• Sonuç bulunamadı

BAKANLIK DENETİMİNDE ÖZEL MÜZELER Kütahya Belediyesi Kent Tarihi Müzesi

Kütahya Bele diyesi Jeoloji Müzesi

Dumlupınar Üniversitesi Arkeoloji Müzesi

Tugay Anadolu Kültür, Sanat ve Arkeoloji Müzesi Dumlupınar Kurtuluş Savaşı Müzesi

Tavşanlı Belediyesi Müzesi

Kütahya Belediyesi Sıtkı Olçar Çini Müzesi

Simav Belediyesi Kent Müzesi Gülsüm Güral Müzesi

Kütahya, Hacı Bektaş Velî düşüncesine bağlı olarak Türkmen dervişlerinin (dede ve babaların) iskân faaliyetleri gerçekleştirdikleri önemli bir bölgedir. Türbe ve yatırlar, olağanüstü güç ve kuvvete haiz olduğu düşüncesiyle kutsallık atfedilen, anlatılan menkıbelerle bunu ispatlayan mekânlardır. Velî, sağlığında gösterdiği kerametlerin yanı sıra özellikle öldükten sonra anlatılan kerametlerle insanlar üzerinde koruyucu ve korkutucu özelliğini devam ettirir. Bu etkiyi devam ettirmede hiç kuşkusuz tarihi şahsiyetlerinden çok menkıbevi şahsiyetler önemlidir. Tekke ve zaviyeler şehri olan Kütahya’daki türbe ve yatırlar, Germiyan ve Osmanlı mimarisi tarzında inşa edilmiş mekânlardır (Aday, 2013).

28 Anadolu’da Türk Hâkimiyeti başladığın da Kütahya ve çevresi Germiyanoğulları Beyliğine verilmiştir. Kütahya iki kez Germiyanoğulları Beyliğine başkentlik yapmış ve bu dönemde yapılan pek çok eser günümüze kadar ulaşmıştır. Kütahya ve çevresi Osmanlı Devleti’ne Devlet Hatun’un çeyizi olarak verilmiş ve bu nedenle şehzadeler şehri olarak anılmıştır. O dönemlerden kalma pek çok cami de bulunmaktadır. Kütahya ilinde tescil edilen 119 cami bulunmaktadır (Master Plan, 2020: 87-92).

Bunlardan en öne çıkanlar Ulu Cami, Mevlevihane Cami, Yeşil Cami ve Çinili Cami’dir.

Mevlevihane Cami 14. yüzyılda Mevlevihanenin semahanesi olarak inşa edilmiştir. Erken dönem Anadolu Türk mimarisinin özgün örneklerindendir. Yeşil camii, Kütahya Mutasarrıfı Fuat Paşa tarafından 1905’te yaptırılmıştır. Köşk tipi şerefeli minaresi Kütahya’daki tek örnektir. Caminin iç süslemeleri, kubbeden tavana kadar kalem işi, kabartma, yağlı boya süslemeler, bitkisel motifler ve geometrik şekillerle bezenmiştir. Çinili Cami ise Ressam ve neyzen Ahmet Yakupoğlu tarafından 1973 yılında yaptırılmıştır. Yapı tarzı ve süsleme üslubuyla Orta Asya Türk mimarisinden bir esintiyi yansıtır. Sekizgen iki katlı ve tek kubbeli olan yapının içi kalem işi süslemelerle, dışı ise özel üretim mavi Kütahya çinileriyle süslenmiştir (Zafer Kalkınma Ajansı, 2017).

Kütahya sokakları, her köşe başında bir çeşmeyle selamlar ziyaretçilerini. Kütahya ilinde koruma altına alınan 57 çeşme bulunmaktadır. Ayrıca mezar taşları ve kitabeler de halk kültürümüzün ve tarihimizin en kıymetli eserlerindendir. Bu objelerin bizlere geçmişle alakalı tarih, sanat ve kültür yönünden belge niteliği taşıyan, kaynak teşkil eden özellikleri vardır.

Kütahya ilindeki koruma altına alınan 33 adet mezarlık ve hazire bulunmaktadır. Tarihi Bizans’a kadar dayanan Kütahya ilinde günümüze kadar kalabilen kilise ve bir de kilise kalıntısı vardır. Kütahya ilindeki koruma altına alınan türbe sayısı ise 40’tır. Kütahya’da zemin katı kahvehane, üst katı da birkaç odadan ibaret bir otel niteliği taşıyan 5 adet tarihi han bulunmaktadır (Master Plan, 2020).

