• Sonuç bulunamadı

7. TÜRKĠYE’DE ġARAP ÜRETEN FĠRMALARIN GENEL YAPISI ve

7.1. Büyük Ölçekli ġarap ĠĢletmeleri

Türkiye‘nin en köklü ve ilk özel sektör Ģarap üreticisi olan Kavaklıdere ġarapları, 1929 yılında Ankara‘da, Cenap And tarafından kurulmuĢ, yıllar içinde sürekli geliĢerek Türkiye‘nin en önemli Ģarap üreticisi haline gelmiĢtir.

Anadolu‘nun en önemli Ģarapçılık bölgelerinde 617,5 hektar bağ alanına sahip olan firma, profesyonel bağcılık kadrosu ile toprak-iklim-üzüm cinsi uyumuna sadık kalarak, Anadolu‘nun yüzyıllardan beri günümüze kadar ulaĢmıĢ, Ģarapçılıkta potansiyeli olan asil üzüm çeĢitlerini yaĢatıp yaygınlaĢtırmayı, dünyaya tanıtmayı ve Anadolu‘nun farklı mikro iklimlerinde yetiĢtirdiği yabancı kökenli üzüm çeĢitlerini en iyi sonuç verecek Ģekilde iĢleyerek Ģaraba dönüĢtürmeyi ilke edinmiĢtir.

67 ġekil-7.1. Kavaklıdere ile ilgili eski görüntüler

84.üncü yılını kutlayan Ģirket, halen Ankara-Akyurt, Kapadokya-GülĢehir ve Ege-Kemaliye-Pendore‘deki modern teknolojiyle donatılmıĢ tesislerinde üretim ve bağcılık faaliyetlerini sürdürmektedir. Üzüm suyu da dahil olmak üzere 51 çeĢit ürünüyle, depolama kapasitesini 19,5 milyon litreye çıkarmıĢ ve bu üretimin yaklaĢık %20‘sini Avrupa, Amerika ve Uzak Doğu‘ya ihraç etmektedir.

Kavaklıdere ġarapları, en önemli prensibi olan "Anadolu üzümünden Anadolu Ģarabı" yapmak düĢüncesiyle, Anadolu‘da yetiĢen Ģaraplık üzüm cinslerini, dünyaya tanıtmayı görev bilmiĢ ve kurulduğu günden bu yana, katıldığı yurtiçi ve yurtdıĢı yarıĢmalarda çok sayıda madalya kazanmıĢtır.

Her yıl, yenilenen teknolojisi, bağ yatırımları, Ģarabın ana maddesi üzümün yetiĢtirilmesi esnasında üreticiye verdiği teknik ve teorik desteği ile "sürdürülebilir artan kalite" olarak belirlediği hedefini gerçekleĢtirmektedir. Türkiye bağcılığının ve Ģarapçılığının geliĢtirilmesi için kaliteli, sağlıklı ve sertifikalı asma üretimi yapmak amacıyla 2005 yılında Fransız Duvigneau S.A, ortaklığıyla Kav Vin A.ġ‘yi kurmuĢ ve fidan üretimine baĢlamıĢtır.

68

ġekil-7.2. Kavaklıderenin üretim bölümü ve mahzeni

Sadece Ģarap üretimi konusunda değil, ülkemizin kültür etkinliklerinde de öncü olan Ģirketin Ģarap kültürünün geliĢtirilmesi ve tanıtımına yönelik imza attığı önemli projelerin baĢında; sektör çalıĢanları ve Ģarapseverler için hazırlanmıĢ sertifikalı Ģarap eğitim programı "Kavekol", Ģarap kültürü dergisi "Karaf Magazin", Ģarap kültür yayını olan "ġarap ve ġarapçılık Dosyası", Ģarap severleri Ģarapların emek ve ilgi isteyen büyülü dünyasına götüren bağbozumu gezileri ve ürünleri ile çeĢitli mutfakları bir araya getirdikleri yemek Ģarap organizasyonları yer almaktadır. Ayrıca, Akyurt Üretim Tesisleri içerisinde bulunan Kav Club, dünya mutfağı lezzetlerini sunan restoranı, eğitim salonları ve spor merkezi ile Kavaklıdere müĢterilerini bir araya getirmektedir.

