• Sonuç bulunamadı

Büyüme ve gelişme sürecinde ilk dönem anne karnında geçen dönemdir. Doğumdan sonrasında gelişim süreçleri kesin bir sınır olmamakla birlikte beş bölümde incelenir;

1. Bebeklik Dönemi……. 0 – 1 Yaş 2. Çocukluk Dönemi…… 2 – 10 Yaş 3. Ergenlik Dönemi…….. 11 – 18 Yaş 4. Yetişkinlik Dönemi….. 19 – 60 Yaş 5. Yaşlılık Dönemi …….. 61 Yaş ve üzeri

37 Vücutta en büyük değişikliklerin olduğu dönem çocukluktan ergenliğe geçiş dönemi olan 8 – 15 yaş arasıdır. Bu dönemde beslenme, çevresel etkenler, spor yapma gibi bir takım faktörler vücut gelişimine etki etmektedir (Alemdağ, 2009).

Büyüme ve gelişme, döllenme ile başlayan ve ergenliğin sonuna kadar devam eden devamlı bir süreç olmasına rağmen temposunda bazı dönemlerde hızlanmalar, bazı dönemlerde ise azalmalar görülebilmektedir. Büyümede oldukça yavaş olan yaşlar 3–4 yaş ile 9–10 yaşlardır. Büyüme ergenlik döneminin yaklaşması ile birlikte tekrar hız kazanır (Alemdağ, 2009).

Adölesan dönemdeki çocukların gelişim süreçleri iki açıdan incelenebilmektedir. Bunlardan ilki büyüme ve gelişimi ile ilgili, ikincisi ise spor branşlarında yüksek performans elde etmeye yönelik dönemlerdir. Adölesanların büyümelerinde kalıtsal özellikleri, beslenme ve dış faktörlere bağlı olmakla birlikte, adölesan dönemde yapılan sporsal faaliyetlerin de bu gelişim üzerinde etkili olduğu bilinmektedir. Hiç spor yapmayan adölesanların kas yapılarının az geliştiği, boylarının biraz daha kısa, aşırı ya da yetersiz beslenme nedeniyle şişman veya zayıf bir vücut yapısına sahip oldukları ve algılama-öğrenme yeteneklerinin yavaş olduğu birçok çalışmada gösterilmiştir (Sönmez, 2006).

Antropometrik ölçümler beslenme durumunum saptanmasında protein ve yağ deposunun göstergesi olması bakımından önem taşır. Büyüme ve vücut bileşimi antropometrik ölçümlerle saptanabilmektedir (Baysal, 2008). Adölesan dönemde büyüme ve gelişme izlenmelidir. Sağlık personeli tarafından düzenli aralıklarla boy ve beden ağırlığı ölçümleri yapılmalı NCHS (National Center for Health Statistics) büyüme grafiklerinde değerlendirilmelidir (ADA, 2009).

Son çocukluk boyunca gerçekleşen yavaş büyüme, pubertenin başlamasıyla birlikte hız kazanır. Yetişkin boyunun %‟20 si yetişkin vücut ağırlığının %50 kadarı pubertal gelişim boyunca kazanılır. Çoğu vücut organının boyutu ikiye katlanır. Vücutta cinsel organlar gelişir, kalça ve bacaklar genişler (Bekar, 2006).

Erkek adölesanlara nazaran kız adölesanların puberte başlangıcı ve safhaları daha erkendir. 12 yaş kız adölesanlarda pubertal gelişimde boy uzama hızı 9cm/yaş, erkek adölesanlarda kız adölesanlara göre iki yıl daha sonra başlayarak 10,3 cm/yaş olarak gerçekleşir. Kız adölesanlar ortalama 25 cm boy uzunluğu kazanırlar. Bu dönem

38 beden ağırlığı artışı için de önemlidir. Erkek adölesanlarda boy uzama zamanında ağırlık kazanımı da gerçekleşir ve 9 kg/yaş, kız adölesanlarda 8,3kg/yaş olarak gerçekleşir (Rogol et al., 2000).

