 57% 96% 26% 12% 18% 2% Yabancı 50% 106% 31% 13% 16% 2% YÜKSELEN PĠYASALAR Yerli 51% 115% 25% 15% 18% 2% Yabancı 54% 124% 29% 15% 22% 1% GELĠġMEKTE OLAN ÜLKELER Yerli 54% 108% 26% 16% 22% 2% Yabancı 49% 88% 35% 18% 27% 1%

Kaynak: Stijn Claessens ve Neeltje van Horen, Foreign Banks: Trends, Impact and Financial Stability, 2012, s.25.

Tablo 5‟te 2007 yılı verilerine dayanarak yerli ve yabancı sermayeli bankaların bilanço kalemleri ele alınmıĢtır. Tüm ülkeler kapsamında bakıldığında, yerli bankaların toplam aktifleri içerisinde, verilen kredi payları yüzde 58 iken, yabancı bankalarda bu oran yüzde 49‟da kalmıĢtır. Yerli bankaların topladıkları mevduatı krediye dönüĢtürme oranları yüzde 119 iken yabancı bankalarda ise yüzde 111 olarak gerçekleĢmiĢtir. Yabancı bankalar ile yerli bankalar likidite oranı, borç ödeme gücü ve sermaye oranlarına göre kıyaslandığında ise yabancı bankaların performanslarının daha iyi olduğu ortaya çıkmaktadır.

Gelir gruplarına göre bakıldığında; OECD ve GeliĢmekte Olan Ülkelerde yabancı bankaların toplam aktifleri içerisinde, verilen kredi payları ve topladıkları mevduatı krediye dönüĢtürme oranları yerli bankalara göre düĢük kalmakta iken, likidite, ödeme gücü ve sermaye rasyosu açısından bu bankalar daha avantajlı durumdadırlar. Diğer Yüksek Gelir Grubu ve Yükselen Piyasalarda ise toplanan mevduatın krediye dönüĢtürülme oranı yerli sermayeli bankalara nazaran daha yüksek bir seyir izlemiĢtir.

Tablo 6. Gelir Grupları Açısından 2007 Yılında Yerli Bankacılık Sisteminde Yabancı Sermayeli Bankaların Yeri

GRUP BAZINDA ÜLKE BAZINDA

Yabancı Banka Kredileri/ Toplam Banka Kredileri Yabancı Banka Mevduatları/ Toplam Banka Mevduatları Yabancı Banka Karlılığı/ Toplam Banka Karlılığı Yabancı Banka Kredileri/ Toplam Banka Kredileri Yabancı Banka Mevduatları/ Toplam Banka Mevduatları Yabancı Banka Karlılığı/ Toplam Banka Karlılığı TÜM ÜLKELER 12% 11% 15% 41% 40% 42% GELĠR GRUPLARI OECD 10% 8% 11% 21% 20% 22% DĠĞER YÜKSEK GELĠR 46% 59% 62% 26% 25% 30% YÜKSELEN PĠYASALAR 17% 15% 19% 44% 42% 44% GELĠġMEKTE OLAN ÜLKELER 24% 25% 24% 49% 49% 50%

Kaynak: Stijn Claessens ve Neeltje van Horen, Foreign Banks: Trends, Impact and Financial Stability, 2012, s.24.

Tablo 6‟da 2007 yılı için gelir gruplarına göre yerli bankacılık sisteminde yabancı sermayeli bankaların payları ele alınmaktadır. Tüm gelir gruplarına göre toplam banka kredileri içerisinde, yabancı bankaların verdiği kredilerin payı yüzde 12 iken, OECD, Diğer Yüksek Gelir, Yükselen Piyasalar ve GeliĢmekte Olan Ülkelerde bu oran sırasıyla yüzde 10, yüzde 46, yüzde 17 ve yüzde 24‟tür. Tüm gelir gruplarına göre toplam banka mevduatları içerisinde yabancı bankaların topladığı mevduatların payı yüzde 11‟dir. Söz konusu bu oran, OECD, Diğer Yüksek Gelir, Yükselen Piyasalar ve GeliĢmekte Olan Ülkelerde sırasıyla; yüzde 8, yüzde 59, yüzde 15 ve yüzde 25‟tir. Gelir gruplarının tümüne göre toplam banka karlılığı içerisinde, yabancı bankaların karlılıklarının payı yüzde 15 iken bu oran sırasıyla OECD, Diğer Yüksek Gelir, Yükselen Piyasalar ve GeliĢmekte Olan Ülkelerde yüzde 11, yüzde 62, yüzde 19 ve yüzde 24 olmuĢtur.

1.3.2. Bankacılık Sektöründe Yabancı Sermaynin Piyasaya GiriĢ