Yine kurucusu Cenap And tarafından, Türkiye‘de klasik müziğin yaygınlaĢtırılması amacıyla kurulan Sevda Cenap And Müzik Vakfı, Türkiye‘nin en büyük müzik festivallerinden biri olan "Ankara Uluslararası Müzik Festivali"ni organize etmektedir.

69

Üretim tesisi; 52.000 metrekarelik arazi üzerinde 22.000 metrekare kapalı, 30.000 metrekare açık alan olarak kurulmuĢtur. 14 milyon litrelik üretim kapasitesi vardır Salkım ayırıcılardan çıkan üzümlerin prese gitmeden önce ısı kontrollerinin sağlanabilmesi amacıyla 4 adet üzüm soğutucu hat mevcuttur. Bilgisayar kontrollü soğutma sistemi, toplam 61 adet farklı tonajlarda çift ceketli paslanmaz çelik maserasyon tankları, 20-25 tonluk 6 adet hava yastıklı membran pres, 1 adet 2.200 lt hacimli, 1 adet 5.000 lt hacimli inert gazlı pres, vakum sistemiyle çalıĢan ve saatte 4 ton Ģırayı tortularından arındırabilen "drum filter", merkez kaç kuvvetiyle çalıĢan ve saatte 5 ton Ģırayı süzebilen "centrifuge filter", Ģarabın içindeki büyük partikülleri süzmeye yarayan, saatte 20 ton Ģarabı süzebilen 2 adet "Kieselgur" filtre, 2 adet jeneratör, 110 adedi soğutmalı olmak üzere farklı tonajlarda toplam 330 adet ısı yalıtımlı paslanmaz çelik tank, 225 ve 300 litre hacminde toplam 3.400 adet meĢe fıçı, 12 adet yatık olarak tabir edilen 5.750 litrelik yatay meĢe tank, özel ısıtma/soğutma sistemli barik odaları, kalite kontrol laboratuvarı, saatte 5,000 ĢiĢe ve saatte 7.000 ĢiĢe olmak üzere 2 dolum makinasına sahip ĢiĢeleme ünitesi, saatte 10.000 adet etiketleme yapabilen iki adet

70

tutkallı ve saatte 5.000 adet etiketleme yapabilen bir adet yapıĢkanlı etiket makinası, 1.300,000 ĢiĢe kapasiteli mamül depo, özel arıtma sistemi bulunmaktadır.

ġekil-7.3. Doluca görseli ve bir grafik

Doluca‘nın bağları; Alçıtepe, Çayırlı, AĢağıçeĢme, OrtaçeĢme, Yağcılar, Kerimler, Denizli/Güney Mürefte, Çınarlı, Kızılcaterzi, UĢak /EĢme, Kekilli, Tekirdağ/ġarköy, Gökgöz ve Adapazarı/Pamukova ile ürettiği üzüm çeĢitleri; Cabernet Sauvignon, Syrah, Boğazkere, Kalecik Karası, Öküzgözü, Sauvignon Blanc, Riesling, Pinot Noır, Merlot, Cabernet Franc, Chardonnay, Petit Verdot, Grenache, Misket ve Viognier çeĢitleridir.

Tekirdağ'ın ġarköy ilçesi Türkiye'nin en çok Ģaraplık üzüm yetiĢtirilen bölgesidir. Bu özelliğiyle ġarköy Ģehri 'ġarabın baĢkenti' olarak nitelendirilmektedir. ġarköy'de Ağustos ayı sonlarında baĢlayan bağbozumu hareketliliği, Ekim ayı ortasına kadar devam etmektedir. Uygun iklim koĢulları sayesinde ġarköy‘de birçok yerli ve yabancı üzüm çeĢidi yetiĢtirilmektedir. Modern direkleme sistemi kullanılarak kurulan

71

Kayra bağlarında yetiĢen üzümler Kayra ġarköy ġarap üretim tesisinde terrior felsefesine uygun olarak yerinde iĢlenmektedir.

