• Sonuç bulunamadı

B 87 NOLU BURSA MAHKEME SİCİLİ METNİNİN LATİNİZESİ

C- MUHTELİF İNDEKSLER

III- B 87 NOLU BURSA MAHKEME SİCİLİ METNİNİN LATİNİZESİ

(1a) Medrese-i Köseler der-mahrûse-i Bursa. Medrese-i mezbûre mahlûle olmağın

kırkdan ma‘zûl olup zâten ve zamânen istihkâkı olan kıdvetü’l-‘ulemâi’l-muhakkikîn Mevlânâ ‘Alî -zîde fazluhu-ya hâric elli ile fazîletlü Şeyhu’l-İslâm hazretlerinin tertibleri üzre verilmek buyuruldu. Fî 13 Cemâziye’l-evvel.

Fahru’l-müderrisîni’l-kirâm Mevlânâ Mehmed Efendi kâm-yâb. Tahiyyât-ı sâfiye ve teslîmât-ı vâfiye ithâfıyla inhâ olunur ki, Bursa’da Perîpeyker Ca‘fer Çelebi Medresesi üç ay tevkît ve yevmî yirmi akçe ile sana tevcîh olunmuşdur. Gerekdir ki medrese-i mezbûreye varıp talebesi beyninde i‘âde ve istifâde edesiz, ve’s-selâm. Fî gurre-i Rebî‘i’l-âhir li-seneti sittîn ve elf. el-fakîr ‘Abdurrahmân el-kâdî bi-‘asâkiri Anadolu.

Medrese-i Yıldırım Hân der-Bursa. Mahlûl olmağla yine Bursa’da dâhil ile Hudâvendigâr Gâzî müderrisi kıdvetü’l-‘ulemâi’l-muhakkikîn Mevlânâ Mahmûd -zîde fazluhu- hareket-i misliye ile fazîletlü Şeyhu’l-İslâm hazretlerinin tertîbleri üzre verilmişdir. Fî 15 Şevvâl sittîn ve elf. (Bâ-hatt-ı hümâyûn.)

Medrese-i Hamza Bey der-Bursa. Hâric elli ile kırkdan ma‘zûl kıdvetü’l-‘ulemâi’l-muhakkikîn Mevlânâ Muhtârî -zîde fazluhu-ya fazîletlü Şeyhu’l-İslâm hazretlerinin tertîbleri üzre verilmişdir. Fî 22 Şevvâl sittîn ve elf.

Bâyezîd Beşe b. Mehmed ve birâder ‘Ömer Beşe mezbûrlar, Mehmed’den da‘vâ ve nizâ‘ım yokdur dedikleri mukayyeddir.(1b)

Üttühızet hâzihi’l-cerîdetü’l-cedîdetü li-en yüktebe fîhâ suveru’l-vekâyi‘i’l-vâkı‘ati fî mahkemeti’l-Bâb fî zemeni a‘lemi’l-‘ulemâ‘i’l-mütebahhirîn efdali’l-fudalâi’l-müteverri‘în hıbri’l-mâhir ve’l-bahri’z-zâhir zi’l-kadri’l-bâzih ve’ş-şerefi’ş-şâmih a‘nî hazrete’l-mevlâ el-evra‘ es-Seyyid Muhammed Efendi el-kâdî yevmeizin bi-Bursa el-mahmiyyeti’l-müştehir beyne’l-‘ulemâi’s-sâdeti bi-Kadrîzâde Efendi -dâmet fezâiluhu- kemâ tâbet şemâiluhu fî hıdmeti niyâbetihi ‘umdetü’l-müderrisîni’l-kirâm Muhammed Efendi ibn el-merhûm Mahmûd Efendi eş-şehîr bi-‘Acemzâde -tâle bekâhu-. Veka‘a’t-tahrîru fi’l-yevmi’s-sâbi‘ min şehri Rebî‘i’l-âhir li-seneti 1060.

Yevmü’l-ehad 8 min şehri Rebî‘i’l-âhir 1060.