Özellikle Hayme ana türbesi inanç turizmi kapsamında ziyaretçilerini beklemektedir. Osmanlı Devletinin kurucusu Osman Gazinin ninesi, Ertuğrul Gazinin annesi Hayme Ana’nın türbesi Domaniç İlçesinin Çarşamba Köyündedir. Osmanlı Padişahı II. Abdülhamid 1886 yılında Devlet Ana adıyla anılan Hayme Ana’nın kabrini buldurarak üzerine bugünkü türbeyi yaptırmıştır. Hayme Ana, Çarşamba Köyünde her yıl Eylül ayının ilk pazar günü ‘’Hayme Anayı Anma ve Göç Şenlikleri’’ etkinlikleriyle anılmaktadır (Zafer Kalkınma Ajansı, 2017: 54).

29 Kütahya eşsiz tabiatı, yöre dağlarında bulunan bakir ormanları ve çeşit çeşit endemik bitkileri ile dikkat çekmektedir. Günümüzde yeşile, doğaya hasret kalan insanoğlu temiz bir nefes almayı özler hale gelmiştir. Pek çok insan tertemiz bir havaya sahip, yemyeşil doğa içerisinde yaşamanın hayalini kurmaktadır. Kütahya; Domaniç Ormanları, Kütahya il merkezine yakın mesafedeki Çamlıca Mesire Yeri, Domaniç Domur köyde bulunan tarihi öneme sahip Mızık Çamı, Dursun Fakih Çamı ve Kütahya Kumarı köyündeki 1000 yıllık olduğu tescillenen ve hala meyve veren kestane ağaçları ile doğa turizmi adına potansiyeli olan bir ildir (Avcı, 2012: 179).

Kütahya topraklarının %53'ü ormanlarla kaplı olduğu için ilin her köşesi zengin doğa güzelliklerine sahiptir. Bu güzellikler güçlü bir çevre bilinciyle korunmakta, günübirlik olduğu kadar uzun süreli dinlenme ve kamp imkânları içinde faydalanılabilmektedir.

Kütahya ilinde çamlıca, enne barajı ve topuk yaylası olmak üzere 3 adet tabiat parkı bulunmaktadır. Kütahya’da doğa turizmi kapsamında trekking ve oryantiring, botanik turizmi, izci kampları, atlı doğa yürüyüşü, bisiklet turizmi, çadırlı kamp, yaban hayatı gözlemciliği, kuş gözlemciliği, kelebek turizmi, dağ turizmi (kaya ve şelale tırmanışı, baulder), fotosafari, mağara turizmi, macera turizmi, kamp karavan turizmi, yamaç paraşütü, okçuluk, paintball, olta balıkçılığı gibi birçok turizm etkinliği yapılabilmektedir (Master Plan, 2020: 156).

Doğa turizminin teşvik edilmesi ile bölgede yer alan tabii kaynakların korunması hususunda yerel halk daha titiz hareket edecektir. Kırsal alanda yapılan turizm faaliyetleri, kırsal nüfusun yaşadığı problemler için çözüm olarak görülmektedir. Kırsal turizmden beklenen ekonomik, sosyo-kültürel ve çevresel yararların sağlanması için öncelikli olarak yerel halkın gönüllü olması önemlidir. Doğa turizminin kırsal nüfus tarafından benimsenmesi için bölge halkının hayat tarzları ve bölgenin özellikleri dikkate alınarak teşvikler sağlanmalıdır. Kırsal alanlarda ziraatsal faaliyetlerin temel geçim kaynağı olduğu düşünüldüğünde, turizme yönelik iş olanaklarının teşvik edilmesi ekonomik problemler için araç olarak değerlendirilebilir (Master Plan, 2020: 292).

Kütahya’da kırsal alanlarda yaşayan yerel halkın turizme katılması ile yerel kalkınmaya fayda sağlanması beklenmektedir. Ayrıca turizm bilincinin arttırılması noktasında yerel halka verilebilecek eğitimler ile turizm potansiyellerinin hayata geçirilmesine katkı

30 sağlanacak; ardından da kurum ve kuruluşlarının kurumsal kapasitelerinin artırılmasına katkı sağlanmış olunacaktır. Eğitime katılacak olan kişiler arasında gençler ve kadınlar da yer alacaktır. Dezavantajlı kesimler arasında yer alan gençlere ve kadınlarda verilecek eğitim; yine katma değer unsuru teşkil etmektedir.

Kütahya’da gezi, yürüyüş, araştırma, gözlem ve tırmanma faaliyetlerini de kapsayan doğa turizmi potansiyeli vardır. İlde doğa turizminde potansiyele sahip varlıklar Merkez ilçe ile Tavşanlı, Domaniç ile Simav ve çevresinde yoğunlaşmaktadır (Zafer Kalkınma Ajansı, 2015: 52).