ġekil-7.4. Kayranın fabrika ve bağından bir görünüm

1966 yılında imalathane olarak kurulan Kayra ġarköy ġarap Üretim Tesisi, 1996‘da daha fazla potansiyel üzüm çeĢidinden Ģarap yapabilmek üzere yenilenmiĢtir. Kapasitesi, altyapısı ve son teknoloji ĢiĢeleme hattı ile Kayra‘nın önemli bir Ģarap merkezidir. Kaliteli ve nitelikle üzümlerin Ģaraba dönüĢtürülebilmesi için özel bölümlerin yer aldığı bu Ģaraphanede değerli Ģarapların olgunlaĢtırılması için 1.200 fıçılık mahzen yer almaktadır.

Dünya‘nın en önemli belgelendirme kuruluĢlarından LRQA tarafından yapılan incelemeler sonucunda ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi ve ISO 22000:2005 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi belgelerini Türkiye‘de ilk kez Kayra ġarköy ġarap Üretim Tesisi almaya hak kazanarak kaliteli Ģarap üretiminde büyük bir baĢarı göstermiĢtir.

Kayra, Anadolu topraklarından çıkarak dünyaya yayılan Ģarabın yine bu topraklarda hak ettiği yeri kazanmasını ve bu toprakların gücünü tüm dünyanın yeniden hissetmesini ve tatmasını hedefleyen bir vizyonla yola çıkmıĢtır.

Kayra, tutkulu ve sürekli geliĢimi hedefleyen uzman ekibi ile bu toprakların Ģarap potansiyelinin bir dünya markası olma dönüĢümüne öncülük etmeyi misyon edinmiĢtir.

Kayra‘nın hedefi, ―Terroir‖, yani yerinde üretim felsefesiyle, Anadolu'nun önde gelen bağ bölgelerinde yetiĢen üzümleri, bağlarla aynı bölgelerde tazeliklerini yitirmeden Ģaraba dönüĢtürmek ve en önemli hedef, Ģarabın anavatanı olarak bilinen bu toprakların bağcılık ve Ģarapçılıktaki gerçek potansiyelini ortaya çıkartmaktır.

72

Türkiye‘nin en doğusundaki Ģarap üretim tesisinin (Elazığ) sahibi olan Kayra, Ģarabın doğduğu topraklara en yakın konumdadır. Kayra‘nın Elazığ‘daki Alpagut bağında Türkiye‘nin en karakteristik yerel üzümlerinden Öküzgözü ve Boğazkere üzümleri yetiĢtirilmektedir. ġarköy‘de Hamzapınar ve DedeçeĢmede ―Beyaz‖ ve ―Kırmızı‖ olarak isimlendirilen iki farklı bağ yer almaktadır.

Sevilen ġarapları A.ġ. Türkiye‘nin en eski bağcılık yapan ve kendi üzümünü üretmesiyle bilinen Ģarap firmalarından biridir.1960 senesinde 45 dönüm ile baĢlayan bağcılık, bugün 1300 dönüm bağ alanında 2 farklı bölgede devam etmektedir.