Vilâyet-i Anadolu’da Seyyid Gâzî nâhiyesinde Karaca nâm karyede beş bin sekiz yüz yirmi dört akçe bâzâr-ı tîmâra mutasarrıf olan Şa‘bân Bey b. Göcek meclis-i şer‘-i hatîrde, mahrûse-i Bursa’ya tâbi‘ Selçuk Gâzî nâm karye sükkânından işbu bâ‘isü’l-kitâb ‘İvaz b. İdris nâm kimesne mahzarında da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip mezbûr ‘İvaz hâlâ mutasarrıf olduğum tîmâr-ı mezbûr re‘âyâsından iken üzerine edâsı lâzım gelen rusûm-i mu‘tâdeyi ve sulbî oğlu Mustafâ nâm şâb emredin kezâlik rüsûmunu edâdan imtinâ‘ ve mâni‘ olur, suâl olunup edâya tenbîh olunması matlûbumdur dedikde gıbbü’s-suâl merkûm ‘İvaz cevâbında ben sabî iken gelip zikr olunan Selçuk Gâzî karyesinde temekkün ve tavattun eyleyip vâki‘ olan ‘avârız ve sâyir tekâlif-i ‘örfiye ahâlî-i karye ile me‘an edâ edip merkûmun re‘âyâsından idüğüm ma‘lûmum olmadığından kat‘-ı nazar hâlâ karye-i merkûme mescid-i şerîfine vazîfe-i mu‘ayyene ile kayyım nasb u ta‘yîn olduğuma yedime berât-ı şerîf-i ‘âlîşân ve sadaka ve ihsân olunmağla ra‘iyyetden çıkıp edâ-yı hıdmet üzreyim, lâyık kavl-i meşrûhunu nâtık tugrâ-yı garrâ-yı sultânî ile muhallâ ve müzeyyen berât-ı cedîd-i celîlü’l-kadr ibrâz etmeğin mezbûr Şa‘bân Bey bî-vech mu‘ârazadan

men‘ olunup mâ-vaka‘a ilh. Fî evâyili şehr-i Rebî‘i’l-evvel li-seneti sittîn ve elf. Şuhûdu’l-hâl: Mahmûd Dede b. Şa‘bân, Süleymân Bey b. Ahmed (ve diğerleri).

Mahmiye-i Bursa’da Hasan Paşa mahallesi ‘avârızı vakfına hâlâ mütevellî olan ‘İvaz b. İbrâhîm nâm kimesne meclis-i şer‘-i hatîrde işbu râfi‘u’l-kitâb Mustafâ Efendi b. Mehmed mahzarında ikrâr ve i‘tirâf edip, vakf-ı merkûm mâlından mezbûr zimmetinde yetmiş yedi buçuk riyâl guruş olup meblag-ı mezbûrun dört bin beş yüz akçesini istifâ etmişdim. el-Hâletü hâzihi meblag-ı merkûmdan müşârun-ileyh Mustafâ Efendi zimmetinde yirmi riyâl guruş ile bir rub‘ bakî kaldı dedikde gıbbü’t-tasdîk ilh. Fî evâhir-i şehr-i Rebî‘i’l-evvel li-seneti sittîn ve elf. Şuhûdu’l-hâl: Mehmed Çavuş b. ‘Abdülhalîm, Şeyh Kemâl Efendi b. Şeyh Mehmed Efendi, Mahmûd Efendi b. Mustafâ, ‘Alî Bey el-cündî, Hasan Beşe b. el-Hâc Mehmed, İbrâhîm Efendi b. Mustafâ, Maksûd Çelebi b. Câru’llâh, es-Seyyid Şeyh Efendi Nakîbzâde, Zuhru’l-kudât ‘Abdül‘azîz Efendi, fahru’l-müderrisîn ‘Abdu’llâh Efendi (ve diğerleri). (2a)