Kütahya da birçok tabiat turizmi rotası da bulunmaktadır. 501 km ile Frig Vadisi Yürüyüş Yolu, 13,3 km ile Murat Dağı Rotası, 8,95 km ile Muratdağı Gölyeri Yürüyüş Güzergahı, 9,15 km ile Sarıçiçek Yürüyüş Güzergahı, 3,5 km ile Kesiksöğüt – Karapınar Yürüyüş Güzergahı, 14,8 km ile Kütahya Merkez Çamlıca -Aydoğdu Rotası, 12,3 km ile Simav Eynal–Gölcük Rotası, 6,7 km ile Simav Karakür Karşıyaka rotası, 9 km ile Emet Yenice Tahtalı Yaylası Rotası, 8,1 km ile Emet Eğrigöz Dereli kaplıcaları Rotası, 15 km ile Domaniç Durabey Güzergahı, 14,7 km ile Tavşanlı Yaylacık Göleti Rotası, 7,1 km ile Pazarlar Göleti Pazarlar Rotası, 6,48 km ile Çavdarhisar Aizanoi Çavdarhisar Barajı Rotası, 16,8 km ile Dumlupınar Şehitliği Zafertepe Çalköy Rotası, 6,5 km ile Emet Turfanalanı-Malı Rotası, 25 km ile Emet Kocakır Yürüyüş Rotası, 8 km ile Emet Samrık- Sarıalan Yürüyüş Güzergahı ve 5,1 km ile Domaniç Koca yayla Kardere Topuk yaylası Rotası bunlardan bazılarıdır (Master Plan, 2020: 292).

Yöre yemeklerinden, haşhaşlı ekmek, Gökçemen hamursuzu, parmak pide, gözleme, tereyağlı şibit, su böreği, mantı çeşitleri, cimcik, küp eti, güveç, yahni, kavurma ve köfteler, labada, lahana ve yaprak sarmaları, çorbalarda ise kızılcık tarhanası, miyane çorbası, oğmaç, teke ve sıkıcık çorbaları ile tutmaç çorbası sofralara ilk gelen yiyeceklerdendir.

Tavşanlı ilçesi leblebisi ile ünlüdür. Sadesinin yanı sıra tuzlu, biberli, vanilyalı, şekerli, kakaolu, tarçınlı gibi pek çok çeşidi vardır (Zafer Kalkınma Ajansı, 2017: 112).

Kütahya'da beslenme büyük ölçüde ev ürünlerine dayanmaktadır. Kütahya'da buğday ürünleri, hamurlular ve süt ürünleri beslenmenin temelini oluşturmaktadır. Ev makarnası

31 denen erişte, bulgur ve tarhana yörede en çok tüketilen yiyecekler arasındadır. Ayrıca kızılcık tarhanası yapılmaktadır. Cimcik denilen hamur yemeği yöreye özgü yemeklerin başında gelmektedir. Yakın zamana kadar çarşı ekmeği, ev ekmeği ayrımı yapılan Kütahya'da beslenme artık büyük ölçüde pazar ürünlerine dayanmaktadır. Yazdan biber, fasulye, patlıcan gibi sebzelerin kurutulması geleneği hala sürmektedir. Yerli halk sebze kurutması yanında salça, erişte, bulgur, nişasta, tarhana, turşu gibi genel tüketim maddelerini evde kendileri hazırlamaktadır. Kütahya'da böreklerde oldukça çeşitlilik görülmektedir. Gökçümen hamursuzu, şibit, gözleme, ıspanaklı şibit gibi (Yeldemez, Özer ve Kökten, 1).

Kütahya’da UNESCO başlığı altındaki bilgiler Avrupa Birliğinin maddi desteği ile hazırlanan Kütahya, Pecs ve Kardeş Şehir Kültür Stratejisi raporundan alınmıştır.

UNESCO, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütüdür. Kurum, bilim ve kültür alanındaki uluslararası iş birliğini artırarak barış inşa etmeyi amaçlar. UNESCO'nun programları, BM Genel Kurulu tarafından 2015 yılında kabul edilen 2030 Gündem’inde tanımlanan “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri” ne ulaşılmasına katkıda bulunmaktadır.

Bu anlamda UNESCO insanların küresel vatandaşlar olarak nefret ve hoşgörüsüzlükten uzak yaşamalarına yardımcı olarak eğitim araçları geliştirmekte, her çocuğun ve vatandaşın kaliteli eğitime erişimi olması için çalışmaktadır. Kültürel mirasın ve tüm kültürlerin saygınlığının eşit şekilde desteklenmesiyle ülkeler arasındaki bağları güçlendirmekte, bilimsel programları ve politikaları gelişim ve iş birliği için bir platform olarak desteklemektedir.

UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı (Creative Cities Network), UNESCO tarafından 2004 yılında oluşturulan, çeşitli bölgelerden farklı gelir seviyeleri, kapasite ve nüfusa sahip şehirleri yaratıcı endüstriler alanında çalışmak üzere bir araya getiren bir girişimdir. Hâlihazırda, 72 ülkeden 180 üyesi bulunan Yaratıcı Şehirler Ağı, şehirler tarafından kendi yetenek ve enerjilerini yönlendirecekleri yaratıcı endüstri sektörü tercihlerine göre seçilebilecek yedi tema etrafında şekillendirilmiştir. Bu temalar; Edebiyat, Film, Müzik, Zanaat ve halk sanatları, Tasarım, Gastronomi ve Medya sanatları olarak belirlenmiştir.

32 Yaratıcı Şehirler Ağının hedefleri şunlardır:

Yaratıcılığı kalkınmanın kalıcı ve stratejik bir ögesi olarak belirleyen kentler arasında uluslararası iş birliğini geliştirmek,

Üye kentler öncülüğünde, özel sektör ve sivil toplumu da içeren iş birlikleri ile yaratıcılığı kentsel kalkınmanın önemli unsuru yapmak için girişimleri teşvik etmek ve geliştirmek,

Kültürel etkinlik, mal ve hizmetlerin yaratılması, üretilmesi, dağıtılması ve yayılmasını güçlendirmek,

Kültürel sektördeki uzmanlar ve tasarımcılar için yaratıcılık ve yenilik içeren odaklar oluşturarak fırsatları genişletmek,

Dayanıksız ve dezavantajlı gruplar arasında kültürel yaşama ulaşım ve katılımın yanı sıra kültürel ürün ve hizmetlerden yararlanılmasını da teşvik etmek,

Yerel kalkınma stratejileri ve planlarına kültür ve yaratıcılığı katmaktır.

Kütahya, 31 Ekim 2017 tarihinde ilân edilen UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağının yeni üyeleri arasında yer alarak Türkiye’den “Zanaat ve Halk Sanatları (Crafts and Folk Art)” alanında Yaratıcı Şehir ağına katılan tek şehir olmuştur. Bu sayede Kütahya, UNESCO tarafından yaratıcı şehir olarak kabul edilen dünyadaki 180 şehirden biri olmuştur. Diğer kategorilerde Gaziantep, İstanbul ve Hatay’dan sonra Kütahya’nın da eklenmesiyle Türkiye’deki yaratıcı şehir sayısı 4’e yükselmiştir. Böylece Türkiye, Kütahya’nın da önemli katkısıyla UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağındaki en başarılı ülkelerden biri hâline gelmiştir.

Yaratıcı Şehirler Ağına üye olmak, Kütahya’nın şehir olarak el sanatıyla, kültürüyle, müziğiyle, halkıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla, eğitim kurumlarıyla, idaresiyle kısacası şehrin yaşam tarzıyla yaratıcılık üzerine kurulu bir sanat ve zanaat şehri olduğunu tescil etmektedir. Çini sanatının, 2016 yılında UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirası listesine dâhil edilmesinde, Kütahya’nın rolü büyüktür. Bu nedenle, Kütahya için “dünyanın çini başkenti” ifadesini kullanmak yanlış olmayacaktır. Ancak Kütahya’yı UNESCO Yaratıcı Şehri yapan ölçüt sadece dünyaca ünlü çinisi değil, şehrin sahip olduğu tüm zanaat ve halk sanatlarıdır.

Bu üyelikle birlikte,

Kütahya’daki el sanatlarında markalaşmanın ve üretilen katma değerin arttırılması, Kütahya çinisi markasının oluşturulması, pazarlanması ve tanınırlığının arttırılması, Turizm sektörünün canlandırılması, turist sayısının arttırılması ve turizm potansiyelinin çeşitlendirilmesi,

İlde yürütülen ve planlanan diğer proje ve çalışmalara bütünleyici olacak çarpan ve katalizör etkisi yaratması,

33 İlin ulusal ve uluslararası ölçekte itibar ve tanınırlığının arttırılması, ulusal ve uluslararası aktörlerle iş birliğinin geliştirilmesi,

Kütahyalı çini ustası ve üreticilerinin tanınırlıklarının ve ihracat potansiyellerinin arttırılması,

Şehrin marka şehre dönüştürülmesi amaçlanmaktadır.

KÜTAHYA’NIN UNESCO SOMUT OLMAYAN KÜLTÜREL MİRASLARI (SOKÜM)

Benzer Belgeler