Tüm bağlarda, farklı toprak ve asma çeĢitlerinin gösterdiği ihtiyaca göre tasarlanmıĢ, son teknoloji damlama sulama sistemleri kullanılmaktadır. Yine çağdaĢ bağcılık yöntemleriyle düzenlenmiĢ tel sistemi ile her asmada maximum yaprak alanı yaratılmaktadır. Bugün sahip olunan teknolojiyle 1300 dönüm arazide yaklaĢık 1 milyon asmanın tek tek kontrolünü yapabilmektedir

Yol göstericileri geleneksel prensipler, ilham kaynakları ise mükemmellik olmakla birlikte, yeniliğin gücüde yadsınmamaktadır. GeliĢmeyi getiren her türlü farklılığı kucaklamakla birlikte bugüne kadar elde edilmiĢ birikimler ve değerlerinde farkındadırlar. Bugün bağların toplam alanı 160 hektara ulaĢmıĢ durumda olup, Ģirket artık Güner Ailesi‘nin üçüncü nesli tarafından iĢletilen ve birinci sınıf bir mekan olan Ġsabey Restoranın da sahibidir.

73 ġekil-7.5.Sevilenin mahzeninden bir görünüm

Toprak yapısı ve bölgesel iklim gibi faktörlerin yanı sıra asma kütükleri, özel türler, asmalar arası boĢluklar, hektar baĢına yeĢil alan ve asma baĢına üzüm rekoltesi gibi bağ mimarisiyle doğrudan ilgili özelliklerin de özenle ele alındığı terroir yaklaĢımı üzerinde çalıĢan Sevilen Grup Ģimdiden göz kamaĢtırıcı sonuçlar almaya baĢlamıĢtır.

Günümüzde, Sevilen üzüm üretimini iki merkezde sürdürmektedir. Ġzmir yakınlarında yer alan ve sıcak bir Akdeniz iklimine sahip olan Ege Alanı ve soğuk bir Akdeniz iklimine sahip olan Ġzmir‘deki (150 metre rakım) iklim koĢulları Bari veya Atina‘dakine oldukça yakındır. Anadolu Platosu‘nda ise (900 metre rakım) Rhône Vadisi‘ndekine (Hermitage, Chateauneuf du Pape) benzer iklim koĢulları hakim olmakla birlikte daha kuru bir yaz mevsimi yaĢanmaktadır.

Her iki merkez de yer yer kireçli ve Ģistli (kil) bölgelerin yer aldığı ve aralara serpiĢtirilmiĢ kalker adacıklarının bulunduğu kompleks bir dağılım gösteren benzersiz bir toprak yapısına sahiptir. Toprak ve iklim açısından sahip olunan bu çeĢitlilik, benzersiz bir ifade sunan son derece üstün niteliklere sahip beyaz ve kırmızı Ģarapların üretimini mümkün kılmaktadır.

Firma son derece modern Ģarapçılık teknikleriyle çalıĢmaktadır. Çift ayırma tablasının kullanıldığı yepyeni bir kabul süreci ile tümü elle hasat edilen üzümlerin fermantasyon prosesi öncesinde en ufak bir zarar görmemesi sağlanmaktadır. Yerçekiminin etkisiyle süzdürme yapılan sistemde olgunlaĢtırma prosesi boyunca üzüm suyu ve Ģarap son derece büyük bir dikkat ve özenle taĢınmaktadır. ġaraplar için en iyi çözümlerin geliĢtirilmesi amacıyla Fransa‘nın en iyi fıçı üreticilerinin yanı sıra Türkiye‘de de bir üniversiteyle iĢbirliği içine girilmiĢtir.

74

FEYZĠ KUTMAN Ailesi, tarihi ismi Myrafiton olan bugünkü Mürefte'de (Marmara Denizinin güneybatı kıyılarında Ģirin bir belde) sahip olduğu yaklaĢık 30 hektarlık alanda Bağcılık ve ġarapçılık ĠĢletmesini yürütmektedir. Mürefte yöresinin en eski ve yerli ailelerinden olan Feyzi Kutman Ailesi 1896 yılından bu yana yılların birikimini taĢıyan fertleri ve çalıĢanları ile bağcılık ve Ģarapçılıkla uğraĢmakta ve bağdan gelen kaliteyi aynı kalitede bir Ģaraba dönüĢtürmek için uğraĢ vermektedir.