Mahrûse-i Bursa’da merhûm Pîr Ahmed vakfına hâlâ mütevellî olan fahru’l-cüyûş Mehmed Çavuş b. ‘Abdülhalîm meclis-i şer‘-i hatîrde âtiyü’z-zikr olan menzile vâzi‘u’l-yed olan işbu hâfizu’l-kitâb ‘İvaz Efendi b. İbrâhîm mahzarında bi-tav‘ihî ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip bundan akdem Yûsuf nâm kimesne merhûm Hasan Paşa mahallesinde vâki‘ bir tarafı Taftacı Mehmed mülküne ve bir tarafı Kara Çavuş mülküne ve bir tarafı Hümâ Hâtûn mülküne ve bir tarafı tarîk-i ‘âmma müntehî olan bir bâb mülk-i menzilini cânib-i vakfa ‘alâ tarîki’l-istiglâl on iki bin akçeye bey‘ edip ben dahi mâl-ı vakf-ı mezbûr ile minvâl-i meşrûh üzre iştirâ ve kabz ve kendisine de îcâr etmişdim. Lâkin mezbûr Yûsuf’un menzil-i mezbûrdan gayri ism-i mâl ıtlâk olunur bir şeyi olmadığı ecilden menzil-i mezbûru merkûm Yûsuf bana teslîm edip ben dahi vakf içün zabt eylemişdim. el-Hâletü hâzihi menzil-i mezkûru tevliyet-i muhkiyem hasebiyle târîh-i kitâbdan on sene mukaddem merkûm ‘İvaz Efendi’ye on iki bin fızzî râyic akçeye bey‘ u teslîm eylediğimde ol dahi vech-i muharrer üzre iştirâ ve tesellüm eyledikden sonra semeni olan meblag-ı mezbûru vakf içün mezkûrun yedinden bi-tamâmihi kabz eyledim. Ba‘de’l-yevm menzil-i mezkûr, merkûm ‘İvaz Efendi’nin mülk-i müşterâsıdır. Keyfe mâ yeşâ’ ve yehtâr mutasarrıf olsun deyücek gıbbü’t-tasdîki’ş-şer‘î mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Tahrîren fi’l-yevmi’l-hâmis ‘aşera min şehri Rebî‘i’l-evvel min şuhûri li-seneti sittîn ve elf. Şuhûdu’l-hâl: Mehmed Efendi b. Zekeriyâ el-hatîb, es-Seyyid Mustafâ b. ‘Abdurrahmân, es-Seyyid Mahmûd Çelebi b. Ahmed, Yûsuf Çelebi Himmet, ‘Alî Dede Himmet, Arabacı Mustafâ, Şa‘bân Çelebi b. Velî, el-Hâc Sefer b. Mehmed (ve diğerleri).

(Arapça-özet:) Molla Fenari mahallesinden Seyyidî Ali oğlu Eyyüb Çelebi’nin, aynı mahallede kendisine ait olan; alt kat ve üst katta bir oda, bir fırın, bir akarsu ile meyveli-meyvesiz ağaçlardan oluşan (Süleyman, Ahmed Dede, İlyas’ın mülkü ve umumi yolla çevrili) evini, peşin 1850 dirheme, Hasan oğlu İvaz’a sattığı, tarafların da bu satışı sahîh-i şer‘î bir şekilde gerçekleştirdiklerine dair belgedir. 8 Rebiülevvel 1060. Şahitler: Hacı Hüseyin Yusuf, Ali Çelebi b. Hüseyin, Ali Efendi Nazar (ve diğerleri).

(Arapça-özet:) Sultan Orhan mahallesinden Mustafa oğlu Osman’ın, Camilikızık köyünde yıllık vergisi 15 dirhem olan kendisine ait bahçeyi, ekremu’l-‘ulemâi’s-sâlihîn Hasan Efendi’ye, peşin 50 riyali kuruşa sattığı, taraflarında bu satışı sahîh-i şer‘î bir şekilde gerçekleştirdiklerine dair belgedir. 8 Rebiulahir 1060. Şahitler: Hacı Mustafa Dede b. Murad Bey (ve diğerleri).

(Arapça-özet:) Annesi vefat eden Sefer isimli çocuğun vasileri Mustafa Nasuh ve Mustafa kızı Âmine’nin, çocuğun annesi merhume Abdullah kızı Belkıs ve vefat eden kızkardeşleri Muhammed kızı Halime’nin muhallefatını elinde bulunduran, Sefer’in aynı anneden kardeşi Dursun oğlu Mustafa’dan, çocuğun hakkına düşen 300 dirhemi talep ettikleri ve bu isteklerinin de kabul edildiğine dair belgedir. Rebiulahirin ilk günleri 1060. Şahitler: Hasan Beşe b. Mehmed, İbrahim Çelebi Ahmed, Hacı Mustafa İbrahim (ve diğerleri).

