• Sonuç bulunamadı

Bölge Yönetimi açısından Yapılan Örgütlenme Çabaları

3. BÖLGESEL POLĠTĠKALAR, BÖLGE PLANLAMASI VE BÖLGE BELĠRLEME KRĠTERLERĠ

3.2. Avrupa Birliği’nde Bölgesel Politikalar, Bölge Planlaması ve Bölge Belirleme Kriterleri

3.3.1. Avrupa Birliği Politikalarının Yansımalarından Önceki Dönem 1. Bölgesel Politikalar ve Bölge Planları

3.3.1.2. Bölge Yönetimi açısından Yapılan Örgütlenme Çabaları

Bölgesel Planlama Örgütü: 1970 Yılı Programında, ülkenin tamamını kapsayan

bölgesel planlama çalıĢmalarının yapılması için yurt çapında kurulması zorunlu idari ve teknik düzenin derhal gerçekleĢtirilmesinin teknik ve idari kadro bakımından mümkün olmadığı ve bu hususun bir program dahilinde ele alınacağı ve gerekli düzenin geliĢtirileceği belirtilmiĢtir. Nitekim 1970 yılı programının, Doğu Anadolu Bölgesi Kalkınma Planı ÇalıĢmaları bölümünde bölgesel planlama ve koordinasyon çalıĢmaları için gerekli merkez ve taĢra örgütünün kurulmasına iliĢkin esasların Yüksek Planlama Kurulu tarafından tespit edileceği iĢaret olunduktan sonra öngörülen örgütün kurulmasında gözönünde bulundurulacak ilkeler belirtilmiĢtir. Ancak bu örgütlenme gerçekleĢtirilememiĢtir.

Bölge Koordinasyon Kurulları: IV.BeĢ Yıllık Kalkınma Planı bölge düzeyinde

yönetici mekanizma sorununu, kurul tipi yönetici mekanizma içinde yer alan “Bölge Koordinasyon Kurulları” oluĢturarak çözmek istemiĢtir. IV.Plana göre, “Büyüyen ölçekleri ile kamu yatırım projeleri ve iĢletmelerinin uygulamada karĢılaĢtıkları sorunları ve eĢgüdüm gereksinimleri giderek artmakta, çok kere il boyutlarını aĢmaktadır. Uygulamanın somutta merkez dıĢında bölge kuruluĢları veya yerel iĢ yeri yöneticileri tarafından yürütülmesi nedeniyle bölge ve iĢyeri düzeyinde izleme büyük önem kazanmaktadır. Bu nedenle IV. Plan döneminde plan uygulamasının bölge ve il düzeyinde izlenmesine daha büyük ağırlık verilecek, bu amaçla Bölge ve Ġl Koordinasyon Kurullarından da yararlanılacaktır.

Yine IV. Plana göre “Bölge Koordinasyon Kurulları, Devlet Planlama TeĢkilatı tarafından saptanacak bölgesel kuruluĢların yoğunlaĢtığı il merkezlerinde, içinde kalan illerin valileri, belediye üst yöneticileri ve bölgesel kuruluĢların birinci derecedeki yetkililerin katılmasıyla toplantının yapıldığı ilin valisinin baĢkanlığında en az üç ayda bir toplanacaktır. Devlet Planlama TeĢkilatı bu çalıĢmalara etkin bir Ģekilde mahallinde katılacak ve gerekli eĢgüdümün sağlanmasına yardımcı olacaktır”.

Ancak uygulamada Bölge Koordinasyon Kurullarına iĢlerlik kazandırılamamıĢ ve bugüne kadar toplanmaları sağlanamamıĢtır. Bu durumun temel nedeni, bölgesel kuruluĢların aynı merkez çevresinde ve aynı alanlar içinde örgütlenmelerini sağlayacak düzenlemelerin gerçekleĢtirilememiĢ olmasıdır.

Bunun yanı sıra 1981 ve 1982 yılı Programlarında, bu kurulların da hukuki yapıları ile görev, yetki ve sorumluluklarını belirleyecek düzenlemelerin Program döneminde uygulamaya konulacağı belirtilmiĢse de, bu husus da bugüne kadar gerçekleĢtirilememiĢtir.

Bölge Valiliği: Planlı dönemde bölge düzeyinde yönetici mekanizma oluĢturmak

yönünde en kötü düzenleme 71 sayılı Kanun hükmünde kararname ile Bölge Valiliklerinin kurulmasıdır.

1983 yılında kamu yönetimini yeniden düzenleme çalıĢmaları çerçevesinde, 2680 sayılı yasanın verdiği yetkiye dayanarak Bakanlar Kurulunca 24.06.1983 tarihinde kabul edilen 71 sayılı Bölge Valiliği Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 8 Bölge Valiliği kurulmuĢtur. Bu KHK ile kamu hizmetlerinin görülmesinde verim ve uyum sağlamak için birden çok ili içine alan merkezi idare teĢkilatının kurulmasıyla ilgili esas ve usulleri, bu teĢkilatın il valileri, bölge kuruluĢları, yargı kuruluĢları, askeri kurum ve kuruluĢlar, diğer kamu kurumu ve kuruluĢları ile iliĢkilerini, görev, yetki ve sorumluluklarını düzenlemek amaçlanmıĢtır.