Üretim hala tamamen geleneksel metodlar ile yapılmaktadır. Üzüm taneleri saplarından ayrılarak iĢlenmekte ve eskitilecek olan Ģaraplar limusin meĢesinden fıçılarda dinlenmeye bırakıldıktan sonra ĢiĢelenmektedir.

ġekil-7.6. Kutmandan bir görünüm

Firma, üretimde kalite ile miktarın ters orantılı olduğu fikrini savunarak, üretim ve satıĢ miktarlarının artıĢını düĢük seviyede tutmayı amaçlamıĢtır. HızlandırılmıĢ bir üretimin kaliteyi olumsuz yönde etkileyeceğini düĢünmektedir.

75

ġekil-7.7. Kutman bağının görünümü ve nostaljik anonim bir resim

Kendi bağ alanlarında ve anlaĢmalı üreticilerin dikip iĢledikleri bağ alanlarında üretilen dünyanın sayılı ve en tutulan Ģaraplık üzümleri olan Cabernet Sauvignon, Merlot, Syrah ile Chardonnay ve Sauvignon Blanc gibi üzüm türlerini yetiĢtirmekte ve bu alanlarda elde ettiği üzümleri, Ģaraplarında kısmen monocepage (tek üzüm cinsinden üretilen Ģarap) kısmen de kupaj (harman) olarak baĢarı ile kullanmakta ve tüketicinin beğenisini kazanmaktadır.

Corvus Bağları Bozcaada‘nın farklı bölgelerindeki geleneksel ve yeni yüksek sistem ile düzenlenmiĢ bağlardan oluĢturulmuĢtur.

Corvus‘un Kocabağı, Yerebakan Mevkiinde, güney ve güneybatıya bakan yamaçlarda tek parça 118 dönüme sahiptir. Denizden yüksekliği 100 mt , %80 kumlu bir yapıya sahip ve bu güne kadar hiç iĢlenmemiĢ topraklardır. 2002 yılında baĢlayan zemin düzeltme çalıĢmalarının sonunda, Cabernet Sauvignon, Malbec, Merlot, Syrah ve Cabernet Franc gibi üzüm çeĢitleri dikilmiĢtir.

Yine Corvus‘un Ev önü bağı, bu geleneksel bağ, yetiĢtirdiği ÇavuĢ ve Vasilaki üzümleri ile ĢiĢeleri beyaz Ģarap ile doldurmaktadır. Açık renk killi toprağı bağı ve verdiği ürünleri farklı kılmaktadır. Özenle bakılan bu bağ 30 yaĢındadır.

76

Diğer bir Corvus bağı olanTepebağ, 90 dönüm ve Kocabağ'ın karĢı tepesinin tüm yamaçlarıdır. Toprak düzenleme ve zemin çalıĢmaları yapılmıĢ ve dikime 2007 yılında baĢlanmıĢtır. Viognier, Petit Verdot ve Moscato di Alessandria üzümleri dikilmiĢtir.

ġekil-7-8. Corvustan bir görünüm

Ege Denizi'nin Çanakkale Boğazı çıkıĢında yer alması tarihi önemi dıĢında iklimini de birebir etkilemektedir. Akdeniz ve Trakya iklimlerinin yanında Boğazdan gelen kuzey rüzgarlarına açık olması adaya farklı bir klima etkisi yaratmaktadır. Adaya özgü bu iklim koĢulları üzümün karakterini daha farklı ve kiĢisel kılar. Bozcaada'da yetiĢtirilen geleneksel üzüm cinsleri beyaz Vasilaki ve ÇavuĢ, siyah Kuntra (Karasakız) ve Karalahnadır.