(Arapça-özet:) İncirlice mahallesinde iken vefat eden Muhammed kızı Fatıma isimli çocuğun veraseti kendisi hayatta iken mallarını zabt için mahkemenin vasi tayin ettiği Hacı Ali oğlu Hacı Mehmed’e kalmışken, Fatıma’nın annesi Hamide Hatun ve baba tarafından vasisi Ahmed b. Abdullah mahkemeye başvurup 1333 dirhemlik mirasın kendi hakları olduğunu söylediği, mahkemenin de bu hususu kabul ederek mirası kendilerine verdiğine dair belgedir. 8 Rebiulahir 1060. Şahitler: Hacı İbrahim b. Mehmed, Hüseyin b. Hacı Durmuş, Hacı İbrahim b. Abdullah, Hacı Mustafa b. Hacı Receb.

(Arapça-özet:) Mantıcı mahallesinden Musa kızı Fahrî Hatun’un, kocası Ali oğlu Veli ile nikâhı esnasında kararlaştırılan 500 dirhemlik mihr-i müecceli, iddet nafakası ve meûnet-i süknâsı karşılığında, birbirlerinin zevciyatla ilgili haklarını da ibrâ etmek suretiyle muhalaa yapmasına dair belgedir. 2 Rebiülevvel 1060. Şahitler: Ali Efendi b. Nazar, Celil Efendi (imam), Hüseyin Efendi b. Hasan, Mehmed Efendi b. Nuh Efendi, Mahmud Efendi b. Mustafa (imam), Mehmed Çelebi b. Ahmed (ve diğerleri). (2b)

Mahmiye-i Bursa’da Veled-i Mîzân mahallesi sâkinlerinden Mustafâ Beşe b. ‘Alî meclis-i şer‘i hatîrde işbu bâ‘isü’l-kitâb Hasan Bey b. Mustafâ mahzarında ikrâr ve i‘tirâf edip, merkûma târîh-i kitâbdan bir buçuk yıl mukaddem her çiftini ikişer bin akçeden yirmi bin akçe kıymetlü on çift duhâvî(?) kumaş yasdık bey‘ u teslîm, mezbûr Hasan dahi iştirâ ve tesellüm edip meblag-ı mezkûrun altı bin dokuz yüz akçesini yedinden kabz edip bâkî kalan on üç bin yüzü merkûmdan da‘vâ taleb eylediğimde mâbeynimizde münâza‘ât-ı kesîre vâkı‘a olmuşdu. el-Hâletü hâzihî mâbeynimize muslihûn tavassut edip husûs-ı merkûmu gıbb-i inkâr sekiz bin fızzî akçe üzerine ‘akd-i sulh eylediklerinde ben dahi sulh-i mezbûru kabûl ve bedel-i sulh olan meblag-ı mezkûru tamâmen yedinden alıp bâkîsinden zimmetini ibrâ ve ıskât eyledim dedikde ilh. Fî evâsıtı şehr-i Rebî‘i’l-evvel li-seneti sittîn ve elf. Şuhûdu’l-hâl: ‘Alî Efendi Nazar, Mehmed Çelebi Behrâm, Mehmed Çelebi b. ‘İnâyetu’llâh (ve diğerleri).

(Arapça-özet:) Mücellidî mahallesinden Hacı Mahmud kızı Ayşe Hatun’un, Hacı Mahmud oğlu Hacı Muhammed’in vekâletiyle, kocası Hüseyin oğlu Mehmed ile nikâhı esnasında kararlaştırılan 3000 dirhemlik mihr-i müecceli karşılığında muhalaa yapmasına dair belgedir. 9 Rebiülevvel 1060. Şahitler: Seyyid Ahmed Çelebi (ser-habbazan), İbrahim Bey b. Sadi, Hacı Rıdvan Abdullah (ve diğerleri).