Böylece merkezi yönetimin taĢrada yeni bir örgütlenme basamağı olarak ortaya çıkan bölge valilerinin ekonomik alana iliĢkin olarak geniĢ görev ve yetkilere sahip oldukları görülmektedir. Ancak 11.7.1984 tarih ve 3036 sayılı Bölge Valiliği hakkında 71 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin reddine dair yasa ile bu KHK hükümlerinin tümü reddedilerek yürürlükten kaldırılmıĢtır.

Bölge Planlama Koordinasyon Müdürlüğü: 71 sayılı KHK ile öngörülen Bölge

Valiliği TeĢkilatı içinde Planlama ve Koordinasyon Müdürlüğü yer almaktadır. Bu müdürlüğün görevi bölgedeki ekonomik faaliyetlerin, Kalkınma Plan ve Program, hedef ve ilkeleri esas alınarak yürütülmesi konusunda Bölge Valisine yardımcı olmaktır. Bu müdürlüğün DPT‟ye bağlı olarak kurulması öngörülmüĢtür. 3036 sayılı yasanın yürürlüğe girmesiyle bu düzenlemelerde yürürlükten kalkmıĢtır.

Olağanüstü Hal Bölge Valiliği: 1987 yılında çıkarılan 285 sayılı KHK ile

Olağanüstü Hal Bölge Valiliği kurulmuĢtur. Olağanüstü Hal süresiyle sınırlı olarak kurulan ve Bingöl, Diyarbakır, Elazığ, Hakkari, Mardin, Siirt, Tunceli ve Van illerinin kapsayan bu bölge valiliğinin yetki alanı içine daha sonra 426 sayılı KHK ile Batman ve ġırnak illeri de dahil edilmiĢtir.

Olağanüstü Hal Bölge Valiliğinin görev ve yetkileri büyük çoğunlukla kolluk görevlerine iliĢkindir. Ancak bu görevlerin bir uzantısı olarak yörede ekonomik ve sosyal alanda bazı etkinlik yapabilme olanağı da bulunmaktadır. Ancak bu düzenlemeyi bir bölgesel yönetim örgütü olarak değerlendirmemek gerekmektedir. Geçici nitelikte ve belli bir hizmeti yerine getirmek için kurulmuĢ bir birimdir.

Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi: Bölge düzeyinde kalkınma

yönetimi açısından önemli ve tartıĢmalı düzenlemelerden biri 1989 yılında 388 sayılı KHK ile oluĢturulan Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma Ġdaresi BaĢkanlığıdır. Bu idarenin kuruluĢ amacı Adıyaman, Diyarbakır. Gaziantep, Mardin, Siirt ve ġanlıurfa illerini içine alan GAP Bölgesinin hızla kalkındırılması, yatırımların gerçekleĢtirilmesi için plan, altyapı, ruhsat, konut, sanayi, maden, tarım, enerji, ulaĢtırma ve diğer hizmetleri yapmak veya yaptırmak, yöre halkının eğitim düzeyini yükseltmek için gerekli tedbirleri almak veya aldırmak, kurum ve kuruluĢlar arasındaki koordinasyonu sağlamaktır. Ġdare BaĢbakanlığa bağlı olarak onbeĢ yıllık bir süre için kurulmuĢtur. KHK‟nin 3.maddesi ile de GAP idaresinin görev alanına giren konularda 1580 sayılı Belediye Kanununun ve 3194 sayılı Ġmar Kanunu ile diğer kanunların ilgili idarelere verdikleri imar ve altyapıya ait hak ve yetkiler bu idareye devredilmiĢ sayılmaktadır.

GAP Bölge Kalkınma idaresi Türk Yönetim Sistemi açısından yeni ve sistemin ana ilkelerinden farklı bir statüye sahip bulunmakta “kendine özgü bir kuruluĢ” olarak

nitelendirilmektedir. Anayasamıza göre yönetsel yapının temeli il sistemidir. Oysa GAP Bölge Kalkınma Ġdaresi BaĢkanlığına merkezi yönetimin ve yerel yönetimlerin, görevlerinin yürütülmesi görevlerin verilmesi sistem dıĢı bir uygulamaya yol açmaktadır. Öte yandan GAP idaresi, baĢkentten, merkezden yönetilen, il sisteminin dıĢında bir devlet kuruluĢu olması sebebiyle, GAP kapsamındaki, iller ve ilçeler düzeyindeki yönetim örgütleriyle, vali ve kaymakamlar ile herhangi iĢlevsel ya da organsal bağı kurulamamıĢtır. Bugünkü durumuyla GAP yönetimi Anayasanın yerinden yönetim ilkesine de aykırı bir yapıya sahiptir.Özellikle yerel yönetimin yetkilerinin bu idareye aktarılması Anayasaya aykırılık savının ileri sürülmesine yol açmıĢ, ancak Anayasa Mahkemesi tartıĢmalı bir kararla bu davayı reddetmiĢtir.60