Son yıllarda Cabernet Sauvignon, Merlot, Syrah gibi uluslararası üzüm çeĢitleride Corvus bağlarında yerlerini almaktadır. Ada'nın belli baĢlı bağ alanları, kuzey sahillerinde bulunan Çayır bölgesi, Batı ve kuzey sahillerine ulaĢan Ova bölgesi, Habbele vadisi, Sulubahçe, Yerebakan ve Poyraz limanıdır. Geleneksel bağcılığın dıĢında, yeni ekilen bağlar telli ve yüksek sistem olarak oluĢtururlmaktadır. Bağlarda sulama yapılmamakta ve organik bağcılığa çok yakın bir düzeyde koruma uygulanmakyadır. Bunun yanında ada'nın organik bağcılığa geçiĢi ile ilgili yeni bir proje Tarım Bakanlığı tarafından yürütülmektedir. Tüm dünyada terroir kavramının ve Ģarap üzerindeki etkilerinin fazlasıyla önemsendiği bu dönemde, adanın geçmiĢi, bağ bakım teknikleri, kliması ve tüm coğrafi özellikleri ile üzümlerin kendine özgü bir yapıya sahip olası büyük bir avantajdır. 3000 yıllık mirasına sahip çıkmak zorunda olan Bozcaada‘nın ürün kalitesini yükseltmek ve kaybedilen bağ alanlarını tekrar canlandırmak için Corvus ve diğer ada firmalarının daha çok çalıĢmaları gerekmektedir.

77

Bozcaada'da bağbozumu beyaz üzümler ile 15 Ağustos da baĢlıyor ve Ekim ortalarına kadar devam etmektedir.

Misyonları, üretildiği üzümün özelliklerini en iyi Ģekilde Ģaraba aktararak Ģaraplarını dünya çapında saygın bir yere getirmektir.

Vizyonları, modern yönetim, ileri teknoloji, insana ve doğaya saygılı kalite anlayıĢıyla sektörde örnek bir firma olmaktır.

ġekil-7.9. Türkiye‘de ġarapla Ġlgili Görseller

Kalite politikaları kalitede sürekliliği sağlamaktır. Bunun için güvenli gıda üretmek, müĢteri memnuniyetini artırmak, sürekli değiĢmek ve geliĢmek, eğitim ile bilgi seviyesini artırmak, insana ve doğaya saygılı olmak, bilimsel yaklaĢım, paylaĢım, ekip çalıĢması, detayları önemsemek ve mükemmelliğe inanmak, dürüstlük , yapılan iĢten toplumsal sorumluluk duymak ve planlı ve verimli çalıĢmaktır.

1962 yılında Denizli'nin Güney Ġlçesi'nde Fevzi Tokat ve 4 kardeĢi tarafından 100.000Lt kapasite ile kurulmuĢtur. 1972 yılında yönetimi en küçük kardeĢleri Gıda Mühendisi Yasin Tokat devralmıĢtır. Yasin Tokat vizyonunu ve eğitimini hem bölge

78

bağcılığına hem de Pamukkale ġaraplarına aktarabilmiĢ ve Denizli'nin Güney ilçesinin Türkiye'nin en önemli bağ bölgesi olmasını sağlamıĢtır. Bugün Pamukkale ġarapları, ürünleri uluslararası yarıĢmalarda altın madalyalar alan, modern bir Ģaraphaneye sahip 4500 ton / yıl kapasitesi ile ülkenin önemli üreticilerinde biridir.

Güney Ġlçesi, Denizli'nin kuzeyinde, 38° 9'14.64"K enlem ve 29° 3'58.60"E boylam da, deniz seviyesinden 750 – 850 metre yükseklikte bir platodadır. KıĢ aylarında, soğuk ve kar yağıĢlı sert karasal iklim hakim olan Güney yıllık ortalama 475 – 550 mm yağıĢ almakta, yaz aylarında gündüz – gece sıcaklık farkı 15 – 20 ˚ C leri bulmaktadır. Killi - tınlı, kireçli, kireçtaĢlı ve çakıllı toprak yapısına sahip, ortasından Menderes nehrinin geçtiği Güney Plato' sunun Türkiye'nin önemli ġaraplık Bağ Bölgesi olmasında, ideal doğal koĢulları kadar, Pamukkale ġaraplarının 1990 yılından bu yana bölgeye yaptığı yatırımlar da etkilidir.