Mahrûse-i Bursa’da Elmalık mahallesinde bundan akdem vefât eden Süleymân nâm kimesnenin sulbî oğlu Mehmed Bey meclis-i şer‘-i hatîrde zikri âtî olan dükkâna vâzi‘u’l-yed idiği şer‘an sâbit olan işbu bâ‘isü’l-kitâb ‘Alî b. Mehmed nâm kimesne mahzarından üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip Mihaliç’de medfûn merhûm Karaca Ahmed Paşa evkâfından olup mahmiye-i merkûmede Gelincik çârşûsında merhûm-ı müşârun-ileyhin hânı dâhilinde vâki‘ mâh-be-mâh yirmi akçe icâresi olan ma‘lûmu’l-hudûd bir bâb na‘lbend dükkânı babam müteveffâ-yı mezbûrun taht-ı tasarrufunda olup fevt oldukda intikâl-i ‘âdî ile bana intikâl etmişken mezbûr ‘Alî bî-vech tasarruf eder suâl olunup kasr-ı yedine tenbîh olunması matlûbumdur dedikde gıbbü’s-suâl merkûm ‘Alî cevâbında fi’l-vâki‘ dükkân-ı mezbûr müdde‘î-i merkûmun babası mersûm Süleymân’ın taht-ı tasarrufunda olup lâkin hâl-i hayâtında bedel-i ma‘lûm ile Kâsım Beşe’ye tefvîz ol dahi mütevellî ma‘rifetiyle tefevvuz ve zabt etdikden sonra bilâ-veled fevt olmağla kânun üzre dükkân-ı mezbûr vakf-ı merrkûma râci‘ olmağın evkâf-ı mezbûre mütevellîsi hâzır bi’l-meclis Rukiye Hâtûn zikr olunan dükkânı Mahmûd Efendi’ye tefvîz ol dahi tefevvuz ve zabt eyledikden sonra mezbûr Mahmûd Efendi dahi dükkân-ı merkûmu mezbûre Rukiye Hâtûn izniyle bana üç bin fızzî akçe bedel mukâbelesinde tefvîz ben dahi vech-i muharrer üzre tefevvuz etmişdim, deyu def‘ ile cevâb vermeğin mezbûr Mehmed Bey istintâk olundukda esratü’l-istintâk merkûm ‘Alî’den takrîr-i meşrûhuna muvâfık beyyine taleb olundukda müslimînden merkûme Kız Ya‘kûb mahallesi imâmı olan Mustafâ Halîfe b. ‘Abdülkâdir ve İncirlice mahallesinden Mehmed Çelebi b. Ebî Bekir meclis-i şer‘a li-ecli’ş-şehâde hâzırân olup ‘akîbü’l-istişhâd fi’l-hakîka müdde‘î-i merkûmun babası mezbûr Süleymân hâl-i hayâtında dükkân-ı merkûmu bedel-i ma‘lûm ile mezbûr Kâsım Beşe’ye tefvîz ol dahi ma‘rifet-i mütevellî ile tefevvuz ve zabt etdikden sonra bilâ-veled fevt olmağla kânun üzre vakfa râci‘ olmağın mezbûre Rukiye Hâtûn dükkân-ı merkûmu Mahmûd Efendi’ye tefvîz ol dahi tefevvuz ve zabt eyledikden sonra merkûm Mahmûd Efendi dahi dükkân-ı mezbûru merkûme Rukiye izniyle merkûm ‘Alî’ye üç bin akçe bedel mukâbelesinde tefvîz ol dahi tefevvuz eyledi, biz bu husûsa şâhidleriz, şehâdet dahi ederiz deyu edâ-yı şehâdet-i şer‘iye etdiklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle mezbûr Mehmed Bey bî-vech mütâlebeden men‘ birle ilh. Fî gurre-i şehr-i Rebî‘i’l-âhir li-seneti sittîn ve elf. Şuhûdu’l-hâl: el-Hâc Mahmûd b. Mustafâ (ve diğerleri).