4.2.6.1 Antropometri

Antropometri; antros ve metris (insan ve ölçü) sözcüklerinin birleşmeleriyle oluşmuştur. Genel olarak, antropometri insan bedeninin fiziksel özelliklerini, bazı ölçme yöntemleri ve ilkeleriyle boyutlarına ve yapı özelliklerine göre sınıflandırılan sistematize bir tekniktir. Antropometri vücut bileşimi ve boyutu ile ilgilenen bilim dalıdır. Antropometrik ölçüm yöntemleri kullanılarak saptanan vücut kompozisyonları büyümenin değerlendirilmesi, beslenme durumunun saptanması ve bazı hastalıkların takibinde kullanılmaktadır. Vücut kompozisyonu ayrıca fiziksel aktivitede performans değerlendirmede kullanılır. Değişik spor dallarında sporcuların farklı vücut yapılarında olması başarıyı etkilemektedir (Şekeroğlu, 2005).

Antropometrik ölçümler beslenme durumunun saptanmasında protein ve yağ deposunun göstergesi olmaları nedeni ile önem taşır (Sönmez, 2006).

Spor bilimlerinde uzun süredir kullanılan antropometri tekniği, somatometrik ölçüleri içerir. Ölçüm için belirlenmiş beden noktalarını seçerek, özel pozisyonları ve standart ölçüm tekniklerini kullanılır (Sönmez, 2006)

Antropometrik ölçümler sayesinde, sporcuların fiziksel yetenekleri anlaşılmakta, fonksiyonları düzenlenmekte, enerji kaynaklarının kullanımı tespit edilmekte ve en önemlisi yapısal özelliklerinin ortaya çıkarılması mümkün olabilmektedir (Sönmez, 2006).

Toplumda çocukların büyüme ve gelişme düzeylerini belirlemek için başvurulan yöntemler içinde en yaygın kullanım alanı bulunan antropometridir. Antropometrik ölçümlerle, çocukların doğumdan adölesan dönem sonuna kadar gerçekleşen fiziksel büyüme grafiklerini elde etmek mümkün olabilmektedir (Alemdağ, 2009). Geleceğin başarılı sporcularını seçerken kullanılan yöntemlerden birisi de antropometrik ölçümlerdir. Her spor dalının gerektirdiği antropometrik ölçümler farklıdır (Balcı, 2002).

39 4.2.6.2 Adölesanlarda Vücut Kompozisyonunun Saptanması

Çocukluk ve gençlik dönemi boyunca beden kompozisyonu sürekli değişimler göstermektedir. Bu değişimler, kemik mineral yoğunluğundaki artış, beden suyundaki değişimler, bunlara bağlı olarak beden yoğunluğunda yağsız vücut kitlesi ve vücut yağ kitlesinin karşılıklı olarak artma ve azalma göstermesinden kaynaklanan değişimler olarak özetlenebilir. Kızlar ve erkekler arasındaki cinsiyet farklılığı yağ kitlesindeki farklılıkla kendini göstermektedir (Sönmez, 2006).Kız çocuklarda vücut ağırlığının artması artması deri altı yağ dokusunun artmasına bağlıdır. Erkek çocuklarda ise kas kitlesi artar (Danacı, 2008).

Vücut kompozisyonunda meydana gelebilecek değişikliklerde en önemli rolü kas ve yağ kütlesi belirler. Kas ve yağ dokuları analiz edildiğinde her ikisinin de su, yağ ve proteinden oluştuğu fakat kas hücrelerinin %70‟i su, %7‟si yağ, %22‟si proteinden meydana gelirken, yağ hücrelerinin %22‟si su, %72‟si yağ ve %6‟sı proteindir (Danacı, 2008).

Sporcu antropometrisi, sporcunun vücut yapısı ile ilgili olarak sportif uygunluk düzeyi ve amaca uygun olarak yapılan düzenli sportif antrenmanın neden olduğu, fiziksel gelişim değişmelerinin genel ve özel koşullarını araştırır. Bunun içindir ki sporcu antropometresi son yıllarda spor bilimi içine tamamen girmiştir. İnsan vücut yapısını ve vücudun bölümlerini yapısal olarak objektif bir şekilde açıklar. Bu şekilde, insanın bedeni ve atletik performansının gelişiminde temel verilerin elde edilmesinde yardımcıdır (Şekeroğlu, 2005).

Benzer Belgeler