Pamukkale ġarapçılık, yetiĢmiĢ 65 hektar bağı ve anlaĢmalı çiftçilerinden olmak üzere üretiminde kullandığı üzümlerin tamamını bölgesinden alarak, dünyada " yerinde üzüm iĢleme " olarak açıklanan " ġato Sitili " üretim yapmaktadır. Kaliteli Ģarap üretimi için ön koĢul; kaliteli ve sağlıklı üzüm üretimidir. ġarap üretiminin ilk aĢaması olan "sap ayırma – dane patlatma iĢlemi ile hasat arasında geçen sürenin kısaltılması" ve "üzümün zarar görmeden taĢınması" yani "yerinde üzüm iĢleme", Ģarap kalitesini de önemli ölçüde etkilemektedir.

Pamukkale ġarapçılık 1990'lı yıllarda, bölgedeki üreticileri desteklemek ve bölge bağcılığını güçlendirmek amacıyla, yüzbinlerce yabani (amerikan anaçları) fidan ve bu anaçların aĢılanmasında kullanılacak aĢı kalemlerini, temin ederek üreticilere ücretsiz olarak dağıtmıĢtır. Bu aĢı kalemleri, Kalecik Karası, Öküzgözü, Boğazkere, Narince, Misket, Shiraz, Merlot, Chardonnay, Sauvignon Blanc ve Cabernet Sauvignon gibi önemli yerli ve yabancı üzüm çeĢitlerine aittir.

Firmanın bölge bağcılığına yapmıĢ olduğu bu katkı, Ziraat Mühendisleri Odasıncada dikkate değer görülmüĢ ve 2004 yılında, "50. yıl Özel Hizmet Ödülü" Pamukkale ġarapçılık Yönetim Kurulu BaĢkanı Yasin Tokat'a verilmiĢtir.

79

Dimes-Diren Tokat‘ta kurulmuĢ bir firmadır. Tokat, geçmiĢ yüzyıllar boyunca bağcılığıyla ünlü bir kenttir. Fatih Sultan Mehmet Ġstanbul'u aldıktan sonra, Ġstanbul Beykoz'da, Tokat'tan getirttiği bahçıvanlara meyve bahçeleri ve bağlar tesis ettirmiĢtir.

Tokat'ta Cizvit okulunun kurulmasıyla, okul öğretmenleri tarafınca Tokat'ın bugün hala var olan en güzel bağları kurulmuĢtur. Teraslamalar Ģeklinde kurulan bu bağlarda, en çok Narince üzümü yetiĢtirilmeye baĢlanmıĢtır. Narince; yola dayanıklı, kalın kabuklu, çıra renginde, Ģıra randımanı yüksek olan sofralık, pekmezlik ve Ģaraplık bir üzüm çeĢididir.

Üzüm bağlarıyla ünlü Tokat‘ta doğan Mustafa Vasfi Diren, 1940 -1943 yılları arasında Bursa Tarım Meslek Lisesi'nde eğitim görürken, Ģarapçılık ile ilgilenmeye baĢlamıĢtır. Ülkenin topyekün kalkınmasının ziraatla olabileceği inancı ve Orta Anadolu'nun üzümün anavatanı oluĢu, Ģarapçılığın özel ilgi alanına dönüĢmesine neden olmuĢtur.

18 yıllık bir hazırlıktan sonra, ilk yıl evin içinde oluĢturulan imalathanede 15 ton Ģarap üretmiĢtir.