(Arapça-özet:) Kurdoğlu mahallesinden olan Hazar veled-i Merkün adlı ermeninin, öldükten sonra, aynı mahalledeki kendisine ait mülkü, nasrani zevcesi Yagut bint-i Palus ile sulbi kızı Ked Hatun’a intikal etmiş, Yagut ve Ked Hatun ise alt katta bir oda, akarsu, su kuyusu ve yıllık vergisi 12 dirhem olan bahçeden müteşekkil mülkü, peşin 25 riyali kuruşa Pedros veled-i Zelan’a satmış. Bu satış avârız vakfı mütevellisi Muhammed oğlu Abdullah Çelebi’nin 2000

Şahitler: Mehmed Efendi b. Hacı Durmuş, Ahmed Efendi b. Üveys Ahmed, Mustafa Dede b. Hüseyin (ve diğerleri).

(Arapça-özet:) Yenice mahallesinden Halil oğlu Abdülkerim ile Kösreci mahallesinden Veli oğlu İbrahim, Karakedi mahallesinden Ahmed kızı Kerime’nin isteğiyle, çağırıldığı zaman Kösreci mahallesinde sakin Veli oğlu Murtaza’nın mahkemede hazır bulunacağına kefil olmalarına dair belgedir. Zeyniler mahallesinden Şeyh Mehmed Efendi oğlu Abdülmuhsin Çelebi de bu şahıslara kefil olmuştur. 4 Rebiulahir 1060. Şahitler: Seyyid Mehmed Efendi b. Ramazan, İbrahim Çelebi b. Mehmed, Ali Efendi b. Hızır, Hasan Çelebi b. Mustafa, Hacı Ali b. Ahmed, Hacı Hasan b. Ali, Mehmed Çelebi b. Hüseyin, Hacı Mustafa b. İbrahim. (3a)

(Arapça-özet:) Mudanya kazasına bağlı Misebolu köyünden Minhal veled-i Yorgi adlı zimmi ve yine aynı köyden Mustafa b. Ahmed’in zimmetlerinde, Ahmed oğlu Laçin’e ödenmek üzere 6000 dirhem borçları olduğu hususunda ikrarlarına dair belgedir. 11 Rebiulahir 1060. Şahitler: Mehmed Beşe b. Abdullah, Mehmed Ağa, Receb Çelebi b. Ramazan (ve diğerleri).

(Arapça-özet:) Mudanya kazasına bağlı Misebolu köyünden Todori veled-i Dimitri ve yine aynı köyden Panayot veled-i Nikola’nın zimmetlerinde, Hızır oğlu Kara Mustafa’ya ödenmek üzere 6000 dirhem borçları olduğu hususunda ikrarlarına dair belgedir. 11 Rebiulahir 1060. Şahitler: Mehmed Beşe b. Abdullah, Mehmed Ağa, Receb Çelebi b. Ramazan (ve diğerleri).

(Arapça-özet:) Kostantiniyye’deki merhum Şeyh Vefa mahallesinden olup akrabalık bağıyla merhume Nasuh kızı İsmihan’ın varisi olan Mehmed Çelebi, vekili Mehmed Efendi el-Hâc Şaban aracılığıyla merhume İsmihan’ın sağlığında iken Elvan Bey mahallesindeki mülkünü vekili Pîrî Beşe’nin vekâletiyle sattığı, satışın bedeli olan 15000 dirhemin vekilin elinde olduğu ve bu meblağın kendisine verilmesi gerektiğini taleb etmesi ve bu isteğinin de kabul edilerek paranın vekiline verilmesine dair belgedir. 4 Rebiulahir 1060. Şahitler: Hüseyin Efendi b. Bünyad, Mahmud Efendi b. Mustafa, İbrahim Efendi b. Salih, Selman Bey b. Ahmed (ve diğerleri).

Kazâ-i Kite muzâfâtından Balıklı nâm karye ahâlîsinden Sarı veled-i Panayot ve Kostantin veled-i Yani ve Yorgi veled-i Todori ve Kara veled-i Yorgi ve Aslan veled-i Yani ve Dimitri veled-i Yorgi nâm zimmîler meclis-i şer‘-i kavîmde kazâ-i merkûmda mukaddemâ nâibü’ş-şer‘ olan Muhtârî Mustafâ Efendi mahzarında her biri ikrâr-ı tâm ve ta‘bîr-i ‘ani’l-merâm edip mezkûr Muhtârî Mustafâ Efendi bi-gayri vech-i şer‘î devir akçesi nâmına bizden on dört bin akçe ile bir çift su sığırı öküzü alıp kabz eyledikde biz dahi emr-i şerîf ile meblag-ı mezbûru ve zikr olunan bir çift su sığırını mûmâ-ileyh Muhtârî Efendi’den her birimiz da‘vâ ve taleb eylediğimizde mâbeynimizde münâza‘ât-ı kesîre vâkı‘a olmuşdu. el-Hâletü hâzihi zikri mürûr eden bir çift su sığırını mezbûrun yedinden alıp kabz eylediğimizden sonra beynimize muslihûn tavassut edip husûs-ı mezbûru altmış ‘aded riyâlî guruşa sulh eylediklerinde biz dahi sulh-i mezbûru kabûl ve bedel-i sulh olan meblag-ı mezbûru merkûm Muhtârî Efendi yedinden alıp kabz edip husûs-ı merkûma müte‘allık de‘âvîden zimmetini bi’l-külliye ibrâ ve ıskât eyledik dediklerinde gıbbü’t-tasdîki’ş-şer‘î ilh. Tahrîren fi’l-yevmi’l-hâmis ‘aşera min şehri Rebî‘i’l-âhir li-seneti sittîn ve elf. Şuhûdu’l-hâl: Mustafâ Efendi b. Mehmed, Mehmed Çelebi b. İbrâhîm, Hüdâ Çelebi Mahmûd, Mehmed Beşe Hüseyin.

(Arapça-özet:) Şahin Lala mahallesinden Davud kızı Zahide Hatun, Hüseyin oğlu Himmet’in kendisine vekâleti ile aynı mahalledeki alt kat ve üst katta bir oda ile bir bahçeden müteşekkil evini, peşin 4400 dirheme Hafız Hüseyin oğlu Musli Çelebi’ye sattığını ikrar etmiş ve bu satış avarız vakfı mütevellisi Ali Çelebi b. Ahmed’in 3000 dirhem karşılığında rehni çözmesi ve satışa izin vermesiyle gerçekleşmiştir. 3 Rebiulahir 1060. Şahitler: Receb Efendi Sefer (imam), el-Hâc Ahmed b. Davud, Mustafa Çelebi b. Mehmed, Balı Dede b. Mehmed (ve diğerleri).

Mahrûse-i Bursa’da Demirkapı mahallesi sükkânından Poloz veled-i Avde nâm zimmî meclis-i şer‘-i hatîrde işbu bâ‘isü’s-sefer Manol veled-i Kara nâm zimmî mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip merkûm Manol’un zimmetinde karz-ı şer‘îden yüz otuz kıt‘a riyâlî guruş hakkım olup meblag-ı mezbûrun otuz guruşunu merkûm Manol’un yedinden alıp kabz edip mâ‘adâsını vermede ta‘allül eder, suâl olunup ihkâk alıverilmesi matlûbumdur deyücek gıbbü’s-suâl merkûm Manol husûs-ı merkûmu bi’l-külliye inkâr ederek müdde‘î-i merkûmdan da‘vâsına muvâfık beyyine taleb olundukda ityân-ı beyyineden ‘âciz olup yemîn verilsin dedikde müdde‘î-i

merkûm Poloz’un vech-i muharrer üzere zimmetinde bâkî yüz guruş hakkı olmadığına yemîn teklîf olundukda ol dahi ‘alâ vefki’l-mes’ûl yemîn-i bi’llâhillezî el-incîl ‘alâ ‘İsâ etmeğin bî-vech mu‘ârazadan men‘ olunup mâ-vaka‘a ilh. Şuhûdu’l-hâl: Ali Efendi Muslî, Hacı Hasan Bekdaş (ve diğerleri). (3b)

(Arapça-özet:) Abdullah kızı Kamile, kocası Bekir Bey oğlu Mehmed Bey ile 1000 dirhemlik mihr-i müecceli, iddet nafakası, meûnet-i süknâsı ve muhalaa bedeli olarak bir atlas kaftan karşılığında, birbirlerinin zevciyatla ilgili haklarını da ibra etmek suretiyle muhalaa yapmış, ancak bunu bir süre sonra inkâr etmişdir. Bunun üzerine kocası muhalaa yaptıklarına dair Ali Paşa mahallesinde oturan Ali oğlu Mustafa Efendi ve Muhammed oğlu Ali Efendi’yi şahit göstermiş ve şahitlikleri de kabul edilmiştir. 17 Rebiülevvel 1060. Şahitler: Mehmed Efendi b. Hüseyin (ve diğerleri).