Diren ġarapları'nın 1963 yılında Manisa'da yapılan ilk Türkiye ġarapçılık YarıĢması'nda en yüksek dereceyi alarak birinci olması, M. Vasfi Diren'in konuya ilgisini daha da arttırmıĢtır. Daha iyi bir üretim için daha fazla bilgi ve teknoloji gereksinimini hisseden M. Vasfi Diren, Ankara Ziraat Fakültesi ve Ġstanbul Tekel Enstitüler Müdürlüğü otoriteleriyle sıkı bir iĢbirliği içine girmiĢtir. 1963 yılında Ģarapçılıkta ileri teknolojiye sahip ülkelerden Almanya'ya yaptığı seyahatte Ren ve Mosel vadilerindeki Ģarap tesislerini inceleyerek 1.5 milyon litre kapasiteyi hedefleyen projeyi hazırlamıĢ ve mevcut tesisleri modernize edecek Ģekilde yeni makine sipariĢleri vermiĢ ve 1964 yılında makinelerin ithalatını gerçekleĢtirmiĢtir.

80

ġekil-7.10. Direnin bağından bir görünüm ve bir grafik

ġarabın tutkuyla üretilebileceğine, nesiller boyu bilgi ve birikim aktarımıyla daha üst seviyelere gelebileceğine olan inancıyla çocuklarına Türkiye ve dıĢ ülkelerde eğitim ve öğrenim yaptırmaya karar vermiĢtir. Büyük oğlu Orhan Ziya Diren, 1968-1973 yılları arasında Fransa Dijon Üniversitesi Fen Fakültesi'nde Oenoloji (Bağcılık Mühendisliği) eğitimi almıĢtır.

M. Vasfi Diren‘in, diğer çocuklarından Ali Rıza Diren‘in Almanya'ya mesleki eğitim için gitmesi, Nihal Diren‘in Türkiye‘de okuyarak gıda mühendisi olması, küçük oğlu Erol Diren‘in makine mühendisliğini bitirmesi ile Diren ġarapları‘nı çocuklarıyla birlikte daha üst noktalara getirmek için çalıĢmaya baĢlamıĢtır.

Diren ġarapları bugüne kadar katıldığı ulusal ve uluslararası yarıĢmalarda birçok sertifika ve madalyalar almıĢ olup, yöresinin ve Türkiye'nin adını her yere duyurarak, dünya Ģarap literatürüne adını yazdırmıĢtır. Bölgenin Narince üzümünden üretilen Ģarapları, ağırlıklı olarak yurtdıĢına pazarlanmaktadır.

1923 yılında Yunanistan ve Türk hükümetleri arasında yapılan nüfus değiĢimi anlaĢmasıyla milyonlarca insan yaĢadıkları yerleri terk etmeye ve yeni bir ülkede yeni

81

bir hayatı yaĢamaya zorlanmıĢtır. Pek çok insan her türlü varlığını, ailelerini, komĢularını geride bırakarak, gidenlerin terk ettiği topraklara, evlere yerleĢerek yeni iĢler ve düzenler kurmak durumunda kalmıĢtır. Yunanistan‘dan Türkiye‘ye göç eden pek çok Türk gibi Hüseyin Yazgan da ailesiyle beraber Selanik‘in Vodina kasabasındaki evini ve iĢini geride bırakarak Türkiye‘ye göç etmek ve yeni bir düzen kurmak durumunda kalmıĢtır. Hüseyin Yazgan‘ın 1943 yılında Ġzmir KarĢıyaka‘da kiralık bir depoda kurduğu Ģarap imalathanesi bugünkü Yazgan ġarapçılık A.ġ.‘nin temelini oluĢturmuĢtur. Yazgan ġarapçılık 1967 yılından itibaren üretim tesisini Ġzmir PınarbaĢı‘na, halen faaliyetini sürdürmekte olduğu tesise taĢımıĢtır. Pazarlama faaliyetlerini ise bir süre daha Zeytinlik‘te yürüttükten sonra PınarbaĢı‘na taĢıyarak tüm faaliyetlerini aynı çatı altında toplamıĢtır. PınarbaĢı tesisi; 10.000 m2 alana kurulmuĢ