Livâ-i Hudâvendigâr’da mülk-i tîmâr cebelûleri bedelini cem‘ine fermân-ı ‘âlîşân ile me’mûr olan ‘Osmân Bey meclis-i şer‘-i hatîrde medîne-i Bursa kazâsında Barak nâm karyeye mülknâme-i hümâyûn mûcebince mutasarrıf olan râfi‘u’l-kitâb el-Hâc Mehmed b. Velîd nâm kimesne mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip kazâ-i Yenişehir’e tâbi‘ Baraklı nâm tîmâr karyenin bir nefer cebelüsü olup bin elli dokuz senesine mahsûb olmak üzere bedel-i mîriyçün kabz olunmak lâzım gelip lâkin merkûm el-Hâc Mehmed’in yedinde olan karye-i mezkûre zikr olunan Baraklı karyesi olmağla merkûm el-Hâc Mehmed’den bir nefer cebelü bedeli taleb eylediğimde edâdan imtinâ‘ eder, suâl olunup alıverilmek matlûbumdur dedikde gıbbü’s-suâl mezbûr el-Hâc Mehmed cevâbında hâlâ benim tasarrufumda olan karye medîne-i Bursa kazâsında vâki‘ olup Yenişehir kazâsında olmadığından gayri karye-i merkûme cebelü ve bedelinden mu‘âf ve müsellem olmak üzre târîh-i kitâbdan iki yüz sene mukaddem ceddim Barak Gâzî nâm kimesne ve ile’l-inkırâz evlâdına ve evlâd-ı evlâdına taraf-ı saltanat-ı ‘aliyyeden temlîk ve mülknâme-i hümâyûn ihsân olunup vech-i meşrûh üzre karye-i merkûme defteri hâkânîye mu‘âf ve müsellem kayd olunmağla batnen ba‘de batnin tedâvül-i iyâdi ile evlâddan olduğum hasebi ile bana intikâl edip benim ve abâ vü ecdâdım zamânından karye-i merkûmeden cebeli ve bedeli alındığı ma‘lûmum değildir deyu mülknâme-i hümâyûn ve sûret-i defter-i hâkânî ibrâz eylediğinde nazar olunup fi’l-hakîka sahîh ve mühürlü ve nişânlı sûret olup kazâ-i Bursa’da Barak karyesi Barak Gâzî’ye taraf-ı saltanat-ı ‘aliyyeden ve cebelü ve bedelinden mu‘âf ve müsellem olduğu mukayyed ve meşrûh ve müekked olduğundan mâ‘adâ merkûm ‘Osmân bey‘in defterinde mestûr olan Baraklı karyesi kazâ-i Yenişehir’e tâbi‘ olmağın müdde‘î-i mezbûr ‘Osmân Bey mütâlebeden men‘ olunup ilh. Fi’l-yevmi’s-sâbi‘ min şehri Rebî‘i’l-âhir li-seneti 1060. Şuhûdu’l-hâl: Mehmed Çavuş b. ‘Abdülhalîm, Ahmed Efendi b. Abdülkâdir, Mehmed Çelebi b. Mahmûd el-bevvâbü’s-sultânî, Mehmed Bey b. Hüseyin muhzırbaşı, Mustafâ Çelebi b. ‘Osmân.

Medîne-i Bursa’da Babazâkir mahallesinde sâkine Ümmühânî bt. ‘Alî nâm hâtûnun vâlidesi ve tarafından husûs-ı âtiyü’z-zikre vekîl olup merkûmeyi ma‘rifet-i şer‘iye ile ‘ârifân olan

Benzer Belgeler